“BİTKİ KORUMA ÜRÜNLERİNİN REÇETELİ SATIŞ USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK TASLAĞINA İLİŞKİN TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI’NIN GÖRÜŞÜ

GENEL MERKEZ ( )
18.09.2008 (Son Güncelleme: 20.02.2009 15:03:16)

  

"BİTKİ KORUMA ÜRÜNLERİNİN REÇETELİ SATIŞ USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK TASLAĞINA İLİŞKİN

TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI‘NIN GÖRÜŞÜ

  

Taslağın Geneli Üzerindeki Görüş ve Değerlendirme

  

Teklif

  

Ziraat Mühendisleri Odası, bitki koruma ürünlerinin doğru ve etkin biçimde kullanılmasıyla bir taraftan hastalık ve zararlıların olumsuz etkilerinin ortadan kaldırılması, böylece ürün verim ve kalitesinin korunması; diğer taraftan insan - hayvan - bitki ve çevre sağlığı üzerindeki risklerinin yönetilmesi konusunun, birikim ve deneyim gerektiren önemli bir mühendislik hizmeti alanı olduğunu yıllardır savunagelmektedir.

 

Buna koşut bir biçimde, bitki koruma ürünlerinin reçeteli satışı da, denetimli ortamlarda ilaç tavsiyesi - satışı - kullanımı ve geriye izlenebilirlik sistemlerinin kurulabilmesi açısından gerekli, yararlı ve zorunlu bir uygulama olarak değerlendirilmekte ve desteklenmektedir.

 

Bu doğrultuda, yukarıda belirtilen temel ilkeleri yaşama geçirilebilecek bir Yönetmeliğin hazırlanarak yürürlüğe sokulması gereklidir. Bunun ön koşulu ise, Türkiye‘nin fiziksel, sosyolojik ve mesleki açıdan tarımsal altyapısına uygun ve işleyebilecek bir sistemin kurulmasıdır.

 

Fiziksel olarak ülkemiz çok sayıda küçük üreticinin, küçük ortalama işletme genişliği esasında, parçalı bitkisel üretim alanlarında faaliyet gösterdiği bir tarım yapısı özelliği göstermektedir. Bu yapı içinde kitlesel pazara üretim yapan ve yüksek katma değer üreten işletmeler yanında, öz tüketim için ya da yerel pazarlara yönelik düşük katma değerle üretim yapan hane halkları da bulunmaktadır.              

 

Üretici yapısında ciddi heterojenlikler söz konusudur. Finansman, bilgi ve teknoloji kullanabilen üretici yanında, babadan kalma yöntemlerle faaliyetlerini sürdüren köylülük te varlığını sürdürmektedir.

 

 

Diğer taraftan, sayıları 26‘yı bulan ziraat fakültelerinden mezun olan ziraat mühendisleri, kamu çalışanı ve sayıları giderek artan biçimde özel sektör çalışanı olarak; konu ile ilgili olan zirai mücadele ve tarımsal yayım - danışmanlık alanlarında sektöre hizmet etme çabasındadırlar.

 

Ara işgücü niteliğinde tarım teknikeri ve tarım teknisyenleri de sektörde görev almaktadırlar.

 

Bitki koruma ürünlerinin reçeteli satış usul ve esaslarını düzenleyen bir Yönetmeliğin, yukarıda temel özellikleri belirtilen tüm bu yapı ile uyumlu olan ve işleyebilecek bir sistem kurgulaması gerekmektedir. Aksi takdirde, pilot uygulama olmaksızın, doğrudan tüm yurtta uygulanma iddiası taşıyan bu Yönetmelik varolan görev ve yetki karmaşasına yenilerini ekleyecek, sistem tıkanacak ve çoğu kez görüldüğü gibi ölü doğan bir düzenleme, ülkemizin bu alandaki hedefini daha da geriye atacaktır.  

 

Bu çerçevede Taslağın, Türkiye‘nin farklı bölgelerinde farklı işleyen tarım sistemini göz önüne alıp değerlendirebilen bir esnekliğe sahip olması, üretici - zirai mücadele bayii - tarım danışmanı ilişkilerini sağlam bir temele oturtması, meslek mensupları arasında öğrenimleri ve yasal düzenlemelerden doğan görev ve yetki farklılıklarını gözetmesi, kamu çalışanı ve özel sektör çalışanı ziraat mühendislerinin görev ve yetki alanlarının sınırlarını net olarak belirtmesi, çağdaş denetim sistemlerine açık bir düzenleme kurması gerekmektedir.   

