OVA YİNE ÖNCÜ OLUR, YETER Kİ TARIM POLİTİKASI YERİNE OTURSUN - CUMHURİYET TARIM/HAYVANCILIK - 12.07.2005

GENEL MERKEZ ( )
12.07.2005 (Son Güncelleme: 18.07.2005 15:14:50)

ADANA (GÜNEY İLLERİ BÜROSU)- ADANA VE ÇEVRESİNDEKİ MESLEK ODALARI VE TARIMSAL ÖRGÜTLER, CUMHURİYET TARIM-HAYVANCILIK EKİNİN DÜZENLEDİĞİ SORUŞTURMAYI YANITLARKEN ÇUKUROVA'nın tarım alanında yine öncü olabilmesinin tarım politikasının yerli yerine oturmasına bağlı olduğunu dile getirdiler. Soruşturmamız kapsamında, meslek odaları ve tarımsal örgütler kendi bakış açılarından Çukurova'YI ŞÖYLE DEĞERLENDİRDİLER:

"ZARAR EDEN ÇİFTÇİNİN ERTESİ YIL TARIMIN GEREKTİRDİĞİ GİBİ YATIRIM YAPMAYA NE FİNANS GÜCÜ KALDI, NE DE MORALİ..."

"ÇUKUROVA TARIMI MODERNLEŞİYOR, İHRACATA YÖNELİYOR VE KENDİ AYAKLARI ÜZERİNDE DURARAK KENDİ ÜRETİMİNİ, KENDİ PAZARINI BULUYOR."

ÜRÜN BAZINDA VERİM ÇOK İYİ

ŞAHİN TEKİN / YÜREĞİR ZİRAAT ODASI BAŞKANI

ÇUKUROVA'da tarım geçmişe göre ürün bazında verim olarak çok iyi,.Yalnız, geçmişteki gibi ürünlerimizin her türlüsü hasat mevsimi geldiğinde Pazar bulamamaktayız. Oysa geçmişte ürünlerimizi pazara getirdiğimizde paramızı peşin olarak alırdık. Nedense son yıllarda Türk çiftçisinin yerine yabancı ülkelerin çiftçileri seviniyor. Tarım ürünlerinde ithal cenneti olduk. Geleceğimizden korkumuz çok. Sebebi de pazar yokluğu, maliyet yüksekliği, fiyatların düşük ilan edilmesinden kaynaklanıyor. Ya maliyet düşürülmeli, yahut prim yüksek tutulmalı. Pahalı üretip ucuza satarak bir yere varamayız.

Çukurova'DA TARIM PAHALIDIR. ÜLKE GENELİNDEKİ BİRKAÇ ÜRÜN DIŞINDA HEMEN HEMEN HEPSİ ÇUKUROVA'da yetişir. Çukurova'DA TARIM BİR BAŞKADIR. HER TÜRLÜ TEKNOLOJİ MEVCUTTUR. HER TÜRLÜ ÜRÜN ÜRETİLEBİLMEKTEDİR.TÜNEL SERACILIK (KARPUZ,KAVUN, DOMATES) BÜYÜK SERACILIK YAPILABİLMEKTEDİR. DİĞER İLLERİMİZLE ARAMIZDA ÇOK BÜYÜK MALİYET VARDIR. BİZ PAHALI OLARAK ÜRÜNÜN EN İYİSİNİ YETİŞTİRİRİZ, AMA PAZARLAYAMAYIZ.

ÇUKUROVA'da, masa başında yapılan yanlış hesaplarla tarımın kalbini durdurmuşlardır. Çukurova'DA KALP DURURSA DİĞER İLLERDE BİTER.

BUNUN ÖNLENMESİ İÇİN HER TÜRLÜ TARIM İTHALATI DURDURULMALIDIR. GEREKLİ OLAN TARIM ÜRÜNLERİ DE HASAT MEVSİMLERİNDE YAPILMAMALIDIR. TARIM, SANAYİ ENTEGRE TESİSLERİ KURULMALIDIR. ÖRNEĞİN, ET SANAYİ YOK, SÜT SANAYİ YOK, BOYA SANAYİ YOK, PAMUK DA İTHAL EDİLİYOR. BÖYLECE TEKSTİL SANAYİ BİTİYOR. ÜLKE SANAYİ İLE KALKINIR DİYORLAR. TARIM ÜLKESİ OLAN TÜRKİYE ÖNCE TARIM SANAYİYİ EN GENİŞ ŞEKİLDE KURMALI VE DEVLET TEŞVİK ETMELİDİR. TÜRKİYE'nin tarımı sanayileştirmediği takdirde bir yere varması mümkün değildir. Avrupa topluluğu önce tarımı kalkındırmış ve tarımda kazandığı parayla sanayiyi kurmuştur. Köydeki nüfusu da sanayiye entegre etmiştir.

Sabancılar da, Kadir Has da parayı tarımda kazanarak sanayici olmuşlardır. Bu unutulmamalıdır.

