“BİTKİ KORUMA ÜRÜNLERİNİN REÇETELİ SATIŞI, UYGULANMASI VE KAYIT İŞLEMLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK TASLAĞI”NA İLİŞKİN TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI’NIN GÖRÜŞÜ

GENEL MERKEZ ( )
15.08.2013 (Son Güncelleme: 15.08.2013 18:18:43)

 

"BİTKİ KORUMA ÜRÜNLERİNİN REÇETELİ SATIŞI, UYGULANMASI VE KAYIT
İŞLEMLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK TASLAĞI"NA İLİŞKİN TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ
ODASI‘NIN GÖRÜŞÜ
  

  
 

Taslağın geneli üzerindeki görüş ve değerlendirme 

Teklif 

- Bitki koruma
  ürünlerinin insan ve çevre sağlığı açısından risk oluşturmayacak şekilde
  uygulanmasını, denetlenmesini, risk oluşturacak pestisitlerin reçeteli
  kullanımını, izlenebilirlik sistemlerinin kurulabilmesini gerekli, hatta zorunlu
  olduğunu öngörmekteyiz. Ülkenin tarımsal dokusu, potansiyeli ve mesleki açıdan
  tarımsal altyapıya uygunluk gibi özellikleri de dikkate alacak ve bu süreci
  eksiksiz yönetebilecek bir Yönetmeliğin hazırlanarak yürürlüğe girmesini de
  bir o kadar önemsemekte olduğumuzu ve desteklediğimizi belirtmek isteriz. 

Ülkemizde küçük üreticinin yoğunluk kazandığı, parçalı
  bitkisel üretimin ağırlıkta olduğu bir tarımsal yapı bulunmaktadır. Buna
  karşın mevcut yapımızda, daha büyük pazarlara yönelik üretim yapan büyük
  işletme potansiyelimizin bulunduğu da bir gerçektir. Diğer bir ifadeyle,
  geleneksel yöntemlerle faaliyetlerini sürdüren üreticiler ağırlıkta olmakla
  birlikte, finansal anlamdaki yeterliliğine bağlı olarak, teknolojik yönden
  donanımlı üreticilerimiz az da olsa mevcuttur. Türk üreticisi
  örgütlü bir yapıdan yoksun olup başta zirai ilaç kalıntısı olmak üzere
  üretimden kaynaklanan birçok sorunun temelinde bu yapısal eksiklik
  yatmaktadır. Küçük ve parçalı arazilerde üretim yapmak zorunda kalan
  üreticinin üretimin her aşamasında ziraat mühendisleri ile bir araya
  gelmelerini sağlayacak organizasyonlar hayata geçirilemediği için zirai ilaç
  kalıntısı ihracatta zaman zaman sıkıntılara yol açmaktadır. Bakanlığımızca
  yaşama geçirilmeye çalışılan serbest tarım danışmanlığı, üreticilerin
  yeterince örgütlü olmayışı ve yanlış destekleme politikaları nedeniyle
  yeterince yaygınlaşamamıştır. Yaş meyve-sebze üretiminin yoğun olarak
  yapıldığı Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerinde devlet destekli tarım
  danışmanlığı modeli etkin değildir. Bu bölgelerde zirai ilaç kalıntılarının
  önlenmesi veya en aza indirilmesinde serbest tarım danışmanlığı modelinden
  maalesef yeterince yararlanılamamış ve istenilen sonuç alınamamıştır.
  Özellikle ihracatta sorun olan zirai ilaç kalıntılarına çözüm olarak
  getirilen reçete yönetmeliği Akdeniz, Ege ve Marmara bölgesinin dışında uygulanmamış,
  uygulanan bölgelerde ise Zirai ilaç bayileri, firma çalışanları ile alanda
  çalışan tarım danışmanı ve reçete yazma yetkisine sahip ziraat
  mühendislerinin kişisel gayretleri ile yürütülmüştür. Uygulamada reçete,
  ilaçların satışından sonra düzenlenmektedir. Zirai ilaçların satış ve
  kullanımının denetimli olmasını sağlayacağı düşünülen reçeteli satış öngörülenin
  tersine "önce reçete sonra satış yerine, önce satış, sonra reçete" şeklinde
  sürdürülmüştür. Bakanlık yetkililerinin de yakından bildiği bu uygulama Zirai
  ilaç bayilerinin Bakanlık denetimleri sonucu verilen iş yeri kapatma
  cezalarından kurtulabilmek için kendi olanakları ile yarattıkları
  çözümlerdir. Bu kapsamda zirai ilaç bayileri reçeteyi temin etmekle yükümlülüğünü
  üstlenmiş bulunmaktadırlar. 

