KÖY HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KAPATILMASIN - 01.11.2004

GENEL MERKEZ ( )
02.11.2004 (Son Güncelleme: 22.11.2004 17:04:37)

ÖZET

AKP HÜKÜMETİ, 21 EKİM 2004 GÜNÜ, TBMM BAŞKANLIĞI’NA BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN İMZASIYLA TOPLAM 13 MADDEDEN OLUŞAN BİR YASA TASARISI GÖNDERMİŞTİR.1 BU YASA TASARISI İLE KÖY HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN KAPATILMASI VE BU KURUM ELİYLE YÜRÜTÜLEN HİZMETLERİN İL ÖZEL İDARELERİNE (İSTANBUL İLE KOCAELİ’NDE BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİNE) DEVREDİLMESİ ÖNGÖRÜLMEKTEDİR.

YASA TASARISI’NIN BAŞLICA HÜKÜMLERİ ÖZETLE ŞUNLARDIR:

(1) KÖY HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (KHGM) KAPATILMAKTADIR.

(2) BU KURUMUN MERKEZ ÖRGÜTÜ İLE PERSONELİ TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI’NA DEVREDİLECEKTİR.

(3) TARIMSAL İSKAN İLE İLGİLİ GÖREVLER BAYINDIRLIK BAKANLIĞI’NA DEVREDİLECEKTİR.

(4) BÖLGE VE TAŞRA ÖRGÜTÜYLE PERSONELİ İL ÖZEL İDARELERİNE (İSTANBUL VE KOCAELİ’NDE BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİNE) DEVREDİLECEKTİR.

(5) KHGM MÜFETTİŞLİĞİNİN DEVRİ SÖZKONUSU DEĞİLDİR; HİZMETLERİN UZMAN DENETİMİ ORTADAN KALDIRILACAKTIR.

(6) KHGM’NÜN YÜRÜTTÜĞÜ TÜM GÖREVLER, BUNDAN BÖYLE YEREL YÖNETİMLERCE YERİNE GETİRİLECEKTİR.

(7) GÖREV VE YETKİLERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMAMIŞ, BUGÜNE DEK KHGM TARAFINDAN KULLANILAN YETKİLER HANGİLERİ İSE, BUNLAR OLDUĞU GİBİ YEREL YÖNETİM YETKİSİ SAYILMIŞTIR.

(8) DEVİR İŞLEMİ, YASANIN YÜRÜRLÜĞE GİRDİĞİ TARİHTEN BAŞLAYARAK BİR YIL İÇİNDE TAMAMLANACAKTIR.

(9) TEREDDÜT DOĞARSA, BUNLARI GİDERME YETKİSİ BAŞBAKANDADIR.

YASA TASARISI’YLA, TOPRAK VE SU YÖNETİMİ DAĞITILMAKTADIR.

(1) TARIMSAL ARAZİLERİN KULLANIMINA İZİN VERME YETKİSİ,

(2) TOPRAK KORUMA VE ARAZİ TOPLULAŞTIRMASI YETKİSİ,

(3) YERALTI VE YERÜSTÜ SU KAYNAKLARININ YÖNETİMİ YETKİSİ,

(4) KÖY YOLLARI, KÖY İÇMESUYU VE KANALİZASYON SİSTEMLERİ YAPIMI YETKİSİ,

BAŞKA HİÇBİR MAKAMIN ONAY YA DA İZNİ ARANMAKSIZIN, 81 AYRI YEREL İDAREYE, İL MECLİSLERİNE TERK EDİLMEKTEDİR.

YASA TASARISI’YLA YAPILAN İŞ, KÖY YOLLARININ YAPIMI-BAKIMI GİBİ BASİT BİR İNŞAAT FAALİYETİNİN YEREL MECLİSLERE BIRAKILMASI DEĞİLDİR. YAPILAN İŞ, İNSANLARIMIZI BİRBİRİNE BAĞLAYAN YOL AĞIYLA YOL GÜVENLİĞİNİN, ÜLKENİN TOPRAK VE SU GİBİ İKİ TEMEL VARLIĞININ DEVLET TÜZELKİŞİLİĞİNİN YETKİ ALANI DIŞINA ÇIKARILMASIDIR. YAPILAN İŞ, TOPRAK VE SU GİBİ İKİ VAZGEÇİLMEZ ULUSAL VARLIĞA, YEREL ÇIKAR GRUPLARIYLA YABANCI KİŞİ VE ŞİRKETLERİN SINIRSIZ-DENETİMSİZ ELKOYMASINA İZİN VERİLMESİDİR.

KHGM’NE SALDIRI, ÜLKEMİZ VE CUMHURİYET ÜZERİNDEKİ TEHDİDİN SON VE EN SOMUT GÖSTERGESİDİR.

1BAŞBAKANLIK KANUNLAR VE KARARLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, 4927 SAYI VE 21 EKİM 2004 GÜNLÜ YASA TASARISI VE GEREKÇE METNİ.

I. TASARININ TEMEL ÖZELLİĞİ

<İ>AKP HÜKÜMETİ, SÖZDE KAMU YÖNETİMİ “REFORMU” İÇERİSİNDE GEÇİREMEDİĞİ HÜKÜMLERİ, PARÇALAYARAK YASALAŞTIRMAYA ÇALIŞMAKTADIR.

“KÖY HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI VE KÖY HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN KALDIRILMASI HAKKINDA KANUN TASARISI” 21 EKİM 2004 GÜNÜ TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA GÖNDERİLMİŞ BULUNMAKTADIR.

YASA TASARISI, GÜNÜMÜZDE YÜRÜRLÜKTE BULUNAN, 9 MAYIS 1985 TARİH VE 3202 SAYILI KÖY HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN’DA DEĞİŞİKLİK YAPMAKTADIR.2

TOPLAM 49 ANA MADDE İLE 9 GEÇİCİ MADDEDEN OLUŞAN 3202 SAYILI YASANIN ADI DEĞİŞTİRİLMEKTE, HANGİLERİ OLDUĞU SAYILMADAN ÖRGÜTLENME İLE İLGİLİ MADDELERİ VE TEK TEK SAYILARAK MADDE 38, 39, 43, 44, 45 KALDIRILMAKTADIR.

• DEĞİŞİKLİK SONRASINDA YASANIN ADI <İ>KÖYE YÖNELİK HİZMETLER HAKKINDA KANUN OLACAKTIR.

• 3202’NİN, <İ>GÖREVLERİ BELİRLEYEN İKİNCİ MADDESİ AYNEN KALMIŞTIR; BU GÖREVLERİ İL ÖZEL İDARELERİ YERİNE GETİRECEKTİR.

• BAŞKA HANGİ MADDELERİN YÜRÜRLÜKTE KALACAĞI BELİRSİZDİR; YORUMA VE TARTIŞMAYA AÇIK BIRAKILMIŞTIR.

• HAZIRLANAN TASARI TOPLAM 13 MADDELİDİR VE BUNLARIN TÜMÜ ANA MADDEDİR; BU MADDELERİN 3202 SAYILI YASAYLA NASIL BİRLEŞECEĞİ BELİRSİZDİR. GETİRİLEN MADDELERİN MEVCUT YASADA HANGİ MADDELERİN YERİNE GEÇECEĞİ BELİRTİLMEMİŞTİR.

• GERÇEKTE, TASARI BİR “DEĞİŞİKLİK” TASARISI DEĞİL, YENİ BİR YASADIR; ANCAK BİR YASANIN BÜTÜNLÜĞÜNE DE SAHİP DEĞİLDİR.

YASAMA TEKNİĞİ BAKIMINDAN ORTAYA ÇIKAN DURUM, BİR SKANDALDIR.

SKANDALIN NEDENİ, DEVLET VE YASAMA İŞLERİNDE BİLGİSİZLİKLE AÇIKLANAMAZ. BU SONUCUN İKİ NEDENİ VARDIR.

BİRİNCİSİ, YAPILMAYA ÇALIŞILAN İŞLER ANAYASA’YA AYKIRIDIR. KHGM’NÜ KALDIRIP YETKİLERİNİ YEREL YÖNETİMLERE DEVRETMEK, ANAYASA’DA DEVLET TÜZELKİŞİLİĞİNE TANINAN TOPRAK VE SU KAYNAKLARI YÖNETİMİ YETKİSİNİ ORTADAN KALDIRMAK DEMEKTİR. YAPILAN İŞ, TOPRAK VE SU GİBİ İKİ VAZGEÇİLMEZ ULUSAL VARLIĞA, YEREL ÇIKAR GRUPLARIYLA YABANCI KİŞİ VE ŞİRKETLERİN SINIRSIZ-DENETİMSİZ ELKOYMASINA İZİN VERİLMESİDİR.

İKİNCİSİ, KAMU YÖNETİMİNİN TEMEL İLKELERİ VE YENİDEN YAPILANDIRILMASI HAKKINDA KANUN ELİYLE YAPILMAYA ÇALIŞILAN İŞLER, HALK VE CUMHURBAŞKANLIĞI TARAFINDAN GERİ PÜSKÜRTÜLMÜŞTÜR. AKP HÜKÜMETİ, 5 NİSAN 2003 GÜNÜNDEN BU YANA YASALAŞTIRMAYA ÇALIŞTIĞI CUMHURİYET KARŞITI YASALARA GEÇİT BULAMAMIŞTIR. BU YASALARI GEÇİREREK TEK HAMLEDE YAPAMADIĞI İŞLERİ, PARÇA PARÇA YÜRÜRLÜĞE SOKARAK YAPMAYA ÇALIŞMAKTADIR.

2 9 MAYIS 1985 TARİH VE 3202 SAYILI KÖY HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN, RESMİ GAZETE: 22 MAYIS 1985, 18761.