 

Ayrıca Taslağın, hukuki düzenlemeler hiyerarşisinde kendisinden üstte bulunan Yasa ve Tüzüklere aykırı bir içeriğe sahip olmaması, alanı düzenleyen diğer Yönetmeliklerle çelişik hükümlerinin de giderilmesi gerekmektedir. 

 

 

Mevcut taslak hem Türkiye genelinde işleyen bir sistemi kurmaktan uzak düşmekte, hem de 7472 sayılı Ziraat Yüksek Mühendisliği Hakkında Kanun, Ziraat Mühendislerinin Görev ve Yetkilerine İlişkin Tüzük ve Tarımsal Yayım ve Danışmanlık Yönetmeliği ile çelişik hükümler taşımaktadır.

 

Yönetmelik Taslağının öngördüğü reçeteli satış sisteminin tüm Türkiye çapında uygulanması, ciddi karmaşalara yol açabilecektir. Halen sürmekte olan reçeteye aktif madde - ticari formülasyon yazılması, reçete düzenleme yetkisine sahip kişiler, düzenlenecek reçete karşılığında alınacak ücretler vb. tartışmalar yanında, uygulamanın başlangıcında yaşanacak sorunlar nedeniyle kaçak ve seyyar ilaç satışlarının artacağı da öngörülebilir.

 

Bu çerçevede, uygulamanın başlangıçta tüm tarım bölgelerini temsil edecek sınırlı sayıda ilde pilot olarak uygulanması ve öztüketime yönelik üretim gerçekleştirehn hane halklarının Yönetmelik uygulamasından istisna tutulmasında yarar görülmektedir.  

 

 

 

 

Tüm bu görüşlerin doğru bir temelde değerlendirilebilmesi için, Taslağın kamu dışında uzman kuruluşların da katılımına açık demokratik bir ortamda görüşülerek hazırlanması ve olgunlaştırılması yararlı olacaktır.

 

Böylece ülke gerçeklerine uygun ve çalışabilir bir reçeteli bitki koruma ürünü satış sistemi kurulabilir.

 

Taslak Maddesi

  

Görüş ve Değerlendirme

Teklif

Amaç

Madde 1

Taslak Yönetmelikte amaç maddesi, bitki koruma ürünleri ile sınırlı tutulmuştur. Her ne kadar ruhsatlı olup Yönetmelik kapsamında bulunsalar da, geliştirme ve defolyant ürünlerin de amaç maddesi içinde özel olarak sayılmasında yarar görülmektedir.

Diğer taraftan, reçeteli zirai mücadele ilacı satışlarının, yalnızca pazara üretim yapan üreticilere yönelik olması ve öztüketim boyutunun istisna tutulması doğru olacaktır.   

Madde 1 - Bu Yönetmelik pazara yönelik üretim için kullanılan bitki koruma, geliştirme ve defolyant ürünlerinin reçeteli satışı ile ilgili usul ve esasları belirlemek amacıyla hazırlanmış olup, öztüketime yönelik üretim yapan işletmeler bu Yönetmeliğin kapsamı dışındadır. 

  

  

Yasal Dayanak

Madde 3

  

 

 

Hazırlanan Yönetmelik Taslağında, yalnızca Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanunu‘nun Ziraat Vekaleti‘ne yetki veren iki maddesi dayanak olarak gösterilmiştir.

Oysa bu Yönetmeliğin uygulanmasında, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı‘nın görev ve yetkileri yanında, bizzat uygulamayı gerçekleştirecek olan ziraat mühendislerinin yasal görev ve yetkilerinin de önemli rol oynayacağı açıktır.