 -Yönetmelik taslağı
  bugüne kadar kâğıt üzerinde kalan reçete uygulamasının, zirai ilaç bayileri
  üzerinden sürdürülmesine yönelik hükümler içermektedir. Bugüne kadar "önce
  satış sonra reçete" ilkesi çerçevesinde sürdürülebilen bu uygulama,
  zirai ilaç bayileri yetkili bayi haline getirilerek; zirai ilaçların
  satışından kullanımına kadar her alanda bayileri sorumlu kılınarak
  sürdürülmek istenmektedir. 

-Yönetmelik taslağı üreticiden başlayarak ilgili mühendisler
  (zirai ilaç bayi, serbest tarım danışmanı), ihracatçılar ve bakanlık
  birimleri dâhil zirai ilaçlarla ilgili tüm yetki ve sorumlulukların zirai
  ilaç bayileri üzerinden sürdürülmesine yönelik hükümler içermektedir.
  Yönetmelik taslağının 19. Maddesinde yer alan hükümler üreticinin yükümlülüğünde
  olan reçete temini, üretici kayıt defterinin tutulması, zirai ilaçların
  usulüne ve tekniğine uygun kullanılmasıyla ilgili yükümlülükleri ve
  sorumlulukları, zirai ilaç bayilerine vermektedir. Yine ihracatçılar ve
  süpermarketlerin sözleşmeli üretim ile ilgili yükümlülükleri de bu madde
  kapsamında bayilere devredilmektedir. Bu kapsamda çözüm olarak sunulan
  yetkili bayi uygulamasının üretimden kaynaklanan sıkıntılara çözüm olmayacağı
  ve Türk tarımına yeterli ivmeyi kazandırmayacağı kanısındayız. 

- Zirai ilaç bayilerine ağır yükümlülükler getiren yönetmelik
  taslağının 19. Maddesinde yer alan şartların yerine getirilebilir ve
  hakkaniyetli olmadığı görüşündeyiz. 

- Bu yönetmelik, zirai ilaç bayilerine üretim planlaması ve
  denetimi de dâhil olmak üzere sorumlulukları dâhilinde olmayan bir takım
  görevler yüklemektedir. 

- Bayilikte kıdeme ve disiplin cezalarına uygun yetkilendirme
  mesleki haklar açısından çok ciddi ayrımcılıktır. Bu durum süreç içerisinde
  sermayesi güçlü olmayan bayilerin batmasına ve sektörde tekelleşmeye yol
  açabilecektir. 

- Bitkisel üretimde sorumluluk almaları gereken kişi, kurum ve
  kuruluşların görev ve sorumluluklarının yönetmelikle bayilere devredilmesi
  bayilerin mesleki, ticari, ekonomik ve sosyal yıkımları anlamına gelmektedir. 

- Ekonomik sıkıntılarla boğuşan ve işlerini sürdürmekte zorlanan
  zirai ilaç bayi meslektaşlarımızın büyük çoğunluğunun yetkilendirilmiş bayi
  koşullarını yerine getirmesi mümkün değildir.  

