ODA'MIZIN TARIMSAL YAPILAR KONUSUNDA YÖNETMELİĞE BAĞLADIĞI YETKİSİNİN İPTALİ İÇİN DAVA AÇAN MİMARLAR ODASI'NIN CEVABIMIZA CEVABI

GENEL MERKEZ ( )
15.07.2006 (Son Güncelleme: 15.07.2006 11:30:35)

DANIŞTAY 8. DAİRE BAŞKANLIĞI'NA

Dosya No: 2006/73

CEVAP VEREN DAVACI: TMMOB Mimarlar Odası

VEKİLİ: Av. Berna ÇELİK

DAVALILAR: 1- TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası

VEKİLİ : Av. Zuhal DÖNMEZ

2- Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği

VEKİLİ : Av. Nurten ÇAĞLAR YAKIŞ

3- Başbakanlık

T.TARİHİ: 22.05.2006

KONU: Davalı idarelerin cevap dilekçelerine karşı cevaplarımızın sunulmasıdır .

AÇIKLAMALAR

1-/ Davalı taraflardan Başbakanlık müvekkil Odanın huzurda görülmekte olan davayı açmakta menfaati bulunmadığını ileri sürerek davanın ehliyet yönünden reddini talep etmiştir.

Mimarların hizmet alanları kapsamında yer alan işlerin tek başına ziraat mühendisleri tarafından sunulmasını öngören "Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ziraat Mühendisleri Odası Meslek İçi Eğitim, Uzmanlık ve Belgelendirme Yönetmeliği"nin 6. maddesinin (1) ve (s) bentleri ile "Ziraat Mühendislerinin Görev ve Yetkilerine İlişkin Tüzük" ün 19. maddesi düzenlemelerinin yasalara ve hukuka açıkça aykırı olması nedeniyle, müvekkil Odanın üyelerinin mesleki haklarını ve menfaatlerini korumak görev ve yükümlülüğüyle Sayın Mahkemenizde bu iptal davasının açılması zorunlu olmuştur. Davalı tarafın ehliyet yönünden itirazı yerinde değildir.

2-/ Davalı taraflar bazı hükümlerinin iptalini istediğimiz Ziraat Mühendisleri Odası Meslek İçi Eğitim, Uzmanlık ve Belge1endirme Yönetmeliği"nin görüşülüp kabul edildiği Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yönetim Kurulu toplantısında Mimarlar Odası'nın TMMOB temsilcisinin karşı oyu veya görüşü olmadığını ileri sürmektedirler. Öncelikle belirtmek gerekir ki, Mimarlar Odası temsilcisinin katılmadığı TMMOB Yönetim Kurulu toplantısında dava konusu yönetmelik görüşülüp kabul edilmiştir. Ancak bu hususun üyelerin mesleki haklarını ve yetkilerini doğrudan etkileyen, yasalara ve hukuka aykırı düzenlemelerin iptali için açmış olduğumuz bu davada ileri sürülmesinin nedeni  anlaşılamamaktadır.

3-/ 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu'nun 19. maddesine göre Odalar; anılan Yasanın 2. maddesinde "mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyeti kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak için bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak" şeklinde sayılan amaçlardan, iştigal ve ihtisas konusuna giren kısımlarla görevli ve yetkilidir.

Yasal açıdan kamu tüzel kişiliğine sahip olduğu açık olan Odaların, Anayasa'nın 124. maddesine uygun olarak 6235 sayılı Yasanın kendileri için belirlediği görev alanı içinde yönetmelik çıkarma yetkisine sahip olduğu açıktır.

Davalı Ziraat Mühendisleri Odası'nın da kendi üyelerinin iştigal ve ihtisas alanına giren konular da karar alma, düzenleme yapma yetkisinin olduğu hususunda bir itirazımız bulunmamaktadır.

Nitekim son yıllarda Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 'ne bağlı Odaların hemen hepsi kendi Genel Kurullarında aldıkları kararlarla kabul ettikleri yönetmeliklerin, Resmi Gazete'de yayımlanmasını sağlamak üzere TMMOB Yönetim Kuruluna ileterek yayımlanmasını sağlamıştır.

Bu süreçte Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği uzmanlık alanlarını belirlemede yetkili olduğu iddiasında bulunmaktadır. Bu alanlarda ayrışan ve farklılaşan yeni disiplin alan1arımn ortaya çıkması nedeniyle kurulan Odalarca hazırlanan yönetmeliklerde başka bir meslek grubunun mensuplarının sahip olduğu geçmişten gelen mesleki yetkilerini ortadan kaldırmaya yönelik düzenlemeler getirilmesinin hukuka aykırı olacağı açıktır. TMMOB'nin zaten yasal olarak da yetkisi olmayan biçimde uzmanlık alanı belirleme yoluna gitmesinin bu tür davaların açılmasına yol açtığı bir gerçektir.

