İZMİR-MANİSA PLANLAMA BÖLGESİ 1/100.000 ÖLÇEKLİ ÇEVRE DÜZENİ PLANI`NIN İPTALİ İÇİN DAVA AÇTIK

GENEL MERKEZ ( )
14.04.2015 (Son Güncelleme: 14.04.2015 14:56:47)

 DANIŞTAY 6. DAİRESİ BAŞKANLIĞI`NA 

 

DOSYA NO: E.2015/2873

 

DAVACI                           :  TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası  

                                         Karanfil Sokak No-28/17 Kızılay/ANKARA 

VEKİLİ                             :  Av. Zühal SİRKECİOĞLU DÖNMEZ-41998670172  

                                         Bestekar Sk.No-49/5 Kavaklıdere/ANKARA 

DAVALI                            :  T.C.  Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 

                                       Vekaletler Caddesi No-1 Bakanlıklar/ANKARA 

 

DAVA KONUSU             : 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname‘nin 7.Maddesi uyarınca Bakanlık Makamı‘nın 30.12.2014 tarih ve 21137 sayılı Olur‘u ile onaylanan, İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı`nın öncelikle yürütmesinin durdurulması ve takiben iptaline karar verilmesi talebidir. 

BİLDİRİM TARİHİ           :  Dava konusu plan 12.01.2015 – 10.02.2015 tarihleri arasında askıda ilan edilmiş olup bu tarihten itibaren yasal dava açma süresi olan 60 günlük süre içinde davamız açılmaktadır.  

AÇIKLAMALAR              : Tarafımızdan açılan işbu davada, dava konusu idari işlemi oluşturan plan ve plan hükümlerinin tamamının iptali istenmektedir. Özellikle aşağıda açıkladığımız gerekçeler içerisinde yer alan plan sınırlarının belirlenmesindeki hukuka, planlama ilkelerine ve kamu yararına aykırılık sorununun Dairenizce kabul görmesi halinde planın tamamının iptali gündeme gelecektir. Bu nedenle de bir kısım gerekçelerimiz yine bir kısım plan hükümlerine yönelik olsa da planın ve plan hükümlerinin tamamını kapsayacak gerekçelerin de dikkate alınmasını talep etmek gerekmiştir.          

Yargısal Süreç 

  • DANIŞTAY 6. DAİRE – 2010/786 

Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından 14.08.2009 tarihinde onaylanarak 24.08.2009 tarihinde İzmir Çevre ve Orman İl Müdürlüğünde askıya çıkarılan "Manisa-Kütahya-İzmir Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planına 21.01.2010 tarihinde Şehir Plancıları Odası tarafından dava açılmıştır. Danıştay Altıncı Daire Başkanlığında 2010/786 Esas numarası ile görülen davada 26.12.2012 tarihinde 2012/8225 karar no ile dava konusu işlemin İPTALİNE karar verilmiştir. Davalı idarenin kararın temyizen incelenerek bozulması talebinin 04.11.2013 tarihinde 2013/3419 karar no ile REDDİNE, 26.12.2012 günlü, E:2010/786 ,K:2012/8225 sayılı kararın ONANMASINA karar verilmiştir. 

  • DANIŞTAY 6. DAİRE – 2014/8470 

T.C.  Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca, Bakanlık Makamının 23.06.2014 tarih ve 9948 sayılı Olur`u ile 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 7. maddesi uyarınca onaylanan İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı"na 02.10.2014 tarihinde Şehir Plancıları Odası tarafından dava açılmıştır.

 

Danıştay Altıncı Daire Başkanlığında 2014/8470 Esas numarası ile görülen davada 14.01.2015 tarihinde gelen ara kararda davalı idarecen cevap süresinin 30 gün süre ile uzatılması istemi ve kabulü kararı gelmiştir.

 

Söz konusu 23.06.2014 tarihli onaylı İzmir-Manisa 1/100.000 ölçekli planın 14.08.2009 tarihli onaylı Manisa-Kütahya-İzmir 1/100.000 ölçekli planın iptaline konu mahkeme kararını ve bilirkişi raporundaki hususları yerine getirmediği ve aynen korunduğu görülmektedir.