- Zirai ilaçların izlenebilirliği, Ziraat Mühendisleri Odası ve
  sahada çalışan zirai ilaç bayi meslektaşlarımızın ortak temennisidir. Bunun
  için barkot programlarının ortaklaştırılması ve programda bazı
  değişikliklerin yapılması zirai ilaçların izlenebilirliğini yeterli kılacaktır.
  Yine üretici kayıt defterine, kullanılan ilaçlarla ilgili bölümlerin
  eklenmesiyle de izlenebilirliğin sağlanması mümkündür. Sahada uygulanabilen
  ve gerçekçi bir modelin hayata geçirilmesi, izlenebilirlik açısından daha
  etkin sonuçlar doğuracaktır. Bugüne kadar Türkiye‘nin büyük bölümünde
  uygulanamayan reçete uygulaması yönetmelik taslağı çerçevesinde
  yetkilendirilmiş bayiler üzerinden sürdürülmesi sistemde bir değişikliğe
  neden olmayacaktır. Kâğıt üzerinde kalmaya mahkûm tüm ilaçların reçete ile
  satışına yönelik düzenlemede ısrar etmenin sektöre hiçbir katkısı olmayacaktır.
 

Yapılması gereken, insan ve çevre  sağlığı açısından risk oluşturan fumigant, nematosit ve bekleme süresi uzun sistemik etkili insektisitlerin reçeteli satışını sağlamak ve zirai ilaç bayilerinin gerçek işlerine dönmelerini temin etmektir. Tüm ilaçların reçete ile satışında ısrar sürdürülecekse: reçete yönetmeliğinin tümden kaldırılması daha gerçekçi ve  doğru olacaktır.

Zirai ilaç bayilerinin yoğun olarak bulunduğu bölgelerde
  yapılan bayi toplantılarında da benzer görüşler ortaya çıkmış ve
  bayilerimizin yönetmelikle ilgili görüşleri, bakanlığımıza yazdıkları dilekçelerde
  belirtilmiş olup söz konusu dilekçeler ekte sunulmuştur. 

Diğer taraftan taslağın, Yasa ve Tüzüklere aykırı bir
  içeriğe sahip olmaması, alanı düzenleyen diğer Yönetmeliklerle çelişik
  hükümlerinin de giderilmesi gerekmektedir. Durum bu bağlamda
  değerlendirildiğinde taslağın, 7472 sayılı Ziraat Yüksek Mühendisliği
  Hakkında Kanun, Ziraat Mühendislerinin Görev ve Yetkilerine İlişkin Tüzük ile
  çelişik hükümler taşıdığı görülecektir.   

Bilindiği üzere, yönetmelik taslağı hazırlanmadan önce
  ODA‘mızın da paydaş olduğu bir toplantı gerçekleştirilmiş ve bu toplantıda
  meslek adına beklentilerimiz dile getirilmiştir. Yararlı bir biçimde
  tamamlandığını umduğumuz bu toplantının ne yazık ki beklentilerimizi
  karşılamadığını taslağı incelediğimizde anlamış bulunmaktayız. Toplantıdaki
  önerilerimizin hiç biri dikkate alınmamış, taslakta, ODA‘nın yasal yetkileri
  yine görmezden gelinmiş, mesleğimiz diğer meslek gruplarının saldırısına açık
  hale getirilmiştir. 

Görüşlerin net bir biçimde ortaya
  konulması için, yönetmelik taslaklarının kamu dışından uzman kuruluşların da
  katılımına açık demokratik bir ortamda görüşülerek olgunlaştırılmasının
  gerekli olduğunu birçok ortamda paylaşmış olmamıza karşın bakanlığın bunu bir
  formalite olarak algıladığını sanıyoruz. 

Unutulmamalı ki güçlü bir
  meslek grubu, güçlü bir meslek örgütlenmesinden geçer. Taslakla ilgili değerlendirmelerimize
  geçmeden önce bakanlığın, meslek ve ülke gerekliliklerine kulak tıkayıp, ODA‘yı
  yok sayarak bir yere varamayacağını, bundan en çok mesleğimizin zarar
  göreceğini artık idrak etmesi gerektiğini bir kez daha yinelemekte yarar
  görüyoruz. 

 

 

Madde bazındaki değerlendirme ve önerilerimiz aşağıda
sunulmaktadır.

