“ISMARLAMA KIŞ” – KONYA POSTASI
ZMO Konya Şube Başkanımız Celil ÇALIŞ, yaptığı açıklamada bu sene hububat adeta ısmarlama bir iklim yaşadık. Her şey çok olumlu geçti. Yağışların tamamı toprağa karıştı dedi.
Geçen yıl yeterli yağışların olmaması nedeni ile toprak tamamen susuz kalmıştı. Eylül ayından bu yana devam eden yağmur ve kar yağışlarının tarım arazilerine bereket sağlanacağı düşünülüyor. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Celil ÇALIŞ "Hububat anlamında 25 Kasım‘ da başlayan en son 20 Mart döneminde sonuçlanan 4-5 defa ciddi miktarda kar yağması yer altı su kaynaklarının beslenmesi, hububatın kış şartlarını kar altında geçirmesi anlamında bu sene hububatta adeta ısmarlama bir kış yaşamamıza neden oldu. Yani, kıraçta hububat üreticiliği açısından kendimiz iklim isteseydik bu kadar isteyebilirdik. Her şey çok olumlu geçti. Eylül ayından bu yana devam eden yağmur ve kış döneminde aldığımız kar belirli aralıklarla olduğu için yüzey akışlarına neden olmadı. Yağışların tamamı toprağa karıştı" şeklinde konuştu.
ÇALIŞ, "Eylül 2014 ten bugüne kadar yağış miktarı olarak 400 mm yi geçmiştir. Aynı dönemde son 30 yıl ortalaması 200 mm, geçen yıla göre 112 mm idi. Yağışların miktarı kadar dağılımı da olumlu bir süreçtir" dedi.
Başbakanımız Konya için havza dışından su transferini ifade etmesi son derece önemli olduğunu söyleyen ÇALIŞ, Bu açıklama ile havza dışından su transferi projesinin fiilen ilk adımının atıldığını düşünüyorum. Proje maliyeti ve uygulanabilirliği ile büyük devlet projesi olarak ele alınacak bir proje olduğundan ne zaman sonuçlanacağından ziyade projenin ne zaman başlayacağı önemlidir. TÜYAP Konya Tarımsal Mekanizasyon Fuarı açılışında Başbakanımızın konuşmasında bu projeye yer vermesi tarım camiasına büyük bir müjdedir.
ÇALIŞ, "Konya‘da gerçekleştirilmek istenen sulama projeleri su varlığı açısından yetersiz. Konya Bölgesi çok geniş bir coğrafyaya sahip. Dünya tarımı şuan yeniden keşfediyor. Bu gün dünya nüfusu 7 milyar insan civarında, 2030 yılında bu sayının 10 milyar insana ulaşacağı söyleniyor. Konya için konuşmak gerekirse Konya‘nın tarımının daha iyi gitmesindeki en büyük engel su sıkıntısı olduğunu biliyoruz. Bu su sıkıntısı çözmek için bir takım projeler gerçekleştiriliyor" şeklinde konuştu..
Bu projelerin Konya‘nın sıkıntısı kökten sıkıntısını kökten çözecek projeler olmadığını söyleyen ÇALIŞ, "Şu anda KOP projesiyle getirilen su Konya‘nın ihtiyaç duyduğu su varlığının neredeyse 25‘te 1‘ini karşılıyor. Yani bu Konya için yeterli değil. Konya için alternatif sulama imkânları var mıdır? Evet, imkânlar vardır. Fakat Konya kapalı havza özelliği taşıdığı için Konya‘ya su getirmek için doğaya müdahale etmek gerekmektedir. Biz şunu bekliyoruz. Konya‘nın su sorunu çözmek ancak GAP‘tan getirilecek suyla mümkün olabilir. Bu da Konya‘nın su sorunun devlet projesi olarak nitelendirilmesiyle mümkün olur. Söyle baktığımız zaman GAP bölgesindeki sulanabilecek alan ile Konya‘daki sulanabilecek alan aşağı yukarı aynı civarda. Fakat orada 55 milyar metreküp gibi bir su var. İki bölgenin de 15 milyar metreküp gibi bir su varlığına ihtiyacı var" dedi.
ÇALIŞ, "25 Kasım 2014 tarihinden itibaren 4-5 defa etili ve kalıcı kar yağışının olması Eylül 2014 tarihinden bu güne kadar 400mm üzerinde yağışın olması özellikle hububata ve yer altı su seviyesinin yükselmesine katkı yaptı. 2015 yılında ciddi bir rekolte artışı bekleniyor. Rekolte artışı beklentisinde sadece yağış etkisi değil, olumlu geçen iklim koşullarından sonra Aralık ayından bu yana nadasa bırakılan alanlarda ekiliş yapılmasıdır. Her yıl Konya‘ da 650-700 bin hektarlık nadas alanlarında ciddi oranda daralma olmuştur. Zaten nadas alanlarının daraltılması için değişik çalışmalar yapılmakta idi, bu son derece olumlu bir yaklaşımdır. Burada dikkat edilmesi gereken husus verim artışı oluşacak rekolte de kaliteyi yakalamak çok önemli. Hububatın ihtiyaç duyduğu dönemlerde bitkinin ihtiyaç duyduğu gübrelemeyi zamanında ve yeteri miktarda vermek gerekmektedir. Bu yağışların sonucu görülebilecek pas ve kök çürüklüğü hastalıklarına karşı arazi iyi etüt edilerek ihtiyaç duyulan yerde mutlaka, şüphe oluşturan yerde koruyucu ilaçlama yapılmalıdır. Beklenen rekolte artışını kalite ile taçlandırmalıyız" şeklinde konuştu.