 

"İzmir - Manisa - Kütahya Çevre Düzeni Planı"nın verileri güncellenmeden, iptal gerekçesi olan konularda bir değişiklik yapılmadan, bilgisayar ekranı başında, noktasal müdahalelerle bazı kişi ve kurumlara menfaat sağladığı düşünülen kararlar temelinde hazırlanan ve bu şekilde onaylanan "İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı" ile İzmir ve Manisa kentlerinin geleceği tehlikeye girmiştir. Yaşanabilir çevre oluşturmanın temel gerekliliği olan  planlamanın kamu yararı ilkesi göz ardı edilerek, planlama işlevsizleştirilmiş ve İzmir ile Manisa kentlerinin geleceğinin belirlendiği planlama süreci salt idari bir işleme  dönüştürülmüştür.

 

İPTAL GEREKÇELERİ

 

Dava konusu plan ile tarım arazileri imara açılmaktadır.  

1-) Plan Açıklama Raporunun 25. sayfasında; "...Tarımsal Sanayi Alanı" gereksiniminden bahsedilmekte olup, plan lejantında böyle bir tanımın bulunmaması plan ve plan açıklama raporu arasında uyumsuzluk olduğunu açıkça göstermektedir. Öte yandan, plan lejantında yer alan  "Tarım ve Hayvancılık Geliştirme Alanları" ise, 2009 yılında resmi gazetede yayımlanan " TARIMA DAYALI İHTİSAS ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ UYGULAMA YÖNETMELİĞİ"nde belirtilen Organize Tarım Alanlarına atıfta bulunmaktadır. Oysa Organize Tarım Alanlarının yer seçimlerine ilişkin yönetmeliğin 2. bölümünde bu alanların yer seçimlerine ilişkin bölgedeki fauna - flora başta olmak üzere, jeolojik/jeoteknik etüt raporlarının hazırlanmasından sonra karar verilmesi gerektiğine ilişkin birçok kriter bulunmakta olup, plan lejantında yer alan ""Tarım ve Hayvancılık Geliştirme Alanları" kavramı yönetmelikte belirtilen esaslara açıkça aykırı olarak plan üzerinde belirlenmiştir.  

2-) Plan Açıklama Raporunun 28. sayfasında Plan Seçenekleri olarak 4.1.1 ve 4.1.2 olarak 2 temel seçenek üzerinde tartışılmaya gidildiği ve sonuçta 2 numaralı seçeneğin belirlendiği belirtilmektedir. Oysa, söz konusu 2 seçenekli plan yargı kararı ile iptal olan İzmir - Manisa - Kütahya Çevre Düzeni Planından gelmekte olup, bu planın yargı kararı ile iptal olması bu seçeneklerin de hatalı olduğunu göstermektedir. Öte yandan benimsenen 4.1.2 numaralı seçenekte  "Ayrancılar-Torbalı arasında tarım alanları üzerinde mevzuata aykırı olarak planlanmış olan sanayi alanları için hazırlanmış olan imar planlarının tümüyle ortadan kaldırılması, yapılaşmamış bölümlerde yeni yapılaşmaların oluşmasının engellenmesi sağlanmalı, gelişme kısıtlanmalıdır" denilmekle birlikte, İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planında da bu alanlar "Tarım Alanı" olarak belirlenmiştir. Oysa davaya konu planda "Ayrancılar - Torbalı" arasındaki verimli tarım arazilerinin plan gösterimi ile "Sanayi Alanlarına" dönüştürüldüğü, planın kendi seçeneğinin plan gösterimi ile yok edildiği görülmektedir. Bu nedenle, bu ölçekte bir planın plan gösterimi ile temel plan kurgusunun farklı kararlardan oluşması planın bilimsellikten yoksun olduğunu ortaya koymaktadır.  

3-) Plan Açıklama raporunun 3.2.1. maddesinde Merkezkent Dışındaki Diğer Kent Merkezlerinin analizine ilişkin değerlendirmelerde; "Endüstriyel gelişmelerin giderek İzmir Merkez Kentten daha uzak noktalara sıçraması, önlem alınmaması durumunda saçaklanma boyunun uzamasına, kentsel kullanımların kırsal alan içindeki saçaklanmasının verimli tarım alanlarına verdiği zararın artmasına neden olmaktadır. Kemalpaşa aksında süren endüstriyel saçaklanma, Manisa‘nın Turgutlu ilçe merkeziyle birleşme eğilimine dönüşmüştür.