 


 

Taslak Maddesi

Görüş ve  Değerlendirme

Teklif

 

Dayanak


 

          MADDE 3 -


 

 


 

 

Yönetmeliğin uygulanmasında, bizzat uygulamayı
  gerçekleştirecek olan ziraat mühendislerinin yasal görev ve yetkilerinin de
  önemli rol oynayacağı açıktır. 
 

Bu çerçevede, 7472 sayılı Ziraat Yüksek Mühendisliği
  Hakkında Kanun‘un ve Ziraat Mühendislerinin Görev ve Yetkilerine İlişkin
  Tüzük‘ün zirai mücadele alanındaki hükümleri, yasal dayanak kısmına
  eklenmelidir.


 

Aksi bir tutum, diğer meslek mensuplarınca açılacak
  davalar karşısında Yönetmeliğin yasal korumasını eksik bırakacak ve ilgili
  alana sürekli haksız müdahalelere açık kapı bırakacaktır.


 

Yönetmeliğin Dayanak kısmına, 7472 sayılı Ziraat Yüksek
  Mühendisleri Hakkındaki Kanun‘un 2 inci ve 6 ıncı maddesi ile Ziraat
  Mühendislerinin Görev ve Yetkilerine İlişkin Tüzüğün 5 inci maddesi de
  eklenmelidir. 


 

 

Tanımlar ve kısaltmalar


 

          MADDE 4
  -


 

 

Bu madde Yönetmelikte geçen ve Yönetmelik konusu işi
  oluşturan unsurları tanımlamaktadır. Ancak Ziraat Mühendisleri Odası‘na 
  tanımlar arasında yer verilmemiştir. Oysa reçete yazma yetkisine sahip olacak
  serbest ziraat mühendisleri ile profesyonel uygulayıcı ziraat mühendislerinin
  ODA‘ya kayıtlı olma zorunluluğu vardır. 6235 Sayılı TMMOB Kanununun
  33.maddesine göre "Türkiye‘de mühendislik ve mimarlık meslekleri
  mensupları mesleklerinin icrasını iktiza ettiren işlerle meşgul olabilmeleri
  ve mesleki tedrisat yapabilmeleri için ihdisasına uygun bir odaya kaydolmak
  ve azalık vasfını muhafaza etmek mecburiyetindedirler"


 

 


 

 

Ziraat Mühendisleri Odası
  tanımlar bölümüne eklenmelidir.


 

 


 

Diğer
  taraftan, "BKÜ uygulama yetki belgesi alan bitkisel üretim yapan kişiler"
  için aşağıdaki tanım madde 4‘e ilave edilmelidir.


 

 


 

"Uygulayıcı:
  Kendi arazisinde BKÜ uygulaması yapmak üzere Müdürlükçe yetkilendirilmiş
  kişiyi,"


 

Bitki koruma ürünleri reçetesi zorunluluğu


 

          MADDE 4
  -


 

(mükerrer madde)


 

 

Reçeteye
  tabi olacak ürünlerin Bakanlık tarafından tespit edileceği belirtilmekte
  olup, buradaki ifade yetersizdir.


 

 


 

 

Madde aşağıdaki şekilde revize edilmelidir.


 

"Yönetmelik
  Ek-1‘de verilen Reçeteye tabi olacak bitki koruma ürünleri ve bitkisel
  ürünler Bakanlık tarafından insan ve çevre sağlığı açısından risk oluşturma kriterleri
  çerçevesinde tespit edilir."


 

 

Reçete yazma yetki belgesi alabilecek kişiler


 

MADDE 5 -


 

 

Bu maddede, bitki koruma bölümü mezunları ile bakanlıkta veya
  üniversitelerde beş yıl ve daha fazla hizmeti olanlar hariç diğer ziraat
  mühendislerinin bakanlığın öngördüğü eğitime katılmak zorunda olduğu
  belirtilmektedir.


