MERALARIMIZI KORUMAK İÇİN ÇIKARILAN YASALAR, MERA İŞGALCİLERİNİ ÖDÜLLENDİRMEK İÇİN KULLANILIYOR …

GENEL MERKEZ ( )
05.06.2007 (Son Güncelleme: 08.07.2008 17:04:27)

  - BASIN AÇIKLAMASI -  

MERALARIMIZI KORUMAK İÇİN ÇIKARILAN YASALAR,  MERA İŞGALCİLERİNİ ÖDÜLLENDİRMEK İÇİN KULLANILIYOR ...   

05.06.2007

 

Çayır ve meraların ıslah edilerek verimliliklerinin artırılması, böylelikle hayvancılığın geliştirilmesi, toprak muhafaza ve erozyon kontrolünün sağlanması için çıkarılan 25.2.1998 gün, 4342 sayılı Mera Kanunu, uygun yönetim ve finans organizasyonlarının kurulamaması, yetersizlikler ve uygulama yanlışlıkları nedeniyle arzu edilen sonuçları üretememiştir.

Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda, ülke yüzölçümünün %56‘sını (44 Milyon hektar) oluşturan mera, yaylak, kışlak ve kamuya ait otlak ve çayırların oranı, bugün yüzde 16‘lara (12.3 milyon hektar) kadar gerilemiştir. Bu gerilemede siyasi iktidarlarca gündeme getirilen imar affı düzenlemelerinin büyük etkisi olmuştur.

AKP iktidarı döneminde 2005 yılında 4342 sayılı Mera Kanunu‘na eklenen geçici madde hükmüyle, 1.1.2003 tarihinden önce işgal edilen mera alanları için af çıkarılmıştı. AKP giderayak iktidarları dönemindeki ikinci mera affına da imzasını atmıştır. Seçimlere kısa bir süre kala çıkarılan yasaya göre, mera ve yaylalarda inşaat yapanlar, bu yapıları rayiç bedelin yarısını ödeyerek tapu çıkartabilecektir. 2005‘de çıkarılan ilk mera affından yararlanamayanlar düşük bedel ödeyerek bu aftan yararlanabilecektir. Düzenleme ile kaçak konutlara açılan davaların da hepsi düşecektir.

4342 sayılı Yasa‘nın 19 ve 27 nci maddeleri uygulanarak mera alanlarına yönelik tecavüzlere son verilmesi gerekirken, bu yasa ile doğal kaynaklarımızı işgal edenlere yönelik bir af ilan edilmektedir. Buna göre Mera Kanunu‘nun Resmi Gazete‘de yayımlanış tarihi olan 28.02.1998 ile 1.1.2003 tarihleri arasında meralar üzerinde tecavüz sonucu inşa edilen yapılara (villa, bağ evi, belli grupların kooperatif evleri v.b.) ikinci kez af getirilmekte, affın sınırları, yaylak, kışlak ve bu vasıfları değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazları da kapsayacak biçimde genişletilmektedir. Söz konusu kanun ile mera, yaylak ve kışlakların rant kaygısı ile talanına kapı açılmaktadır !..

Bu çerçevede, 19 Mayıs 2004 tarihli Basın Açıklamamızda sorduklarımızı yineliyoruz;

1 - 1.1.2003 tarihinden önce mücavir alan içerisindeki mera üzerinde inşaat çukuru açarak, birkaç temel inşaat demiri atıp betonlayarak temel direk oluşturulmuş alanlarda tahsis amacı değişikliği yapılması kime hizmet etmektedir ?

2 - Bu değişiklik ile "yasallık kazanacak" yayla evlerinin - villaların - otellerin sayısı kaçtır, bunlar hangi bölgelerde yer almaktadırlar, bunları kimler yapmışlardır ?

3 - Bu şekilde, mücavir alanlar içinde betonlaştırılan mera alanı ne büyüklüktedir?

4 - "Tecavüzcülere af" mantığı, yeni af beklentileri içinde, meraların işgali sürecini hızlandırmayacak mıdır ?

5 - Meraları korumak - geliştirmek ve amacı uyarınca kullanılmasını sağlamakla görevli kamu yönetiminin, bu görevi yerine getiremediği için tüm ulustan özür dilemek ve gereğini yapmak yerine, af yoluna gitmesi nasıl açıklanabilir? Hükümetin, ulusun ortak değeri olan meraların işgaline af sağlama hak ve yetkisi var mıdır ?

Sonuç olarak;

Yasanın Anayasa‘nın, "çayır ve meraların amaç dışı kullanılması ve tahribinin önlenmesi için devleti gerekli tedbirleri alması için görevlendiren" 45. maddesine aykırılığı açıkça ortadadır. Bu bağlamda, işgalcileri ödüllendiren sözkonusu Yasa, Sayın Cumhurbaşkanı tarafından TBMM‘ye iade edilmelidir.

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası olarak, doğal kaynaklarımızı yok edecek girişimlere karşı mücadelemizi bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da etkin bir şekilde sürdüreceğimizi kamuoyuna duyururuz.

 

Dr. Gökhan GÜNAYDIN

            Başkan

(Yönetim Kurulu Adına)

Okunma Sayısı: 2582