Tarafımızca ileri sürülen husus, müvekkil Odanın üyelerinin mesleki hak ve yetkilerini ellerinden almaya yönelik yönetmelik düzenlemelerinin TMMOB'nin ihtisas alanlarına göre Oda kurma yetkisine sığdırılamayacağı; 6235 sayılı Yasanın 2. maddesinin TMMOB'ye verdiği yetkiler arasında ihtisas alanının içeriğini belirleme yetkisi olmadığı, TMMOB'nin ihtisas alanlarına göre oda kurma kararı vermesinin mimarın, ziraat mühendisinin veya İnşaat mühendisinin yapabileceği işleri belirleyip, sınırlama yetkisini içermediği yönünde olmuştur.

4-/ Davalı taraflarca tarımsal yapıların özellikli yapılar olduğu ve diğer yapılara göre farklılıklar gösterdiği; tarımsal yapıların tasarımında; kurulma amacı, içerisinde yetiştirilecek canlı veya ürünün özelliklerinin ve bu yetiştiricilik ile ilgili tarımsal faaliyetlerin çok iyi bilinmesinin gerektiği, bitkilerin hayvanların ve tarımsal ürünlerin istekleri, tercihlerine göre düzenlenmesi gerektiği ileri sürülerek bunların inşaatlarının ziraat mühendisleri tarafından tasarlanması ve projelerinin ziraat mühendislerince çizilmesi gerektiği iddia edilmektedir. Ayrıca gelişmiş ülkelerde tarımsal yapılar konusundaki her türlü bilimsel çalışmanın yürütülmesi, tarımsal yapıların tasarım ve projelerinin geliştirilmesinin ziraat mühendisleri tarafından üstlenildiği ifade edilmiştir.

Tarımsal yapıların özellikleri nedeniyle tasarımlarının ve projelendirmelerinin kullanım amacına göre yapılması gerektiği hususu bu yapıların mimari projelerinin mimarlar tarafından üstlenilmesi yönündeki yasal ve bilimsel zorunluluğu ortadan kaldırmamaktadır.

16/7/1985 tarihli ve 85/9707 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren "Mimarlık ve Mühendislik Hizmetleri Şartnamesi" gereğince Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca hazırlanıp her yıl yayımlanan Yapı Yaklaşık Birim Maliyetlerinin belirlendiği Tebliğ, yapının mimarlık hizmetlerine esas olan sınıfı dikkate alınarak belirlenir. Ekte sunulan Tebliğde de görüleceği üzere bu yapı sınıfları arasında "basit kümes ve tarım yapıları, seralar, hangar yapıları, mezbahalar, tarım ve endüstri yapıları, entegre tarım ve endüstri yapıları" gibi yapı türleri sayılmış ve türlerine göre sınıflara ayrılmıştır. Bundan da açıkça anlaşılmaktadır ki; mimari hizmete esas olan yapılar arasında diğer tüm yapılar gibi tarımsal yapılar da yer alır.

Bu yapı sınıfları arasında her biri kullanım amacına göre özellik arz eden pek çok yapı türü vardır. Davalı idarelerin mantığı çerçevesinde bakıldığında örneğin; hastaneler de özellikleri olan yapılar olup, ihtiyaçlar, planlama, malzeme, hijyen, mekanizasyon özellikleri, ışıklandırma, havalandırma gibi pek çok tasarım faktörünün bu yapılar için de geçerlidir. Bunların mimari projelerinin mimarlar tarafından hazırlanamayacağı nasıl ileri sürülemez ise, tarımsal yapıların özellikleri nedeniyle projelerinin ziraat mühendislerince hazırlanması gerektiği iddiası da kabul edilemez.

Mimar, her yapının özelliğine uygun mimari projeyi hazırlarken yapının türüne göre bu konudaki araştırmalardan faydalanabileceği gibi, konuyla ilgili uzmanların danışmanlığına da başvurabilecektir. Her yapı için hazırlanması gerekli olan mimari projelerin mimarlar tarafından üstlenilmesi yasal zorunluluktur.

5-/ Dava dilekçemizde de belirttiğimiz gibi, mimari projelerin mimarlar tarafından üstlenilmesi gerektiğine dair imar mevzuatında açık hükümler yer almaktadır.

