TİCARET GAZETESİ: “TARIM İLAÇLARI %80 CİVARINDA ZAMLANDI, %15 İNDİRİM ÜRETİCİNİN DERDİNE DERMAN OLMAYACAK”- 2 ŞUBAT 2019

GENEL MERKEZ ( )
04.02.2019 (Son Güncelleme: 04.02.2019 14:39:30)

 

Tarımsal üretimde en önemli sorunlardan olan hastalık, zararlı, yabancı otlar ile mücadelede; diğer yöntemlere göre daha ekonomik ve ulaşılabilir olan bitki koruma ürünleri, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de vazgeçilmez girdilerden olmaya devam ediyor.

 2018 yılında Türk Lirası’nın döviz kurları karşısında değer kaybetmesiyle, bitki korunma ürünleri yüzde 50 ile yüzde 80 oranında zamlandı. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ise tarım ilaçlarında yüzde 15’lik indirim yapılacağını duyurdu. Konu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Özden Güngör, “Bitki koruma ürünlerinde yapılan yüzde 15’lik indirim üreticinin derdine derman olmayacaktır” dedi.

Güngör, “Bakan Pakdemirli’nin tarım ilaçlarında yüzde 15 indirim ifade etmesi tabi ki önemlidir. Ancak; ilaç, gübre, tohum, mazot girdilerinde dışarıya bağlı olduğumuz için, dolar ve eurodaki artışlar bu girdilerin satış fiyatlarını yüzde 50 ile yüzde 140 arasında arttırmıştır.

Bu nedenle yüzde 15 lik bir indirimin yapılması üreticinin derdine derman olmayacaktır” ifadelerini kullandı.

Ülkemizde, 70’in üzerinde ekonomik öneme sahip kültür bitkisi yetiştirildiğini ve bu kadar çeşit ile birlikte yaklaşık 500 hastalık, zararlı ve yabancı ot türü bulunduğunu belirten Güngör, “Bu etmenlerle mücadele edilmemesi durumunda yüzde 65’e varan kayıplar yaşanabilirken, bu nedenle Türkiye’de de bitki koruma ürünleri vazgeçilmez girdilerden olamaya devam ediyor.

 Hastalık ve zararlılarla bulaşık olmayan, sağlıklı ve nitelikli üretim materyali kullanılması, iyi tarım uygulamaları, dengeli sulama ve gübreleme gibi çeşitli uygulamalar gerekli olsa da tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bitki koruma ürünlerinin kullanılma zorunluluğu vardır” diye konuştu.

“Pestisit tüketimi giderek artıyor”

 Kullanılan bitki koruma ürünlerinin birçok durumda diğer yöntemlere göre ekonomik olması, uygulama kolaylığı, etkinliğin kısa zaman içerisinde ortaya çıkması nedeniyle daha çok tercih edildiğini ifade eden Güngör, “Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de pestisit tüketimi giderek artış göstermektedir. 2018 yılsonu itibariyle Türkiye’de tüketilen pestisit miktarı 59 bin ton olup satış tutarı yaklaşık 2,5 milyar TL’dir. Bitki koruma ürünleri başta olmak üzere gübre, tohum, mazot gibi üretici için temel olan girdilerde dışarıya bağımlı olduğumuzu” dedi.

“Birçok illegal ilaç bayisi var”

 TÜİK verilerine göre, bitki koruma ürünleri kullanım miktarlarının, firmaların yıllık satış rakamları ile uyuşmadığını ve kullanılan pestisit miktarlarının ülkemizde daha yüksek olduğunu söyleyen Güngör, “Bana göre, bilinçsiz ilaç kullanımı ülkemizde çok yaygın ve bu oran en az yüzde 80’dir. Ülkemizde özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi`nde ilaç bayi ruhsatı bulunmamasına rağmen, illegal olarak açılan birçok ilaç bayi bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.

“Bakanlık bayi ve köy ziyaretlerine daha sık gitmeli” 

Ürünlerde ilaç kalıntısı olmaması için üreticinin dikkat etmesi gereken hususlara ve bakanlığın görevlerine değinen Güngör, “Doğru teşhis yapılarak doğru İlaç önerilmeli, doğru dozda ve doğru bir kalibrasyonla, doğru zamanda ilaç atılmalıdır. Bakanlık; bayi ve köy ziyaretlerine daha sık gitmeli, bayi ve üreticilere çok sık eğitimler verilmeli, bu kurallara uymayanlara, aksini yapanlara mutlaka ceza uygulanmalı, kalıntı analiz laboratuvarları hal yerleri başta olmak üzere birçok yerde açılmalıdır” değerlendirmelerinde bulundu.

“Ziraat mühendisi olma şartı aranmalı”

İlaç bayilerinin; reçete, pestisitlerin ruhsatlandırma alanları ve dozları, gübre ruhsatı ile satılan pestisitler, etiket fiyatı denetim, sahte ve kaçak ilaçlar, üreticinin eğitim ve gelir seviyesi düşüklüğü, mesai saatleri, kâr marjının düşüklüğü gibi sorunları olduğuna vurgu yapan Güngör, “Bitki koruma ürünü Bayiliği yapacak Ziraat Mühendisleri için getirilen sınav zorunluluğu kaldırılmalıdır. AB‘de yasaklanan pestisitler, ülkemizde alternatiflerinin bulunması koşuluyla zaman geçirmeden yasaklanmalıdır. Doğru ve uygun dozda kullanılmadığında insan sağlığında tehdit oluşturan gübreleri satan bayiler daha çok denetlenmeli ve en önemlisi, Ziraat Mühendisi olma şartı aranmalıdır. Tarım ilaçları ve Gübreler için uygulanan karekod ve barkod uygulamalarındaki sıkıntılar giderilmelidir” dedi.

 

Haber kaynağına ulaşmak için lütfen tıklayınız.

Okunma Sayısı: 588