Nitekim, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından 19.3.1993 gün, 21529 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe giren "Zirai Mücadele İşlerini Ücret Karşılığında Yapmak İsteyenler Hakkında Yönetmelik" in dayanak maddesi aynen şöyledir;

"Bu Yönetmelik 6968 sayılı Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanunu‘nun 32 inci maddesi, Bakanlıkların Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki 3046 sayılı Kanun‘un 37 inci maddesi ile 7472 sayılı Ziraat Yüksek Mühendisliği Hakkında Kanun‘un 6 ıncı maddesi gereğince yürürlüğe girmiş bulunan Ziraat Mühendislerinin Görev ve Yetkilerine İlişkin Tüzüğün 5 inci maddesi gereğince hazırlanarak yürürlüğe konulmuştur"  

Bu çerçevede, 7472 sayılı Ziraat Yüksek Mühendisliği Hakkında Kanun‘un ve Ziraat Mühendislerinin Görev ve Yetkilerine İlişkin Tüzük‘ün zirai mücadele alanındaki hükümleri, yasal dayanak kısmına eklenmelidir.

Aksi bir tutum, diğer meslek mensuplarınca açılacak davalar karşısında Yönetmeliğin yasal korumasını eksik bırakacak ve ilgili alana sürekli haksız müdahalelere açık kapı bırakacaktır.  

 

 

Yönetmeliğin Yasal Dayanak kısmına, Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanunu‘nun ilgili maddeleri yanında, 7472 sayılı Ziraat Yüksek Mühendisleri Hakkındaki Kanun‘un 2 inci ve 6 ıncı maddesi ile Ziraat Mühendislerinin Görev ve Yetkilerine İlişkin Tüzüğün 5 inci maddesi de eklenmelidir. 

Tanımlar

Madde 4

Taslak Yönetmeliğin Tanımlar başlıklı 4 üncü maddesine, Taslakta bulunmayan "Denetçi" tanımının eklenmesi gereklidir.

Bu tanımlama kapsamında, denetçi olarak görev yapacak kişilerin nitelikleri belirtilmeli ve böylece bir taraftan Tarım ve Köyişleri Bakanlığı‘nın bitki koruma hizmetlerinde çalışan personelinin uzmanlığı desteklenip geliştirilirken, diğer taraftan bu alandaki çağdaş açılımlara olanak tanınmalı ve uygulamada çıkan aksaklıkların önüne geçilmelidir.

"Denetçi" tanımlaması, Taslak Yönetmeliğin "Reçetenin Denetlenmesi" başlıklı 19 uncu maddesini de tamamlayacak bir nitelik taşıyacaktır. 

Ayrıca, tanımlar bölümündeki "Formülasyon" tanımının yeniden yazılmasında yarar bulunmaktadır. 

Madde 4

Denetçi: Bakanlığın İl ve İlçe Tarım Müdürlükleri zirai mücadele birimlerinde çalışan ziraat mühendisleri veya yasal eğitim - sertifika süreçlerinden geçmiş yetkili ziraat mühendisleri

Formülasyon : Bir veya daha fazla aktif madde ile birlikte inaktif yardımcı ve dolgu maddelerinin ilavesi ile uygulanabilir hale getirilmiş karışımı,

 

 

 

 

 

 

 

Reçeteli Satış

Madde 5

Taslak Yönetmelik, Bakanlıkça ruhsatlandırılan tüm bitki koruma ürünlerinin reçeteli olarak satılacağını öngörmektedir.

Tüm Türkiye genelinde bu uygulamaya geçişin, düşünülenin çok üzerinde bir zorluk doğuracağı değerlendirilmektedir.

Bu bakımdan, öncelikle tüm sistemik etkili ilaçlar için reçete uygulamasının başlatılması, pilot illerde uygulamanın başlatılması gibi geçiş sürecini hazırlayan düzenlemeler yararlı olabilecektir.

Bu alanda, iller ve kullanım alanları bakımından da bir geçiş süreci planlanabilir. Seralar başta olmak üzere, tarım ilacının yoğun kullanıldığı ve insan sağlığına etkilerinin öne çıktığı alanlarda, tüm tarım ilaçları, bir geçiş sürecine bağlı olmaksızın reçeteye bağlanmalıdır. 

Diğer taraftan, Türkiye‘nin tüm illerinde tüm bitki koruma ürünlerinin reçeteye bağlanması, günümüz koşullarında uygulanabilir ve doğru bir seçenek olarak görülmemektedir.   