BU RAPORA KONU OLAN DÜZENLEME, CUMHURBAŞKANI’NIN 22 MADDESİNE KARŞI ÇIKTIĞI 5227 SAYILI <İ>KAMU YÖNETİMİNİN TEMEL İLKELERİ VE YENİDEN YAPILANDIRILMASI HAKKINDA KANUN’DA YER ALMIŞTIR. HÜKÜMET’İN YASA OLARAK YÜRÜTME GÜCÜ BULAMADIĞI BU METİN, MADDE 49’UYLA KHGM’NÜ KALDIRMAYA GİRİŞMİŞ, GEÇİCİ 2 İNCİ MADDESİYLE İŞLEMİN NASIL YAPILACAĞINI BELİRLEMİŞTİ:

5227 –GEÇİCİ MADDE 2: “KALDIRILAN KÖY HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN GÖREV VE YETKİLERİ; ARAÇ, GEREÇ, HER TÜRLÜ TAŞINIR VE TAŞINMAZ MALLARI, BUNLARA AİT ÖDENEKLERLE BİRLİKTE İSTANBUL DIŞINDA İL ÖZEL İDARELERİNE; İSTANBUL İLİNDE İSE BU HİZMETLERİ İL HUDUTLARI DAHİLİNDE YAPMAK ÜZERE İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNE DEVREDİLMİŞTİR. KÖY HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MERKEZ TEŞKİLATI, ULUSAL VEYA BÖLGESEL DÜZEYDE FAALİYET GÖSTEREN ARAŞTIRMA ENSTİTÜLERİ İLE TARIMSAL HİDROLOJİ ARAŞTIRMA VE EĞİTİM MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜNÜN KADRO VE POZİSYONLARI İLE BİRLİKTE PERSONELİ VE ARAÇ, GEREÇ, TAŞINIR MALLARI İLE HİZMET BİNALARI VE DİĞER TAŞINMAZ MALLARI VE BUNLARA AİT ÖDENEKLER TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI’NA; İSTANBUL DIŞINDAKİ TAŞRA TEŞKİLATI PERSONELİ BULUNDUKLARI İLLERDEKİ İL ÖZEL İDARELERİNE, İSTANBUL’DA İSE İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ BAŞKANLIĞINA KADRO VE POZİSYONLARI İLE BİRLİKTE DEVREDİLMİŞ VE BUNLAR DA BAŞKACA BİR İŞLEME GEREK KALMAKSIZIN BU KADRO VE POZİSYONLARA ATANMIŞ SAYILIR. 3202 SAYILI KÖY HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUNDA GEÇEN "KÖY HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ" İBARELERİ İSTANBUL İLİNDE "İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ", İSTANBUL DIŞINDA İSE "İL ÖZEL İDARESİ" OLARAK UYGULANIR. BİRİNCİ FIKRADA BELİRTİLEN TASFİYE VE DEVİR İŞLEMLERİ BAKANLAR KURULU TARAFINDAN BELİRLENECEK ESAS VE USULLERE GÖRE BİR YIL İÇİNDE GERÇEKLEŞTİRİLİR.”

BU HÜKÜM, CUMHURBAŞKANLIĞI’NIN BİR KEZ DAHA GÖRÜŞÜLMEK ÜZERE MECLİS’E GERİ GÖNDERDİĞİ MADDELER ARASINDA YER ALMAMIŞTIR. AKP HÜKÜMETİ BUNDAN CESARET ALARAK, HALKIN BİRBUÇUK YILDAN BU YANA KARŞI ÇIKTIĞI BU HÜKMÜ, AYNI RUHU KORUYARAK KENDİ BAŞINA UYGULAMAYA SOKMAK İÇİN KOLLARI SIVAMIŞ BULUNMAKTADIR.

HAZIRLANAN TASARI, 5227 SAYILI YASADA YER ALAN YUKARIDAKİ HÜKMÜN AYNISIDIR.

OYSA, CUMHURBAŞKANLIĞI’NIN TEK TEK İŞARET ETTİĞİ MADDELER İTİBARİYLE NEREDEYSE YARISI KABUL EDİLEMEZ BULDUĞU 5227 SAYILI KANUN, GERÇEKTE, RED GEREKÇELERİNE KONU EDİLEN MADDELER YASANIN TÜMÜNÜ VE RUHUNU DOĞRUDAN HEDEF ALDIĞI İÇİN, BİR HUKUK DEVLETİNDE, HİÇBİR PARÇASI İTİBARİYLE CANLANDIRILAMAZ HALDEDİR.

II. TASARI NE ÖNGÖRÜYOR?

TASARIYA GÖRE,

• 3202 SAYILI “KÖY HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN”UN ADI “KÖYE YÖNELİK HİZMETLER HAKKINDA KANUN” OLARAK DEĞİŞTİRİLMEKTEDİR.

• KÖY HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KALDIRILMAKTADIR.

• KALDIRILAN KÖY HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN GÖREV VE YETKİLERİ 79 İLDE İL ÖZEL İDARELERİNE, İSTANBUL VE KOCAELİ İLLERİNDE İSE BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİNE DEVREDİLMEKTEDİR. ANCAK, 3202 SAYILI KANUNDA YER ALAN İSKAN KONULARINA İLİŞKİN GÖREV VE YETKİLER BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI TARAFINDAN YÜRÜTÜLECEKTİR.

• BÖLGE MÜDÜRLÜKLERİ DAHİL TAŞRA TEŞKİLATI İLE DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİNİN PERSONELİ, ARAÇ, GEREÇ, HİZMET BİNALARI VE TÜM TAŞINIR VE TAŞINMAZLARI, BUNLARA AİT ÖDENEKLERLE BİRLİKTE İSTANBUL VE KOCAELİ İLLERİNDE BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİNE, DİĞER YERLERDE İL ÖZEL İDARELERİNE DEVREDİLMEKTEDİR.

• MERKEZ TEŞKİLATI İLE, ULUSAL VEYA BÖLGESEL DÜZEYDE FAALİYET GÖSTEREN ARAŞTIRMA ENSTİTÜLERİ VE TARIMSAL HİDROLOJİ ARAŞTIRMA VE EĞİTİM MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN PERSONELİ, ARAÇ, GEREÇ VE HİZMET BİNALARI VE TÜM TAŞINIR VE TAŞINMAZLARI, BUNLARA AİT ÖDENEKLERLE BİRLİKTE TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI’NA DEVREDİLMİŞTİR.

• KHGM’NE AİT KADROLAR, BELİRTİLEN İDARELERE DEVREDİLMEKTEDİR.

• KHGM’NÜN ŞUBE MÜDÜRÜ UNVANLI KADRODAN DAHA ÜSTTE BULUNAN ORTA VE ÜST DÜZEY YÖNETİCİLERİN GÖREVLERİ, KANUNUN YAYIMI TARİHİNDE SONA ERECEKTİR. BUNLAR, DEVREDİLDİKLERİ KURUMDA İHTİYAÇ DUYULAN HER TÜRLÜ İŞLERDE GÖREVLENDİRİLEBİLECEKLERDİR. YÖNETİCİ PERSONEL DIŞINDA KALAN DİĞER PERSONEL, DEVREDİLEN KADRO UNVANLARIYLA GÖREVLERİNE DEVAM EDECEKTİR. SÜREKLİ İŞÇİ KADROLARINDA GÖREV YAPANLAR İLE GEÇİCİ İŞÇİ POZİSYONUNDA ÇALIŞANLAR, KADRO VE POZİSYONLARIYLA BİRLİKTE DEVREDİLECEKTİR.

• DEVİR İŞLEMLERİ BİR YIL İÇİNDE TAMAMLANACAKTIR. DEVİR NEDENİYLE PERSONEL, KADRO, ÖDENEK, TAŞINIR VE TAŞINMAZ DEVRİ VE BENZERİ HUSUSLAR İLE 3202 SAYILI KANUNDA YER ALAN GÖREV VE YETKİLERİN KULLANILMASINDA ORTAYA ÇIKABİLECEK TEREDDÜTLERİ GİDERMEYE BAŞBAKAN YETKİLİDİR.

• İL ÖZEL İDARELERİ VE BELEDİYELERE DEVREDİLEN PERSONELİN AYLIK VE DİĞER HER TÜRLÜ MALİ VE SOSYAL HAKLARI, İLGİLİ YIL BÜTÇE KANUNUNA KONULACAK VE MALİYE BAKANLIĞINCA İLGİLİ İDARELERE AKTARILACAK ÖDENEKLERLE KARŞILANACAKTIR.

III. TASARININ GEREKÇELERİ NELERDİR?

KANUN TASARISI, HER TASARIDA OLMASI GEREKTİĞİ GİBİ, BİR GENEL GEREKÇE İLE MADDE GEREKÇELERİ EKLERİNDEN OLUŞMAKTADIR. ANCAK TASARIDA MADDE GEREKÇELERİ DOĞRUDAN MADDELERİN TEKRARLANMASINDAN İBARETTİR. HİÇBİR MADDENİN GEREKÇESİNDE, İLGİLİ MADDEYLE GETİRİLEN HÜKMÜN AMACINA, KAPSAMINA VE SONUÇLARINA İLİŞKİN HERHANGİ BİR AÇIKLAMA YOKTUR. İPUCU ELDE EDİLEBİLECEK TEK BÖLÜM, GENEL GEREKÇE BÖLÜMÜDÜR. TASARININ GENEL GEREKÇE BÖLÜMÜNDE İSE, KHGM’NÜN KALDIRILMASI İÇİN GERÇEKDIŞI GEREKÇELER YARATILMAYA ÇALIŞILDIĞI, AÇIK ÇARPITMALARA GİRİŞİLDİĞİ GÖRÜLMEKTEDİR. KHGM, BEŞ GEREKÇEYE DAYANILARAK KALDIRILMAK İSTENMEKTEDİR. AŞAĞIDA BU GEREKÇELER İNCELENMEKTEDİR.

1. HANTAL VE VERİMSİZ DEVLET İDDİASI: TASARIYA GÖRE, “AŞIRI MERKEZİ VE HANTAL DEVLET YAPISI”, KIRTASİYECİLİK, İŞBÖLÜMÜ VE GÖREV TANIMINDAKİ EKSİKLİKLER, KOORDİNASYON ZAYIFLIĞI .. KAYNAK İSRAFINI ARTIRMAKTA VE HİZMET KALİTESİNİ DÜŞÜRMEKTE, KAMU HİZMETLERİ HALKIN BEKLENTİLERİNE – GEREKSİNİMLERİNE YANIT VEREMEMEKTEDİR. KHGM BU SORUNLARIN AÇIK BİR ŞEKİLDE HİSSEDİLDİĞİ VERİMSİZ VE BAŞARISIZ BİR KURUMDUR.

KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI’NIN KURULUŞ YILI OLAN 1963’E KADAR, BU HİZMETLER İL ÖZEL İDARELERİ TARAFINDAN YERİNE GETİRİLMEKTEYDİ. HİZMETLER, 1965 YILINDA YOL SU ELEKTRİK (YSE) GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN KURULMASIYLA BİRLİKTE BİR UZMANLIK BİRİMİ ELİYLE GÖRÜLMEYE BAŞLANMIŞTIR. BÖYLECE, KÖY HİZMETLERİNİN GÖRÜLMESİNDE YAŞANAN DAĞINIKLIK, ÇOKBAŞLILIK, KAYNAK İSRAFI VE UZMANLIK YETERSİZLİĞİ SORUNLARI AŞILMIŞTIR. 1960’LI YILLARDAN BAŞLAYARAK ELDE EDİLEN BAŞARILAR, HİZMETLERİN YEREL YÖNETİMLERİN DAĞINIKLIĞINDAN MERKEZİ PLANLAMAYA GEÇİRİLME TERCİHİNİN NE DENLİ İSABETLİ OLDUĞUNU GÖSTERMİŞTİR.

1965 YILINDAKİ DURUM ŞÖYLEDİR: ÜLKEMİZDEKİ 36.500 KÖYDEN 19.500’ÜNÜN HİÇ YOLU YOKTU; 62.000 KM’LİK TOPLAM YOL AĞININ ANCAK 32.000 KM’LİK KISMI ULAŞIMA AÇILMIŞTI; HİÇBİR YOLDA ASFALT VE SAN’AT YAPISI YOKTUR.

2000’Lİ YILLARA GELİNDİĞİNDE YOLU OLMAYAN KÖY KALMAMIŞ, MEVCUT KÖY YOLLARI AĞI 293.000 KM’YE ÇIKMIŞ, YAKLAŞIK 100.000 KM YOL ASFALT KAPLAMALI HALE GETİRİLMİŞTİR. ÜLKEMİZDE KARAYOLLARI’NA DEVLET VE İL YOLLARI AĞININ YAKLAŞIK 60 BİN KM. OLDUĞU DÜŞÜNÜLDÜĞÜNDE, KIRSAL ALANA GÖTÜRÜLEN HİZMETİN BÜYÜKLÜĞÜ ORTAYA ÇIKMAKTADIR.

YİNE ÜLKEMİZDEKİ 75 BİN YERLEŞİM ÜNİTESİNDEN, 1965 YILINDA 18.183’ÜNE SAĞLIKLI VE YETERLİ İÇME SUYU GÖTÜRÜLMÜŞ OLMASINA KARŞIN, BUGÜN İTİBARİYLE 70 BİN ADEDİNDE SAĞLIKLI VE YETERLİ İÇMESUYU VARDIR. BU ÜNİTELERİN YAKLAŞIK YÜZDE 60’INA ŞEBEKELİ SİSTEMLE İÇMESUYU GÖTÜRÜLMÜŞTÜR. SULANMASI ÖNGÖRÜLEN 2,4 MİLYON HEKTAR ALANLIK TARIM ARAZİSİNİN 1,2 MİLYON HEKTARI SULAMAYA AÇILMIŞ, 963 BİN HEKTAR ALANDA TARLA İÇİ VE TOPRAK MUHAFAZA VE GELİŞTİRME HİZMETLERİ SAĞLANMIŞTIR.

BÜTÜN BU UYGULAMALAR, ULAŞTIRMA, İÇME SULARI, İSKAN, TARIM, KONUT, TEKNOLOJİK ARAŞTIRMALAR VE ÇEVRE GİBİ 7 ANA SEKTÖR VE 26 ALT SEKTÖRDE HİZMET ÜRETEN KÖY HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN BAŞARILARINDAN SADECE BİRKAÇ ÖRNEKTİR. BU HİZMETLERİN GERÇEKLEŞTİRİLMESİNDE ETKİN BİR DENETİM VE EŞGÜDÜM SAĞLANMIŞ, ÜLKENİN GERİ KALMIŞ BÖLGELERİNE DAHA FAZLA KAYNAK AYRILMASINA ÖZEN GÖSTERİLMİŞTİR. DİĞER YANDAN ÜLKEYE EKONOMİK VE UZUN ÖMÜRLÜ TESİSLER KAZANDIRILMIŞTIR.

BU UYGULAMALARDA, GENEL MÜDÜRLÜK İHTİYACI OLAN İŞ MAKİNALARINDAN BİR DOZER VEYA YÜKLEYİCİ 65 BİN DOLARA ALINIRKEN, AYNI İŞ MAKİNASININ İL ÖZEL İDARELERİ TARAFINDAN TAM İKİ KATINA, YANİ 130 BİN DOLARA ALINDIĞI YAYGIN OLARAK BİLİNEN ÖRNEKLERDEN BİRİDİR. BUNA BENZER ÖRNEKLER ÇOĞALTILABİLİR.

BURADA BİR ÖNEMLİ NOKTAYA DAHA DİKKAT ÇEKMEK GEREKMEKTEDİR.

KHGM HİZMETLERİ İÇİN 1992 YILINDA GENEL BÜTÇEDEN AYRILAN PAY % 3,96 İKEN, BU ORAN 1990’LI YILLARIN ORTALARINDA % 2’LERE, 2000’Lİ YILLARDA İSE % 1,06’YA KADAR DÜŞMÜŞTÜR. GENEL MÜDÜRLÜK BÜTÇESİNDE YAŞANAN BU MUAZZAM DARALMANIN SON ÜÇ YILIN RAKAMLARIYLA ANLAMI ŞUDUR: 8. BEŞ YILLIK KALKINMA PLANI VERİLERİNE GÖRE, YILDA 100 BİN HEKTAR ARAZİ SULAMAYA AÇILMASI GEREKİRKEN, 2002’DE SULAMAYA AÇILAN TOPRAK BÜYÜKLÜĞÜ 74 BİN HEKTAR OLARAK GERÇEKLEŞMİŞ VE 2004 YILI PROGRAMINDA BU RAKAM 62 BİNE DÜŞMÜŞTÜR. BU DURUM, TÜRKİYE’NİN TEKNİK VE EKONOMİK ÖLÇÜTLERE GÖRE SULAMAYA AÇMASI GEREKEN İLAVE 4 MİLYON HEKTAR İÇİN DAHA 80 YIL BEKLEMEK GEREKTİĞİNİ ORTAYA KOYMAKTADIR. TARLA İÇİ GELİŞTİRME HİZMETLERİ 2002 YILINDA 27 BİN HEKTARDAN 2004 YILINDA 24 BİN HEKTARA; TOPRAK MUHAFAZA ÇALIŞMALARI 9 BİN HEKTARDAN 2 BİN HEKTARIN ALTINA; TAŞKIN KORUMA ÇALIŞMALARI 20 BİN HEKTARDAN 13 BİN HEKTARA GERİLEMİŞTİR. ULUSAL BÜTÇEDEN YETERLİ ÖDENEK VERİLMEYEN KURUM, TÜM OLUMSUZ VE ENGELLEYİCİ KOŞULLAR KARŞISINDA, ÖZ KAYNAKLARINI DEVREYE SOKARAK HİZMET ÜRETMEYİ BAŞARABİLMİŞTİR.

BUGÜN GELİNEN NOKTA, YAŞAM STANDARDI YÜKSELME EĞİLİMİNDE OLAN İNSANLARIMIZIN BEKLENTİLERİNE CEVAP VEREBİLMEKTEN TARTIŞMASIZ BİÇİMDE UZAKTIR. ANCAK BU DURUMUN SORUMLUSU, BİR KAMU KURUMU OLDUĞU İÇİN KHGM DEĞİL, KÖY HİZMETLERİNE İLİŞKİN UYGULANAN POLİTİKALARIN KENDİSİDİR. DOĞRU ÇÖZÜM İÇİN, SORUNU VE SORUMLUYU DOĞRU TEŞHİS ETMEK GEREKLİDİR.

TOPRAK VE SU KAYNAKLARININ KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİ, YALNIZCA KÖY MUHTARLIKLARINDA YAŞAYAN 14,1 MİLYON İNSANA HİZMET VERMEK DEĞİLDİR. ÜLKEMİZDEKİ 70 MİLYON İNSANIN, ORTALAMA BİR İFADEYLE 60 MİLYONUNUN KÖYE BAĞLI OLARAK YAŞADIĞI GERÇEĞİ DÜŞÜNÜLDÜĞÜNDE, BÜTÇE ÖDENEKLERİNDEKİ DÜŞÜŞÜN KÖYLÜSÜYLE KENTLİSİYLE TÜM NÜFUSUMUZU ETKİLEDİĞİ, BİR DİĞER İFADEYLE, ÜLKENİN SOSYAL VE EKONOMİK YAPISINA DA DOĞRUDAN ETKİ YAPTIĞI GÖRÜLMEKTEDİR. BU NEDENLE, TARTIŞILAN SORUN “KÖYLÜ SORUNU” DEĞİL, “ÜLKE SORUNU”DUR.

TASARIDA YER ALAN KAYNAK İSRAFI VE EŞGÜDÜMSÜZLÜK SUÇLAMALARI, İKNA EDİCİ DAYANAKLARDAN YOKSUNDUR.

2. KHGM’NÜN DİĞER KAMU KURULUŞLARIYLA MÜKERRER GÖREV ALANI İDDİASI:TASARI, SAYDIĞI GÖREV VE HİZMET ALANINDA, KHGM’NÜN BAZI KURULUŞLARLA MÜKERRERLİKLER OLUŞTURDUĞUNU İLERİ SÜRMEKTEDİR. BUNA GÖRE;

A) 3155 SAYILI TARIM REFORMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN KURULUŞ VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN, 3202 SAYILI YASADA ÖNGÖRÜLEN GÖREVLERDEN SULAMA, TOPRAK MUHAFAZA, TOPLULAŞTIRMA VE TARIM DIŞI AMAÇLI ARAZİ TAHSİSİ GİBİ KONULARDAKİ İŞLERİN BAKANLAR KURULUNCA BELİRLENEN UYGULAMA ALANLARINDA TARIM REFORMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜNCE YÜRÜTÜLEN HİZMETLERLE;

B) İL ÖZEL İDARESİ KANUNUNA GÖRE İL ÖZEL İDARELERİ TARAFINDAN YÜRÜTÜLEN BAZI HİZMETLERLE;

C) 442 SAYILI KÖY KANUNU VE 7488 SAYILI KÖY İÇMESULARI HAKKINDA KANUNA GÖRE DEVLET SU İŞLERİ TARAFINDAN DA YÜRÜTÜLMEKTE OLAN KÖYE KAPALI YOLDAN İÇECEK SU GETİRMEK, PİS SULARIN AKIP GİTMESİ İÇİN ÜSTÜ KAPALI AKINTI YAPMAK, KÖYLERE İÇME SUYU TEMİN ETMEK GİBİ GÖREVLER BAKIMINDAN DEVLET SU İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN YÜRÜTÜLEN HİZMETLERLE,

D) 441 SAYILI TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI’NIN KURULUŞ VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME KAPSAMINDA, BAKANLIĞIN ANA HİZMET BİRİMİ OLAN TARIMSAL ÜRETİM VE GELİŞTİRME GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İLE TEŞKİLATLANMA VE DESTEKLEME GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN YÜRÜTÜLEN HİZMETLERLE MÜKERRERLİKLER BULUNMAKTADIR.