ÜRETİCİ, TARIM TEŞKİLATI, SANAYİCİ, ÜNİVERSİTE ZİNCİRİ OLUŞTURULAMADI

Fethi Coşkuntuncel / Adana Ticaret Borsası Başkanı

Çukurova bölgesi , coğrafi konumu, iklim durumu, toprak ve su zenginliği nedenleri ile polikültür tarımın yapılabildiği; yılda iki hatta bazı mikro klimalarında üç ürünün alınabileceği ekolojik yapısı ve bölgede bulunan TEM otobanı, E5 Karayolu, Demiryolu, Yumurtalık ve Mersin Serbest Bölgeleri, ve limanları ile yurt içi ve yurt dışı pazara rahatlıkla ulaşılabilecek yapıya da sahiptir. Çukurova bölgesi, bu yönüyle, ülkemizdeki tarım bölgelerinden çok daha avantajlı konumdadır.. Bu çok olumlu yapılanmasına ve potansiyeline karşın Çukurova, tarımı, sanayi, kültürü ve sosyal yapısı yönünden istenilen düzeye ulaşamamıştır.

Özellikle bölgenin simgesi olan pamuk, pamuk ve pamuğa dayalı sanayinin Türkiye ihracat gelirlerinin yüzde 38 ini oluşturması, yüksek miktarda katma değer oluşturması ve yüksek sayıda istihdam yaratması nedeniyle, Çukurova ve ülke tarımı ile sanayisinin vazgeçilmez üretim kollarının başında gelmektedir.

1998'DEN SONRA YAŞANAN KRİZLER VE IMF'ye verilen taahhütler doğrultusunda tarıma verilen desteklerin kaldırılması, tarım sektöründe büyük sorunlar oluşturmuş; bu uygulamanın en belirgin örneği pamuk tarımında görülmüştür. Nitekim, son 15 yılda, sulanan alanlarda pamuk ekilişi yüzde 75'LERDEN YÜZDE 20-30'lara kadar gerilemiştir.

Ülkemizin gerek küçükbaş gerekse büyükbaş hayvan varlığının yaklaşık yüzde 4'Ü BU BÖLGEDE BULUNMAKTADIR. GEÇMİŞTE VE GÜNÜMÜZDE, BİRÇOK KONUDA TÜRK TARIMININ LOKOMOTİFİ OLAN ÇUKUROVA BÖLGESİ TARIMINDA GERÇEKLEŞEN HER YENİLİK, TÜRKİYE TARIMINA, SANAYİSİNE VE EKONOMİSİNE BÜYÜK KATKILAR SAĞLAMIŞ VE SAĞLAMAKTADIR. ÇUKUROVA TARIMI, GENELDE, İŞLETME BÜYÜKLÜĞÜNÜN GİTTİKÇE KÜÇÜLMESİ, DAĞINIK OLMASI, ÜRÜN BAZINDA BİRLİKLERİN VE ÜRÜN BORSALARININ OLUŞAMAMASI, DAMIZLIK TOHUM VE HAYVAN SORUNU, ÜRÜN ENTEGRE TESİSLERİNİN YETERSİZLİĞİ, PAZARLAMA SORUNU, PRİM SİSTEMİNİN YETERSİZLİĞİ, ÜRETİM TEKNİĞİ VE MODERN TEKNOLOJİ KULLANIMI SORUNU GİBİ TÜRK TARIMIYLA ÖRTÜŞEN GENEL SORUNLAR DIŞINDA, BÖLGENİN YOĞUN BİR ŞEKİLDE GÖÇ ALMASI, EĞİTİM SORUNU, OVA TOPRAKLARININ TARIM DIŞI AMAÇLARLA KULLANIMI, HASTALIK VE ZARARLILARA KARŞI YOĞUN BİR ŞEKİLDE MÜCADELE YAPILMASI, ÜRETİM MALİYETLERİNİN YÜKSEK OLMASI, TARIMSAL SAVAŞTA "ERKEN UYARI SİSTEMİ"NİN KURULAMAMASI, . MEVSİMLİK İŞÇİ ÇALIŞTIRMA ORANININ YÜZDE 65.4 GİBİ YÜKSEK BİR ORANDA OLMASI, GAP PROJESİYLE BİRLİKTE BÖLGENİN MEVSİMLİK İŞÇİ TEMİNİ KONUSUNDA ÇOK BÜYÜK PROBLEMLER YAŞANMASI, PAMUK STANDARDİZASYONU SİSTEMİNDEKİ SORUNLAR, SULAMA SİSTEMİNİN YETERSİZLİĞİ, DRENAJ-TUZLULUK SORUNUNU, ÜRETİCİ ­ TARIM TEŞKİLATI - SANAYİCİ ­ ÜNİVERSİTE VE ÖZEL SEKTÖR ZİNCİRİNİN ARZU EDİLEN DÜZEYDE OLUŞTURULAMAMASI GİBİ KENDİNE ÖZGÜ ÖZEL SORUNLARI BULUNAN BİR BÖLGEDİR.