Örneğin beşeri ilaçlar alanında, reçeteye bağlanmamış, etki derecesi düşük ve yaygın kullanılan ilaçlar bulunmaktadır. Aynı şekilde, çevre - insan - hayvan sağlığına yönelik riskleri düşük kükürt - göztaşı vb. ilaçlar saptanarak, reçeteli satış zorunluluğunun dışında tutulmalıdır. 

Madde 5 - Bakanlıkça ruhsatlandırılan tüm bitki koruma ürünleri, İşbu Yönetmelik hükümleri uyarınca reçeteli satılır. Gerekli hallerde, reçeteli ilaç kapsamının daraltılmasında ve iller ve bitki koruma ürünleri için çeşitli istisnaların getirilmesinde Bakanlık yetkilidir.   

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Reçete Düzenleme Yetkisine Sahip Kişi ve

Kuruluşlar

Madde 6

  

Taslak Yönetmeliğin 6 ıncı maddesinde, reçete düzenleme yetkisine sahip kamu çalışanları; Zirai Mücadele Araştırma Enstitülerinde çalışan, Zirai Araştırma Enstitüleri bitki koruma bölümlerinde çalışan, Ziraat fakülteleri bitki koruma bölümünde öğretim üyesi olan, Tarım İl müdürlükleri Bitki Koruma Şube Müdürlüklerinde çalışan ve İlçe Tarım Müdürlüklerinde çalışanı ziraat mühendisleri olarak tanımlanmaktadır.

Bu tanım, zirai mücadele alanında çalışan tüm kamu çalışanı ziraat mühendislerini reçete yazma yetkisi ile donatmaktadır.

Ziraat Mühendisleri Odası olarak bu tanıma katılmakla birlikte, tanım kapsamına, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı‘nı, bitki koruma şube müdürlüklerinde bitki koruma bölümü mezunu ziraat mühendisleri çalıştırmaya yönlendiren bir düzenlemenin de eklenmesi gerektiğini değerlendiriyoruz.

Böylece Bakanlık, özel sektör çalışanı ziraat mühendislerinde aradığı uzmanlık ve deneyimi, kamu çalışanı ziraat mühendislerinde de aramalı; personel yönetiminde Ziraat Mühendislerinin Görev ve Yetkilerine İlişkin Tüzük hükümleri uyarınca bölümler arası atamaları gerçekleştirmeli, bilgiye dayalı çağdaş yönetim anlayışı konusundaki samimiyetini kamuoyuna yansıtmalıdır.

Özel sektör çalışanı ziraat mühendislerinin reçete düzenlemesi ise, Ziraat Mühendislerinin Görev Ve Yetkilerine İlişkin Tüzük uyarınca görev ve yetki sahibi olan ziraat mühendislerinin, Anayasa‘nın 135 inci maddesi anlamında kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olan Ziraat Mühendisleri Odası‘nın düzenleyeceği meslek içi eğitimlere katılarak sertifikalandırılmaları doğrultusunda hükme bağlanmalıdır.

Danıştay 10 uncu Dairesi‘nin 12.3.2007 tarih, 2006/6776 sayılı ve Danıştay 8 inci Dairesi‘nin 3.12.2007 gün, 2006/4114 sayılı kararlarında (sözü edilen yargı kararları, "Bitkisel Üretimde Kullanılan Kimyasalların Kayıt Altına Alınması ve İzlenmesi Hakkında Yönetmelik Taslağı" na ilişkin görüşümüzü Bakanlığınıza bildiren yazı ekinde tarafınıza iletilmiştir) açıkça belirtildiği üzere, Bakanlığın, özel sektör çalışanı ziraat mühendislerine eğitim verme - sınav yapma görev ve yetkisi bulunmamaktadır.

Gerek 3046 sayılı Bakanlıkların Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun, gerekse 441 sayılı KHK‘de bulunmayan bu yetkinin, özel yasalar dayanak gösterilerek kullanılmaya çalışılması, hukuka aykırıdır.

Oda‘mızın bu alanda açılmış ve halen süren davalarının varlığı bilinmektedir. Benzer bir düzenlemenin bu Yönetmelik taslağına da konulması halinde, mesleki ve özlük haklarımızın ve Oda hukukunun korunması bakımından, idari yargı yolunun kullanılacağını bildiririz.