GERÇEKTE, HER YETERLİ BİLGİ SAHİBİNİN BİLDİĞİ ÜZERE, BUGÜN İTİBARİYLE KÖY HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN HİZMET ALANINA GİREN HİÇBİR KONU BİR BAŞKA KURUM VEYA KURULUŞ TARAFINDAN YÜRÜTÜLMEMEKTEDİR.

<İ>TARIM REFORMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, ÜLKEMİZDE YALNIZCA “REFORM BÖLGESİ” İLAN EDİLEN YERLERDE ÇALIŞIR. YANİ, ŞANLIURFA VE ÇEVRE İLLERİNDE VE “GAP PROJESİ”NDE. BU GENEL MÜDÜRLÜK YALNIZCA PROJE ÜRETİMİNDEN SORUMLUDUR VE UYGULAMA-YÜRÜTME ALANINDA İŞ GÖRMEZ.

İL ÖZEL İDARELERİ İLE GÖREVDE MÜKERRERLİK İDDİASI DA GEÇERLİ DEĞİLDİR. ÜLKEDE TOPRAK VE SU KAYNAKLARINI KULLANMA VE BUNLAR ÜZERİNDE DENETİM YETKİSİ VE GÖREVİ, YASALARLA DEVLET SU İŞLERİ GN.MD. VE KÖY HİZMETLERİ GN.MD.’NE VERİLMİŞTİR. İL ÖZEL İDARELERİ YASASINDA BÖYLE BİR HÜKÜM YER ALMAMAKTADIR. İL ÖZEL İDARELERİNİN KÖY YOLLARININ YAPIMI İLE İLGİLİ GÖREVİ İSE, ANILAN KURUMLA MÜKERRERLİK DEĞİL, İŞBÖLÜMÜ VE İŞBİRLİĞİNİN HUKUKİ ZEMİNİNİ OLUŞTURMAKTADIR. İDARELER ARASINDA İŞBÖLÜMÜ VE İŞBİRLİĞİNİ “MÜKERRERLİK” OLARAK GÖRMEK, DEVLET YÖNETİMİNİ ZAAFA UĞRATMAK DEMEKTİR. KALDI Kİ, İL ÖZEL İDARELERİNİN ÜLKE GENELİNDE TOPLAM 7000 KİŞİDEN İBARET OLAN PERSONELİ İÇİNDE TEKNİK PERSONEL BULUNMADIĞI GİBİ, BU İDARENİN YATIRIM UYGULAMA DENEYİMİ DE YOKTUR. HER BİRİ BİR DİĞERİNDEN FARKLI ÖZELLİKLER VE SORUNLAR SERGİLEYEN 81 İL ÖZEL İDARESİNİN, ÜLKE GENELİNDE DENGELİ GÖTÜRÜLMESİ GEREKEN BÖYLE BİR HİZMETİ UYGULAMA OLANAĞI DA BULUNMAMAKTADIR.

MÜKERRERLİK İDDİASINDA BULUNULAN ÜÇÜNCÜ KURULUŞ, TARIM BAKANLIĞI’NIN <İ> TARIMSAL ÜRETİMİ GELİŞTİRME GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’DÜR. KISA ADIYLA TÜGEM OLARAK BİLİNEN BU BİRİM, ALANLA İLGİLİ OLARAK, YALNIZCA BİR DAİRE BAŞKANLIĞINA SAHİPTİR: TARIMSAL ARAZİLERİ DEĞERLENDİRME DAİRE BAŞKANLIĞI. TARIMSAL ARAZİLERİ DEĞERLENDİRME DAİRE BAŞKANLIĞI HENÜZ 2001 YILINDA KURULMUŞTUR VE YETERLİ BİRİKİM VE DENEYİME SAHİP DEĞİLDİR. KALDI Kİ, TARIM BAKANLIĞI İÇİNDE YETKİNİN KORUMA VE KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YERİNE TÜGEM’E VERİLMİŞ OLMASI, AYRI BİR SORUN OLUŞTURMAKTADIR. TARIM BAKANLIĞI’NIN KURULUŞ VE GÖREVLERİ HAKKINDAKİ 441 SAYILI KANUN HÜKMÜNDEKİ KARARNAME, KONUYLA İLGİLİ UZMAN GENEL MÜDÜRLÜK OLARAK KORUMA VE KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜ BELİRTMEKTEDİR. ASIL KARIŞIKLIK, TÜM YETKİLERİN DEVREDİLMEK İSTENDİĞİ TARIM BAKANLIĞI’NIN KENDİ İÇİNDEDİR. GÜNÜMÜZE DEK KÖY HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ UYGULAMA YETKİSİNİ TEK BAŞINA KULLANMIŞ, TARIM BAKANLIĞI BU SÜREÇTE YALNIZCA ONAY MAKAMI OLARAK YER ALMIŞTIR. BUGÜN DE UYGULAMA BU BİÇİMDE DEVAM ETMEKTEDİR.

BU ALANLARDA TEK YETKİLİ VE TEK İHTİSAS BİRİMİ KÖY HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’DÜR. ‘MÜKERRERLİK’ SAVI GERÇEĞİ YANSITMAMAKTA, ZORLAMA GEREKÇE ÜRETMENİN BİR SONUCUNDAN İBARET KALMAKTADIR.

3. İSTİHDAM FAZLASI OLAN, BÜTÇESİNİ MAAŞ ÖDEMEYE HARCAYAN KHGM İDDİASI: TASARI GEREKÇESİNDE, 2003 YILINDA MAAŞ ÖDEMELERİNİN GENEL MÜDÜRLÜK HARCAMALARININ % 76’SINI, EK BÜTÇENİN % 99’UNU OLUŞTURDUĞU, GENEL MÜDÜRLÜĞÜN ÖZELLİKLE BÖLGE VE İL MÜDÜRLÜKLERİNDE 53.600 KİŞİ İSTİHDAM ETTİĞİ, PERSONELİN 45 BİNİNİN İŞÇİ OLDUĞU İFADE EDİLMEKTEDİR.

KÖY HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET ÜRETEN BİR KURULUŞTUR. ÜRETTİĞİ HİZMETİN, BİR BİRİM MALİYETİ VARDIR. HER BİRİM MALİYETİN OLMAZSA OLMAZ ANALİZ GİRDİLERİNDEN BİRİ DE, İŞÇİLİK GİDERİDİR. YANİ, BİRİM MALİYET HESABINDA, ANALİZ DEĞER İÇERİSİNDE İŞÇİLİK GİDERİ YER ALIR. FABRİKADA ÜRETİLEN 1 METRE KUMAŞ VEYA 1 OTOMOBİL VEYA 1 KG SUCUKTA OLDUĞU GİBİ, YAPILAN 1 KM YOLDA, İÇMESUYUNA KAVUŞTURULAN 1 ÜNİTEDE VEYA SULAMAYA AÇILAN 1 HEKTAR ALANDA BİRİM MALİYETLERDE DE İŞÇİLİK BULUNMAKTADIR.

İŞÇİLİK GİDERLERİ, SAĞLIKLI BÜTÇE UYGULAMALARINDA CARİ BÜTÇE İÇERİSİNDE YER ALMAZ. İŞÇİLİK ÖDENEKLERİ YATIRIM BÜTÇELERİNDE YER ALIR. KÖY HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE AYRILAN YILLIK İŞÇİLİK ÖDENEKLERİNİN YATIRIMA DÖNÜŞME ORANI %80’DİR. YANİ 100 BİRİM İŞÇİLİK ÖDENEĞİNİN 80 BİRİMİ YATIRIMA DÖNÜŞMEKTEDİR.

HER ÜRETİMİN BİR MALİYETİ VARDIR. KÖYLÜYE HİZMET GÖTÜRÜLECEKSE, BUNUN MALİYETİ KARŞILANACAKTIR. MADDE GEREKÇESİNDE SÖYLENDİĞİ GİBİ, “PERSONEL GİDERLERİ BÜTÇENİN % 76’SINI OLUŞTURMAKTADIR; BU CARİ GİDERLE KAYNAKLAR HEBA OLMAKTADIR’ DEMEK, GERÇEKTE VERİMLİ BİR ÇALIŞMA DÜZENİ KURMAK DEĞİL, ‘HİZMETİ GÖRMEKTEN VAZGEÇMEK’ ANLAMINA GELMEKTEDİR.

BİR DİĞER SAV, “EK BÜTÇENİN % 99’U İŞÇİLİK GİDERLERİNE AYRILIR” SAPTAMASINA DAYANMAKTADIR. EK BÜTÇELERLE İLGİLİ BU SAPTAMA, BÜTÇENİN IMF KOŞULLARINA UYGUN HAZIRLANDIĞINI GÖSTERMEK İÇİN, YIL BAŞI BÜTÇE HAZIRLIĞINDA BİR TAKIM HARCAMA KALEMLERİNİ BÜTÇEYE KOYMAMAKTAN KAYNAKLANMAKTADIR. GERÇEKTE HÜKÜMET, BİR YILDA İŞÇİYE, MEMURA NE ÖDEYECEĞİNİ NET OLARAK BİLMEKTEDİR. MALİYE BAKANLIĞI’NIN ELİNDE BU BİLGİLER AYRINTILARIYLA, AYLIK GİDERLER OLARAK, İL BAZINDA VARDIR. AMA BU RAKAMLAR, YIL BAŞI HESAPLARINDA IMF’Yİ KANDIRMAK AMACIYLA GİZLENMEKTEDİR. ÜLKE GERÇEKLERİ VE HİZMET GEREKSİNMESİ, YILI İÇİNDE, İSTER ADINA EK ÖDENEK DENSİN, İSTER ÖRTÜLÜ ÖDENEK, BU PARANIN ÖDENMESİNİ ZORUNLU KILAR. EK BÜTÇENİN % 99’UNUN İŞÇİLİK ÖDEMESİ OLARAK GÖSTERİLMESİ, KHGM’NÜN EKSİKLERİNİ DEĞİL, SİYASAL İKTİDARLARIN IMF İPOTEĞİ İLE PAZARLIĞINI AÇIĞA ÇIKARMAKTADIR.