TARIM POLİTİKALARIMIZ GÜVENCE ALTINA ALINMALI

AYHAN BARUT / ZİRAAT MÜH. OD. ADANA ŞB. BAŞKANI

GÜNÜMÜZ ÇUKUROVA TARIMI GEÇMİŞE GÖRE DOĞAL OLARAK DAHA GELİŞMİŞ TEKNOLOJİ VE BİLGİ BİRİKİMİNE SAHİP, YÜKSEK KALİTEDE ÜRÜN VE VERİMİN ALINDIĞI BİR DURUMDADIR. FAKAT, BU POTANSİYELİNİ GERÇEKLEŞTİRDİĞİ ANLAMINA GELMEMEKTEDİR. DOLAYISIYLA ÜZERİNDE ÇALIŞILMASI GEREKEN BİRÇOK KONU ÖNÜMÜZDE DURMAKTADIR. ÖRNEĞİN, ALTERNATİF TARIM ÜRÜNLERİ, ÜRÜN PLANLAMASI, ORGANİK TARIM, GELİŞMİŞ SULAMA, GÜBRELEME, BİLİNÇLİ PESTİSİT KULLANIMI VE DAHA MODERN TARIM ALETLERİ BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ GİBİ. GELECEKTE ÇUKUROVA TARIMININ ÜLKEMİZDE TARIM ÜZERİNE OYNANAN OYUNLARDAN BELKİ DE EN ÇOK ETKİLENECEK BÖLGESİ OLDUĞUNU VC VERİMLİ TOPRAKLARIMIZIN BAŞKALARININ İSTEĞİ VE AMACI DOĞRULTUSUNDA ADETA TALAN EDİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ.

ÇUKUROVA TARIMININ SORUNLARI BİRÇOK YÖNLERİ İLE ÜLKE TARIMI İLE ÖRTÜŞMEKLE BERABER, VERİMLİ VE BÜYÜK TOPRAKLARI ÜLKEMİZDE YETİŞEN BİRÇOK BİTKİ YETİŞEBİLDİĞİ YILDA BİRDEN ÇOK ÜRÜN ALINABİLDİĞİ YAPISI İLE POTANSİYELİNİN DEĞERLENDİRİLEMEDİĞİ, TEŞVİKLERİN ARGE ÇALIŞMALARININ, MODERN ALET VE EKİPMANLARININ (SULAMA, HASAD MAKİNELERİ GİBİ) YETERİNCE BULUNMADIĞI BİLİNMEKTEDİR. TEMEL SORUN PLANSIZLIK VE UZAK GÖRÜŞTEN EKSİK BAKIŞ AÇILI POLİTİKALARDIR. YANİ BİR TARIM POLİTİKASININ OLMAMASINDANDIR.

ÖNCELİKLİ OLARAK, TARIMIN EN TEMEL GİRDİLERİ OLAN, TOHUM, GÜBRE PESTİSİT, EKİPMAN GİBİ UNSURLARIN YOĞUN ARGE ÇALIŞMALARI VE DESTEKLEMELERLE BİZE AİT OLMASINI SAĞLAMAK ZORUNDAYIZ. ETKİN TARIM POLİTİKALARI İLE TARIM POLİTİKALARIMIZI HER TÜRLÜ TEHDİDE KARŞI GÜVENCE ALTINA ALINMALIDIR. ÜRETİM PLANLAMASI YAPILARAK İÇ PAZARIN VE DIŞ PAZARLARIN İHTİYAÇ DUYDUĞU ÜRÜNLERİN DESTEKLENMESİ VE SAYEDE ÜRÜNÜN DEĞERİNİ BULMASI VE ÜRETİCİNİN HAKLI KAZANCINI ELDE ETMESİ SAĞLANMALIDIR. ORGANİK TARIM GELECEKTE DAHA DA BÜYÜK ÖNEME SAHİP BİR KONU OLMASI DOLAYISIYLA BU KONU İLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR VE ALTYAPI EKSİKLİKLERİ KANUNLAR İVEDİLİKLE HAZIRLANMALIDIR. ZİRAAT MÜHENDİSLERİNİN TARIMSAL ÜRETİMDE ETKİN ROL ALMALARI SAĞLANMALI BU SAYEDE SADECE VERİM VE KALİTE DEĞİL, AYNI ZAMANDA BİTKİ, HAYVAN VE İNSAN SAĞLIĞI AÇISINDAN KONTROLLÜ UYGULAMALARIN YAPILMASI SAĞLANMALIDIR..