4-) İzmir Merkez Kentin etkisiyle, Torbalı aksında verimli tarım alanlarını da harcayarak artan saçaklanma eğilimi de Torbalı merkezi aşarak, Çaybaşı-Subaşı hattında karayolu çevresinde yapılaşmaların artmasına neden olmaktadır. " denilmekte ve plan açıklama raporunun 50-51 ve 52. sayfalarında ise: "Ayrancılar: İzmir Merkez Kent‘ten kaynaklanan nüfus artışı için Kent çevresinde gereksinim duyulan gelişme alanlarının bir bölümünün yer alması öngörülen Ayrancılar‘da, plan dönemi içinde yerleşmeye İzmir kaynaklı gelecek nüfus hariç, hedef yıl için 25.000 nüfus kabul edilmiştir. 5747 sayılı Yasa ile Torbalı`nın mahallesi durumuna gelen Ayrancılar`da onaylı imar planları bu nüfus için gerekli olanın oldukça üstündedir.", "Çaybaşı‘nda imar planları içinde bulunan sanayi alanlarından, karayoluna cepheli, büyük bölümü yapılaşmış alanlar korunurken, karayoluna cepheli olmayan, tarım alanı niteliğindeki bölümler iptal edilmiş ve bu alanlar tarım alanına dönüştürülmüştür.", "Subaşı sınırları içinde, onaylanmış sanayi-depolama amaçlı imar planlarının bulunduğu alanlar Çevre Düzeni Planında sanayi alanı olarak düzenlenmiş olmakla birlikte bu alanlarda, varsa mevzuata aykırılıklar içeren imar planlarının iptalinin ilgili idarelerce yapılması gerekmektedir." gibi bilgiler olmasına rağmen, söz konusu alanlara ilişkin 23.06.2014 onay tarihli Çevre Düzeni Planına ilave olarak Sanayi Alanları ve Gelişme Alanları eklendiği görülmektedir. Bu durum plan açıklama raporunun 1. sayfasında belirtilen "...planlama yaklaşımının ve Planda üretilen kararların aktarıldığı bu rapor, 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı‘nın "Plan Uygulama Hükümleri" ile birlikte ayrılmaz bir parçasıdır." kararı ile çelişmekte ve planın plan hükümleri, plan kararları ile plan açıklama raporunun birbiri ile bütünleşmediğini göstermektedir. Bu nedenle İzmir Manisa Çevre Düzeni Planı Mekansal Planlar Yönetmeliğinin 7. maddesinin (b) bendine açıkça aykırıdır. 

5-) Plan Açıklama Raporunun 34 ve 35. sayfalarında, İzmir İl Sınırı içindeki onaylı planlar bölümünde; "Onaylanmış olan ve yürürlükte olan nazım ve uygulama imar planlarında genel olarak saptanan sorunlara aşağıda başlıklar halinde yer verilmiştir. Her ne kadar yapım ve onay aşamasında, çevrenin özellikleri, gereksinimleri ile kamu yararı doğrultusunda; yasal, yönetsel ve doğal sınırlayıcılar dikkate alınarak hazırlanması zorunlu da olsa, pek çok yerleşmede onaylı nazım ve uygulama imar planlarının ilgili kurum görüşleri alınmadan ya da alınan kurum görüşlerine aykırı olarak hazırlandığı ve uygulandığı görülmektedir. Örnek; Torbalı Ovası ve Kemalpaşa Ovası içinde bulunan sanayi tesisleri için verimli tarım toprakları üzerinde yapılmış olan imar planları ve bu planlar sonucunda ortaya çıkan yapılaşmaların bulunduğu alanlar." olarak ifade edilmesine karşın her 2 yerleşmede de dava metinin ilgili bölümlerinde belirtildiği gibi, tarım alanları daha da daraltılarak "Sanayi ve Gelişme Alanları" genişletilmiştir. Plan açıklama raporunun koruma ilkeleri ile örtüşmeyen plan gösterimleri açıkça 3194 sayılı imar kanununa aykırıdır. 