BİR DİĞER İFADEDE GENEL MÜDÜRLÜK BÜNYESİNDE 53.600 KİŞİ, İL MÜDÜRLÜKLERİNDE 45 BİN KİŞİNİN ÇALIŞTIĞINDAN SÖZ EDİLMEKTEDİR. PEKİ, KÖY HİZMETLERİ’NDE KAÇ KİŞİ ÇALIŞMALIDIR? BİZ SÖYLEYELİM, BUGÜN İTİBARİYLE GENEL MÜDÜRLÜKTE ÇALIŞAN İŞÇİ SAYISI 44 BİNİN ALTINA DÜŞMÜŞTÜR. GENEL MÜDÜRLÜK TARAFINDAN YAPILAN NORM KADRO ÇALIŞMALARINA GÖRE, BU HİZMETLERİN ASGARİ DÜZEYDE YERİNE GETİRİLMESİ İÇİN 47.100 İŞÇİYE İHTİYAÇ VARDIR.

TASARI’DA İLERİ SÜRÜLEN PERSONEL GİDERLERİNİN YÜKSEKLİĞİ SAVI, DEVLET CİDDİYETİYLE BAĞDAŞMAYACAK ÖLÇÜDE GERÇEK DIŞI BİR NİTELİK TAŞIMAKTADIR.

4. KHGM’NÜN İŞLERİ MÜTEAHHİTLERE VE BAŞKA KURUMLARA DEVRETMİŞ OLDUĞU VE BU NEDENLE PERSONEL VE MAKİNALARININ ATIL KALDIĞI İDDİASI: KHGM’NÜN DOĞRUDAN YAPTIĞI İŞLERİN ÇOĞUNUN KIRSAL YOLLARLA İLGİLİ OLDUĞU, TARIM (ÇOĞUNLUKLA SULAMA), SU TEMİNİ VE İSKANLA İLGİLİ ÖTEKİ İŞLERİN BÜYÜK ÖLÇÜDE ÖZEL YÜKLENİCİLER TARAFINDAN YERİNE GETİRİLDİĞİ, KHGM FAALİYETLERİNİN ÖNEMLİ BİR BÖLÜMÜNÜN İL ÖZEL İDARELERİNİN TALEBİ ÜZERİNE VE ÖTEKİ KURULUŞLARLA YAPILAN PROTOKOLLER ÇERÇEVESİNDE GERÇEKLEŞTİRİLDİĞİ, BUNUN SONUCU OLARAK KHGM’NÜN PERSONELİ VE MAKİNALARININ BÜYÜK ÖLÇÜDE ATIL KALDIĞI İLERİ SÜRÜLMEKTEDİR.

ÜLKEMİZDE YAKLAŞIK 75 BİN YERLEŞİM BİRİMİNE HİZMET GÖTÜREN KHGM, YAPIM HİZMETLERİNİN YANI SIRA BAKIM HİZMETLERİNİ DE YERİNE GETİRMEK ZORUNDADIR. 300 BİN KİLOMETRELİK YOLDA DÖRT MEVSİM GÜVENLİ ULAŞIM SAĞLANACAKTIR. SEKİZ YILLIK KESİNTİSİZ EĞİTİM İÇİN KÖY YOLLARI HERGÜN AÇIK TUTULACAKTIR. BİR KÖYE BİRDEN FAZLA KERE HİZMET GÖTÜRÜLDÜĞÜ İÇİN, YILDA ORTALAMA 80 BİN KÖYDE, 680 BİN KİLOMETRELİK KAR MÜCADELESİ YAPILACAK, DEPREM, SEL GİBİ DOĞAL AFETLERDE OLAY YERİNE ANINDA ULAŞILACAK VE İLK MÜDAHALE YAPILACAKTIR; CAMİ, KÖY KONAĞI, OKUL, SAĞLIK OCAĞI GİBİ TÜM TESİSLERİN HİZMETİ KARŞILANACAK, KÖYDEKİ ACİL HASTA HASTANEYE YETİŞTİRİLECEK, SAĞLIK MEMURU VEYA HEMŞİRE KÖYLERE GÖTÜRÜLECEK, SINIR ÖTESİ ASKERİ HAREKATLARDA ORDUMUZA LOJİSTİK DESTEK SAĞLANACAKTIR. BÖYLE BİR KURULUŞTA “ATIL KAPASİTE” VARSA, BAŞKA HİÇBİR KURULUŞ ÇALIŞMIYOR DEMEKTİR.

KHGM’NDE 1984 YILINDA 10.240 OLAN MEMUR SAYISI, YİRMİ YIL İÇİN 2004 YILINA KADAR 6.000’E DÜŞÜRÜLMÜŞTÜR. 1985 YILINDA 65.327 OLAN İŞÇİ SAYISI, MEVSİMLİK İŞÇİLER KADROLU DURUMA GETİRİLDİĞİ HALDE 2004 YILINA KADAR 44.000’İN ALTINA İNDİRİLMİŞTİR. 20 YILDA MEMUR SAYISI YÜZDE 40, İŞÇİ SAYISI YÜZDE 33 ORANLARINDA DÜŞÜRÜLMÜŞTÜR.

1990 YILINDA TOPLAM 28.000 ADET OLAN MAKİNA VARLIĞI, 2004 YILINA KADAR 16.000 ADETE GERİLETİLMİŞTİR. KURUMUN MAKİNE VARLIĞI YÜZDE 43 ORANINDA AZALTILMIŞTIR. BÜYÜYEN HİZMET GEREKLERİ, BÖYLESİNE DARALAN PERSONEL VE MAKİNA VARLIĞIYLA KARŞILANMIŞTIR.

KÖY HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NDE ÖZELLEŞTİRME İSE, KURUM’UN TEKNİK BİR TERCİHİ VE TEKNİK GEREKLİLİK OLARAK DEĞİL, İKTİDARLARIN HESAPSIZ VE İNATÇI SİYASAL TERCİHLERİNİN VE DAYATMALARININ ÜRÜNÜ OLARAK ORTAYA ÇIKMIŞTIR.

ÖZELLEŞTİRME, YALNIZCA KAMU KURUM VE KURULUŞLARINA AİT İŞLETMELERİN ÖZEL KİŞİ VE KURULUŞLARA SATILMASI DEĞİLDİR. “TAŞERONLAŞMA YADA EMANET İŞLERİN AZALTILARAK İŞLERİN ÖZEL KİŞİ VE KURULUŞLARA YAPTIRILMASI”’ DA BİR ÖZELLEŞTİRME YÖNTEMİDİR. KÖY HİZMETLERİ, KARAYOLLARI, DEVLET SU İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜKLERİ, YAPILARI GEREĞİ SATILARAK ÖZELLEŞTİRİLEMEYECEĞİ İÇİN, BU KURULUŞLARI ÖZELLEŞTİRMENİN YOLU, BU KURULUŞLARCA YERİNE GETİRİLEN HİZMETLERİN MÜTEAHHİTLERE VE TAŞERONLARA YAPTIRILMASI OLMUŞTUR.

KAMU SEKTÖRÜNDE TAŞERONLAŞMA VE FASON ÜRETİM, 24 OCAK 1980 İSTİKRAR PROGRAMI SONRASINDA BİLİNÇLİ OLARAK GÜNDEME GETİRİLMİŞTİR. BU DOĞRULTUDA İLK SİSTEMLİ ÇABALARDAN BİRİ, 1983 YILINDA HAZIRLANAN ULAŞTIRMA ANA PLANI’DIR. BU PLAN UYARINCA KARAYOLLARI GN.MD.’NÜN EMANETEN YAPTIĞI İŞLERİN ON YILDA YÜZDE 60’DAN YÜZDE 25 DÜZEYİNE İNDİRİLMESİ ÖNGÖRÜLMÜŞTÜR. DSİ DE BU SÜREÇTEN ETKİLENMİŞTİR. 1999’DA DÖNEMİN DSİ GENEL MÜDÜRÜNÜN YAPTIĞI BİR AÇIKLAMA ÇOK ANLAMLIDIR VE YAPILAN ÇALIŞMANIN NİYETİNİ VE BOYUTUNU GÖSTERMEKTEDİR:

“DSİ, ÖZELLEŞTİRME UYGULAMASINDA BUGÜN YÜZDE 83'lük bir seviyeye ulaştı... Bugün ülkemizde 300'E YAKIN SULAMA BİRLİĞİ VAR. YENİLERİ DE KURULUYOR. MEVCUDUN YÜZDE 83'ü çiftçilerimize devredildi. Böylece Türkiye'NİN EN BÜYÜK GİZLİ ÖZELLEŞTİRMELERİNDEN BİRİNİ GERÇEKLEŞTİRDİK. HEDEFİMİZ, 2000 YILINA KADAR TÜM ALANLARIN İŞLETMESİNİN DEVREDİLMESİ. ... DSİ'nin bu çalışması dolayısıyla Dünya Bankası, Türkiye'Yİ ÖRNEK ÜLKE OLARAK GÖSTERDİ" (ZAMAN GAZETESİ, 12.1.1999)

KHGM’NDE İŞARET EDİLEN ‘ATIL KAPASİTE’ VARSA, BU, KHGM’NÜN BİR DEVLET KURUMU OLMASINDAN DEĞİL, DOĞRUDAN DOĞRUYA ÖZELLEŞTİRME VE TAŞERONLAŞMA POLİTİKASININ UYGULANMASINDANDIR. VERİMSİZ OLAN, KAYNAKLARIN İSRAFINA YOL AÇAN VE KAMU HİZMETLERİNİN GÖRÜLMESİNİ ENGELLEYEN, ÖZELLEŞTİRME VE TAŞERONLAŞTIRMA POLİTİKASININ KENDİSİDİR. MÜDAHALE EDİLMESİ GEREKEN NOKTA BURASIDIR: KAMU KURUMLARINI HIZLA FELÇLİ HALE GETİREN BU UYGULAMALARA SON VERMEK, BUGÜN YAŞANAN SORUNLARI ORTADAN KALDIRMANIN TEK YOLUDUR.