ÜRETTİĞİMİZİ UCUZA SATTIK

SÜLEYMAN GİRMEN / SEYHAN ZİRAAT ODASI BAŞKANI

GÜNÜMÜZ ÇUKUROVA TARIMI GEÇMİŞİNE GÖRE İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI YILLARI DA DAHİL SEKSEN BEŞ YILIN EN KÖTÜ TARIMSAL KONJONKTÖRÜNÜ YAŞAMAKTADIR. BUNUN SEBEBİ 1980'den beri uygulanan yanlı, yanlış ve hatalı tarım politikalarının uzun süreçte sanki Çukurova tarım ekonomisini dışarıdan uygulanan strateji ile batırır bir şekilde takip edilen yöntemli geçmişe göre bugünkü kötü duruma getirilmesidir. Cumhuriyet'İN İLK YILLARINDA YÜCE ATATÜRK'ümüzün tarımsal üretime verdiği hedef ve vizyondan saptırılmıştı. Bu hedef Atatürk'ÜMÜZÜN DEDİĞİ VE İŞARET ETTİĞİ GİBİ "ULUSUMUZ İSTİHLAK ETTİKLERİNİN BİLA KAYD-I ŞART İSTİHSALE MECBURDURLAR. BUNDAN DÖNÜŞ YOKTUR." BU DOĞRULTUDA CUMHURİYET NESİLLERİNE GÖREV VE TALİMAT VERDİĞİ HALDE GÜNÜMÜZDE BU HEDEF, GÖREV VE TALİMATTAN VAZGEÇEREK ÜLKEMİZDE TÜKETTİKLERİMİZİ YERLİ ÜRETİMLE DEĞİL İTHAL EDEREK KARŞILAMAK ZİHNİYETİ VE TERCİHİ GÜNÜMÜZ TARIM POLİTİKALARINDA ESASI TEŞKİL ETMİŞTİR. İTHALATIN YARATTIĞI HAKSIZ REKABET VE ÜRETİM GİRDİ MALİYETLERİNDEKİ RAKİP ÜLKELERDEN DÜNYA FİYATLARINDAN DAHA PAHALI VE DENETİMSİZ FİYAT ARTIŞ ORANI; YILLIK ÜRETİMDE REKOLTENİN VE KALİTENİN DÜŞMESİNE SEBEP TEŞKİL EDİP UCUZ SATILAN ÜRÜNLE ÜRETİCİYİ MAĞDUR ETMİŞTİR. ÖRNEĞİN; BU NEDENLE ADANA VE ÇUKUROVA'da pamuk tarımı yerini başka ürünlere bırakmıştır. Unutulmamalıdır ki pamuk emek yoğun bir tarım kolu olup yağ, yem, gıda ve harp sanayi vs. gibi çeşitli sanayi kollarının hammaddesini oluşturmaktadır. Pamuk üretiminin arkasında bunu global dünya ticaretine taşıyacak, ihracat yapan dış rekabet gücü yüksek, devasa bir Türk iplik tekstil, konfeksiyon ve moda sanayi vardır. Dünyada markalaşmaktadırlar. Bunlar Türkiye'DE PAMUK YETİŞTİRİLDİĞİ İÇİN BÜYÜK ÖZVERİLERLE KURULMUŞLARDIR. TARIM DİKKATE ALINMALIDIR.

ÇUKUROVA TARIMININ TÜRK TARIMI İLE ÖRTÜŞEN GENEL SORUNLARININ BAŞINDA ÜRÜNÜNÜ PAHALI ÜRETİP HASAT ZAMANINDA PEŞİN BEDELLE SATACAK GENİŞ VE ALTERNATİFLİ PAZAR YOKSULLUĞU NEDENİ İLE YER BULAMAMASI MAALESEF ÜRETTİĞİNİ UCUZA VE ÜRETİM MALİYETİNİN ALTINDA SATMAYA MECBUR KALMASI GELMEKTEDİR. ÜLKEMİZDE BİRİM SAHADAN YÜKSEK VERİM ALINAMAMAKTADIR. BUNUN SEBEBİ YÜKSEK VERİM ALINAN SAHALARDA VEYA YILLARDA ÜRETİM ARTIŞI HİÇBİR ZAMAN GELİR ARTIŞINA DÖNÜŞEMEMİŞTİR. BU YANLIŞ UYGULAMA DEVAM ETMEKTEDİR. İTHALATIN GETİRDİĞİ BU OLGU HAKSIZ REKABET KOŞULLARI YARATIP PAZARDAKİ ÜRÜN FİYAT POLİTİKALARINI ÇİFTÇİNİN ALEYHİNE DÖNÜŞTÜRMÜŞTÜR. ZARAR EDEN ÇİFTÇİNİN ERTESİ YIL TARIMIN GEREKTİRDİĞİ GİBİ YATIRIM YAPMAYA NE FİNANS GÜCÜ KALMIŞTIR, NE DE MORALİ. BU ÇARPIK TABLO BİLİNDİĞİ HALDE TÜRKİYE'ye borç veren dış kaynaklı güçlerin önerilerine uyulup sürdürülebilinir tarım kavramı zedelenmiş bilinçli bir şekilde Türk çiftçisi zarar sokulup mağdur edilmiştir. Bunun sonucu üretimde rekolte ve kalite düşmüştür. Talep ihracatla karşılanmaya başlanmıştır.