            6-) Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi`ne ilişkin yargı kararları ortadayken, sınırların genişletilerek mutlak tarım alanlarının sanayi alanı haline getirilmesi, planın korumaya ilişkin ilkeleri ile bağdaşmamaktadır. Aynı zamanda Kemalpaşa yerleşmesinin gelişme alanlarının kuzeyde, mutlak tarım alanları yönünde genişletilmesi planın koruma ilkeleri ile bağdaşmadığı gibi, nüfus projeksiyonu ile de tutarlı değildir. Torbalı - Subaşı mahallesinde Tarım Alanları Sanayi Alanlarına dönüştürülmüş olup bu alanlara ilişkin plan açıklama raporunun 68. Sayfasında "Çaybaşı-Subaşı: Torbalı ilçe sınırları içinde yer alan Çaybaşı Mahallesi`nde, karayolu kenarında kısıtlı bir alanda, mevcut sanayi ve depolama tesislerinin bulunduğu alanda var olan onaylı imar planları korunmuştur. Bu alanda, ilave sanayi-depolama alanı düzenlemesine gidilmemiştir. Subaşı sınırları içinde, İzmir-Aydın yolu ile Tire-Ödemiş yolunun birleştiği kavşak noktası ile yerleşme arasında onaylanmış sanayi-depolama amaçlı imar planlarının bulunduğu alanlar, yapılaşmaya açılmaması gereken mutlak tarım alanı niteliğinde olduğundan, imar planlarının yoğun yapılaşmış ve tarımsal niteliğini yitirmiş bölümü çevre düzeni planında sanayi-depolama alanı olarak korunurken, az sayıda yapının bulunduğu diğer bölümler Çevre Düzeni Planında tarımsal niteliği korunacak alanlar olarak düzenlenmiştir. Bu alanlarda, yeni sanayi ve depolama tesislerinin yapılmasının engellenmesi, onaylanmış olan ve mevzuata aykırılıklar içeren imar planlarının iptali, alt ölçekli planların Çevre Düzeni Planı kararları doğrultusunda revize edilerek hazırlanması gerekecektir." denilmekte ve Plan Açıklama Raporunun 51. sayfasında Subaşı Yerleşmesi ile ilgili, "İzmir - Aydın Karayoluna cepheli bölümdeki planların iptal edilerek bu alanların Tarımsal Niteliği Korunacak Alanlara Dönüştürüldüğü" belirtilmesine karşın, plan gösteriminde aynı alanın (yaklaşık 118 ha) "Sanayi Alanı" olarak belirlendiği, 

7-) Ayrancılar – Pancar – Yazıbaşı Mahallelerinde, Tarım Alanı olarak belirlenen alanlar Sanayi Alanına dönüştürülmüş olup, plan açıklama raporunun 67. Sayfasında "Onaylanarak uygulamaya geçilmiş imar planlarıyla mekansal olarak birleşmiş üç mahalle sınırları içinde, sanayi amaçlı hazırlanmış imar planlarının, mutlak tarım alanları üzerinde yer alan ve henüz yapılaşmamış bölümleri iptal edilerek, bu alanlar Çevre Düzeni Planı‘nda tarım alanına dönüştürülmüştür" denilmekte ve Plan Açıklama Raporunun 51. sayfasında Pancar yerleşkesi için "Sanayi Alanlarının bir bölümünün mutlak tarım alanlarında kalması ve kurum görüşlerinin bulunmaması nedeniyle iptal edildiği" belirtilmesine karşın, Pancar Mahallesinde sözü edilen Mutlak tarım Alanlarından; İZBAN tren hattı ile Pancar Yerleşkesi arasında yaklaşık 120 ha alanın "Sanayi Alanı" olarak belirlendiği, Plan Açıklama Raporunun 52. sayfasında Yazıbaşı Yerleşmesi ile ilgili; "Yazıbaşı çevresinde bir bölümü sanayi, bir bölümü konut alanı olan, planlama öncesi alınması gerekli kurum görüşlerinin bir bölümü eksik olan, mevzuat açısından tartışmalı, gereksinimin üstündeki imar planlarının, mutlak tarım alanları üzerinde olan ve henüz yapılaşmamış bölümlerinde imar planları iptal edilmiş ve bu alanlar ilgili mevzuat doğrultusunda tarım alanına dönüştürüldüğü." belirtilmesine karşın, mutlak tarım alanı olan 85 ha alanın "Sanayi Alanı" ve 75 ha alanın "Gelişme Alanı" olarak belirlendiği, 

8-) Plan açıklama raporunun 50. sayfasında Torbalı kent merkezi için, "Kentin batı sınırında, henüz yapılaşmaların başlamadığı ve mutlak tarım alanı niteliğinde olan bölümler tarım alanı olarak düzenlendiği" belirtilmesine karşın bu alanların plan gösteriminde bu alanların "Gelişme Alanı" olarak belirlendiği görülmektedir. 