 

 


 

Bilindiği üzere, Bakanlığın serbest ziraat mühendislerine eğitim verme
  görev ve yetkisi bulunmamaktadır. Bakanlık, ancak mevcut personeline hizmet
  öncesi eğitim ile hizmet içi eğitimler verebilir. Bakanlığa bağlı personel olarak görev yapmayan ziraat mühendislerine
  Bakanlığın eğitim verebileceğine ilişkin görevi yoktur. Danıştay 8.Dairesi de
  E. 2006/4114 K. 2007/6538 sayılı kararı da bu yöndedir.


 

Buna karşılık, Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği
  Ziraat Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliği‘nin 6. maddesinde,


 

h) Mesleğin geliştirilmesi ve tanıtılması amacıyla teknik
  ve bilimsel araştırmalar yapmak, kongre, seminer, panel, konferans gibi
  toplantılar ve sergiler düzenlemek, diğer kuruluşların bu gibi çalışmalarına
  katılmak,


 

ı) Meslekle ilgili proje, taahhüt, müşavirlik, sorumlu
  yöneticilik ve danışmanlık işlerinde üyelere gerekli belgeleri vermek,
  onaylamak, bu konuda gereken hukuki, idari düzenlemelerin yapılmasını
  sağlamak, bu amaçla gereken resmi girişimlerde bulunmak,


 

p) Ziraat Mühendisliği öğrenimi yapan kuruluşlarla
  işbirliği yaparak meslek elemanlarının eğitimleri konusunda öneri ve
  yardımlarda bulunmak, üyeler için hizmet içi eğitim programları hazırlamak ve
  uygulamak Odanın amaç ve görevleri arasında sayılmıştır.


 

Aynı Yönetmeliğin 32. maddesinin
  h bendinde, Bu Yönetmelik ve Odaca yürürlüğe konulan diğer Yönetmelikler
  çerçevesinde üyelere ve üyelerin bulunduğu büro, firma, işletme, işyeri ve
  benzeri kuruluşlara her türlü belge ve yetkileri vermek, gerekli
  denetlemeleri yapmak, aykırı durumların saptanması halinde kısıtlayıcı veya
  duruma göre kısa veya uzun süreli olarak veya süresiz engelleyici kararlar
  almak, gerektiğinde yetki ve belgeleri iptal etmek de Oda Yönetim Kurulunun
  Görev ve Yetkilerinin arasında sayılmıştır.


 

Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği Ziraat
  Mühendisleri Odası Meslek İçi Eğitim, Uzmanlık ve Belgelendirme
  Yönetmeliğinin 1.maddesinde, Bu Yönetmeliğin amacının, kamu yararı, meslek
  uygulama etiği ve meslek alanının geliştirilmesi doğrultusunda, mesleki
  disiplinler gözetilerek meslek alanları ile ilgili uygulama ve denetimin
  yapılabilmesi için; uzmanlık alanı ve tanımı, yetkili üyeliğin tanımlanması,
  yetkili üyelerin mesleki ve bilimsel çalışmaları, yaptıkları işler ile
  tamamlayıcı eğitimlerine dayanan uzmanlıklarının belirlenmesi,
  belgelendirilmesi ve gerektiğinde kamuoyuna önerilmesiyle ilgili usul ve
  esasların düzenlenmesi olduğu, 2. maddesinde, mesleki disiplinler kapsamında
  Oda üyelerinin meslek alanlarına yönelik, toplumun gereksinimlerini
  karşılamak doğrultusunda araştırma, inceleme, planlama, projelendirme,
  tasarım, raporlama, bilirkişilik, denetim, danışmanlık, eğitim, uygulama ve
  teknik sorumluluğu üstlenme işlevleri kapsamında olan ve uzmanlık gerektiren
  hizmetler için yetkili üyelerin saptanması, eğitimi ve belgelendirilmesi
  esaslarını kapsadığı, 6. maddesinde, Ziraat Mühendislerinin tek başına
  tasarlamaya, uygulamaya, kabule ve imzaya yetkili ve sorumlu olduğu uzmanlık
  alanlarının belirlendiği, bunlardan tarımsal yapılar, çevre koruma, tarım
  alet ve makineleri ile tarımsal enerji, peyzaj ve çevre düzenleme, gıda
  sanayi ve gıda kontrolü hizmetlerine ilişkin alt uzmanlık alanları, kapalı
  alan ilaçlama hizmetleri, sulama ve drenaj, laboratuvar kurma ve işletme
  uzmanlık alanlarında öğrenim gören ziraat mühendisleri ve ilgili diğer meslek
  disiplinlerine ait eğitim alan üyeler için Oda tarafından birlikte ve ayrı olarak eğitim ve yetki belgesi
  verilebileceği 7. maddesinde, Oda tarafından, belirlenen bu uzmanlık
  alanlarına göre lisans öğrenimi dikkate alınarak hazırlanan eğitim
  programları sonucunda gerçekleştirilecek sınavlarda başarılı olan üyelerle
  Oda Yönetim Kurulu tarafından mesleki birikim ve deneyime göre yeterliliği
  saptanan üyelere yetki belgesi verileceği, yetki belgesinin, ziraat
  mühendisliği uzmanlık alanlarında hizmet alacak kişi ve girişimciler için
  referans niteliğini taşıyacağı, 8. maddesinde, a) Oda tarafından
  belirlenen uzmanlık konularında belge alma koşullarını sağlayan üyelere
  ilgili uzmanlık konusunda belge verileceği, b) Belge alma koşullarının her
  uzmanlık konusu için ayrı olmak üzere Oda tarafından belirleneceği, 9.
  maddesinde ise, a) Uzmanlık konuları ile ilgili olarak verilecek meslek içi
  eğitimler ve sınavların, Meslek İçi Eğitim Merkezi tarafından
  gerçekleştirileceği, c) Her uzmanlık konusu için ayrı olmak üzere eğitim ve
  sınav programları ile takvimi gerektiğinde Şubelerin görüş ve önerileri
  alınarak Meslek İçi Eğitim Merkezi tarafından hazırlanacağı ve Oda Yönetim
  Kurulunun onayına sunulacağı hüküm altına alınmıştır.


 

Görüldüğü gibi ODA‘nın eğitim düzenleme ve yetki belgesi
  verme yetki ve görevleri yasal iken, Bakanlığın eğitim düzenleme ve
  yetkilendirme yetkisi bulunmamaktadır. 


 

Madde görüş ve değerlendirme
  bölümünde belirtilen hususlar çerçevesinde yeniden düzenlenmeli, reçete yazma
  yetki belgesi için gerekli eğitimler özel sektör çalışanlarına Ziraat
  Mühendisleri Odası tarafından verilmelidir.


 

 

Reçete yazma yetki belgesinin düzenlenmesi


 

MADDE 6 -


 

Anayasa‘nın 135 inci maddesi, TMMOB Kanunu ve yukarıda
  belirtilen ilgili yargı kararları uyarınca, yetki belgesi almak isteyen
  gerçek kişilerin bakanlığa müracaatlarında verecekleri belgelere, Oda üyelik
  ve Oda‘dan alınmış eğitim sertifikası olmak üzere iki belge daha
  eklenmesi gerekmektedir.  

 


 

Maddede istenilen belgelere, Ziraat Mühendisleri Odası‘na
  üye olunduğunu gösterir belge ile Ziraat Mühendisleri Odası‘nca düzenlenen
  eğitim sonucunda alınan sertifikanın eklenmesi gerekmektedir.


 

Bitki koruma ürünleri uygulayıcı belgesi alabilecek kişiler


 

MADDE 10 -


 

 

Yukarıdaki maddelerde de
  kapsamlı olarak değinildiği üzere, Bakanlığın serbest ziraat mühendislerine
  eğitim düzenleme yetkisi bulunmamaktadır.


 

 

Maddenin 3 üncü fıkrasında profesyonel uygulayıcı belgesi
  eğitimlerinin serbest ziraat mühendislerine ODA tararından verileceği açık
  olarak belirtilmelidir.