5. KHGM’NÜN YAPTIĞI İŞLERİN MAHALLİ VE MÜŞTEREK İHTİYAÇLARA İLİŞKİN OLMASI SEBEBİYLE MAHALLİNDE PLANLANARAK YERİNE GETİRİLMESİNİN ZORUNLU BULUNDUĞU, MERKEZİ PLANLAMAYA GEREK KALMADIĞI, GÜNÜMÜZDE KHGM’NE GEREKSİNİM KALMADIĞI İDDİASI: TASARI, MAHALLİ MÜŞTEREK NİTELİKLİ HİZMETLERİN MERKEZİ İDARE TARAFINDAN YÜRÜTÜLMEYE ÇALIŞILMASININ HİZMETTE ETKİNLİĞİ VE VERİMLİLİĞİ AZALTTIĞI VE HİZMETLERİN DAHA YÜKSEK MALİYETLE YERİNE GETİRİLMESİNE YOL AÇTIĞI; BU NEDENLE KHGM TARAFINDAN YÜRÜTÜLEN HİZMETLERİN, HALEN KÖYE İLİŞKİN HİZMETLERİN YERİNE GETİRİLMESİNDE ÖNEMLİ BİR ROLÜ BULUNAN İL ÖZEL İDARELERİNE DEVREDİLMESİNİN ÖNGÖRÜLDÜĞÜ; 5216 SAYILI BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KANUNU İLE BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SINIRLARI İSTANBUL VE KOCAELİ İLLERİNDE İL MÜLKİ SINIRI OLARAK TESPİT EDİLDİĞİNDEN VE BÖYLECE İL ÖZEL İDARELERİNİN BU GÖREVLERİ YERİNE GETİRECEĞİ BİR ALAN KALMADIĞINDAN, BU İLLERDE KHGM TARAFINDAN YERİNE GETİRİLEN GÖREVLERİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİNE DEVREDİLMESİNİN AMAÇLANDIĞI İFADE EDİLMEKTEDİR. TASARIYA GÖRE, <İ>MERKEZİ PLANLAMA, BU KURULUŞLARIN KURULDUĞU DÖNEMDEKİ ŞARTLARDA UYGUN OLABİLİRDİ, ANCAK BUGÜN DÖNEM DEĞİŞMİŞTİR. ARTIK, BU FAALİYETLERİN MAHALLİ İDARELER TARAFINDAN YERİNE GETİRİLMESİ, HEM MAHALLİN İHTİYAÇLARINA UYGUN ÇÖZÜM YOLLARININ BULUNMASINI KOLAYLAŞTIRACAK, HEM DE ATIL KAPASİTENİN KULLANILMASI SAĞLANARAK VERİMLİLİK ARTIRILACAKTIR.

TASARININ GİZLEDİĞİ GERÇEK, BU SAHTE GEREKÇE İLE İLGİLİDİR. KHGM TARAFINDAN YÜRÜTÜLEN İŞLER “MAHALLİ MÜŞTEREK İHTİYAÇLAR”A DEĞİL, ULUSAL-ORTAK HEDEFLERE İLİŞKİN İŞLERDİR. BU KONU, AŞAĞIDAKİ BÖLÜMDE AYRINTILARIYLA ELE ALINMAKTADIR.

IV. TASARININ GİZLEDİĞİ NEDİR?

TASARI’NIN GENEL GEREKÇESİNDE, KHGM’NÜN BAŞLICA GÖREV VE SORUMLULUK ALANI ŞÖYLE İFADE EDİLMİŞTİR:

“KÜÇÜK ÖLÇEKLİ KIRSAL ALTYAPININ GELİŞTİRİLMESİ KAPSAMINDA OLMAK ÜZERE, KIRSAL ALANDA KÜÇÜK SULAMA PLANLARI VE DRENAJ SİSTEMLERİ İÇİN YER ALTI VE YER ÜSTÜ SU KAYNAKLARININ GELİŞTİRİLMESİ, TARIM ALANLARININ AMACINA UYGUN ŞEKİLDE KULLANILMASI, KÖY YOLLARININ İNŞAATI İLE KÖYLERE TEMİZ İÇME SUYU SAĞLANMASI VE KÖYLERİN ELEKTRİKLENDİRİLMESİ İÇİN GEREKLİ TESİSLERİN YAPILMASI, TOPRAK MUHAFAZA, ARAZİ ISLAHI, TOPLULAŞTIRMA, TARIM DIŞI AMAÇLI ARAZİ TAHSİSİ VE İSKAN HİZMETLERİ.”

TÜRKİYE’DE, SEKİZİNCİ BEŞ YILLIK KALKINMA PLANI VERİLERİNE GÖRE, KIRSAL ALANDA 35.014 ADET KÖY VE 40.617 ADET KÖY-BAĞLISI OLMAK ÜZERE TOPLAM 75.631 ADET YERLEŞİM ÜNİTESİ VARDIR. BUNLARDA TOPLAM 14,1 MİLYON KİŞİ YAŞAMAKTADIR. KÖY HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, KASABALARA DA HİZMET GÖTÜRDÜĞÜNDEN, HİZMET SUNULAN NÜFUS SAYISI 23 MİLYONA YÜKSELMEKTEDİR.

TASARI YUKARIDAKİ TANIMI TEMEL SAYARAK VE KHGM’NÜ YALNIZCA 75.000 KÜÇÜK YERLEŞME BİRİMİNİN NÜFUSUNA DÖNÜK BİR HİZMET BİRİMİ DİYE GÖSTEREREK, BÖYLESİNE DAĞINIK VE KÜÇÜK BİRİMLERE “ANKARA’DAN HİZMET GÖTÜRME”NİN MANTIKSIZLIĞINI GÖSTERMEYE ÇALIŞMAKTADIR.

BAZI KÖŞE YAZARLARI, BU ALDATMACI SAVA DESTEK OLMAKTADIRLAR. BİR YAZAR, KENDİNİ BİLDİ BİLELİ ADINI BİLDİĞİ, AMA NE YAPTIĞINI BİLMEDİĞİ KHGM’NÜN ÇEVRE BAKANLIĞI’NIN 30 KATI BÜTÇEYE SAHİP OLDUĞUNU; -OKUYUCULARININ SIKI DURMASINI İSTEYEREK- BÜTÇESİNİN %72’SİNİN ÜCRETLERE GİTTİĞİNİ; SON 25 YILDA KURUMA 20 MİLYAR DOLAR AYRILIP KÖYLÜYE 3-4 MİLYAR DOLARLIK HİZMET GÖTÜRDÜĞÜNÜ; ÖRGÜTÜN “TIPKI KABUS GİBİ” KENDİNİ YENİDEN VE YENİDEN ÜRETTİĞİNİ; “TIPKI KANSERLİ BİR UR GİBİ” BÜYÜDÜĞÜNÜ, BU RAKAM VE DEĞERLENDİRMELERLE KENDİSİNİ ‘ENFORME EDEN’ KAYNAKLARA İLİŞKİN HİÇBİR BİLGİ VERMEDEN YAZDIKTAN SONRA ŞU SONUCA VARMIŞTIR:

“BEN ARTIK BÜROKRASİNİN KENDİ KENDİSİNİ KÜÇÜLTECEĞİNDEN O KADAR UMUDUMU KESTİM Kİ, KÖY HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GİBİ KURUMLARI TESPİT ETTİKÇE IMF'e "gammazlamak"tan başka çare düşünemiyorum. Gözlerine sokarsak, belki böyle kurumları da kredi koşulları listesine koyarlar diye umuyorum. “ (Gülay Göktürk, “Köy Hizmetleri”, 5 Temmuz 2001, Sabah Gazetesi)

21 Ekim 2004 günü TBMM’ye gönderilen KHGM’nü kapatma tasarısı, her biri gerçek dışı ve belli bir politika doğrultusunda kamuoyu yaratma amacıyla yürütülen bu faaliyetler sonunda ortaya çıkarılmıştır.

Tasarı, yıllardır yürütülen yanlış-bilgilendirme operasyonundan güç alınarak, KHGM’nün mahalli müşterek nitelikte işler yaptığı, üstelik bu mahalli işleri çok küçük yerleşmeler için yürüttüğü, dolayısıyla bu işlerin merkezi bir örgüt tarafından değil yerel yönetimlerce yapılması gerektiği görüşüne dayandırılmıştır.

Oysa, KHGM’nün üstlendiği görev ve hizmetler, Tasarı’da anlatılan “küçük” ve “yerel” işler değildir. Tam tersine, KHGM, “ulusal” ve “büyük” işlerin örgütüdür.

Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü:

• ülke topraklarının hangi amaçlarla nasıl ve kimlerce kullanılacağına karar veren;

• tarımsal amaçlı nüfus yerleştirme gibi son derece hassas nüfus işlerine yönelik işler yapan;

• hiçbir yerel grubun uhdesine geçiremeyeceği yerüstü ve yeraltı su kaynaklarının halkımızın gereksinmeleri doğrultusunda kullanılmasını yöneten;

• yerel çıkar gruplaşmalarının etkisiyle bir başka nüfus grubunu cezalandırma amacıyla kullanılabilecek olan yol açma ve yol güvenliğini sağlama işlerini yürüten
bir kurumdur.

KHGM tarafından yapılan işler basit müteahhitlik işleri değil, yaşamın en temel kaynaklarının, toplumun barış içinde yaşaması için zorunlu olan adaletli ve dengeli biçimde kullanıma sunulması ile ilgili işlerdir. KHGM işleri, bu nedenle ulusal nitelikli işlerdir. Bu nedenle devlet eliyle yürütülen işlerdir.

KHGM’nün görevleri, 3202 sayılı kuruluş Yasasında 20 ayrı fıkra halinde sıralanmıştır. Hazırlanan tasarı bu maddeyi yürürlükten kaldırmamış, aşağıda belirtilen bu görevlerin tümünü yetkileriyle birlikte yerel idarelere devretmiştir.

KHGM’nün toprak yönetimi (toprağın kullanılması, korunması, geliştirilmesi) görevi, yalnızca köy yerleşmelerinde değil, tüm ülke genelinde aşağıdaki yetkilerin kullanılması demektir (3202; madde 2/b,f-k,p):

(1) Tarım alanlarının amacına uygun kullanılmasını sağlamak ve denetlemek.

(2) Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki arazinin tespit, tayin, ölçü işlerini, Hazine adına tescil işlerini yapmak;

(3) Mera, yaylak, kışlakların tespitini yapmak.

(4) Kiraya verilecek Hazine arazisi genişliğini ve kiralayacak topraksız çiftçileri saptamak.

(5) Devletin hüküm ve tasarrufunda yada mülkiyetinde bulunan toprakların (fıstıklık, zeytinlik, makilik, çayır ve meraların) ıslahını ve altyapısını yapmak, yapılan planları onaylamak, uygulamak.

