DALAMAN NEFES ALMAYA DEVAM EDİYOR!..

GENEL MERKEZ ( )
01.09.2007 (Son Güncelleme: 08.07.2008 17:05:09)


- BASIN AÇIKLAMASI -

DALAMAN NEFES ALMAYA DEVAM EDİYOR !…
(TARIM TOPRAKLARINI KORUMADA BİR HUKUK ZAFERİ DAHA) !..

 

2 Eylül 2007



Danıştay 6. Dairesi, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, Tarım-İş Sendikası ve TEMA Vakfı‘nın açtığı dava üzerine, Dalaman Tarım İşletmesi arazilerinin turizm bölgesi ilan edilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu Kararının yürütmesini durdurdu.

Bakanlar Kurulu‘nun 6 Ocak 2005 gün ve 25692 sayılı Resmi Gazete‘de yayınlanan 2004/8328 sayılı kararı ile Muğla ilinin Dalaman ve Ortaca ilçeleri sınırları içinde bulunan 300.000 dekar arazi Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi ilan edilmişti. Bu alanın 17.963 dekarı Dalaman Tarım İşletmesi tarım arazilerinden oluşuyordu.

Ova‘nın akciğeri niteliğindeki tek yapılaşmamış bölgesinde kurulu bulunan Dalaman Tarım İşletmesi, aynı zamanda Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü‘nün amiral gemisi niteliğindedir. 100 yıllık bir tarihi olan Dalaman Tarım İşletmesi arazisi "mutlak ve dikili tarım arazisi" niteliğinde tamamı sulanabilen, %65‘i 1‘nci sınıf arazi varlığına sahiptir. Oksijen deposu olan Günlük ağaçları ve İspanya ile rekabet edebilen "Erkenci Enterdonat Limon" İşletme topraklarında hayat bulmaktadır.  Verimli ve bereketli topraklarda yılda üç ürün alınabilmekte, 11 ilin tohumluk gereksinimi karşılanmaktadır.

Dalaman Çayı‘nın bir tarafını Akdeniz, diğer tarafını Ege olarak böldüğü ve denize kadar uzanan yemyeşil bir ova niteliğindeki topraklar, doğal yaşam ve çevrenin korunması açısından da büyük önem taşıyor.

İşte bu alanın Bakanlar Kurulu kararı ile turizme açılmaya çalışılıyor. Bunun gerçekleşmesi halinde 150 bin ağaç yok edilecek, narenciye bahçelerinin üzerinde turizm tesisleri yükselecek, tohumda dışa bağımlılık artacak, yöredeki arıcılık faaliyetleri bitecektir.

Anayasa‘nın ilgili maddeleri ve tarım toprağını koruyan mevzuat hükümlerine aykırı bu girişim karşısında açılan davada, bilirkişi heyetinin yerinde yaptığı inceleme sonucunda, Danıştay Altıncı Dairesi‘nin verdiği 20 Temmuz 2007 tarihli kararla yürütme durdurulmuştur.

Böylece Danıştay, uyuşmazlık konusu 6.1.2005 gün, 25692 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan 2004/8328 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı‘nın 2. maddesinin ekli II sayılı listesinin 6. sırasında bulunan "Muğla-Dalaman Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi" olarak ilan edilen kısmında kamu yararının bulunmadığı sonucuna varmıştır.

Danıştay kararına göre, dava kapsamında görevlendirilen bilirkişi kurulu, mahkemeye sunduğu raporunda özetle şunlara dikkat çekti:

-        Alan kullanımı açısından yaratılan esneklik, değerli tarım topraklarının yitirilmesi yanı sıra, bölgenin ağırlıklı ekonomik uğraşısı olarak tarım sektörünün istihdam yapısını da olumsuz etkileyecektir.
-        Koruma önceliklerinin bulunduğu bölgede, Yasanın öngördüğü teşvik ve desteklerle yönlendirildiğinde ileride değerli tarım topraklarının yitirilmesi ve tarım sektörü aleyhine dengesizliğin yaratılması kaçınılmaz olacaktır.
-        Bölgede bu denli yoğun bir yatırım öngörülmesi, Anayasa‘nın 169. maddesindeki ‘Devlet ormanların korunması ve sahaların genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır‘ ve ‘Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez‘ ilkelerine taban tabana zıttır. Orman arazilerinde öngörülen turistik yatırımların yaşama geçirilmesi, çam ormanlarının ortadan kalkmasına neden olacaktır.
-        Bölgenin tarımsal kesimi açısından büyük öneme sahip üretici bir tarım işletmesinin, kaynak kullanımı açısından tüketime ve sınırlı bir turist kesimine yönelik bir kullanıma uygunluk ölçütü ile değerlendirilmiş olması, kamu yararına ve ülke çıkarlarına aykırıdır.

Bu kararla bir kez daha, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası ve diğer davacılar  (Tarım-İş Sendikası ve TEMA), tarım toprağını korumakla ödevli olan kamu yönetiminin ve siyasi iradenin doğayı bir rant aracı olarak gören yaklaşımına hukuk aracılığıyla geçit vermemişlerdir.

Alternatif araziler varken ülkenin tarımsal verimliliği ve üretiminin artması için zorunlu olan tohumluk, fidan, fide ve damızlıkların üretildiği Dalaman‘daki gibi tarım topraklarının betonlaştırılması, narenciye bahçelerinin yerini tatil evlerinin alması anlayışı, toplumumuzun gıda güvenliği ve geleceğini ciddi ölçüde tehlikeye atmaktadır.

Siyasal iktidarı, yargı kararları doğrultusunda hareket ederek, Türkiye‘nin doğal kaynakları, ormanları, kıyıları ve tarım arazileri konusunda duyarlı davranmaya çağırıyoruz.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur



Dr. Gökhan GÜNAYDIN
Başkan
(Yönetim Kurulu Adına)
 

Okunma Sayısı: 1337