Taslak Yönetmeliğin 6 ıncı maddesinin son fıkrasında ise, ziraat teknisyeni ve teknikerlerine de reçete düzenleme yetkisi verilmektedir. Bakanlık, bu düzenlemeyi yaparken, hangi mevzuata  dayanmaktadır ?  Özel sektör çalışanı ziraat mühendisi ile tekniker / teknisyenlerde 3 yıl deneyim arayarak bu alanda bile bir fark gözetmeyen Bakanlık, yalnızca hukuku çiğnemekle kalmamakta, aynı zamanda ziraat mühendisliği mesleğine yönelik adeta hasmane bir tutum geliştirmektedir.

Şu noktanın altını özellikle çizmek isteriz ki, bir ara eleman gücü olarak ziraat teknisyenliği / teknikerliği eğitimi planlanmalı ve buna göre bir görev - yetki - çalışma alanı uygulaması yapılmalıdır. Tekniker - teknisyen - ziraat mühendisi arasında ayrım gözetmeyen ve bir sayan anlayış, ziraat fakültelerinde verilen ve alınan eğitim için harcanan emekleri de görmezden gelmeye çalışmaktadır.

Yıllardır, reçeteli tarım ilacı satışı savunulurken, beşeri ilaçlar alanından örnekler verilir. Bu çerçevede, yardımcı sağlık hizmeti elemanlarının (hemşire, ebe, sağlık memuru, sağlık teknisyeni vb) beşeri ilaç reçetesi yazdığı görülmüş müdür ? Sağlık Bakanlığı‘nın bu alanda gösterdiği doğru tutumu örnek alıp geliştirmek, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının da sorumlulukları arasındadır. Hatta Tarım ve Köyişleri Bakanlığı‘nın sorumlu olduğu bir alan olarak, veteriner sağlık ilaçlarında veteriner hekimler dışındaki veteriner sağlık teknisyeni ve teknikerlerine reçete yazma yetkisi verilmekte midir ?

 

 

 

 

 

Son olarak şunu belirtmek isteriz ki, Ziraat Mühendisleri Odası‘nın bu tutumu, kimi çevrelerin iddia ettiklerinin aksine, diğer meslek adamlarını küçük görüp dışlayan ve kendi meslek mensuplarına istihdam sağlamayı temel amaç edinen bir yaklaşım değildir. Ziraat Mühendisleri Odası, halk sağlığını doğrudan ilgilendiren bu alanda, sistemin baştan sağlıklı, ciddi ve işler kılınmasını amaçlamakta, mühendis çalışması ile teknisyen / tekniker çalışması arasında, öğrenim farklılığından ileri gelen, YÖK sistemi ve meslek mevzuatı ile saptanmış bir çalışma düzleminin bu alanda da kurulmasını talep etmektedir.   

Madde 6 -  Bitki koruma ürünleri reçetesi aşağıdaki nitelikleri taşıyan kişiler tarafından yazılabilir.

 

a) Aşağıda belirtilen ziraat mühendisleri, bitki koruma ürünleri reçeteleri yazma konusunda genel yetkiye sahiptirler;

•·         Bitki Koruma bölümü mezunu ziraat mühendisleri, Bitki Koruma bölümü mezunu olmamakla birlikte Bitki Koruma bölümlerinde doktora yapmış ziraat mühendisleri ve Ziraat Fakültelerinin Bitki Koruma bölümleri öğretim üyeleri, 

 

b) Kamu çalışanı ziraat mühendislerinden aşağıda belirtilen nitelikleri taşıyanlar, bitki koruma ürünleri reçeteleri yazma yetkisine sahiptirler;

•·         İl Tarım Müdürlükleri Bitki Koruma Şube Müdürlüklerinde görevli bitki koruma bölümü mezunu ve bitkisel üretim bölümü bitki koruma alt programından mezun ziraat mühendisleri, bahçe bitkileri ve tarla bitkileri bölümü mezunu ziraat mühendisi ile zirai mücadele konularında en az 3 yıl çalışmış diğer bölümlerden mezun ziraat mühendisleri,