 

Diğer taraftan reçete yazma yetkisi olanlara uygulayıcı
  olma yetkisi verilmelidir.


 

 

Profesyonel uygulayıcı yetki belgesinin düzenlenmesi


 

MADDE 11 -


 

 

Anayasa‘nın 135 inci maddesi,
  TMMOB Kanunu ve ilgili yargı kararları uyarınca profesyonel uygulayıcı
  belgesi almak isteyen gerçek kişilerin bakanlığa müracaatlarında verecekleri
  bilgi ve belgelere, Oda üyelikleri ve Oda‘dan alınmış eğitim sertifikası
  olmak üzere iki belge daha eklenmesi gerekmektedir. 


 

Maddede istenilen belgelere, Ziraat Mühendisleri Odası‘na
  üye olunduğunu gösterir belge ile Ziraat Mühendisleri Odası‘nca düzenlenen
  eğitim sonucunda alınan sertifikanın eklenmesi gerekmektedir.


 

 

Bitki koruma ürünü uygulayıcılarının sorumlulukları
  ve çalışma şartları


 

MADDE
  14

 


 

 

Maddenin 11 inci fıkrasında,  Profesyonel uygulayıcıların BKÜ uygulama
  işlerini bırakması halinde veya adres değişikliği durumunda otuz gün
  içerisinde müdürlüğe bilgi vermeleri zorunluluğu bulunmaktadır. Otuz günlük
  süre makul bir zaman dilimi değildir. 


 

Maddenin 11 inci fıkrasındaki
  süre "altmış gün" olarak değiştirilmelidir.


 

BKÜ satan bayiler ile Yetkilendirilmiş bayilerin yetki
  ve sorumlulukları


 

MADDE
  19

  -


 

 


 

 

Maddenin birinci fıkrasında Bayilerin, yetkilendirilmiş bayi
  olarak çalışabilmeleri için gerekli şartların ne olacağına dair hükümler
  bulunmaktadır.


 

 


 

 

-Yetkilendirilmiş
  bayilerin yetki ve sorumlulukları ile ilgili hükümler bayilere üreticilerin
  ihracatçıların, pazara ürün temin eden komisyoncuların, süpermarketlerin,
  denetim ve kontrolü sağlayan devlet kurumlarının sorumluluklarını
  yüklemektedir. Bu güne kadar uygulanabildiği bölgelerde bayiler üzerinden
  sürdürülen reçete yönetmeliğine bir anlamda kalıcılık sağlayabilecek bu
  düzenlemeyi zirai ilaç bayilerinin yerine getirmesi mümkün değildir.  Yetkilendirilmiş bayi olmak için en az beş
  yıllık bayi olmak koşulu bayiler arasında ciddi bir ayrımcılık yaratacaktır.
  Bayilerin ilaçları reçete ile sattıkları göz önüne alındığında kıdemin neden
  arandığını anlamak mümkün değildir. Yine son beş yıllık süre içerinde
  faaliyetlerinden dolayı idari yaptırım cezası alan bayilerin yetkilendirilmiş
  bayi olamamaları haksızlıktır. Akdeniz ve Ege bölgesindeki bayilerin büyük
  çoğunluğunun uygulanması mümkün olmayan reçete yönetmeliği kapsamında ceza
  aldığı ve bir bölümünün kapatıldığı dikkate alındığında haksızlığın boyutu
  daha net anlaşılacaktır.


 

-yetkilendirilmiş
  bayi için bayi kuruluş yetki belgesi olan kişinin dışında reçete yazma
  yetkisine haiz en az bir kişinin istihdamı ve bu kişiye ait teşhis-tanı
  yapabilecek ve reçete yazabileceği ayrı bir bölümün tesisi bayilere ekonomik
  yük getirecektir. Alacaklarını tahsilde zorlanan bayilerin aylık 3000 TL‘yi
  bulacak bu istihdamı karşılamaları imkânsızdır.


