KANAL B-“GÜNE BAKIŞ” PROGRAMI

GENEL MERKEZ ( )
16.12.2019 (Son Güncelleme: 21.01.2020 15:52:29)

16 Aralık 2019 Pazartesi günü saat 9.15 de, Kanal B de Nebi ÖZDEMİR tarafından sunulan “Güne Bakış” adlı programın canlı yayın konuğu ODA Başkanımız Özden GÜNGÖR oldu.

Tutumlu olmanın, yatırım yapmanın ve yerli malı kullanmanın öneminin vurgulandığı Yerli Malı Haftası her sene 12-18 Aralık tarihlerinde kutlanmaktadır. Haftanın amacı, yerli tüketimin bilinçli olarak artmasını sağlamaktır. Bu kapsamda hazırlanan televizyon programında “Yerli Malı Haftası’nda yerli tarım ürünleri kullanıyor muyuz?” konusu ele alındı.

Başkanımız konuşmasında özetle: “Tutum Yatırım ve Türk Malları Haftası” kendi kendine yeten bir toplum olmadaki ilk adımın yerli üretimin artırılması amacıyla düzenlenmiştir. Benim çocukluğumuzda “yerli malı yurdun malı, herkes onu kullanmalı” diyorduk ve yerli ürünleri tüketiyorduk. Şimdi ise deterjandan sakıza, tarım ilaçlarından gübreye kadar neredeyse her ürünü yurt dışından ihraç ediyoruz.

Tarım ürünlerinde pazar payına baktığımızda tohum pazarının %51’i yerli firmaların elinde iken, %49’u yabancı ve yerli-yabancı ortaklı firmaların elindedir. Bu tablo çok uluslu yabancı firmaların tohum pazarımızda çok etkili olduklarını göstermektedir.

Tarım alanlarında çalışan işçilerin bile büyük bölümü Afganistanlı, Suriyeli… Biz Yerli Malı Haftası’nda neyi kutluyoruz! Öncelikle üretmemiz ve istihdamı artırmamız gerekiyor. Türkiye’de bulunan 41 ziraat fakültesi her sene 5000 tane mezun veriyor. Bu meslektaşlarımızın büyük bir bölümü işe giremiyor. Sayın Cumhurbaşkanı “Gıda güvenliği milli güvenlik kadar önemli” demişti. Çok doğru söyledi, gıda güvenliği için meslektaşlarımızın istihdam edilmesi gerekiyor.

Üreticinin ürettiği ürünün kalitesine de önem vermeliyiz. Fakat söz ile icraatın farklı olduğunu görüyoruz. Bu konu bu kadar önemliyken iyi tarım uygulamaları kaldırıldı. Üç yıl üst üste uygulamayanların destekleri kesildi, organik tarımda fiyatlar düştü, tarım danışmanlarında sıkıntılar oldu.

Geçen yıl yani 2018`de Hollanda`nın tarım ihracatından elde ettiği gelir 110 milyar Dolar düzeyinde, Konya`dan biraz büyük bir ülkeden bahsediyoruz. Hollanda’nın bu başarısı tarıma önem vermelerinden ve uzun vadeli hazırlanan tarım politikalarının bir sonucudur. Bizde ise,

2006 yılında çıkarılan Tarım Yasası’na göre tarımsal desteklemeler için bütçeden ayrılacak kaynağın milli gelirin %1’inden az olamayacağı hükmü getirildi. Ancak, Tarımsal desteklemelerin 2007 yılından itibaren söz konusu yasaya uygun bir şekilde belirlenmesi gerekirken, verilen desteğin milli gelire oranı %0,4 ve %0,6 aralığında kaldı, hiçbir zaman %1 olmadı. 2007 yılından itibaren çiftçiye 317 milyar TL destek verilmesi gerekirken, 140 milyar verildi. Çiftçinin devletten 177 milyar alacağı vardır. 

Tarım toprakları da yeterince korunmuyor. Son 16-17 yılda 26,5 milyon hektar olan tarım arazileri 23 milyon hektara, mera alanlarımız ise 16,5 milyon hektardan 11 milyon hektara düştü. Mera alanları azalınca da dolayısıyla et fiyatları yükseldi, ithalat arttı.   

Uzmanlar Avrupa’da birinciyiz şeklinde açıklamalarda bulunuyor. Biz ne de birinciyiz bunu sormak lazım. Avrupa çimento üretmiyor, biz üretip Avrupa’ya satıyoruz. Avrupa çimento üretemiyor mu sanıyorsunuz. Üretmek istemiyor, çünkü çimento üretimi havayı kirletmekte, çıkan toz tarım ürünlerine yapışmakta ve insan sağlığını bozmaktadır. Biz Avrupa’nın çimento üretmek istememesi üzerine birinci sırada geliyoruz.

Buğday ülkesi Türkiye’nin çiftçisi buğday üretmiyor. TMO’ya yetki veriliyor, sürekli buğday ithal ediyoruz. Türkiye 2018 yılında 5,8 milyon ton, 2019 yılında ise 7,6 milyon ton buğday ithal ederek, ithalat rekorları kırdı. Oysa 1990’lı yıllardan bu yana buğday üreticisinin emeğinin karşılığını alamadığı için terk ettiği 2,5 milyon hektarlık alan tekrar buğday üretiminde kullanılsa yaklaşık 6,8 milyon ton ilave buğday üretmek mümkün olabilecek ve ithalata gerek kalmayacaktır.

Girdi maliyetlerinin yüksekliği ve yeterince destek alamayan çiftçi kazanç elde edemediği için tarımdan-üretimden kopuyor. Çiftçi kayıt sistemindeki çiftçi sayısı 2002 yılında 2.8 milyon iken bugün 2.1 milyon kişiye düştü yani 700 bin kişi üretimden koptu” dedi.

 

Okunma Sayısı: 1043
Fotoğraf Galerisi
Bağlantılar

http://youtu.be/oiXHNZlYxdc