PEYZAJ MİMARLARI ODASI'NIN, ODA'MIZA KARŞI AÇTIĞI DAVADA CEVABA CEVABI

GENEL MERKEZ ( )
13.06.2006 (Son Güncelleme: 13.06.2006 18:45:55)

DOSYA NO: 2005/4342 E.

DANIŞTAY 8. DAİRESİ BAŞKANLIĞINA,

CEVABA CEVAPLARINI SUNAN DAVACI : TMMOB Peyzaj Mimarları Odası

VEKİLİ : Av. Hatice Genç
Strazburg Cad. No:38/21 Sıhhiye/ANKARA

DAVALI : TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası

VEKİLİ : Av. Zuhal Sirkecioğlu Dönmez

D. KONUSU : Davalının cevaplarına karşı cevaplarımızın sunulmasıdır.

CEVAPLARIMIZ:

A) TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, Oda Ana Yönetmeliği'ne ve yönetmelikteki dava konusu maddeye ve maddeye dayanak teşkil eden tüzüğe karşı, ilgili Yasa maddesinin Anayasa Mahkemesine gönderilmesi istemi ile müvekkilim Peyzaj Mimarları tarafından açılan davaya cevap dilekçesinde iptali istenen, Ana Yönetmelikteki 6. maddenin s fıkrasının yalnızca ilgili tüzük ve yasaya gönderme yaptığını ve bu haliyle de iptalini gerektiren bir aykırılık bulunmadığını belirtmektedir. Ancak gözden kaçırılan husus şudur:

Yönetmelik maddesindeki hüküm, yasa ve tüzüğe gönderme yapan bir hükümdür, peyzaj mimarlarının hak alanının ihlali niteliğindeki hükümler ise yasa ve tüzükte düzenlenmiş olup bu hükümlerin iptalini talep etmek için (Yasa maddesinin Anayasa Mahkemesine gönderilmesi talebimiz de mevcuttur) bunları dayanak alan yönetmelik maddesinin iptalini istemek hukuken bir gereklilik olmuştur. Peyzaj mimarlığının ayrı bir meslek disiplini olarak örgütlenmesinden çok önce yürürlüğe girmiş olan bu mevzuatların (yasa ve tüzük maddeleri) TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası'nın çok yeni bir tarihte yayımladığı yönetmelikte dayanak olarak alınması söz konusudur ve peyzaj mimarlığı sanki yıllardır ayrı bir meslek değilmiş gibi eski duruma uygun düzenlemelerin yeni mevzuata taşınması söz konusudur. Ziraat Mühendisleri Odası, eğer gerçekten Peyzaj Mimarlığı ayrı bir unvan ve ayrı bir meslek odası olarak örgütlenmeden önceki peyzaj mimarlığı bölümü ziraat mühendisi unvanlı mezunlarının kazanılmış haklarının korunmasını amaçlıyorsa, bunun yolu çok eskiye dayanan özel mevzuatları dayanak almak değil, bu üyeler için kazanılmış hak ilkesini göz önüne alarak yeni mevzuatta ayrı bir madde ile düzenleme yapmaktır.

B) Bir mevzuat hükmünün (yönetmeliğin) iptali istemiyle açılan davada bu hükme dayanak teşkil eden üst normlar da (Yasa, tüzük) dava edilmişse, yapılacak savunmada üst normlardan söz etmenin hukuken geçerliliği olamaz. Peyzaj Mimarları Odası tam da yıllar öncesinin uzmanlaşma kriterleri olmayan dönemlerinde çıkarılan ziraat mühendisliği ile ilgili mevzuatın günümüzde de sürdürülmesinin bilimsel gereklere uygun olmadığı gerekçesi ile bu davayı açmıştır.

