TARIMDA AVRUPA BİRİNCİSİYİZ AMA ... - ETKİN HABER AJANSI

İSTANBUL ŞUBE ( )
18.07.2011 (Son Güncelleme: 21.07.2011 13:54:20)

Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık, Türkiye‘nin tarım politikalarını değiştirmediği sürece adım adım açlığa sürükleneceği uyarısında bulundu, "Tarımımızın birileri tarafından Avrupa birincisi ilan edilmesi bu gerçeği değiştirmemektedir" dedi.

Etkin Haber Ajansı / 17 Temmuz 2011 Pazar, 09:29

İSTANBUL- Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık, "tahıl ambarı" Türkiye‘nin giderek artan buğday ithaline dikkat çekti. Atalık, Türkiye‘nin tarım politikalarını değiştirmediği sürece adım adım açlığa sürükleneceği uyarısında bulundu.

Atalık, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker‘in TMO Genel Müdürlüğü‘nde yaptığı basın toplantısında buğdayın müdahale alım fiyatını Temmuz ve Ağustos ayları için 60,50 krş/kg olarak açıkladı. Alım fiyatı Eylül‘de 61 krş, Ekim‘de 61,5 krş, Kasım‘da 62 krş olarak açıkladığını hatırlattı.

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şubesi‘nin ise buğdayın ilk hasat edilmeye başladığı Çukurova‘da yüzde 20 kar payı dahil buğdaya verilmesi gereken minimum fiyatın 73 krş olması gerektiği belirttiğini ifade eden Atalık, "Hububat çiftçisinin örgütü Hububat-Sen ise yüzde 25 üretici kazancı ve yüzde 15‘lik insanca yaşam payı ile birlikte buğdayın kg fiyatının 1,08 krş olması gerektiğini vurgulamıştır. Bu tespitlerden hareketle açıklanan 60,50 krş‘luk fiyatın buğday üreticisini memnun etmeyeceği açıktır" dedi.

FİYATTA BEKLENTİ KARŞILANMIYOR

Atalık, şunları kaydetti: "Buğday müdahale alım fiyatlarının sürekli olarak beklentilerin altında açıklanması çiftçimizi buğday üretiminden vazgeçirmektedir. Buğday ekim alanları 2002 yılından günümüze 12,1 milyon dekar azalmıştır. Türkiye‘nin buğday üretimi 1990‘lı yılların başında 20 milyon tonun üzerindeyken son beş yılın üretim ortalaması 19 milyon tonla 20 yıl öncesinin altındadır. Oysa bu süreçte ülkemizin nüfusu 56,5 milyondan 73,7 milyona yükselmiştir.

Türkiye, gıda sanayimizin hammaddesinin yüzde 60‘ını sağlayan, en önemlisi ülkemiz insanının temel gıdası ekmeğin de hammaddesi olan buğdayı giderek artan miktarlarda yurtdışından almaya başlamıştır. Son 9 yıllık süreçte toplam 17,8 milyon tonluk buğday ithalatına karşılık 7,5 milyar TL (5,2 milyar dolar) ödeme yapılmıştır. Ülkemiz, 2011 yılının ilk beş ayında yapılan 2,7 milyon ton buğday ithalatı ve ödenen 1,6 milyar TL (1 milyar dolar) ile olumsuz bir rekora daha koşmaktadır.

TEK ÜRÜNE 1,6 MİLYAR BUĞDAYA TOPLAM 6 MİLYAR TL

Tüm olumsuzluklara rağmen üretimini inatla sürdürmeye çalışan çiftçimiz için 2011 yılında bütçeden sadece 6 milyar TL destek ayrılmıştır. Tek bir ürün için 5 aylık süreçte yurtdışına ödenen 1,6 milyar TL dikkate alındığında tarıma verilen desteğin son derece yetersiz olduğu son derece açıktır.

GÖSTERMELİK DEĞİL GERÇEK DESTEK

Türkiye, sermayenin küresel borsalarda tarım ürünlerine yönelerek spekülasyon yarattığını, dünya tahıl ticaretinin sadece birkaç çokuluslu şirketin elinde olduğunu, iklim değişikliği kapsamında yaşanan meteorolojik olumsuzlukların üretimi olumsuz etkilediğini göz önüne alarak vakit kaybetmeden tarımsal altyapı yatırımlarını tamamlamalı ve tarımını göstermelik değil gerçek anlamda desteklemelidir.

ANAVATANINDA BUĞDAYA DIŞ BAĞIMLILIK

Buğdayın anavatanı olan Türkiye bu üründe bile tamamıyla yurtdışına bağımlı hale getirilmiştir. Küreselleşmenin kendine biçtiği pazar olma rolünü benimseyen Türkiye tarım politikalarını değiştirmediği sürece adım adım açlığa sürüklenmektedir. Tarımımızın birileri tarafından Avrupa birincisi ilan edilmesi bu gerçeği değiştirmemektedir."

Okunma Sayısı: 864