9-) Plan Açıklama raporunda hiçbir ifadenin yer almadığı Güzelbahçe ilçesinde tarım alanı olan 20 ha. alanın, üniversite yerleşke alanı olarak belirlendiği, 

Plan Açıklama raporunun 47. sayfasında Kemalpaşa Ulucak Yerleşmesi için, " hedef yıl için öngörülen 10.000 nüfus için gerekli alanın oldukça üstünde bir alanın planlanmış olduğu Ulucak‘ta, sanayiden kaynaklı gelişme potansiyeli dikkate alınarak planlı gelişme alanları korunduğu" belirtilmekle birlikte, Mutlak Tarım Alanı olan alanların da plan gösteriminde bu plan ile ek olarak "Gelişme Alanı" olarak belirlendiği, 

Plan açıklama raporunun 11. sayfasında Kemalpaşa ilçesinin 2005 nüfusu 30.043 kişi ve 2025 projeksiyon nüfusu 60.000 kişi olarak belirlenmiş olmasına karşın, Kemalpaşa Kent Merkezi ve çevresi ile Çiniliköy arasında belirlenen gelişme alanları mevcut meskun dokunun yaklaşık 4 katı büyüklüğündedir. Yargı kararı ile iptal edilen İzmir - Manisa - Kütahya Çevre Düzeni Planında ki "Tarım Alanı" olarak belirlenen alanlardan büyük çoğunluğunun plan gösterimi ile "Gelişme Alanı" olarak belirlendiği,

Plan açıklama raporunun 36. sayfasında; "Manisa merkez, Turgutlu, Salihli, Akhisar, Saruhanlı, Alaşehir gibi önemli merkezler ile benzer alanlarda konumlanmış yerleşmelerin imar planları açısından en önemli sorun, plan kararlarıyla tarım alanlarının yapılaşmaya açılıyor olması" belirtildiği halde plan gösterimlerinde Turgutlu İlçesinde ki Tarım Arazilerinin "Gelişme Alanı" olarak belirlendiği,

Plan Açıklama Raporunun 40. sayfasında; "Menderes ilçe merkezinin güneyinde öngörülen gelişme alanlarının bir bölümü iptal edilirken, kuzeyde plan dışı kalmış mevcut yapılaşmaların bulunduğu bölüm gelişme alanı olarak düzenlendiği" belirtilmesine karşın plan gösteriminde Cumaovası`nda tarımsal niteliği yüksek olan arazilerin "gelişme alanı" olarak belirlendiği, 

Plan Açıklama Raporunun 45. sayfasında Çandarlı Yerleşmesine yönelik; "Onaylı çevre düzeni planı üzerinden yapılan değerlendirmelerde, gereksinimin çok üstünde bir alanın ikinci konut amaçlı olarak planlandığı, korunacak sulak alan niteliğindeki Bakırçay Deltası içindeki bölümlerde olduğu gibi, yapılaşmaması gereken çok sayıda alanın yapılaşmaya açıldığı görülmektedir. Hedef yıla yönelik belirlenen 9.000 nüfus için gereksinim duyulacak kentsel gelişme alanı planda düzenlenirken, gereksinimin üzerinde planlanmış alanlardan, dikili mutlak tarım alanı niteliği taşıyan bölümlerde 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planı kararları iptal edildiği" belirtilmesine karşın, Çandarlı yerleşmesine yönelik plan gösteriminde yaklaşık 250 ha Tarım Alanının "Tercihli Turizm Alanı" olarak belirlendiği, 

Plan Açıklama Raporunun 44. sayfasında Bergama İlçesi için; "İçinde tarım alanları, 1. derece arkeolojik sit alanlarının da önemli yer tuttuğu onaylı 2160 hektar imar planı bulunan Bergama‘da, alan gereksinmelerinin belirlenmesinde, karşılaştırmalarda esas alınan aktif kentsel kullanım alanlarının büyüklüğü ise yaklaşık 900 hektardır." denilmesine rağmen plan gösteriminde belirlenen "Gelişme Alanlarının" yaklaşık 1500 hektar olarak belirlendiği tespit edilmiştir.