(6) Devletin hüküm ve tasarrufu altında yada mülkiyetinde bulunan taşlı, asitli toprakları tarıma elverişli hale getirmek.

(7) Ekonomik üretime olanak vermeyecek kadar parçalanmış tarım arazilerinin toplulaştırmasını yapmak

Genel Müdürlük hizmetleri içerisinde yer alan arazi toplulaştırması ve tarım dışı amaçlı arazi kullanımı hizmetleri ülkemizde yalnızca Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yerine getirilmektedir. KHGM, bu alanlarda uzmanlık birimidir.

Diğer yandan, bu hizmetler havza bazında uygulamaları içerir. Yani birden fazla ili ilgilendiren hizmetlerdir. Bir arazi toplulaştırmasında aynı il içerisinde bile büyük sorunlar yaşanırken, birkaç ilin bir araya gelmesi uygulamada çok büyük zorluklar getirecektir.

Bir diğer önemli konu ise, tarım dışı amaçlı arazi kullanımıdır. Ülkemiz için çok büyük önem arz eden tarım toprakları her yıl heyelan, erozyon, yanlış kullanım gibi nedenlerle hızla azalmaktadır. Yaklaşık 77 milyon hektar büyüklüğündeki ülke topraklarının ancak, 8,5 milyon hektarı, yani %10’u sulanabilir özelliktedir. Eğer bu alanları da tarım dışı amaçlarda kullanmaya başlarsak, ülke geleceğine en büyük ihaneti yapmış olmaz mıyız?

Kocaeli, Çorlu, Tekirdağ, Gediz, Ergene, Çukurova, Menderes gibi ovalarda hızlı nüfus artışı, paralelinde hızlı bir sanayileşmeyi de getirmiştir. Tarım toprakları üzerine bilinçsiz ve kaçak olarak sanayi tesisleri kurulmaktadır. Bugün için bu uygulama, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü elden geldiğince rapor vermediği için önlenmektedir. Köy Hizmetleri analiz raporu olmazsa, bu tür işletmeler ÇED raporunu da alamamakta ve işletmeye açılamamaktadır.

Bu yetkiler il özel idarelere verildiğinde;

1- Her ilde toprak analiz laboratuvarları olmadığına göre, bu analiz nerede yapılacaktır?

2- Uzmanlık ve deneyim gerektiren bu işi yapacak personel nereden bulunacaktır?

3- İl encümenine devredilecek olan bu yetkide hatır gönül ilişkileri nasıl önlenecektir? Bu alanlardan elde edilen rant yağması nasıl durdurulacaktır?

4- Siyasi baskı ve dayatmalara karşı, sözleşmeyle çalıştırılacak görevliler nasıl direnç gösterebilecektir?

5- Toprak kullanımında kamu yararını gözetmek ve çıkar sahipleri karşısında kamu adına tarafsız hizmet vermek nasıl sağlanacaktır?

KHGM’nün su yönetimi, üç farklı hukuksal statüdeki suyun üç farklı ana birime, çatışmaları gidererek dağıtımını sağlamak temeli üzerinde yükselen bir iştir. Su yönetimi, bu özelliği nedeniyle ulusal devlet yetkisi kullanılmasını zorunlu saymaktadır (3202; madde 2/b,e):

(1) Umuma ait suları, köylere devredilmiş suları, eskiden beri köyün kullanımında bulunan suları,

(2) Köylere, köye bağlı yerleşme birimlerine, askeri garnizonlara,

(3) İhtiyacına göre içmesuyu ve kullanma suyu tahsis etmek,

(4) Ve tahsis şeklini değiştirmek.

(5) Su tesisi ve su yollarının geliştirilmesi için gerekli olan arazi devletin hüküm ve tasarrufu altındaysa, köyün yada köy bağlısının umumi yerleri içindeyse, özel mülkiyetteyse, köyün mülkiyetindeyse, bu araziyi kamulaştırmak.

KHGM’nün yol yönetimi ile ilgili görev ve yetkileri şunlardır (3202; 2/a):

(1) Köy, köy bağlıları, orman, orman-içi, köy-içi yol ağlarını saptamak.

(2) Bu yolları, köprüleri, sanat yapılarını yapmak,

(3) Yolların işlerliğini ve trafik güvenliğini sağlamak.

Bu işlerin tümü ulusal önemde işlerdir; bu işlerin hepsi ancak ulusal bazda yönetilebilir ve ancak havza bazında ve bölgesel ölçekte yürütülebilir. Tasarı, köy hizmetlerinin ulusal karakterini ve temel kamusal özünü gizlemektedir. Tasarı, konunun toprak ve su kaynaklarımız üzerindeki ulusal egemenlik yetkilerimizle doğrudan ilgili olduğunu gizlemektedir.

V. TASARININ GERÇEK GEREKÇELERİ NELERDİR?

Tasarı, toprak ve su varlıklarının yönetimi ile yürütülmesini il düzeyine indirerek başka bir hazırlık yapmaktadır.

KHGM’nü kapatmayı amaçlayan Tasarı’nın dile getirilmeyen gerçek gerekçeleri, yürütülen kamu reformları bütününe bağlı olarak çoktan ortaya konulmuştur. Gerçek gerekçeler, küresel güçlerce dayatılan kamu “reformu”nun amaçları arasında yer almaktadır.

a) Kısa Vadeli Amaç

KHGM’nün kapatılması, IMF standby –niyet mektubu görüşmeleri ve metinlerinde, ivedi bir amaç olarak yer alan personel azaltımı ve personel giderlerinin kısılması hedefinin bir parçasıdır.

2005 bütçesinde iç-dış faiz ödemeleri için gerekli kaynakları garantiye almak için personel maaşlarını dondurmak da yeterli değildir. Eğer personel sayısında ciddi azalma olmazsa, IMF’nin istediği bütçe yapısı kurulamamaktadır. KHGM’nün kapatılması, IMF Bütçesi’nin gizli anlaşmasında başlıca “tedbir” olarak öngörülmüştür:

Bu politikaların uygulayıcısı ve destekleyicilerinden birinin, 2005 Bütçesi’ni değerlendiren sözleri, durumu açık biçimde ortaya koymaktadır:

“Personel giderlerinin GSMH payındaki gerileme dikkat çekici. Açıklamalara göre memur maaşlarındaki ortalama artış %11,1. Bu, nominal olarak %13,4 olması beklenen GSMH artışının altında. Hükümet 1991 sonrasında hizmete başlayan memurlara verilmesi planlanan bir derecenin, maaşlarında %20’ye varan artışlara yol açacağını ifade etmişti. Bu durumdaki memurların, toplamın üçte birine eşit olduğunu varsayarsak, personel giderlerindeki artışların %14 olması beklenmeli.

“Personel sayısında ciddi azalmalar olmazsa, bu harcamaların GSMH içindeki payının da gerilemesi gerçekçi görünmüyor. Anlaşılan, Köy Hizmetleri’nin kapatılması önemli bir tedbir olarak yer almış. Bu yapılmazsa, personel ödeneğinin başlangıçta öngörülenin üstüne çıkması kuvvetle muhtemel....... Sonuç olarak 2005 yılı programı ve bütçesi, orta vadeli bir programın ilk dilimi olması nedeniyle ayrı bir önem taşıyor. Programın ve bütçenin hedefleri kolay hedefler değil.” (Faik Öztrak, Milliyet –Business, 24 Ekim 2004, s. 9)

2005 bütçesinde personel giderlerini azaltma amacı, KHGM’nün yerel idarelere devredilmesiyle hantal ve verimsiz merkezce kötü görülen hizmetin daha iyi görülmesi gibi bir hedef güdülmediğini göstermektedir. Yapılmak istenen, KHGM personelini devir görüntüsü altında tasfiye etmek; 50.000 kamu memur ve işçisini kamu istihdam sistemi dışına atmak; tahammül sınırlarını aşmış işsizler ordusunu daha da kalabalıklaştırmaktır. Böylece IMF’nin bekçiliğini yaptığı iç ve dış borç ödemeleri biraz daha garanti altına alınmış olacaktır.

Bu yakın ve acil tehdit, KHGM’nü kapatmayla güdülen iki orta ve uzun vadeli tehditle daha da büyük hale gelmektedir. Tasarı, orta ve uzun vadede iki temel amaç gütmektedir:

b) Orta ve Uzun Vadeli Amaç

(1) Bölgesel –federal devlet kuruluşunun altyapısını hazırlamak. KHGM tarafından yürütülen işler, havza–bölge bazında planlanması, yürütülmesi, uygulanması gereken işlerdir. Bugünkü Türkiye koşullarında 81 illi ölçek bunun için dardır. Nitekim Türkiye’de bu gerek yerine getirilmiş ve KHGM 19 bölge müdürlüğü biçiminde örgütlenmiştir. Ancak, bölge müdürlükleri, yapısı gereği mekanı ulusal görüş açısından gören Ankara merkezinin kollarıdır. Ülkede henüz bölgesel-federe yapılar kurulamadığına göre, ilk adımda ulusal-kamusal düzenden kopuşu gerçekleştirmek gerekir. Bunun için yapılabilecek tek şey, hizmetin merkezi örgütlenmesini ortadan kaldırarak 81 ilde erimesini sağlamaktır. Şu anda taslağı hazırlanmış, henüz yasalaşmamış, ama Avrupa Birliği’nin ‘ev ödevleri’ arasında yer alan Bölgesel Kalkınma Ajansları’nın (İdareleri’nin)kurulması beklenecektir. Önceki Hükümet döneminde toplam sayıları 26 olarak saptanmış olan bölgesel idareler kurulduğunda, “bu hizmetler il ölçeğinde yürütülemiyor, bölgesel ölçeğe taşınmalıdır” denecektir. İl özel idareleri, bu yapının kurucu unsuru olmaya hazırlanmaktadır. Bölgesel Kalkınma İdareleri, ulusal bütçeden çok, yabancı fon ve kredilerden beslenecek yapılar olarak tasarlanmıştır. Kısacası, bu idarelerin merkezi ucu Ankara’dan bağımsızdır, ama Brüksel’e ve dünya borsalarına bağımlı hale getirilmektedir.

