KURU BAKLAGİL DE TANZİM TEZGAHLARINA GİRDİ

İSTANBUL ŞUBE ( )
27.02.2019 (Son Güncelleme: 27.02.2019 16:59:06)

27 Şubat 2019
 
Bazı sebze ve meyvelerden sonra önemli kuru baklagiller ile pirinç de tanzim satış tezgahları ile buluşmaya başladı. Bu kapsamda pirincin kilosu 6 TL, nohutun kilosu 5,50 TL ve yeşil mercimeğin kilosu 4,50 TL’den satışa sunuldu.
 
Yapılan uygulama ile son derece sınırlı vatandaşa sunulan hizmetin üretim ve üretici kısmına bir göz atalım.
 
Ülkemizde 1980’lerin ortalarında uygulamaya konan Nadas Alanlarının Daraltılması Projesi kapsamında nohut ekim alanlarımız 1990 yılında 890 bin hektara, kırmızı mercimek alanı 1988 yılında 731 bin hektara, yeşil mercimek alanı da 1990 yılında 276 bin hektara ulaştı. Suya ihtiyaç gösteren kuru fasulye alanları ise sulanan alanların genişlemesi ile 2002 yılında 180 bin hektar oldu.
 
Projenin 1990’lı yılların başlarında sonlandırılmasıyla baklagil üretim alanları da hızla geriledi. Nohut üretim alanı 1990 yılına göre %56 gerileyerek 2017 yılında 395 bin hektara geriledi. Nadas alanlarının değerlendirilmesi amacıyla nohut ekiminin teşvik edilmesi sonucu 2018 yılında üretim alanı %30 artışla 514 bin hektara yükseldi. Ancak, 1990 yılına göre 2018 yılında nohut üretim alanları hala %42 daha küçük durumdadır. Kırmızı mercimek üretim alanı 1988 yılına göre %67 azalarak 2018 yılında 243 bin hektara, yeşil mercimek alanları ise1990 yılına göre %88 azalarak 34 bin hektara geriledi. Kuru fasulye alanları ise sulanan arazilerimiz her geçen yıl artmasına karşın 2002 yılına göre %53 azalarak 85 bin hektara geriledi.
 
Tarım yapılan alanlarımızdaki küçülme üretime de olumsuz yansıdı. Nohut üretimimiz 1990 yılında 860 bin tondan %54 azalışla 2017 yılında 470 bin tona geriledi. Nadas alanlarında üretimin teşvik edilmesi ile 2018 yılında 630 bin tona yükseldi. Ancak, bu miktar da 1990 yılındaki üretimimizin %27 gerisindedir. Üretimimizin %28’ini Kırşehir, Ankara ve Yozgat sağladı.
 
Kırmızı mercimek üretimimiz 1988 yılında 829 bin tondan %63 azalarak 2018 yılında 310 bin tona geriledi. Üretimimizin %77’sini Diyarbakır, Şanlıurfa ve Mardin sağladı.
 
Yeşil mercimek üretimimiz 1990 yılında 216 bin tondan %80 azalarak 2018 yılında 43 bin tona geriledi. Üretimimizin %74’ünü Yozgat, Konya ve Çorum sağladı.
 
Kuru fasulye üretimimiz ise 2002 yılında 250 bin tondan %12 azalarak 2018 yılında 220 bin tona geriledi. Üretimin %19’unu Konya, Niğde ve Karaman sağladı.
 
Tarım alanları küçülür, üretimde gerileme yaşanırken nüfusumuz artmaya devam ediyor. Nüfusumuz 2000 yılında 64,7 milyon iken %27 artışla 2018 yılında 82 milyona ulaştı.
 
Nohut ihracatımız uzun aradan sonra 2018 yılında 117 bin tonla ithalatın üzerine çıktı. Diğer ürünlerde ise ihracatımız ithalatın gerisinde kaldı. Kırmızı mercimek ihracatımız 290 bin ton, yeşil mercimek 4 bin ton, kuru fasulye 21 bin ton olarak gerçekleşti.
 
