KANAL B-RÖPORTAJ ZEYTİN ÜRETİMİ

GENEL MERKEZ ( )
10.02.2017 (Son Güncelleme: 10.02.2017 16:20:37)

Oda Başkanımız Özden Güngör, 09 Şubat 2017 Perşembe Günü, Kanal B Muhabiri Mehtap SÜRÜCÜ ile röportaj yaparak, muhabirin "Ülkemizde yetiştirilen zeytinin son durumu nedir?" Sorusunu yanıtladı.

Röportajda;  Türkiye‘deki zeytin yetiştiriciliğine ilişkin kısa bilgi veren Başkanımız zeytinciliğin son durumu, sorunlar ve çözüm önerilerini açıkladı.

Türkiye bulunduğu coğrafi konum ve sahip olduğu Akdeniz iklimi özellikleriyle, İtalya, İspanya, Yunanistan ve Tunus gibi Akdeniz ülkeleriyle birlikte dünyanın önde gelen zeytin ve zeytinyağı üreticisi ülkelerinden biridir.

Ülkemizde zeytin ve zeytinyağı üretimi daha çok Ege ve Marmara bölgesinde Aydın, İzmir, Muğla, Balıkesir, Manisa ve Çanakkale illerinde yapılmaktadır.

Zeytin ağacı farklı iklim ve toprak koşullarında yetiştiriciliği yapılabilen,  adaptasyon yeteneği yüksek olan bir bitkidir. Ülkemiz içinde yetiştirilmesini sınırlandıran tek faktör kış soğuklarıdır . Zeytin,-7 °C`de zararlanmaya başlar.

Ülkemizde yaklaşık 172 milyon toplam zeytin ağaç sayımız vardır. Bu sayının yaklaşık 145 milyonu meyve veren ağaçtır. Sofralık ve yağlık olmak üzere toplam üretimimiz 1 milyon 700 bin tondur. Bunun 400.000 tonu sofralık, 1milyon 300 bin tonu yağlıktır.

Zeytinyağı üretimi 175 bin ton, tüketim 146.000 tondur.

Zeytinyağı üretiminde hızla ilerleyen ülkemizin tüketim değerlerine baktığımızda; Kişi başına zeytinyağı yıllık tüketim miktarı 2 litre olup, bu oran Yunanistan‘da 24 litre, İspanya ve İtalya‘da 14 litre, Tunus, Portekiz, Lübnan ve Suriye‘de ise 8 litre civarındadır.

Zeytin fidanı üretimi, çelikten köklendirme ve/veya çöğür üzerine aşı ile yapılmaktadır. Çeşitlerin % 95‘inden fazlasını oluşturan; Ayvalık, Gemlik, Nizip yağlık, Manzanilla gibi çeşitler çelikle, Domat, Memecik, Yamalak sarısı, Uslu, İzmir sofralık gibi çeşitler aşı ile çoğaltılmaktadır.

Bugün ülkemizin zeytincilik sektöründe; fidan aşamasından hasada, sofralık zeytinin işlenmesinden, zeytinyağı üretimine kadar birçok sorun bulunmaktadır.

Vertisilyum solgunluk hastalığı nedeniyle virüsten ari sertifikalı fidan üretimi ve aşılı fidan üretimi oldukça önemlidir.

Zeytinliklerde periyodisite nedeniyle, yıllara göre dalgalı bir üretim gözlenmektedir. Üretime bağlı olarak bir yıl düşük bir yıl yüksek ürün alınmaktadır.

Son yıllarda iklim koşullarının daha uygun olması, yeni zeytin fidanlarının dikimi ve zeytin üretiminin özendirilmesi yönündeki çalışmaların da etkisiyle zeytin üretiminde artış görülse de, uygun bakım, hasat ve sulama tekniklerinin tam olarak uygulanamaması gibi nedenlerle var ve yok yılları arasındaki üretim farkı büyük olmaktadır.

Bahçe tesisinde teknik şartlara (çeşit seçimi, sulama, gübreleme, drenaj ve tozlayıcı oranına) mutlaka uyulmalıdır.

Çöğür anaç üzerine aşılama tekniği ile fidan üretimi, çelik köklendirme ile yapılan üretime göre daha uzun zaman almakta ve kullanılan iş gücü maliyetini yükseltmektedir. Bu nedenle aşılama yöntemi ile üretilen fidanlar daha yüksek bir fiyattan satılmaktadır. Bu durum, fidan üretim piyasasında arz ve talep arasında dengesizlik oluşturmaktadır.

Türkiye genelinde kurum ve özel fidanlıkların % 80`inden fazlasında köklenmesi kolay olan Gemlik çeşidi çoğaltılmakta ve satışa sunulmaktadır. Bu üretimin önemli bir kısmı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı`na bağlı Bornova Zeytincilik Araştırma Enstitüsü ve diğer araştırma enstitüleri ile Ege Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi, Uludağ Üniversitesi ve Ankara üniversitelerinde yapılmaktadır.

Ülkemizde fidan üretimi halen mevcut talebi karşılamamaktadır.

Zeytin arazilerinin küçük ve parçalı olması ve verim düşüklüğü, üretim maliyetinin yüksek olmasına neden olurken, uzun yıllar teşvik edilen ve desteklenen zeytin yetiştiriciliği son yıllarda maden, enerji ve inşaat sektörüne kurban edilmektedir.

Ayrıca, Girdi maliyetlerinin yüksekliği, sofralık zeytine destek verilmemesi, bu yıl geçirdiğimiz kötü kış koşulları, köylerde yaşlı nüfusun kalması, fidan ithalatı, zeytinde hastalık ve zararlılarla mücadelede yapılan yanlışlıklar, üretici kooperatiflerinin yetersizliği, araştırma kuruluşlarının yetersizliği, teknik bilgi eksikliği gibi pek çok sorun bugün artık zeytinciliğimizin geleceğini tehdit etmektedir.

Okunma Sayısı: 1167
Fotoğraf Galerisi