C) Kaldı ki, TMMOB bünyesindeki tüm mühendislik ve mimarlık disiplinleri düzenlemelerini TMMOB yasası ve mevzuatına uygun olarak yaparken 1950'lerin gerçekliğinde yapılan yasal düzenlemeleri dayanak alarak, yetki ve sorumluluk alanını bilimsel gereklere ve başka meslek disiplinlerinin haklarına aykırı olarak genişletmeye çalışmanın da hukuken savunulur bir tarafı olamaz. Teşkil eden üst normların talep etmek için ayrı bir madde ile yeni mevzuatta düzenleme yapmaktır. TMMOB bünyesindeki 23 meslek odasında örgütlenen mühendislik ve mimarlık disiplinlerinden özel yasa ve tüzüğü olanlar yok denecek kadar azdır ve TMMOB mevzuatı dışındaki bu mesleki düzenlemelerin nedeni de bazı meslek disiplinlerinin cumhuriyetin ilk yıllarından beri var olmasıdır. Ziraat mühendisliği de son derece eskiye dayanan bir geçmişe sahiptir. (o tarihlerde uzmanlaşma günümüz boyutunda olmadığından ve ayrı bir peyzaj mimarlığı unvanı, odası söz konusu olmadığından peyzaj mimarlığı işlerinin ziraat mühendisliği bünyesinde toplanması da son derece normaldir)

D) Yasanın 2. maddesinin iptali talebiyle dosyanın Anayasa Mahkemesine gönderilmesi ile ilgili olarak Ziraat Mühendisleri Odası bu maddedeki tüm yetkilerin iptali halinde ziraat mühendislerine yapacak iş kalmayacağını belirtmektedir. Dava dilekçemizin bütününe bakıldığında buradaki peyzaj mimarlarını ilgilendiren ibare olan "Bahçe Mimarisi" ibaresinin iptalini talep ettiğimiz açıkça görülecektir.

Yasa maddesinde bahçe mimarisi, Ziraat Mühendisleri Odası'nın savunmasında belirttiği gibi yalnızca peyzaj mimarlığı bölümünden mezun ziraat mühendislerinin hizmet alanı olarak da belirtilmemekte, tüm ziraat mühendislerine bu alanı açık tutmaktadır. Bu hükmün hukuken savunulabilir bir tarafı yoktur. Yıllardır ayrı bir meslek disiplini olarak peyzaj mimarlığı varken, cumhuriyetin ilk yıllarında çıkarılmış bir yasaya dayanarak bir meslek grubunun diğer bir meslek grubu aleyhine ve bilimsel gereklere aykırı olarak hak genişletilmesi kabul edilemez. Ziraat Mühendisleri Odası her ne kadar peyzaj mimarlığı mezunu ziraat mühendislerinin geçmişten kalan yetkilerini sürdürmesinden başka bir amacı olmadığını söyleyerek yasa maddesini savunsa da yasa maddesinde hiç de böyle bir anlam yoktur. Ziraat mühendislerine "mesleki uğraş veya uzmanlık alanları kapsamında olmak üzere" bahçe mimarisi alanındaki her türlü işi yapmak yetkisi veren yasa maddesine göre herhangi bir ziraat mühendisi "mesleki uğraş alanım bahçe mimarisi" diyerek her türlü peyzaj işini rahatlıkla yapabilir. Yasa maddesinde yalnızca eski mezunlara eğitimden gelen uzmanlık alanına göre kazanılmış hak ilkesi gereği yetki verilmekte olmayıp, "mesleki uğraş" gibi herkesin savunabileceği bir durum ile peyzaj alanı tüm ziraat mühendislerine açık tutulmaktadır. En azından Ziraat Mühendisleri Odası yasa maddesini bu nedenle savunmamalı, kendisiyle çelişmemelidir.

E) Tüzüğün 23. maddesindeki düzenlemede her ne kadar "Peyzaj mimarlığı alanında eğitim görmüş ziraat mühendisleri" denilerek peyzaj işlerinde ziraat mühendislerine bir sınırlama getirilse de günümüzde peyzaj mimarlığı alanında eğitim gören bir ziraat mühendisi bulunmadığından (eskiden bu eğitimi görenlerin kazanılmış haklan yukarıda andığımız gibi özel bir hükümle korunabilir) bu hükmün de bir geçerliliği yoktur. Ziraat Mühendisleri Odası eski mezun (peyzaj bölümü mezunu) ziraat mühendisi üyelerinin haklarını korumak amacı ile bu düzenlemeleri savunduğunu söylüyor ise de artık ellerinde olmayan bir mesleki alanı ve yetkiyi de yayımladığı her yeni mevzuata sokmaya devam etmektedir.