•·         İlçe Tarım Müdürlükleri Bitki Koruma Hizmetlerinde görevli bitki koruma bölümü mezunu ve bitkisel üretim bölümü bitki koruma alt programından mezun ziraat mühendisleri, bahçe bitkileri ve tarla bitkileri bölümü mezunu ziraat mühendisi ile zirai mücadele konularında en az 3 yıl çalışmış diğer bölümlerden mezun ziraat mühendisleri,

•·         Zirai Mücadele Araştırma Enstitülerinde görevli ziraat mühendisleri,

•·         Zirai Araştırma Enstitülerinin Bitki koruma bölümlerinde çalışan Ziraat Mühendisleri,

 

 

c) Resmi ve özel kuruluşlar ile zirai mücadele konularında danışmanlık hizmeti veren kuruluşlarda veya kendi nam ve hesabına çalışan, (a) bendi dışında kalan ve aşağıda belirtilen nitelikleri taşıyan ziraat mühendisleri, bitki koruma ürünleri reçeteleri yazma yetkisine sahiptirler;

•·         Bitki koruma hizmetlerinde görev ve yetki üstlenebilecek olan, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun düzenleyeceği meslek içi eğitimlere katılarak sertifikalandırılan ziraat mühendisleri

 

d) Yönetmeliğin yayımlanmasından itibaren bir yıllık bir geçiş süresi boyunca, işbu Yönetmeliğin 6 ıncı maddesi (c) ve (d) fıkralarında belirtilen nitelikleri taşıyan zirai mücadele bayilerinin reçete yazma yetkileri bulunmaktadır.

 

Gerçek Kişilere, Reçete Yazma Yetkisinin Verilmesi

Madde 7

  

 

Anayasa‘nın 135 inci maddesi, TMMOB Kanunu ve yukarıda belirtilen ilgili yargı kararları uyarınca, Madde 7‘de üç bent olarak sayılmış olan ve yetki belgesi almak isteyen gerçek kişilerin Tarım İl Müdürlüğü‘ne müracaatlarında verecekleri bilgi ve belgelere, Oda üyelikleri ve Oda‘dan alınmış zirai mücadele sertifikası olmak üzere    iki bent daha eklenmesi

  

Gerçek Kişilere Reçete Yazma Yetkisinin Verilmesi

Madde 7 - Yetki belgesi almak isteyen gerçek kişiler, aşağıdaki bilgi ve belgelerle birlikte bir dilekçe ile Tarım İl Müdürlüğü‘ne müracaat eder

•·         Diploma veya çıkış belgesinin aslı veya onaylı sureti

•·         Varsa, yüksek lisans veya doktora diplomalarının aslı veya onaylı sureti,

•·         İşyerinin açık adresi,

•·         Ziraat Mühendisleri Odası‘na üye olunduğunu gösterir belge,

•·         Ziraat Mühendisleri Odası‘nca düzenlenen eğitim sonucunda alınan zirai mücadele sertifikası

 

Reçetede Bulunması Gereken Hususlar

Madde 12

Taslak Yönetmeliğin 12 inci maddesinde sayılan reçetede bulunması gereken hususlar bölümünde, bitki koruma ürünü aktif maddesinin ismi yer almaktadır. Bitki koruma ürününün reçetede aktif madde olarak yer almasının avantajlarının yanı sıra sakıncaları da bulunmaktadır.

 

 

Tarım ilacının aktif madde olarak yazılması üreticinin ilaca ulaşmasında ve ilacı aldığı ilaç bayisinin ilacı temininde kolaylık sağlamaktadır. Ancak emsale göre ruhsatlamanın getirdiği olumsuzluklar nedeni ile aynı aktif maddeye sahip farklı ticari isimler ile satılan ilaçlar sahada aynı dozda kullanılmamaktadır ve aynı başarıyı gösterememektedir. Yine aynı aktif maddeye sahip tarım ilaçlarının bir kısmı belli ürünlerde ruhsatlı iken diğer ürünlerde ruhsatlı olmayabilmektedir. Bu durum tarım ilaçlarını üreten ve pazarlayan firmaların pazar politikaları ile ilgili olup kısa sürede değiştirilmesi mümkün değildir. Bu nedenle aktif maddeye göre reçete yazıldığında reçeteyi düzenleyen ziraat mühendisi ilaç etiketinde yer alan doza göre reçete yazmak zorunda olduğundan sahada başarısız olabilecektir. Yine üründe ruhsatlı olmayan bir ilacı aktif maddeye göre üreticiye verdiğinde ve ilaç kalıntısı sorunu ortaya çıktığında reçeteyi düzenleyen mühendis yasal sorumluluk altına girecektir.