TÜİK’in 2016 yılı verilerine göre söz konusu ürünlerde piyasanın talebi nohutta 520 bin ton, kırmızı mercimekte 700 bin ton, yeşil mercimekte 45 bin ton ve kuru fasulyede 290 bin ton civarında oldu.
 
İhtiyacı karşılamak üzere 2018 yılında yaptığımız 93 bin ton nohut ithalatının %56’sı Arjantin, Meksika ve Hindistan’dan, 39 bin ton kuru fasulyenin %71’i Kanada, Arjantin ve Kırgızistan’dan, 332 bin ton kırmızı mercimeğin %95’i Kanada, Rusya ve Kazakistan’dan, 22 bin ton yeşil mercimeğin %92’si Kanada ve Rusya’dan alındı.
 
Çeltik ekim alanlarımız 2018 yılında 120 bin hektar ile en geniş sınırlarına ulaştı. Çeltik üretimimiz 940 bin ton, buna karşılık gelen pirinç üretimimiz ise 564 bin ton oldu. Çeltik üretimimizin %70’ini Edirne, Samsun ve Balıkesir sağladı. Çeltik ihracatımız 83 ton olurken pirinç ihracatımız 43 bin ton oldu. TÜİK’in hesaplamalarına göre 2016 yılında piyasanın pirinç ihtiyacı 790 bin ton oldu. İhtiyacı karşılamak üzere 2018 yılında 60 bin ton çeltik, 218 bin ton pirinç ithalatı yapıldı. Çeltik ithalatımızın %91’ini Bulgaristan, Rusya ve Yunanistan’dan, pirinç ithalatımızın ise %57’sini Çin, Yunanistan ve İtalya’dan yaptık.
 
Üretimde kullanılan mazotun litre fiyatı bir önceki yıla göre 2018 yılında %23, DAP gübresi %63, Üre gübresi %69, tarım ilaçları %70 civarında arttı. Çiftçinin ürününü satıp bir önceki yıla göre eline geçen para 2018 yılında kırmızı mercimekte %6, nohutta %11, yeşil mercimekte %12 azalırken, kuru fasulyedeki %13’lük artış %20,3’lük enflasyonun yine gerisinde kaldı. Çeltik çiftçisi %23 kazançla enflasyonun üzerine çıkarken, tarımsal girdi maliyetlerinin ise çok altında kaldı.
 
Gıda zincirin son halkasını oluşturan tüketiciye tarım ürünleri son derece yüksek fiyatla ulaşırken, üretimin ilk noktasında da işlerin iyi gitmediği bu verilerden görülmektedir. Çiftçi hızla tarım arazisini terk ederken tarım arazileri çok hızlı bir şekilde küçülmekte, üretim gerilemektedir. Toplam tarım alanı 2002 yılında 41,2 milyon hektardan %9,1 küçülmeyle 2018 yılında 37,8 milyon hektar olurken, aynı sürede ekilen alanlar 17,9 milyon hektardan %14 küçülmeyle 15,4 milyon hektara, sebze bahçeleri 930 bin hektardan %16 küçülmeyle 784 bin hektara geriledi. Sadece meyve bahçeleri ve baharat bitkileri alanı 2,7 milyon hektardan %30 artışla 3,5 milyon hektar oldu.
 
Piyasayı regüle etme adına devletin elinde tanzim satış nokta ve mağazalarının olması olumludur. Ancak, üreticiyi tarımsal girdi fiyatları altında ezdiren, alım gücünü her geçen yıl gerileten, üretmek yerine ithalat tercihi ile onu üretimden ve tarlasından koparan politikalar düzeltilmedikçe tanzim satışların özel sektör üzerinde oluşturduğu baskı çiftçiye satış fiyatını indirme yönünde yansıyacak, bu durum tarımsal üretime daha çok zarar verecektir.
 
Ahmet ATALIK
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası
İstanbul Şube Yönetim Kurulu Başkanı

Okunma Sayısı: 210