Çukurova tarımının Türk tarımında öncü bir rolü olduğu genel kabul gören bir olgu olduğu bizce de malumdur. Zira girmek istediğimiz AB'DE ÇUKUROVA GİBİ VE EMSALİNDE BİR TARIMSAL ALAN YOKTUR. BUNUN YANINDA ÜLKEMİZ YÜZÖLÇÜMÜNÜN YÜZDE 30'u tarım alanı olan dünyadaki ender ülkelerden biridir. Ülkemizin de içinde bulunduğu coğrafi ve stratejik konumu göz önüne alındığında tarımsal üretimin ve üretilenlerin dünya pazarlarına iletilmesi ile ilgili gücümüz göz ardı edilip gerekli ehemmiyet verilmemektedir.

Ülkemizde üç türlü tarımsal kaynak israfı vardır. Birincisi birim sahadan istenilen yüksek verim alınamamasıdır. İkincisi, üretilen tarım ürünleri özellikle yaş meyve sebze üretim mahallinde veya tüketim noktalarında hal yasası ve hal mafyası yüzünden fiyat oyunları ile tüketiciye ulaştırılmadan çürütülmektedir. Üçüncüsü devletin bütün dünya devletlerinin uyguladığı, tarıma destek, teşvik politikalarını yeterli miktarlarda vermeyip yine üretim noktalarında hasat edilmeden binlerce ton ürün çürütülmesine sebep olup tarımsal kaynak israfına sebep olmaktadır. Bunlardan bir örnek de geçen yıl narenciyede uygulanan teşvik miktarıdır.

Uluslararası ticarette en fazla şansımız olan yaş meyve sebzede, özellikle narenciyede tarıma dayalı sanayi ürünlerinin ihracata tarıma bakışı eksik ve yanlış olan bugünkü bilinçsiz ve sorumsuz, yönetim kademesindeki malum zihniyet yüzünden maalesef yıllarca verilen emek, destek ve büyük fedakarlıklar sonucu ve zararlarımız pahasına elde edilen dış pazarlar ve dünya piyasalarındaki alıcılarımız bir bir elimizden çıkarılmasına ilgisizlik nedeni ile adeta göz yumulmaktadır. Bu dehşet verici tabloyu ilgililer seyretmekle yetinmektedirler. Vaat edilen ürün prim destekleri de zamanında ödenmeyerek çiftçinin zararına sebep olmaktadır İşinden, aşından olan, çaresiz kırsaldaki insanlar yerini yuvasını bu nedenlerle terk edip büyük kentlerin varoşlarına aş umuduyla yerleşmektedirler. Bir müddet sonra bunlar işsizliğin ve çaresizliğin getirdiği bunalımla suç ve terör örgütlerinin eline düşmektedirler. Büyük kentlerdeki bu olgu kapkaç terörünü bugün mala yönelik suçlar olup kırsalda yaşayan insanımıza ve tarıma verilmeyen önem devam ettikçe bunların köyden göçle kentteki nüfusları artacak, suç şekil değiştirip mala değil, cana yönelik, önüne geçilmez olaylara sebebiyet verecektir. Güvenlik tedbirleriyle önlenmesi çok zor olan bu olayların önüne ancak agronomik ekonomik ve akıllı politikalarla geçileceği unutulmamalıdır. Önemle uyarıyoruz, çiftçiyi köyünde, yerinde insanca yaşatmaya ve üretiminde kazandırmaya, ülkemiz mecburdur.

KATMA DEĞERİ YÜKSEK SEBZE VE MEYVEYE YÖNELMELİYİZ

Şaban BAŞ / Adana Ticaret Odası Başkanı

Yaklaşık 2 milyon nüfusuyla Türkiye'NİN YEDİNCİ BÜYÜK İLİ OLAN ADANA KENTİ ÇUKUROVA BÖLGESİNİN HEM EKONOMİK, HEM DE KENTSEL MERKEZİ KONUMUNDADIR. AKDENİZ İKLİMİNİN HAKİM OLDUĞU BÖLGEDE KIŞLAR ILIK VE YAĞIŞLI, YAZLAR SICAK VE KURAKTIR. YÖREDE, AKDENİZ İKLİMİNE HAS BİTKİ ÖRTÜSÜ ÇOĞUNLUĞU OLUŞTURUR. ANADOLU YARIMADASININ EN VERİMLİ TOPRAKLARINDAN OLAN ÇUKUROVA TOPRAKLARI ÜZERİNDE YER ALAN ADANA'da tarımsal üretim ekonominin lokomotifidir. Türkiye'NİN TARIMSAL ÜRETİMİNİN YÜZDE 7.8'i bu bölgeden karşılanır. Ekilebilir arazilerin alanı 1.725.000 hektarı bulmaktadır. Bu arazilerde yetişen belli başlı ürünler başta buğday olmak üzere, pamuk, soya, mısır, arpa ve turunçgillerdir.

