BİTKİSEL ÜRETİMDE KULLANILAN KİMYASALLARIN KAYIT ALTINA ALINMASI VE İZLENMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK TASLAĞI" NA İLİŞKİN ODA'MIZ GÖRÜŞÜ

GENEL MERKEZ ( )
29.07.2008 (Son Güncelleme: 29.07.2008 18:08:51)

  "BİTKİSEL ÜRETİMDE KULLANILAN KİMYASALLARIN KAYIT ALTINA ALINMASI VE İZLENMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK TASLAĞI" NA İLİŞKİN

ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI‘NIN GÖRÜŞÜ

Genel olarak

Türkiye‘de yürütülmekte olan bitki koruma hizmetlerinde kullanılan kimyasalların kayıt altına alınması ve izlenmesi, çevre ve tüketici sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır.

Bu çerçevede, konuyu düzenlemek üzere oluşturulan Yönetmelik taslağı çalışmalarına, Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu üyemiz Özden GÜNGÖR katılmış ve destek vermiştir.

9 - 11 Haziran 2008 tarihlerinde Bakanlık‘ta ilgili tarafların katılımıyla gerçekleştirilen toplantıdan sonra da, Bakanlık içinde, ilgili Yönetmelik taslağı üzerinde çalışmaların sürdürüldüğü bilinmektedir.

Yönetmeliğin yayımından sonra ortaya çıkacak eksikliklerin idari ya da yargı yolları ile düzeltilmesinin zaman aldığı ve bu durumdan sektörün zarar gördüğü göz önüne alınarak, Oda‘mızın Yönetmelik taslağında düzeltilmesini gerekli gördüğü kimi hususlar aşağıda belirtilmektedir.

Taslağa ilişkin

"Bitkisel Üretimde Kullanılan Kimyasalların Kayıt Altına Alınması ve İzlenmesi Hakkında Yönetmelik Taslağı", düzenlediği alanın kamu yararı ve halk sağlığı ile olan yakın ilişkisi bakımından, tüm hükümleriyle Oda‘mızı yakından ilgilendirmektedir.

Bunun yanında, "kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu" olan TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası‘na üyelikleri zorunlu bulunan zirai mücadele bayii ve tarım danışmanı meslektaşlarımızın çalışma alanlarını düzenlemesi bakımından, sözü edilen Yönetmelik taslağı, Oda‘mızın doğrudan ilgi alanı içinde bulunmaktadır.

Bilindiği üzere, Oda‘mız, tarım danışmanlarına tüm Türkiye çapında eğitim düzenlemekte ve eğitim sonunda başarılı olanlara sertifika vermektedir. Bugüne dek Antalya, Ankara, Adana, İzmir, Şanlıurfa, Kayseri, Mersin, Bursa, Aydın, Tekirdağ, Diyarbakır, Çanakkale, Balıkesir, Samsun olmak üzere 14 farklı ilde düzenlenen ve önümüzdeki dönemde de devam edecek "Tarımsal Yayım ve Danışmanlık Eğitimi" kapsamında, 378 kişiye sertifika verilmiştir.

Bunların yanında, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası‘nın Resmi Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe giren Yönetmelikleri, ziraat mühendislerinin uzmanlık alanlarını belirlemeye ve düzenlediği eğitimler sonrasında başarılı olanları yetkilendirmeye yalnızca Ziraat Mühendisleri Odası‘nın yetkili olduğunu hüküm altına almış bulunmaktadır.

Buna karşın, Yönetmelik taslağının "tanımlar" bölümünde, "yetkilendirilmiş kişi" tanımının aşağıdaki şekilde yapıldığı saptanmış bulunmaktadır;

Yetkilendirilmiş Kişi: Bakanlık veya Bakanlığın eğitim yetkisi verdiği kurum kuruluşlarca düzenlenen yetkilendirme eğitimine katılmış, eğitim sonunda yapılan sınavda başarılı olarak (6968 sayılı ZMZK 32. madde) "serbest ziraat mühendisliği belgesi" almış ziraat mühendislerini   

Yukarıda belirtildiği şekilde tanımlanan yetkilendirilmiş kişilerin görev ve sorumlulukları, Yönetmelik taslağının 9 uncu maddesinde sayılmaktadır. Bu maddede, üreticilerin danışmanlık hizmeti alması durumunda, "tarım danışmanı" olan yetkilendirilmiş kişi, kurum ve kuruluşların görev ve sorumlulukları anlatıldığına göre, burada, 6968 sayılı Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanunu‘nun 32 inci maddesi yasal dayanak olarak alınamaz. Zira "Mücadele İşlerini Bir Ücret karşılığında Yapmak İsteyenler" başlıklı sözü edilen ve aşağıya aynan alınan maddede, zirai mücadele işi yapan gerçek ve tüzel kişiler anlatılmaktadır;

Mücadele işlerini bir ücret karşılığı yapmak isteyenler

Madde 32 - Zirai mücadele işlerini ücret mukabilinde sanatı mutade halinde yapmak isteyen hakiki veya hükmi şahıslar, işe başlamadan önce Ziraat Vekaletinden izin almaya, bu vekaletçe belirtilecek şartlara riayet etmeye ve sicili ticarete kaydonulmaya mecburdurlar.