(2) Toprak ve su varlığını kamu malı olmaktan çıkarmak ve özel mal haline getirmek. Birleşmiş Milletler, Dünya Bankası, OECD, Avrupa Birliği gibi kuruluşlar, toprak ve su kaynaklarını birer toplumsal değer değil, ekonomik değer olarak tanımlamaktadırlar. Ekonomik değer, toprak ve suyun ticari meta olarak piyasada alınıp satılır hale getirilmesi demektir. Toprak ve su, kamu malı olmaktan çıkarılarak özel mülkiyet konusuna dönüştürülmek istenmektedir. Ulusal ölçek ve kamu hukuku, bu amacın önünde engeldir. KHGM’nün yerel idarelere devri, bu varlıkların üzerinde kamu hukukunun geçerliğine son verecek, hızlı bir özel mülkiyete dönüştürme sürecini başlatma olanağı yakalamak demektir. Toprak ve su kaynakları üzerinde baskın durumda olan “devletin hüküm ve tasarrufu altında olan topraklar” ile “umumi sular” statüleri daraltılacaktır. Bölgesel ve yerel idareler ile özel mülk sahipliğine mülkiyet tescilleri gerçekleştirilecektir. Böylece, tüm toprak ve su kaynakları piyasa koşullarına göre alınıp-satılır hale getirilecektir. Köy topraklarının yabancılara satışı önündeki engeller halihazırda kaldırılmıştır; su kaynaklarında işletmecilik yerli ve yabancı büyük tekellere geçmiş durumdadır. Piyasada birer ticari meta olarak alınıp satılabilir hale getirilen bu ulusal varlığın, küresel şirketlerce paylaşılması engelsiz biçimde tamamlanacaktır.

KHGM’nün kapatılması, herbiri gerçek dışı olan sözde gerekçelerin ötesinde bu gizlenmiş gerekçelere dayanmaktadır.

Bu nedenle KHGM’nün kapatılmasına karşı çıkmak, herhangi bir kuruluşu ve 44.000 işçinin haklarını savunmanın ötesinde ülkenin geleceğini savunmak demektir.

VI. TOPRAKLARI ve SUYU KORUMAK : KİM? KİME KARŞI? NASIL?

Anayasanın 45. maddesi devleti “Devlet, tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek...” ile görevli saymıştır. Bu anayasal görev 441 sayılı Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Yasasında “tarım alanlarının gayesine uygun bir şekilde kullanılmasını sağlamak” ifadesiyle yer almıştır. Aynı anayasal görev, 3202 sayılı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Yasasında ”toprak ve su kaynaklarının verimli kullanılmasını, korunmasını, geliştirilmesini sağlamak, çiftçilerin hizmetine götürmek” olarak ifade edilmiştir.

Tarım Bakanlığı ile Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, devlet tüzelkişiliği içinde bu görevi yerine getirmekten sorumlu tutulmuştur. İki kurum arasındaki işbölümü, yirmibeş yıldır süren yağmacı liberalizasyon politikaları karşısında, kamu idaresinin Cumhuriyet tarihinde görülen en üzücü rant savaşlarıyla kirlenmiştir.

Merkezi düzeyde ve birbirini dengelemek üzere yaratılan işbölümü, 1991 yılında Toyota-SA; 1998 yılında Ford-KOÇ, 1998 ve izleyen yıllarda CARGILL ve UZEL gibi küresel-yerli şirketlerin ortaklıkları karşısında sendelemiş; siyasal kadroların baskıları karşısında sıkışmış; demokratik toplum örgütlerinin istekleri ve yüksek yargı organlarının kararları, bu baskılara karşı çıkan üst düzey yöneticilerin direnişini zafere dönüştürmelerine yetmemiştir.

Kamuoyunca çok iyi bilinen gelişmeler kısaca şöyle olmuştur:

• Tarım Bakanlığı, kendisine verilen görevi, 1989 yılında bir yönetmelikle düzenlemiştir.

11 Mart 1989 tarihli Tarım Alanlarının Tarım Dışı Gaye ile Kullanılmasına Dair Yönetmelik, sulamaya açılan yada açılacak alanların amaç dışına tahsis edilmesini yasaklamıştır. Ancak sekizinci maddedeki bu hüküm, üzerinden bir yıl geçmeden değiştirilmiştir. 23 Şubat 1990’da yapılan değişiklikle, birinci ve ikinci sınıf tarım arazilerinin, binden fazla ortaklı şirket yada kooperatiflerin ihraç malı üretme amaçlı yatırımlarına tahsis edilmesine olanak verilmiştir. Üzerinden iki yıl geçmeden bir değişiklik daha yapılarak istisna kapsamı genişletilmiş ve sulamaya açılan tarım alanlarının uçak, gemi ve otomotiv sanayii yatırımlarına tahsisi mümkün kılınmıştır.

Bu değişiklik, Adapazarı’nın verimli tarım toprakları üzerinde kurulmak istenen Toyota-SA içindir. Bu serüven, fabrikanın açılışında dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in “burada patates eksek daha mı iyiydi?” sözüyle taçlanmıştır. Demokratik kitle örgütleri bu soruya o dönem, “evet, kuşkusuz daha iyiydi” karşılığını vermişlerdir. Toplam 77 milyon hektarlık arazinin yalnızca 8,5 milyon hektarının sulanabildiği bir ülkede, birinci sınıf tarım arazisi üzerinde fabrika değil patates yetişmesi gereği çok açık bir gerçekti. Kaldı ki, sanayi tesisleri ülkede çok miktarda bulunan alternatif tarım-dışı alanlarda kurulabilir.

3 Aralık 1991 günü Ziraat Mühendisleri Odası’nın açtığı iptal davası, Danıştay tarafından halkın lehine sonuçlandırılmıştır. Danıştay 10. Dairesi, yönetmelik değişiklikleriyle getirilen tüm istisnaları iptal etmiş, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu da bu kararı onaylamıştır.3 Ne var ki, şirketler ile destekçileri siyasetçiler, yargı kararlarının uygulanmasını engellemişlerdir.

Yargı kararlarına rağmen, 1998 yılında Kocaeli Körfezi’nde kurulan Ford-Koç otomobil fabrikası yapımı tamamlanmıştır.

• 1998 yılında Tarım Bakanlığı, bu yönetmeliğin yürütme maddesini, “bu yönetmeliği Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü yürütür” biçiminde değiştirerek, yetkiyi KHGM’ne devretmiştir.

Yönetmelik devrinin gerçekleşmesinin hemen akabinde, bir gün sonra, yeni yönetmenlik yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Anımsanacağı üzere, devir işlemi, ANAP’lı Tarım Bakanı Mustafa Taşar’dan, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nden sorumlu DSP’li Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz’a olmuştur.4

Yönetmelik devirlerinin yaşandığı bu zaman diliminin çok somut bir sonucu olmuştur. Yeni yönetmeliğin somut ürünü ise, Bursa’da CARGILL şirketinin Bursa’da birinci sınıf tarım topraklarında kirletici bir sanayi tesisi kurmasıdır.

Danıştay, bir bakanlığın kendi yetkisini bu yolla başka bir kuruma devredemeyeceği gerekçesiyle işlemi iptal etmiştir. 5

• Yetki yeniden bakanlığa geçince, Tarım Bakanlığı yeni bir yönetmelik hazırlamıştır. Alan şimdi 13 Haziran 2003 günlü ve 25137 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış Tarım Arazilerinin Korunması ve Kullanılmasına Dair Yönetmelik ile yönetilmektedir. Bu yönetmelik de pekçok hükmü bakımından yargıda dava konusu olmuş ve başlıca hükümleri için yürütmeyi durdurma kararı alınmıştır.

Denge-fren mekanizmalarına dayalı, demokratik ve yargısal denetimin görece etkili olduğu merkezi yönetim, yerli-yabancı ortaklı şirketler karşısında kamu yararının tarafsız koruyucusu olarak davranma gücünü önemli ölçüde yitirmiştir. Böyle küresel-yerli ittifaklı bir çıkar ve baskı gücünün, 81 ayrı yerel meclisi nasıl kolay etkileyebileceğini tahmin etmek hiç de zor değildir.

Tasarı, toprak ve su kaynaklarının yönetimini il meclislerine tümüyle terk ederken, hiçbir denetleme ve frenleme mekanizması öngörmeyerek, toprak-su yönetimini küresel-ulusal-yerel çıkar ittifakının doğrudan kontrolüne vermeye yönelmiş bulunmaktadır.

Teknik bilgiye ve uygulama deneyimine sahip örgütler ile hizmet güvencesine sahip memurluk sistemi, bağımsız yargı sistemi ve hukuk devleti, siyasal yapılarla bütünleşmiş çıkar grupları tarafından dağıtılmakta, kadrolar hizmet güvencesinden yoksun sözleşmeli personele dönüştürülmektedir.

3 Danıştay Onuncu Daire Kararı, Esas no: 1991-4431; Karar no: 1993-2779. Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu Esas no: 1993/781, Esas no: 1995/587.
4 Tarım alanlarının Tarım Dışı Gaye ile Kullanılmasına Dair Yönetmelik, RG: 26 Ağustos 1998, 23445.
5
Danıştay Onuncu Dairesi, 29 Kasım 2000, E: 1999/130, K:2000/5886.

Halkın ve ülkenin geleceği, ülkenin toprak ve su kaynakları, yol ağı güvenliği, kamu yararı ve kamu hizmeti hem merkezi hem yerel düzeyde korumasız bırakılmaktadır.

1990 yılından bu yana sürdürülen yağma, bu Tasarı ile son vuruşunu yapmaktadır.

VII. NE YAPILMALI?

Bu politika, bu oyun bozulmalıdır.

Toprak, su ve yol ağımız, halkın gereksinmelerini esas alan, merkezi planlama çerçevesinde kamu yararı için yönetilmelidir.

Ülkenin kıt kaynaklarıyla yaratılan uzmanlık örgütlerinin, uzman personelin, uzman işgörme usullerinin yok edilmesi önlenmelidir.

Taşeronlaştırma uygulamasına son verilerek, uzman işçilik ve mühendisliğin ülke kalkınması için hazır olan gücü yeniden harekete geçirilmelidir.

Toprak ve su kaynaklarının yönetimine ilişkin yağmacı kurallar kaldırılmalı, tüm ilgili yasa ve yönetmelikler kamu yararı doğrultusunda işleyecek hükümler temelinde yeniden hazırlanmalıdır.

Toprak, su ve yol ağlarımız, küresel-ulusal-yerel çıkar ittifaklarına karşı; bunların politikalarına karşı korumaya alınmalıdır. Bu koruma, herkesten önce devletin ve elbette siyasal iktidarların görevidir.

Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün yerelleştirilme adı altında yok edilmesi durdurulmalı, Kurum için yeterli ödenek ve yeterli araç-gereç sağlanmalıdır.

Okunma Sayısı: 5866