3194 sayılı İmar Kanunu'nun 5. maddesinde "Yapı" tanımı yapıldıktan sonra 38. maddesinde de yapıların mimari, statik ve her türlü plan, proje, resim ve hesaplarının hazırlanması ve uygulanmasının uzmanlık konularına göre mimarlar ve mühendisler üstlenileceği kuralı getirilmiştir. Mimari projelerin mimarlar tarafından hazırlanması gerekliliği ise, 3030 sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler Tip İmar Yönetmeliği'nin 57. maddesinin 3. fıkrasının a bendinde "Mimari Proje; mimarlar tarafından hazırlanan vaziyet planı, bodrum katlar dahil tüm kat planları, çatı planı ile bunlara ilişkin en az 2 adet kesit ve yeteri sayıda görünüş, gerektiğinde sistem kesitleri ve nokta detayları bulunan avan ve tatbikat projeleri ile ilgili mühendisler tarafından hazırlanan ısı yalıtım projesi ve/veya raporu, aplikasyon belgesi, yerleşme ve yapının özelliği nedeniyle ilgili idarece istenecek peyzaj projelerinden oluşur." şeklindeki düzenlenmede açıkça yer alır.

Davalı idareler "Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği"ndeki düzenlemelere atıf yaparak bu yapılar için mimar tarafından hazırlanacak projelere gerek bulunmadığını ileri sürmektedirler.

Oysa Plansız Alanlar İmar Yönetmeliğinin 64 maddesinde "İskan dışı alanlarda yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni, yapının niteliğine göre "3030 sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler Tip İmar Yönetmeliğinin" Yapı Ruhsat İşleri başlıklı bölümünde yer alan hükümlere uygun olarak ilgili idarece verilir" denilmiştir. Keza Yönetmeliğin "Belediye Mücavir Alan Sınırları Dışında Planı Bulunmayan Köy ve Mezraların Yerleşik Alanlarında Uygulanacak Esaslar" başlıklı 5. bölümünde "Yapı Ruhsat İşleri" başlığı altında

"Yapı Ruhsat İşleri Madde 57- (Değişik - R.G.: 2.9.1999 - 23804/ m.29) Köy ve mezraların yerleşik alanlarında ve civarında sadece köy nüfusuna kayıtlı ve köyde sürekli oturanlarca yapılacak konut, tarım ve hayvancılık amaçlı yapılar ile müştemilat binaları yapı ruhsatı ve yapı kullanma iznine tabi değildir. Ancak, yapı projelerinin fen ve sağlık kurallarına uygun olduğuna dair valilik görüşü alınmasından sonra, muhtarlıkça izin verilmesi ve bu izne uygun olarak yapının yapılması şarttır.

İnşa edilen yapının fen ve sağlık kurallarına uygunluğu imar Kanununun 30 uncu maddesine göre valiliklerce belirlenir.

Valilikler, talep halinde köy yerleşik alanlarında yapılacak yapılar için, yörenin geleneksel, kültürel ve mimari özelliklerine uygun olarak üretilmiş projeleri temin edebilirler.

Madde 58- (Değişik - R.G.: 2.9.1999 - 23804 / m.30) 57 nci maddede sayılanlar dışında kalan yapılar ile köy nüfusuna kayıtlı olmayan, köyde sürekli oturmayanlar ve köy nüfusuna kayıtlı olmakla birlikte köyde sürekli oturmayanlar tarafından yapılacak tüm yapılar, yapı ruhsatı ve yapı kullanma iznine tabidir. Yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni valiliklerce düzenlenir. Bu kapsamda kalan yapılarda ruhsat, proje, fenni mesuliyet ve sürveyanlık hizmetleri hakkında 3030 sayılı Kanun Kapsamında Kalan Belediyeler Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin ilgili hükümlerine uyulur.

Bina Projeleri Madde 60- Yeni ve ilave inşaatlarla esaslı tamirler için ilgili valiliklere yapılacak müracaatlarda, dilekçelere eklenmesi gereken projeler ve yapılacak işlemler hakkında bu Yönetmeliğin 36, 38 ve 40 ıncı maddeleri hükümleri uygulanır.

Yapı Ruhsat İşleri Madde 36 - Yeni inşaat, ilave ve esaslı tadil işlerinde; yapı ruhsatiyesi almak için yapı sahipleri veya kanuni vekillerince dilekçe ile yapılan müracaat/arda, dilekçeye eklenmesi gereken tapu (istisnai hallerde tapu senedi yerine geçecek belge), plan, proje ve resimleri aşağıda gösterilmiştir.