Ziraat Vekaleti yukarıda yazılı mücadele teşekküllerini her zaman teftiş ve murakabe selahiyetini haiz olup mezkur Vekaletçe istenecek her türlü malumatın  bu teşekküllerce tam zamanında verilmesi mecburidir. 

Bu çerçevede, Yönetmelik‘in 9 uncu maddesinde görev sorumlulukları sayılan yetkilendirilmiş kişinin tarım danışmanı olduğu ve konunun 6968 sayılı Yasa‘nın yukarıya metni alınan 32 inci maddesi ile ilgisi olmadığı açıkça görülmektedir.

Bu alanda daha evvel verilmiş yargı kararları durumu olanca açıklığı ile ortaya koymaktadır;

1 - Sözü edilen konuyla ilgili olarak, "Tarımsal Yayım ve Danışmanlık Hizmetlerinin Düzenlenmesine Dair Yönetmelik" in iptali istemiyle açtığımız davada, Danıştay 10 uncu Dairesi‘nin 12.03.2007 tarihinde verdiği 2006/6776 Esas sayılı yürütmenin durdurulması kararında aynen şöyle denilmektedir (Ek - 1) ;

441 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye göre, tarımsal yayım ve eğitim sistemini, programlarını, projelerini hazırlamak ve çiftçilere yönelik her türlü eğitim programlarını uygulamakla görevli davalı Bakanlığa, 5488 sayılı Tarım Kanunu‘nun 9 uncu maddesiyle de tarımsal yayım ve danışmanlık hizmetleriyle ilgili düzenleme yapma yetkisi tanınmış; fakat belirtilen hizmet alanında çalıştırılacakların eğitimi, sertifikalandırılması, eğitim merkezlerinin yetkilendirilmesi konularında davalı Bakanlığa herhangi bir yetki verilmemiştir.

Bu itibarla, davalı Balkanlığın, 5488 sayılı Yasa‘nın 9 uncu maddesiyle yetki tanınmamasına rağmen tarımsal yayım ve danışmanlık hizmetinde çalışacakları eğitip, sertifikalandırmak amacıyla eğitim merkezleri kurulabileceği; eğitim merkezlerini yetkilendirebileceği yolundaki dava konusu düzenlemede hukuka uyarlılık bulunmamaktadır. 

Danıştay 10 uncu Dairesi, ekte sunulan ara kararı ile Bakanlığın yetkisi bulunmayan bu alanda yürütmenin durdurulması kararı vermiştir. İzleyen süreçte, Bakanlık Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü‘nün ilgili Yönetmelikte Oda‘mızın istediği değişiklikleri yapacağını yazılı olarak taahhüt etmesi üzerine, Oda‘mız, dava başvurusunu geri çekmiştir.

2 - Yine Tarım ve Köyişleri Bakanlığı‘nın serbest ziraat mühendislerine "toprak koruma projesi eğitimi verme" yolundaki idari işlemi, Danıştay 8 inci Dairesi‘nin 3.12.2007 gün ve 2006/4114 Esas sayılı kararı ile iptal edilmiştir (Ek - 2)  

İptal kararında, Oda‘mızın aşağıda içeriği sunulan Meslek İçi Eğitim, Uzmanlık ve Belgelendirme Yönetmeliği hükümlerine atıf yapıldıktan sonra, "Yukarıda sözü edilen Yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında, özel sektör çalışanı olan, toprak koruma projesi hazırlayabilecek ve Ziraat Mühendisleri Odası‘na üyeliği zorunlu olan ziraat mühendislerine, toprak koruma projesi eğitimi vermeye, davalı Bakanlığın yetkisi bulunmadığından işlemde mevzuata ve hukuka uyarlık görülmemiştir" yolunda karar verilmiştir.

