TARIM PLANINDA AKP CİNLİĞİ - CUMHURİYET

GENEL MERKEZ ( )
21.09.2009 (Son Güncelleme: 23.09.2009 11:43:25)

ZMO Genel Başkanı Günaydın, Tarım Havzaları Destek Modeli’ni, “Türkiye’nin geneli için uygun olan destekleme sisteminin yerine böyle bir şeyi oluşturmak, bölgeler arası gelir transferini yönetmek demek. Bu da iktidarın elinde güçlü bir silaha dönüşebilir” sözleriyle eleştirdi.

Havza modeliyle bölgeler arası gelir transferi siyasi iktidarın inisiyatifine bırakılmış olacak

ALİ ÖZTÜRK

ANKARA - Türkiye tarımının en önemli sorunlarından birisi olan üretimin planlanamamasını çözeceği iddiasıyla Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı tarafından ortaya atılan Tarım Havzaları Destek Modeli (THDM) tartışmaları beraberinde getirdi. Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Genel Başkanı Gökhan Günaydın, uygulamayı "hedefi yanlış, aracı eksik bir planlama çabası" olarak tanımladı. Günaydın, modeli, "Türkiye‘nin geneli için uygun olan destekleme sisteminin yerine böyle bir şeyi oluşturmak, bölgeler arası gelir transferini yönetmek demek. Bu da siyasi iktidarın elinde güçlü bir silaha dönüşebilir" sözleriyle eleştirdi.

‘Sihirli değnek değil‘ 

Hükümetin, geçen ay açıkladığı model, Türkiye‘yi 30 tarım havzasına (iklim, toprak, topografya ve bitki istekleri verilerine göre) bölüyor ve bu havzalarda çeşitli ürünler destekleme kapsamına alınıyor. Destek kapsamı ve miktarının da havzalara göre değişeceği belirtiliyor. Sistemin yararları arasında, "Planlı bir tarımsal üretim", "verim artışı" ve "ürün açığının kapatılması ya da azaltılacağı" iddiaları yer alıyor. Ancak, gerek beklenen sonuçların ortaya çıkabilmesi için yapılması zorunlu olan diğer çalışmalardan bahsedilmemesi, gerekse iyi yönetilmemesi durumunda doğurabileceği yanlış sonuçlar açısından modele ihtiyatla yaklaşmak gerektiği belirtiliyor.

Günaydın, çekincelerini şöyle dile getirdi: "13 milyon tonluk üretimine rağmen şekerpancarının, 100 bin tonluk üretimine rağmen tütünün destekleme kapsamı dışında bırakılması; piyasalaştırma ve yabancılaştırmayı hızlandıracak. Türkiye‘nin 2 milyon tonun üzerindeki ihtiyacına karşın 40 bin tonluk üretim sınırını aşamayan soya ürünü, yeni destek modeli kapsamına alındı diye üretim patlaması yaşanacağını öne sürülüyor. Türkiye, soya üretimi için uygun ekolojik ve toprak özelliklerine sahip olmasına rağmen, iç ve dış fırsat maliyetleri soya üretimini giderek daha aşağı düzeylere itiyor. Özetle, dünyanın en pahalı mazot ve gübresi ile üretim yapmak zorunda kalan üreticinin, bu durumun yarattığı rekabet eksikliği temelinde, ithal soya maliyetleri ile yarışamadığı ortam değişmedikçe, yeni modelin bir sihirli değnek olamayacağı bilinmelidir."

İktidarın silahı olabilir

Havzalardaki destekleme modellerinin gelir transferi açısından büyük bir farklılaşma yaratacağını ifade eden Günaydın, Türkiye‘nin geneli için uygun olan destekleme sisteminin yerine böyle bir şeyi oluşturmanın bölgeler arası gelir transferini yönetmek anlamına geldiğini belirtti. Günaydın konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu da siyasi iktidarın elinde güçlü bir silaha dönüşebilir. Farklı havzalarda bulunan iki komşu ilçenin, desteklenecek ürün ve uygulanacak destekleme miktarları açısından farklı pozisyonlarda olabilir. Bu durum modeli siyaseten hem güçleştirecek hem de siyasal kaygılarla uygulamanın yanlış yönlendirilebilme olasılığını arttıracak."

Okunma Sayısı: 707