DOĞAL VARLIKLARIMIZI RANTA TESLİM ETMEYECEĞİZ

ANTALYA ŞUBE ( )
30.11.2010 (Son Güncelleme: 30.11.2010 18:00:06)

BASIN BİLDİRİSİ

DOĞAL VARLIKLARIMIZI RANTA TESLİM ETMEYECEĞİZ

26 Kasım 2010

Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Bakanlar Kurulu‘ndan geçerek TBMM‘ye sevk edilen Tabiat ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı, ülkemizin doğal SİT ve tabiat varlıklarının korunması yetkisini görece bağımsız çalışan Koruma Kurullarından alarak, Bakanlığın bürokratlarından oluşan kurullara devretmektedir.

Kanun Tasarısı‘nın, Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu‘nun Rize‘nin İkizdere Vadisi‘ni SİT alanı ilan etmesinin hemen ardından TBMM‘ye sevki dikkat çekicidir. Başbakan‘ın İkizdere‘nin SİT alanı ilanı sonrasında verdiği tepki, Tasarı‘nın zamanlamasına olan kamuoyu duyarlılığını daha da artırmıştır.

Söz konusu tasarısının geçici bir ve ikinci maddeleri, 2683 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ve ilgili diğer mevzuat kapsamında doğal veya tabii SİT olarak tescil ve ilan edilmiş alanlar ile koruma alanlarının statülerini sona erdirmektedir. Tasarıya göre, bu kapsamda bulunanlardan sulak alanlar, özel çevre koruma bölgeleri, milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtları, tabiatı koruma alanları, yaban hayatı koruma ve geliştirme sahalarında ezici çoğunluğu bürokratlardan oluşan bir kurul yeniden belirleme yapacak, uygun özellikleri taşıyanlara bu statü yeniden verilecektir.

Tasarıya göre, korunan alanlarda, uzun devreli gelişme planına uygun olarak verilecek her türlü izinde Çevre ve Orman Bakanlığı görevli ve yetkili kılınmaktadır. Bu alanlarda, "ülke düzeyinde, üstün kamu yararı ve stratejik kullanımı gerektiren kullanma izni, intifa ve irtifak hakkı" Bakanlar Kurulu kararı ile verilebilecektir. HES ve maden ocaklarına kapı aralayan bu hükme göre izinler 29 yılı geçemeyecek ancak Bakanlar Kurulu uygun görürse bu süreyi 49 yıla uzatabilecektir.

Türkiye pratiğinin sermaye - siyaset ilişkisi değerlendirildiğinde, bunun anlamının doğal varlıklarımızın hiyerarşik zincir içinde rantiyeye teslim edilmesi olduğu açıktır. Böylece HES projeleri hukuk denetiminin dışına çıkarılacak, sularımız 49 yıllığına şirket malı niteliğine dönüştürülecek, derelerimiz tutsak edilecek, doğal ekosistem tahrip edilecek ve yerelde yaşayan insanımız dahil tüm canlı varlıkların suya erişim hakkı engellenecektir.   

Bu yasayla hazine arazileri, meralar, ormanlar ve su havzaları, hiçbir sınırlama olmadan şirketlerin kullanımına açılacaktır. Tasarı bu nedenle, Türkiye‘nin taraf olduğu, Bern Sözleşmesi, Avrupa‘nın Yaban Hayatı ve Yaşam Alanlarını Koruma Sözleşmesi, Dünya Mirası Sözleşmesi: Dünya Kültürel ve Yaban Mirasının Korunması, Ramsar Sulak Alanlar Sözleşmesi gibi uluslararası anlaşmalara da aykırıdır.

Tasarı bu şekilde yasalaştığında

•-         Ülkemizdeki doğal koruma alanında yoğun hukuksal, yönetsel ve teknik çatışmalara neden olabilecek,

•-         Bu güne kadar koruma altına alınabilen, dolayısıyla rantı artan alanların yerli ve yabancı sermayenin istekleri doğrultusunda kullanılabilmesi daha da kolaylaşacak,

•-         Doğal varlıklarımızın onarılamayacak biçim ve düzeyde zarar görmesine yol açacak uygulamalara yasal dayanaklar sağlanabilecek,

•-         Doğa koruma alanında bu güne kadar elde edilebilen kazanımlar yitirilebilecek,

•-         Türkiye‘nin taraf olduğu çok sayıda uluslararası anlaşma karşısında uyuşmazlıklara düşülebilecektir

Bu güne kadar doğal zenginlikleri ile var olmuş ve ekonomisini bu değerler üzerine oturtmuş Antalya rantçıların gözdesi haline gelecek, kentin yeşil dokusu, tarihi ve doğal zenginlikleri kısa dönemli karlar uğruna elden çıkarılacaktır. Turizm, tarih ve tarım kenti olan Antalya‘nın geleceği kararacaktır. Bu tehlikeyi gören TMMOB‘a bağlı Mühendis ve Mimar Odaları Antalya‘daki diğer meslek odaları, sendikalar ve çevreci örgütlerle bir araya gelerek Antalya‘nın geleceğinin kurtarılabilmesi için her türlü yasal mücadeleyi verecektir.

Çevre ve Orman Bakanını, Türkiye‘nin de taraf olduğu uluslararası çok sayıda anlaşmanın yanı sıra Anayasaya aykırı bu yasa tasarısını geri çekmeye, Anayasanın 63. Maddesinde ifadesini bulan "Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının korunmasını sağlar, bu amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır" hükümleri gereği devlete ve hükümete yüklenen görevlerini yapmaya davet ediyoruz.

Saygılarımla.

Vahap TUNCER

TMMOB Antalya İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri

 

 

TMMOB Antalya İl Koordinasyon Kurulu

 

Elektrik Müh.Od. Antalya Şb.                    Çevre Müh.Od. Antalya Şb.        

Gemi Müh.Od. Antalya Şb.                        Gıda Müh.Od. Antalya Şb.                      

İnşaat Müh.Od. Antalya Ş                         Harita ve Kadastro Müh.Odası Antalya Şb

Jeofizik Müh.Odası Antalya Şb.                   Jeoloji Müh.Odası Antalya Şb. 

Kimya Müh.Odası Antalya Şb.                   Maden Müh.Odası Antalya Şb.   

Makine Müh.Odası Antalya Şb.                   Meteoroloji Müh.Odası Antalya Şb.

Mimarlar Odası Antalya Şb.                       Orman Müh.Odası Antalya Şb.

Peyzaj Mimarları Odası Antalya Şb.           Şehir Plancıları Odası Antalya Şb.

Ziraat Müh.Odası Antalya Şb.                                                

Okunma Sayısı: 982