Günümüzde 750 milyon doları aşan ihracatıyla Adana, ekonomi, sanayi ve bankacılık alanlarında Türkiye'NİN ÖNDE GELEN ŞEHİRLERİNDEN BİRİSİDİR. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ, MODERN HASTANELERİ VE KARAYOLLARI, OTELLERİ, HAVAALANI İLE BİRLİKTE SİNEMA VE TİYATROLARIYLA DA KÜLTÜREL AÇIDAN DA ZENGİN BİR MERKEZDİR. 11.000.000 M2'lik arazisiyle Türkiye'NİN EN BÜYÜK ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ OLMA ÖZELLİĞİNİ ELİNDE BULUNDURAN ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİNE SAHİP OLAN ADANA, YUMURTALIK SERBEST BÖLGESİNİN DE HİZMETE GİRMESİYLE BİRLİKTE, GAP BÖLGESİNDEN ELDE EDİLECEK ÜRÜNLERİN İŞLENMESİ VE ULAŞIMINDA ÖNEMLİ BİR ROLE SAHİP OLACAKTIR. BU AÇIDAN YABANCI YATIRIMCILARINDA BÖLGEYE OLAN İLGİSİ HER GEÇEN GÜN ARTMAKTADIR.

SON YILLARA KADAR ÇUKUROVA'nın en önemli ürünü olan pamuğun ekim alanı her yıl girdilerin (mazot,ilaç,işçilik v.b.) yüksek, taban fiyatlarının düşük olması nedeniyle azalmaktadır. Üreticiler pamuk yerine katma değeri düşük olan mısır ve buğday gibi ürünlere yönelmektedir. Diğer taraftan narenciye üretimi çok yoğun olmasına rağmen sanayileşmemiştir. Ayrıca narenciye ihracatında son yıllarda büyük sıkıntılar yaşanmaktadır. Yurt dışında rekabet şansını kaybetmekte olan ihracatçılarımızın teşvik edilmesi ve ürün kalitelerinin yükseltilmesi için çalışmalar yapılmalıdır. Bölgenin uygun iklim koşulları ve toprak yapısı her türlü sebze ve meyvenin yetiştirilebilmesine imkan tanımaktadır. Ancak, yeterli pazar ve işleme tesislerinin olmaması, bu değerli ürünlerin büyük oranda yok olmasına neden olmaktadır. Öte yandan uzun yıllardan beri işlenen topraklarda başlayan kıraçlaşma tehlikesi, elde edilen ürünlerin verimini azaltmaktadır.

Türkiye tarımının can damarı Çukurova Bölgesi'NDE HER GEÇEN GÜN UYGULANAN YANLIŞ POLİTİKALAR SONUCU ÖLMEK ÜZERE OLAN TARIM VE HAYVANCILIĞIN YENİDEN CANLANDIRILMASI SAĞLANMALIDIR. ÖZELLİKLE KATMA DEĞERİ YÜKSEK SEBZE VE MEYVE TÜRLERİNİN ÜRETİMİNE YÖNELİK PROJELERE İHTİYAÇ DUYULMAKTADIR. ADANA, MERSİN, ANTAKYA VE OSMANİYE İLLERİ ARASINDA, TARIMIN VE TARIMA DAYALI YAN SANAYİNİN UYGUN BİR PROJE İLE VERİMLİ BİR BİÇİMDE DEĞERLENDİRİLMESİ MÜMKÜNDÜR. BU SAYEDE, PAKETLEME, DEPOLAMA, MEYVE VE SEBZE İŞLEME VE TAŞIMA SEKTÖRLERİNDE DE ÖNEMLİ ÖLÇÜDE CANLANMA YAŞANACAKTIR.

TÜRKİYE, HER YIL MİLYONLARCA DOLAR OLARAK İFADE EDİLEN BİR KAYNAĞI TOHUM İTHALATINA ÖDEMEKTEDİR. ÇUKUROVA BÖLGESİ'nde yüksek teknoloji ile tohum üretecek bir araştırma-geliştirme merkezinin kurulması, hem bölgemiz, hem de tarım sektörü için önemli bir gelişme sağlayacaktır. Böylesi bir çalışma ciddi bir miktarda bir kaynak tasarrufu da sağlamış olacaktır. Bölgemizde tarımsal gelişmenin canlanması için alınması gereken bir diğer önlem de, ekilebilir birinci sınıf tarım alanlarının iskana ve sanayi yatırımlarına açılmamasıdır.

Tarım 1980'LERDEN BERİ YAŞADIĞI AŞINMAYA KARŞIN, TÜRKİYE İÇİN HEM SEKTÖREL HEM DE SOSYO-POLİTİK OLARAK BÜYÜK ÖNEM TAŞIMAKTADIR. TÜRKİYE'de tarımsal üretim maliyetlerinin, yine ABD ve AB ile karşılaştırıldığında, daha yüksek olduğu doğrudur. Ancak bu yüksek maliyetlerde, üreticinin kullanmak zorunda olduğu girdilerin pahalılığı önemli bir rol oynamaktadır. Türkiye üreticisi yıllardan beri mazotu, gübreyi ve alet-ekipmanı, tohumu, gelişmiş ülkelerdeki meslektaşlarına göre çok daha pahalıya satın almaktadır. Bu tablonun üzerine tarımdaki kamusal yatırım yetersizliği ve artık kronikleşmiş altyapı sorunları eklendiğinde, tarımsal üretimin maliyet değerlerinin yükselmesi kaçınılmaz olmaktadır.