Görüldüğü gibi, "Bitkisel Üretimde Kullanılan Kimyasalların kayıt Altına Alınması ve İzlenmesi Hakkında Yönetmelik Taslağı" nın tanımlar bölümündeki "yetkilendirilmiş kişi" tanımı taslaktaki mevcut yazımı korunarak yürürlüğe sokulursa, Oda‘mızın derhal açacağı idari yargı davasında, aynı konuda daha evvel verilmiş bulunan benzer karara uyarlı olarak, önce yürütmesi durdurulacak, ardından iptal edilecektir.

Bu sonucun ortaya çıkmaması için, konu ile ilgili hukuki durumu tam olarak yansıtır bir düzenlemenin yaşama geçirilmesi gerekmektedir. Bu çerçevedeki mevzuat aşağıdaki gibidir;   

1 - 8.11.2005 gün, 25987 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan Ziraat Mühendisleri Odası Meslek İçi Eğitim, Uzmanlık ve Belgelendirme Yönetmeliği nin (Ek - 3) "Uzmanlık Konularının Belirlenmesi" başlıklı 5 inci madde hükmüne göre, Ziraat Mühendisleri Odası, "Ziraat Mühendislerinin Görev ve Yetkilerine İlişkin Tüzüğün belirlediği çalışma alanlarına uygun olarak ve bilimsel gelişmeleri değerlendirerek meslek uygulama alanlarını belirler. Uzmanlığın hangi disiplin ve konuları kapsayacağı ve belgelendirmenin ne tür koşullara dayandırılacağı, Oda tarafından belirlenir ve üyelere duyurulur."     

Yönetmeliğin 8 inci maddesinde; "(a) Oda tarafından belirlenen uzmanlık konularında belge alma koşullarını sağlayan üyelere ilgili uzmanlık konusunda belge verilir, (b) Belge alma koşulları her uzmanlık konusu için ayrı olmak üzere Oda tarafından belirlenir, (c) Belge sahibi, belgenin kullanımında Odanın alacağı kurallara uymak zorundadır..." hükümleri bulunmaktadır.

9 uncu madde ise, "(a) uzmanlık konuları ile ilgili olarak verilecek meslek içi eğitimler ve sınavlar, Ziraat Mühendisleri Odası Meslek İçi Eğitim Merkezi (MİEM) tarafından gerçekleştirilir, (c) Her uzmanlık konusu için ayrı olmak üzere eğitim ve sınav programları ile takvimi MİEM tarafından hazırlanır, (d) Eğitim ve sınavların kimler tarafından gerçekleştirileceği, sınavın yapılacağı yerler, eğitmenler ile sınav komisyonlarına ödenecek ücretler ve eğitimlere katılım ücreti Oda Yönetim Kurulu tarafından belirlenir.." hükümlerini içermektedir.

2 - 14.12.2005 gün, 26023 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan Ziraat Mühendisleri Odası Serbest Müşavirlik, Mühendislik Hizmetleri ve Belgelendirme Yönetmeliği (Ek - 4) ise 4 üncü maddesinde serbest ziraat mühendisini şöyle tanımlamaktadır;

"Serbest Ziraat Mühendisi (SZM) : Türkiye‘deki üniversitelerin ziraat fakültelerinin lisans programlarını tamamlayarak ziraat mühendisi veya ziraat yüksek mühendisi diploması alanlarla, Türkiye‘deki fakülte ve yüksekokulların tarımsal nitelikli programlarını bitirerek mühendis diploması alanlar ve yurtdışında öğrenim gören ve diplomasının denkliği Yüksek Öğretim Kurulu‘nca onaylanan mühendisler ile aldıkları eğitim ve uzmanlık konularına göre, yükümlülüklerini yerine getirerek üyelik sıfatını alan ve koruyan, çalışması kısıtlanmamış, kamu görevlisi veya ücretli çalışanları ifade eder".

İlgili Yönetmelik hükümlerine göre, çeşitli uzmanlık alanlarında serbest ziraat mühendisi belgesi verilmesi, yenilenmesi ve iptali yetkisi, Ziraat Mühendisleri Odası‘na aittir.

Sonuç olarak; Yönetmelik kapsamındaki yetkilendirilmiş kişi tanımının, yukarıda sayılan mevzuata uygun olarak, "Ziraat Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen eğitimlere katılarak serbest ziraat mühendisliği belgesi almış ziraat mühendisleri" olarak tanımlanması doğru olacaktır.

Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri ve yargı kararlarına rağmen, yukarıdaki tanıma  uygun olmayan her türlü Yönetmelik düzenlemesi hakkında, Oda ve üye hukukunun korunması bakımından idari yargı yoluna başvurulacaktır.        

Okunma Sayısı: 1698