TÜÝK ülkenin önemli bir kuruluþuydu. Belki hâlâ öyle! Niye “belki” kelimesini kullandým? Nedeni belli. AKP iktidarýný korumakla görevli þovmenler TV’lerde halkýn algýsýný yönetirken iþlerine gelince TÜÝK’i referans veriyorlar, sýkýþýnca TÜÝK’i yok sayan uydurma istatistikleri topluma sunuyorlar. Üstelik açýkladýklarý bu rakamlar, TÜÝK’in periyodik resmi bültenlerine de ters düþüyor. Halký aldatmak adýna kullanýlan sayýlar, ülkenin devlet yönetiminde çeliþkilerle dolu olduðunu açýkça dünyaya gösteriyor.

TÜÝK dün, Þubat 2019 enflasyon rakamlarýný açýkladý. Açýklamada tüketici fiyat endeksinin (TÜFE) þubatta ocak ayýna göre yüzde 0.16, 2018 yýlýnýn þubat ayýna göre yüzde 19.67 ve son bir yýllýk ortalamalara göre ise yüzde 17.93 artmýþ olduðunu gösteriyor…. Ancak en fazla yýllýk artýþ yüzde 29.25 ile gýda ve alkolsüz içecekler grubunda olmuþ!.. Onu yüzde 28.08 ile çeþitli mal ve hizmetler, yüzde 27.59 ile ev eþyasý, yüzde 20.43 ile eðlence ve kültür, yüzde 19.79 ile de lokanta ve oteller izlemiþ…

Görüldüðü gibi; son 12 ayda en çok tarým ürünleri zamlanmýþ. Yurttaþýn mutfaðýný, lokantalarý ve de otelleri etkilemiþ… Meyve ve sebzedeki fiyat artýþlarý enflasyonun temel nedenlerinden biri olmakla kalmýyor, ekonominin ne denli yanlýþ yönetildiðinin de göstergesi oluyor. Üretmeyen bir ekonomiye sahibiz!.. Býrakýn diðer sektörleri, alt yapýsý oluþmuþ, bilgi ve üretim kültürüyle daha düne kadar ekonomide lokomotif olmuþ tarým sektöründe bile, üretmekten vaz geçmiþiz. Bu yanlýþ kararla artýk açlýða mahkûmuz!

Tarým girdilerini bilerek yükselten, tarýmsal üretimde çalýþanlarý hizmet ve inþaat sektörüne ucuz iþ gücü olmasý için bilinçli yönlendiren sömürgeci anlayýþ, bu gün bizi sebze ve meyve kuyruklarýna sokuyor!.. Bir kilo domates, patates ve soðan alabilmek için saatlerce bekleyen insanlar olduk…

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odasý Genel Baþkaný Özden Güngör; “Stoklardaki yerli kurubaklagilin bittiðini, tanzim satýþ için stoklardaki ithal ürünlerin çýkarýldýðýný” açýklýyor. Tanzim noktalarýnda, market ve pazarlarda satýlan patates ve soðanýn yüzde 70-80’nin ithal olduðunu ifade eden Güngör, bu durumda tanzim satýþýn sürdürülmesinin mümkün olmadýðýný ekliyor.

Bu sözler önümüzdeki günlerin daha da zor geçeceðini gösteriyor.

Cumhuriyet gazetesinden Gamze Bal’ýn haberine göre tanzimde kilosu 6 TL’den satýlan pirinç, geçen yýl Çin, Yunanistan ve Ýtalya’dan ithal edilmiþ. TÜÝK’e göre ise; 2018’deki 265 bin ton pirinç ithalatý için 140.6 milyon dolar ödenmiþ. Yine tanzimde kilosu 4.50 TL’den satýlan yeþil mercimeðin 2018’deki ithal miktarý da 22 bin ton olmuþ. Kanada ve Rusya’ya bu ithalat için 144.7 milyon dolar ödenmiþ. Görüldüðü gibi bir zamanlar dünyanýn en çok üretimini yaptýðýmýz ürünleri artýk ithal ediyoruz. Bir zamanlar ihracat rekoru kýrdýðýmýz ürünlere milyonlarca döviz ödüyoruz.

Ýktidarýn üretimi engelleyen politikalarý yüzünden 2002-2018 arasýnda ekim alanlarýnýn nohutta yüzde 22.1, yeþil mercimekte yüzde 52.6 daraldýðýný TÜÝK açýklýyor. Halkýn beslenmede temel gýdasý olan buðday gibi tahýllarda bile ithalat yapýlýyor!.. Görülen o ki; lira deðer kaybettikçe açlýða mahkûmiyetimiz daha da artacak!

Hal böyleyken iktidarýn aldýrmazlýk içinde “tarým ürünleri fiyatlarýný tanzimde baskýlayarak düþürdük” diye övünmesi, geleceðimizin daha da tehlikede olduðunu gösteriyor. Çünkü doðruyu söylemeyenler bizi yönetiyorlar!..

Haber: Fikri SAÐLAR

Haber kaynaðýna ulaþmak için lütfen týklayýnýz.