KANAL B`DE YAYINLANAN ``GÜNCEL`` PROGRAMI

GENEL MERKEZ ( )
20.01.2016 (Son Güncelleme: 21.01.2016 17:35:36)

Programda ekmek ve süt zammı,et ithalatı ve gıda denetimlerine ilişkin açıklamalarda bulunuldu.

 

ODA Başkanımız Özden GÜNGÖR 20 OCAK 2015 Çarşamba günü Kanal B`de yayınlanan Emre Ilıca`nın hazırlayıp sunduğu  ‘`Güncel`` programına katıldı.  Programdaki açıklamaları şöyledir:

1-EKMEĞE ZAM

Zam, Türk Dil Kurumu sözlüğünde; Bir şeyin fiyatını artırım, bindirim olarak ifade edilmektedir.

Örnek vermek gerekirse 250 gramlık bir şeyin fiyatı 1 TL`den 1,25 TL`ye çıkıyorsa bu şeyin fiyatı zamlandı denir. Buraya kadar ki kısımda dünyanın hiçbir ülkesinde itiraz olmaz, ancak bu olay, olgulardan çok algılarla yönetilen Türkiye`de gerçekleşiyor ve ismi konulmayan ve ‘`şey` `olarak ifade edilenin, özellikle yoksul insanların en çok tükettikleri ‘`Ekmek`` olunca zam yapılıp-yapılmadığı kavramı üzerinde durmak gerekir.

Peki, gerçekte olan ne; ekmek üretim maliyetlerinden un `da, mayada, yakıtta ve işçilik maliyetlerindeki artışa paralel olarak, 250 gr ekmek İstanbul`da 1 TL`den 1,25 TL`ye, Ankara`da ise 75 Kuruştan 1 TL yükseldi. Diğer Anadolu şehirlerimizde de bu zamlar yakın zamanda uygulamaya geçecektir. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) geçen yılın başında iç piyasaya kaliteli ekmeklik buğdayın tonunu 900 TL dolayında satıyordu. 2016 yılı başında satış fiyatları 930 - 945 TL arasında satıyor. Geçen yıl çuvalını (50 kilogram) un fabrikaları 60 TL`ye satıyordu. Bu yıl 70 TL`ye satıyorlar. Geçen yıl yaş mayanın koli fiyatı 35 TL idi, bu yıl 45 TL oldu. 50 kilo undan net  65 kilo ekmek çıkıyor. Çuvalı 60 TL olan unun 1 kilo net ekmekteki maliyet girdisi 0.94 TL.dir.1.25 TL`den satılacak 250 gram ekmeğin içindeki unun maliyeti 24 kuruş dur.Fırınlarda 0.94 TL`lik un kullanarak yapılan 1 kiloluk ekmeğe halkımız 4.00 veya 5.00 TL ödüyor.

Oysaki meselenin bilimsel ve teknik boyutu çok açık ve net ortadadır. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve T.C Merkez Bankasının verileri Dünya`da gıda fiyatları düşerken Türkiye`de arttığını göstermektedir. Yine T.C Merkez Bankası verileri enflasyon hedeflerine ulaşılamamasının en önemli sebebinin gıda fiyatlarındaki artış olduğu vurgulanmaktadır.

Sorgulanması gereken Türkiye`nin bu duruma nasıl geldiğidir. Hiç şüphesiz buna verilecek cevap,2000`li yıllar sonrası uygulanan tarım politikalarının başarısızlığıdır.

Tarım arazilerinin her geçen gün azaltıldığı, kırsalda yaşayan insanların kente göçe zorlandığı, üretim maliyetlerinin her geçen gün arttığı, üretimde verim artışını sağlanmadığı ve yaşanan her sorun da yurt dışından ürün ithal ederek soruna çözüm bulma arayışlarının sonucu bu olacaktır.

TMMOB Ziraat Mühendisleri olarak; Halkımızın yeterli ve güvenilir gıdaya ulaşımının temel bir insan hakkı ve anayasal bir zorunluluk olduğu düşüncesiyle, mevcut ülke kaynaklarımızın, bilimsel tarım politikalarıyla en iyi şekilde değerlendirilmesi gerektiğini söylüyorum.