Türkiye'DE TARIM, GAYRİ SAFİ MİLLİ HASILANIN YÜZDE 14'ünü oluşturmakta, ihracatın yüzde 11'İNE TARIMSAL ÜRÜNLER KONU OLMAKTADIR. SANAYİNİN GEREKSİNİM DUYDUĞU HAMMADDENİN BÜYÜK BÖLÜMÜ, TARIM SEKTÖRÜNCE KARŞILANMAKTADIR. BUNLARLA BİRLİKTE, TARIMIN SALT TEKNİK-SEKTÖREL ANALİZLERLE DEĞİL, EN AZ ONUN KADAR ÖNEMLİ OLMAK ÜZERE SOSYO-POLİTİK YÖNDEN DE İNCELENMESİNİ VE DEĞERLENDİRİLMESİNİ GEREKTİREN HUSUS, TARIMIN İSTİHDAMA OLAN KATKISIDIR. TÜRKİYE'de tarımın istihdamdaki payı, yüzde 40'LAR DÜZEYİNDEDİR.

ÜLKE TOPRAKLARININ YAKLAŞIK 1/3'ü olan 25 milyon hektar üzerinde tarım yapmaya elverişlidir. Bu alan büyüklüğü üzerinde, ülkedeki miras hukukundan ve ekonomik yapıdan kaynaklanan nedenlerle, çok fazla sayıda mülkiyet/tasarruf altında parçalı arazi bulunmaktadır. Bunlar literatürde "tarım işletmesi" olarak tanımlanmakla birlikte, rasyonel üretim yapmaktan uzak yapı özelliklerini taşımaktadırlar.

Türkiye henüz toprak haritalarını çıkarabilmiş değildir. Bu çok önemli eksiklik, doğru arazi kullanım planlaması yapıp yaşama geçirmeyi olanaksız kılmaktadır. Aynı şekilde, yöreler itibarıyla toprak tahlilleri yapılmamıştır. Tahlil yapılmadan gübre kullanımının doğru olması olanaksızdır. Türkiye'DE ÇOK ÖNEMLİ TOPRAK VE SU KİRLENMESİ SORUNU YAŞANMAKTADIR. BİR YANDAN SANAYİ TESİSLERİ, BİR YANDAN KONUT ALANLARI, DİĞER YANDAN DA BİLİNÇSİZ TARIM SU VE TOPRAKTA ÖNEMLİ KİRLENMELERE NEDEN OLMAKTADIR. TARIM TOPRAKLARI AMAÇ DIŞI KULLANILMAKTADIR: TÜRKİYE DÜNYADA TOPRAK REZERVİ KALMAYAN 19 ÜLKEDEN BİRİDİR. SON YİRMİ YILDA YALNIZCA YERLEŞİM ALANI ELDE ETMEK İÇİN TARIM DIŞI BIRAKILAN ALAN 450.000 HA.'dır.

Türkiye'DE TARIMSAL ÜRETİM PLANLAMASI YOKTUR, ÜRETİM BİRİMLERİNİN YAPISAL SORUNLARI VARDIR, TARIM TOPRAKLARI SORUNLUDUR, VERİM VE ÜRETİM DÜŞÜKTÜR, ÜRETİCİ ÖRGÜTLENMESİ YETERSİZDİR, GİRDİ KULLANIMI SORUNLUDUR, TARIMA İLİŞKİN YASAL DÜZENLEMELER YETERSİZDİR. BU SORUNLARA BİR AN EVVEL ÇÖZÜM BULUNMALIDIR.

ÇUKUROVA TARIMI IMODERNLEŞİYOR

ÜMİT ÖZGÜMÜŞ / ADANA SANAYİ ODASI BAŞKANI

ÇUKUROVA TÜRKİYE'nin en önemli ve verimli tarım bölgelerinden biridir. 1800'LÜ YILLARDAN BAŞLAYARAK TARIMDA HIZLA GELİŞMEYE BAŞLAMIŞTIR VE ÜLKEMİZİN EN ÖNEMLİ TARIM BÖLGESİ HALİNDEDİR. ANCAK, BU TOPRAKLARIN ÇOK VERİMLİ OLARAK KULLANILDIĞI SÖYLENEMEZ. BUNDA, TÜRKİYE'de uygulanan yanlış tarım politikalarının önemli etkisi oldu. Özellikle 1950'LERDEN SONRA SÜREKLİ İKTİDARDA KALMAK İÇİN SİYASETÇİLER TARIMDAKİ GENİŞ OY POTANSİYELİNİ POPULİST POLİTİKALARA ALET ETTİLER VE BU VERİMLİ TOPRAKLARDA VERİMSİZ ÜRÜNLER ÜRETİLDİ.