Ayrıca aynı Tüzüğün 4. Bölüm Çeşitli Hükümler Geçici Madde 1 kısmında da

"Bu Tüzük'ün yürürlüğe girdiği tarihten önce diploma aldıkları lisans dalları dışındaki konularda mesleki faaliyette bulunmuş olan ziraat mühendislerinin, durumlarını belgelemeleri koşuluyla bu alandaki yetkileri kullanma hakları saklıdır. Bu belgeler görev yaptıkları kamu kuruluşları veya bağlı bulundukları meslek kuruluşları tarafından verilir"

denilmektedir. Dolayısıyla Peyzaj Mimarlığı Bölümleri mezunlarının uzmanlık alanı olan peyzaj mimarlığı; Ziraat Fakültelerinde Peyzaj Mimarlığı Bölümleri dışındaki bölüm mezunlarının mesleki uğraş alanı haline getirilerek peyzaj mimarlarının hak ve yetkileri gasp edilmektedir.

Davalı Ziraat Mühendisleri Odası yasa maddesinin Anayasaya aykırı bir durum taşımadığı savunmasını yaparken, 40-50 yıl önceki yasa ile verilmiş yetkilerin Avrupa Birliği sürecine giren bir Türkiye'de ne kadar geçerli olabileceğinin açıklamasını da yapmak zorundadır.

Geçmişteki bir durumu ve bu durumda kazanılmış hakları düzenleyen mevzuatlarda meslek alanı olarak bu alanların tanımları hali hazırda geçerli olan alanlarla birlikte yapılmaz. Mevzuatın bir maddesinde (özellikle son maddelerinde) belli bir tarihe kadarki mezunların mezun oldukları bölümle ilgili kazanılmış haklarının mevcut olduğu belirtilir. .

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda ve dava dilekçemizde andığımız hususlar göz önüne alınarak dava konusu düzenlemelerle ilgili iptal kararı verilmesini ve dosyanın Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesini saygılarımla vekaleten talep ederim. 31.3.2006

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Vekili

Av Hatice Genç

Okunma Sayısı: 1763
 

Yorumlar

Yorumlar moderator kontrolünden geçmektedir.
e-Posta adreslerinin gerçekliği kontrol edilir.

YORUMLAR BÖLÜMÜNÜN KURALLARI:
Yazılan tüm yorumlar moderator kontrolünden geçmektedir. Moderator yorum yazanlara veya üçüncü kişilere hakaret ya da bu kişilerle ilgili küçültücü sözler içeren yorumları yayına uygun görmez ve siler. Sayfanın niteliğine göre tüm yorumlar moderator kontrolunden geçerek yayınlanıyor olabilir. Bu durumda yorumlarınız anlık olarak yayına girmez. Yine de yayına girmiş olsa dahi moderator daha sonra aynı yorumu yayından kaldırabilir. Moderator kontrollu yayın niteliği taşımayan forumlarda yazılan yorumlar anlık yayına girer fakat moderator yayınının devamında sakınca gördüğü yorumları yayından kaldırabilir. Yazılan yorumların güvenilirliğini artırmak amacıyla yorum yazana ait e-posta adreslerinin gerçekliği kontrol edilebilir. Bunun için e-posta adresine kontrol bağlantısı içeren e-posta gönderilir ve bu bağlantıya tıklanılması beklenir. Forumlarda yazılan yorumların kamu düzenini bozucu, genel ahlaka aykırı, başkalarını rahatsız edici ve yasalara aykırı olmaması çok önemlidir. Yorumların sorumluluğu tamamen yazarına aittir.