 

-
  Yetkilendirilmiş bayilerin ancak sözleşme yaptıkları kişilere reçeli BKÜ
  satabilmeleri diğer üreticilere ise reçete yazamamaları anlaşılması güç bir
  olaydır. Reçete yazmaya sahip kişinin bir üretici gruba yazarken diğer gruba
  yazamaması mesleki hak sınırlamasına girmektedir. Sözleşmeli üretim yapmak ve
  bunu denetlemek zirai ilaç bayilerinin sorumluğu olmayıp sözleşmeli üretimin
  artırılması için zorlama yöntemler kullanılmaktadır. Sözleşme imzalanan
  üreticilerin sözleşmelerinin il müdürlüklerine bildirmesi ise bir anlamda
  üreticilerin bayi eliyle devlet adına kontrolünü getirmektedir. Bu durum
  üretici bayi ilişkilerini süreç içerisinde çok ciddi zararlar verebilecektir.
 


 

-yetkilendirilmiş
  bayilerin sözleşme yaptıkları üreticilerin üretici kayıt defterlerini tutmak
  zorunda bırakılmaları da hukuken yanlıştır. Adı üzerinde üreticinin
  yaptıklarını kayıt altına alan bu belgenin üreticiler tarafından tutulması
  gerekir. Ayrıca kalıntı ile ilgili çıkacak sorunlarda yönetmelikte üretici
  hatası hariç bir tanımlama yapılsa da devamında öneri ve uygulamadan kaynaklan
  her türlü hatadan bayinin sorumlu tutulması her açıdan bayinin sorumlu
  tutulduğunu ortaya koymaktadır. Temel görev ve sorumluluğu üreticinin ihtiyaç
  duyduğu tarım ilacını üreticiye temin emek olan bayinin uygulamadan
  kaynaklanan hatalardan sorumlu tutulması kabul edilemez.


 

Kısacası
  19. Madde üreticinin, ihracatçının, devletin yapması gerekenlerden bayiyi
  yetkili ve sorumlu kılmakta ve yaşanabilecek her türlü olumsuzlukta bayiyi
  sorumlu tutmaktadır. Yetkilendirilmiş bayilerin bu şekilde görev yapmaları mümkün
  değildir. Bu şekliyle hayata geçirilecek yetkilendirilmiş bayilik sistemi
  süreç içerisinde küçük bayilerin kapanmasına, yetkilendirilmiş bayilerin de
  uluslararası firmaların açacakları tarım marketlerine yerlerini terk
  etmeleriyle sonuçlanacaktır. Bugüne kadar üreticiye girdi sağlamasının yanı
  sıra bilgi ve teknoloji aktarımında önemli görevler üstlenmiş bayi
  meslektaşlarımızın geleceği açısından yetkilendirilmiş bayi uygulamasından vazgeçilmelidir.
 


 

-Sistemin
  kalıcılığı reçete ile satılacak zirai ilaçların sınırlandırılarak bunların
  uzmanları tarafından yazılmasına bayilik ve danışmanlık sisteminin entegre
  edilmesine bağlıdır.


 

 

Bitki koruma ürünü uygulaması ve kayıt ile ilgili
  resmi kontroller


 

MADDE
  22 - 
 

 


 

 

Maddenin 2 nci fıkrasında yer
  alan "Yapılan resmi kontroller sonucunda, ürünlerde tavsiye dışı bitki koruma
  ürünlerinin tespiti durumunda herhangi bir tazminat ödemeksizin üretici
  tarafından ürün imha edilir.  Yapılan
  denetimlerde tavsiyeli ve ruhsatlı bitki koruma ürünlerinin belirlenen
  limitlerin üzerinde bulunması hâlinde ise Müdürlük ürünün hasadını
  geciktirir." ifadesi yandaki sütundaki gibi değiştirilmelidir.


 

Söz konusu maddeye, "Yapılan
  yeni analizlere göre hasadına izin verilir" cümlesinin eklenmesi uygun
  olacaktır.


 

 

 

 

Okunma Sayısı: 2897