BİRGÜN GAZETESİ: JEOTERMALLER YETTİ GARİ!- 31 EKİM 2019

GENEL MERKEZ ( )
31.10.2019 (Son Güncelleme: 31.10.2019 10:25:54)

"İzmir Valiliği, kentin 16 ilçesindeki 33 jeotermal enerji sahasını ihaleye çıkarıyor. Karar, büyük tepkiyle karşılanırken, Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Uğur Toprak, “Tarım arazileri JES üzerinden ranta kurban edilemeyecek kadar değerlidir” dedi. Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Özden Güngör ise konuyu yargıya taşıyacaklarını ifade etti."

 

Jeotermaller yetti gari!,

Ege’de yoğunlaşan jeotermal enerji santralları, bölgeye zarar vermeye devam ediyor. Son olarak İzmir Valiliği, kentin 16 ilçesindeki 33 jeotermal enerji sahasını 14 Kasım’da kiraya vermek için ihaleye çıkaracağını bildirdi. Jeotermal aranacak 33 saha için toplam 4 milyon 902 bin 500 TL, işletme hakları devredilerek ruhsatlandırılacak mevcut 2 jeotermal sahası için ise 1 milyon 800 bin TL muhammen bedel belirlendi.

30 ilçenin 28’inden daha büyük olan ve şehrin yüzölçümünün yüzde 8’ine denk gelen bir alanı kaplayan jeotermal arama planı, yurttaşlarda büyük endişe yarattı. Söz konusu faaliyetin Ege Bölgesi’nin geleneksel tarım ürünleri olarak bilinen ve büyük oranda ihraç edilen incir, üzüm, zeytin ve kestane gibi birçok ürünün geleceğini tehlikeye atacağı kaydedildi.

Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Özden Güngör, Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Helil İnay Kınay ve Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Uğur Toprak, konuyu BirGün’e değerlendirdi.

 

‘YARGIYA TAŞIYACAĞIZ’

Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Özden Güngör, kararın İzmir için geri dönüşümü mümkün olmayacak kayıplara yol açacağını ifade etti: “Pamuk, tütün, zeytin-zeytinyağı, üzüm ve incir üretiminde söz sahibi olan İzmir, bu ürünlerin ihracatı ile ekonomiye önemli bir katkı sağlamaktadır. Ancak bu kadar geniş bir alanda jeotermal enerji arama planı yapılırken bu tarım ürünlerinin etkilenmemesi mümkün değildir. Ayrıca, jeotermal santralları, bor ve hidrojen sülfür nedeniyle tarıma olduğu kadar insan sağlığına da ciddi zararlar vermektedir. Dolayısıyla bu tip kararlar, halkın ortak çıkarı esas alınarak ve gelecek nesillerin ihtiyaçları da gözetilerek kamusal bir anlayışla alınmalıdır. Valilik bu kararından acilen vazgeçmelidir.”

Güngör, sözlerini şöyle tamamladı: “Tarım alanlarının zarar görmesi durumunda, Ziraat Mühendisleri Odası olarak, gerekli hukuki girişimlerde bulunarak, İzmir’deki jeotermal arama planı için dava açmayı düşünmekteyiz.”

 

jeotermaller-yetti-gari-643565-1.

SORUNU DAHA DA BÜYÜTÜR

Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Helil İnay Kınay, bölgede JES kaynaklı çevresel kirlilik olduğunu söyledi. Yeni tesislere izin verilmesinin sorunun daha da büyümesine neden olacağına dikkat çeken Kınay, şöyle dedi: “Bölgemizde Gediz, Menderes havzaları jeotermal enerji potansiyeli olarak yüksek görünmekle birlikte bu havzalar su, toprak ve tarımsal faaliyetler ile ilgili vazgeçilemez zenginlikler. Havzaların zaten bozulmakta olan çevresel kalitesinin iyileştirilmesine yönelik çalışmalar yapılması gerekirken, bölgede yürütülen çevresel riskleri yüksek faaliyetlere ilişkin yatırım ve planlama çalışmaları ile bırakın iyileşmeyi, mevcut durumunu bile koruyamaz hale gelmiş durumda. Kamu kurumları ve yasaları korumak ve doğru yönetimini sağlamakla olduğu süreçlerde, bu görevleri bölge halkı yerine getirmeye çalışıyor. Bu noktada tüm yatırımların ekolojiyi, tarımı, doğal varlıklarımızı ekonomiye kurban etmeyen bütünsel bir bakış açısıyla planlanması gerekiyor.”

TARIM ARAZİLERİ ZARAR GÖRECEK

Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Uğur Toprak ise “Tarım arazileri JES üzerinden ranta kurban edilemeyecek kadar değerlidir” dedi ve ekledi: “Bu bölgelerde özellikle zengin yeraltı ve yerüstü su kaynakları da ciddi olarak ağır metal, bor gibi zehirlenmelere maruz kalmaktadır. Topraklarımızda ve sularımızda geriye dönüşümü olmayan kirliliğe ve verimsizliğe neden olmaktadır. Tesislerin bacalarından bırakılan sülfür gibi gazlar da ciddi bir hava kirliliğine sebep olmaktadır. İzmir’in incir, üzüm, zeytin, kestane ve pamuk başta olmak üzere tarım arazileri zarar görecektir. İthal edilmeyen ender ürünlerden birisi olan incir bölge ve ülke ekonomisi için çok önemli bir değerdir.”

 

Haber: AYCAN KARADAĞ

Haber kaynağına ulaşmak için lütfen tıklayınız. 

 

Okunma Sayısı: 605