2-SÜTE ZAM

Türkiyenin Tarım politikasındaki yanlışlık süttede görülmektedir Çiğ süt fiyatı üretici‘de 2014‘ün Temmuz ayından bu güne kadar değişmezken,marketlerdeki süte firmalar % 10,1 zam yaptı.GTHB ‘‘6 ay süte zam yok demişti‘‘.TUİK verilerine göre 2014 yılının Temmuz ayında 2.59 TL olan süt fiyat,2015 yılı sonunda 2.85 TL.ye çıktı.(Marketlerde).Yani marketlerde satılan sütün fiyatı üreticiden alınanın 2.5 katına ulaştı. Yukarıda bahsettiğim durum TUİK verileridir.

Gerçekte, üreticinin yaklaşık 90 kuruş ile 1 TL. sattığı süt marketlerde 3,5 TL.ye satılmaktadır.Üretici gerçek manada örgütsüzdür.Sütünü firmaların isteği fiyattan satmak zorunda kalmaktadır.

Çözüm olarak kooperatifleşmenin bu sektörde yaygınlaştırılması ve özellikle okul süt proğramı çerçevesinde çocuklara dağıtılan sütlerin direk olarak bu kooperatiflerden temini olmalıdır.GTHB son günlerde üretici ve sanayicilerle yaptığı toplantılar sonrası düşündüğü kararları olumlu olarak görmekteyiz.Umarım bu düşünceler hayata geçer.

3-GIDA DENETİMLERİ

GTHB 5996 Sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu`nu kapsamında  gıda güvenilirliğinin sağlanması, gıdalarda taklit ve tağşişin önüne geçilmesi, sağlığın korunması ve tüketicilerimizin aldatılmasının önlenmesi ile sektörde haksız rekabetin engellenmesi amacıyla belirli periyotlarla Taklit ve Tağşiş yapan, kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürecek şekilde bozulmuş, değiştirilmiş gıdaları ürettiği ve/veya sattığı tespit  edilen firmaları kamuoyuna duyurmaktadır. Bu uygulamadan beklenen fayda elde edilmişmidir?

Uygulama açısından son derece şeffaf ve çağdaş bir uygulama olmasına rağmen,İstenen başarının elde edildiğini söylemek zor görülüyor. Bunda   Bakanlığa nezlinde tüketicide böyle bir güvenin oluşmaması ve uygulanan idari yaptırımın yetersizliği yani bu firmalar şöyle düşünüyor bakanlık bizi teşhir etsede tüketici bu konuyu pek dikkate almaz sonunda da 14.000 tl civarındaki idari para cezasını öderim demektedirler.

 

Denetim sayısı

İ.P.C

Sayısı

İ.P.C

%`lik Oran

Savcılığa

Suç Duyurusu

Sayısı

Savcılığa suç duyurusu

%`lik Oranı

2012

412.998

17.072

4,1

144

0,032

2013

514.253

12.000

2,3

132

0,021

2014

600.924

11.865

1,9

98

0,016

2015*

641.159

11.046

1,7

77

0,012

*2015 Kasım sonu itibariyle

Tablodan da anlaşıldığı üzere yıllar itibariyle gıda denetim sayılarında çok hızlı bir artış sağlanırken sayısal ve oransal olarak idari para cezaları ve savcılıklara suç duyurularında azalma görülmektedir.

Sonuç olarak,çok denetim yapmanın gıda güvenirliliğini sağladığını söyliyemeyiz.Önemli olan AB`de olduğu gibi risk unsurlarının ön planda tutulduğu,tarafsız,şeffaf ve etkili bir denetim yapmaktır.

4-ET İTHALATI

GTHB`nın son zamanlarda artan et fiyatlarıyla ilgili yurt dışından özelliklede AB`den et ithalatına karşı ne düşünüyorsunuz?

İthalatın et fiyatlarına olumlu bir etkisi olmadığı önceki yıllarda yapılan ithalatlarda görüldü.Hayvancılıktaki asıl sorun,meraların azalması,yem bitkileri ekilişinin azalması,tarımla uğraşan kesimlerin azalması,et balık kurumu ve süt kurumu gibi kuruluşların önce özelliştirimesi sonradan ise yeni düzenlemeler ile işlevsiz hale getirilmesidir.Ayrıca artan dolar kuru nedeniyle yem hammaddelerinin yurt dışından pahalı olarak ülkeye sokulmasıdır.

Okunma Sayısı: 554
Fotoğraf Galerisi