GEÇMİŞ YILLARDA TÜRKİYE'nin her tarafında olduğu gibi Çukurova'DA DA AR-GE'ye, ürün geliştirmeye, tohum geliştirmeye, ürün desenini genişletmeye veya bizim çok önemsediğimiz dünyada gönüllü alıcısı olan ürünler üretmeye yönelme olmadı.

Ama şimdi özellikle 1980 sonrası Türkiye'NİN DIŞA AÇIK BÜYÜME MODELİNE GEÇMESİ VE ARTIK ÇİFTÇİYE POPÜLİST AMAÇLA DAĞITILACAK PARA KALMAYINCA, ÇİFTÇİ VE TARIM ARTIK KENDİNİ TOPARLAMAYA BAŞLADI. BUGÜN GAP KAPSAMINDA ATATÜRK BARAJI'nın devreye girmesi ve sulu tarıma geçilmesi ile pamuk ekim alanları oraya kaydı. Bu Adana için bir olumsuzluk değil, aslında olumlu bir gelişme. Çünkü pamuktan terk edilen alanlarda şu anda katma değeri daha yüksek olan sebze meyve gibi ürünler yetiştiriliyor. Bununla birlikte pamukta ekim alanları daralırken, verimlilik arttı. Adana bugün yaklaşık bir milyon ton tonluk üretimi ile Türkiye'DE ÜRETİLEN TOPLAM MISIRIN YARISINI ÜRETİYOR. ADANA'da son 10 yılda narenciye ekim alanları yüzde 41, üretimi de yüzde 170 artış gösterdi. Bunlar Çukurova tarımı için hep olumlu gelişmelerdir.

Artık Çukurova tarımı modernleşiyor, ihracatına yöneliyor, artık devlete yük olmaktan çıkıyor, kendini geliştiriyor ve kendi ayakları üzerinde durarak kendi üretimini kendi pazarını buluyor.

Şu anda hepimizin bildiği Amerika'DA VE AVRUPA'da bu ülkeler kendi tarım kesimini destekliyorlar ama Türkiye'YE GELDİĞİ ZAMAN BÜTÜN DESTEKLERİN KESİLMESİNİ İSTİYORLAR. ŞU AN TÜRK TARIMI HENÜZ DAHA RÜŞTÜNÜ İSPATLAYAMADI VE HALA DESTEĞE İHTİYAÇ VAR. AMA BU DESTEK GEÇMİŞTE UYGULANAN HATALI TABAN POLİTİKALARI GİBİ, YÜKSEK TABAN FİYATI VEREREK VEYA ÇİFTÇİNİN MALINI DÜNYA FİYATLARININ ÜZERİNDEN ALARAK TOPLUMA YÜK OLACAK BİR DESTEK DEĞİL, NE EKMESİ GEREKTİĞİNİ, DÜNYADA O YIL ÜRÜN REKOLTESİNİN NE OLDUĞUNU, ÖNÜMÜZDEKİ SENE NE OLACAĞI TAHMİNLERİ VEYA TARIMDA DAHA YÜKSEK KATMA DEĞER ÜRÜNLERE NASIL GEÇİLECEĞİ, HANGİLERİNİN ÜRETİLMESİ GEREKTİĞİ VE BU ÜRETİLEN ÜRÜNLERİN DE BİR ORGANİZASYON İÇERİSİNDE YURT DIŞINA NASIL PAZARLANACAĞI KONUSUNDA TÜRK TARIMININ DESTEĞE İHTİYACI VAR.

TARIM BAKANLIĞI BİR YANDAN KATMA DEĞERİ YÜKSEK ÜRÜNLERE GEÇEREK ÜRÜN DESENİNİ GENİŞLETMEYE ÇALIŞMALI, DİĞER YANDAN DA SEKTÖREL DIŞ TİCARET ŞİRKETLERİ TÜRÜ ORGANİZASYONLAR KURARAK, ÇİFTÇİNİN ÜRETTİĞİ MALI NASIL PAZARLAYACAĞI KONUSUNDA YARDIMCI OLMALI, ÖNCÜLÜK ETMELİ. EĞER BUNU YAPMAZSA, O ZAMAN ÇİFTÇİ PAZARLAMA BİLGİSİ OLMADIĞI İÇİN GEÇMİŞTEN GELEN ALIŞKANLIKLA, O ZAMAN ÇOK KOLAY SATABİLECEĞİ ÜRÜNLERE YÖNELİYOR. BU DA PAMUK, BUĞDAY, PANCAR GİBİ ÜRÜNLER. EĞER BUNUN YANINDA DİĞER ÜRÜNLERİN YANİ DEVLETİN ALMADIĞI ÜRÜNLERİN NEREYE NASIL PAZARLANACAĞI KONUSUNDA BİR ORGANİZASYON YAPARSA, SÖZLEŞMELİ TARIMI TEŞVİK EDERSE ÇOK DAHA VERİMLİ, ÇOK DAHA ÜRETKEN ÜRÜNLER YETİŞTİRİLİR.

Okunma Sayısı: 571