Müvekkil Oda`nın Dava Açma Ehliyeti Bulunmaktadır 

Müvekkil Oda, kaynağını Anayasadan alan kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olup, üyelerinin tüm toplumsal, ekonomik ve mesleki sorunları ile doğrudan ilgilenmekle yükümlüdür. Ayrıca ülkemizin tarımsal kaynaklarının, topraklarının korunması için gereken her türlü girişimde bulunmakla yükümlüdür.  

7472 Sayılı Ziraat Yüksek Mühendisliği Hakkında Kanun, Ziraat Yüksek Mühendislerinin toprak muhafazasına ilişkin hizmet ve faaliyetlerde bulunmaya yetkili olduklarını düzenlemiştir. Ziraat Mühendislerinin Görev Ve Yetkilerine İlişkin Tüzükte, toprak ve su muhafazasının toprak bilimi alanında öğrenim görmüş ziraat mühendisleri tarafından yapılacağı, hükmü yer almaktadır. 06.04.2005 Tarih, 25778 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ziraat Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliğinin 6.maddesine göre de; Ülke tarımı ve tarımsal üretim kaynaklarının korunması, geliştirilmesi, işletilmesi ve verimli kılınması, kırsal nüfusun toplumsal ve ekonomik kalkınmasının sağlanması, kırsal ve tarımsal gelişime yönelik strateji, politika, program ve proje oluşturulması çalışmalarına katkıda bulunmak amacıyla her türlü girişim ve etkinlikte bulunmak, Odanın amaç ve görevleri arasında  sayılmıştır. Bu bağlamda müvekkil ODA tarım topraklarının kaybına neden olacak her türlü düzenlemenin karşısındadır. Nitekim bir çok davada Danıştay kararları ile de menfaat ilişkisi bulunduğu kabul edilmektedir (ekli karar örnekleri).

Yürütmenin Durdurulması Talebi 

 

Söz konusu mutlak tarım arazilerinin tarım dışı kullanıma açılması sonucu telafisi imkansız zararların ortaya çıkacağı muhakkaktır, bu nedenle acilen Yürütmenin Durdurulmasına karar verilmesini talep etmekteyiz.

 

HUKUKİ NEDENLER          : Anayasa, İYUK, 7472 Sayılı Kanun, 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu, 3194 sayılı İmar Kanunu, Ziraat Mühendislerinin Görev  ve Yetkilerine İlişkin Tüzük, Yönetmelikler, İlgili tüm  mevzuat.

 

DELİLLER                    : Ekler 

SONUÇ VE İSTEM        : Açıklanan ve Mahkemenizce resen saptanacak nedenlerle;

Nitelikli Tarım Alanlarının, orman alanlarının, doğal karakteri itibari ile korunması gereken alanların; konut, sanayi, ticaret gibi gelişme alanlarına dönüştürülmesi, planın dili ve içeriğinin anlaşılmaz ve yasal mevzuata aykırı olması, planın verilerinin güncel tarihli olmaması, plan üzerinde birçok yerde idari ve fiziki sınırların hatalı olması, plan notları ile kaçak yapıların yasallaşmasının önünü açan uygulama notlarının olması, buna istinaden kent ve kırsal alanların verimi yüksek toprakları ile tarihi ve doğal alanları yok edecek kararlara yer vermesi şeklinde sıralanabilecek birçok nedenle, İzmir ve Manisa kentlerinin imar düzenlemelerinin yok edici kararlar ile şekillenmesine neden olacak,  

644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname‘nin 7.Maddesi uyarınca Bakanlık Makamı‘nın 30.12.2014 tarih ve 21137 sayılı Olur‘u ile onaylanan, İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı`nın öncelikle yürütmesinin durdurulması ve takiben iptaline karar verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz. 

 

Av. Zühal SİRKECİOĞLU DÖNMEZ

 TMMOB ZMO Vekili

Okunma Sayısı: 1636