1) Tapu kayıt örneği; Ruhsat verme aşamasında tapu kayıt örneği yerine geçen belgeler: a - Tapu senedi, b - Özel kanunlara göre tahsisi yapılıp henüz tapu siciline kaydedilmemiş, ilgili kamu kuruluşlarınca verilmiş tahsis belgesi (14/6/1934 tarih 2510, 11/6/1945 tarih 4753, 22/3/1950 tarih 5618, 15/5/1959 tarih 7269, 20/7/1966 tarih 775, 2/7/1968 tarih 1051 sayılı Kanunlara göre, müstenit, yetkili diğer makamlar tarafından verilmiş belge, c- Mülkiyete ait kesinleşmiş mahkeme kararı ve bu mahkeme kararına d - Kesinleşmiş kamulaştırma kararları, 2) Mimari proje; a - 1/500 ölçekli umumi vaziyet planı, Binanın büyüklüğüne göre A - 1 normuna sığmayan projelerde; b -1/50 veya 1/100 ölçekli temel, bodrum ve kat planları, c -1/50 veya 1/100 ölçekli en az 2 tam kesit, d -1/50 veya 1/100 ölçekli cephe resimleri, (Projenin 1/100 ölçeğinde hazırlanması halinde tatbikat projesi niteliğinde olacaktır.) 3) Statik proje; a - Çelik kaskas binalarda çelik yapı hesabı, betonarme binalarda betonarme hesap ve 1120, 1150, 11100 ölçekli resimleri, b - Asma çatılı binaların çatı hesabı ve projesi, c- (Değişik - R.G:: 2.9.1999 - 23804 / m.21) Tesisat, elektrik, plan, proje, resim ve hesapları"

şeklinde düzenlemelerde köylerde yapılacak tüm yapıların ruhsata tabi olduğu ve bunlara ruhsat verilmesinde 36. maddede belirtilen projelerin isteneceği, bu projeler arasında mimari projenin de yer aldığı, proje hizmetleri hakkında 3030 sayılı Kanun Kapsamında Kalan Belediyeler Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin ilgili hükümlerine uyulacağı, yapı ruhsatı alınması gerekmeyen köyde sürekli oturanlarca yapılan tarım ve hayvancılık yapılar için dahi yapı projelerinin fen ve sağlık kurallarına uygun olduğuna dair valilik görüşü alınmasından sonra, muhtarlıkça izin verilmesi ve bu izne uygun olarak yapının yapılması şartı aranmaktadır.

Sonuç itibariyle yapının türü, özelliği ve nerede inşa edileceğine bakılmaksızın tüm yapılarda mimari projenin gerekli olduğu ve mimari projelerin mimarlar tarafından üstlenilmesi gerektiği yasal düzenlemelerde de yerini bulmuştur.

6-/ Dava konusu Yönetmeliğin 6. maddesinin (s) bendinde "peyzaj ve çevre düzenleme" ziraat mühendislerinin tek başına tasarlamaya, uygulamaya, kabule ve imzaya yetkili olduğu uzmanlık alanları arasında sayılmış olması nedeniyle iptal talebimize konu olmuştur. Bu talebimizin haklılığı davalılardan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nin cevap dilekçesinin son sayfasında bu alanın ziraat mühendislerine münhasır faaliyet alanı olamayacağı yönündeki ifadelerinden de ortaya çıkmaktadır.

Peyzaj Mimarları Odası tarafından da bu düzenlemenin iptali için dava açıldığı ve bu davanın da Sayın Dairece incelenmekte olduğunu bir kez daha belirtmek isteriz.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda sunulan nedenlerle, dava konusu düzenlemelerin iptaline karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim. 21.06.2006

Davacı Vekili

Av. Berna ÇELİK

Okunma Sayısı: 3137
 

Yorumlar

Yorumlar moderator kontrolünden geçmektedir.
e-Posta adreslerinin gerçekliği kontrol edilir.

YORUMLAR BÖLÜMÜNÜN KURALLARI:
Yazılan tüm yorumlar moderator kontrolünden geçmektedir. Moderator yorum yazanlara veya üçüncü kişilere hakaret ya da bu kişilerle ilgili küçültücü sözler içeren yorumları yayına uygun görmez ve siler. Sayfanın niteliğine göre tüm yorumlar moderator kontrolunden geçerek yayınlanıyor olabilir. Bu durumda yorumlarınız anlık olarak yayına girmez. Yine de yayına girmiş olsa dahi moderator daha sonra aynı yorumu yayından kaldırabilir. Moderator kontrollu yayın niteliği taşımayan forumlarda yazılan yorumlar anlık yayına girer fakat moderator yayınının devamında sakınca gördüğü yorumları yayından kaldırabilir. Yazılan yorumların güvenilirliğini artırmak amacıyla yorum yazana ait e-posta adreslerinin gerçekliği kontrol edilebilir. Bunun için e-posta adresine kontrol bağlantısı içeren e-posta gönderilir ve bu bağlantıya tıklanılması beklenir. Forumlarda yazılan yorumların kamu düzenini bozucu, genel ahlaka aykırı, başkalarını rahatsız edici ve yasalara aykırı olmaması çok önemlidir. Yorumların sorumluluğu tamamen yazarına aittir.