Reçetede önerilen bitki koruma ürünü ticari isim olarak yer aldığında ise mühendis veya danışman güvendiği ilacı reçetesine yazacak ve daha başarılı sonuç alabilecektir. Ancak bu durumda üreticilerin bağlı bulundukları bayilerde bu ticari preparatı bulamamaları riskini de beraberinde taşımaktadır. Yönetmeliğe göre bayilerin reçetede değişiklik yapma hakkı olmadığı için üreticinin tekrar danışman veya mühendisine dönmesine ve reçetede yer alan ilacın ticari isminin değiştirilmesine neden olacaktır. Buda üreticinin zaman kaybının yanı sıra zirai ilaç bayiine olan güveni ve bağı zedeleyecektir.

Her iki uygulamanın da kendine göre avantajları ve dezavantajları mevcuttur. Yönetmelik taslağına ilişkin Oda görüşümüzün oluşturulması kapsamında yurt genelinde yapılan toplantılarda, zirai danışmanların tamamı ilaçların ticari ismi ile yazılmasını savunurken ilaç bayilerinin büyük bölümü aktif madde üzerinden yazılmasını önermişlerdir. Buna göre en uygun çözüm bu konuda mühendis veya danışmanın serbest bırakılması, isteyenin aktif madde üzerinden isteyenin de ticari isim üzerinden yazmasına olanak sağlanmalıdır.

 

 

Madde 12  - Bitki Koruma Ürünleri reçetesinde asgari olarak şu bilgiler yer almalıdır: Reçete yazma yetkisine sahip kişilere ait kimlik bilgileri ve imzası, tarih, kültür bitkisine ait bilgiler ile bitki koruma ürününün aktif madde veya ticari ismi, miktarı ve doz bilgilerini kapsar

  

Reçeteye Tabi Bitki Koruma Ürünleri

Madde 13

  

Taslak Yönetmelik maddesinde olduğu gibi bitki koruma ürünlerinin tamamının reçeteye bağlanması, düşük tarımsal katma değer üreten ve üreticinin reçete yazacak danışmana kolaylıkla erişemediği bölgelerde üreticinin tarım ilacı kullanmasını engelleyebilecek veya kaçak ilaç kullanmasına neden olacaktır. Bu konuda geri kalmış bölgelerde sistemik etkili ilaçlardan başlayarak kademeli bir geçişin uygulanması daha doğru olacaktır.

Yanda belirtilen görüşümüze uygun bir kademeli geçişin hükme bağlanması uygun olacaktır.

Reçete Yazacak Kişi ve Kuruluşların Sorumlulukları

Madde 14

 

Taslak Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin ilk paragrafının son cümlesi, "Yazılan reçeteler arşivde 2 yıl muhafaza edilir" hükmünü taşımaktadır.

Oysa Yönetmelik Taslağının 18 inci maddesi, "Reçete Kayıtlarının Muhafazası" başlığıyla bu alanda özel hüküm sevketmektedir.

Dolayısıyla, 14 üncü maddedeki hüküm, hukuk yazım tekniği açısından gereksiz bir tekrar niteliğinde olup, madde kapsamından çıkarılmasında yarar görülmektedir.

Ayrıca, madde içeriğinin, yazılacak reçetelerde zirai mücadele teknik talimatlarına atıf yapan hükmü, nadir de olsa bu talimatlarda yer almayan hastalık ve zararlılar için sorun doğuracaktır. Bilinmektedir ki, bazı ürünler için teknik talimatlarda yer almayan ve zaman zaman ekonomik zarar eşiğini geçen hastalık ve zararlılar bulunmaktadır.  Örneğin, Trakya Bölgesi‘nde hızla yaygınlaşan Kanola bitkisinde kullanılacak bitki koruma ürünleri teknik talimatlarda yer almamaktadır. Aynı şekilde, buğday, nar ve çilekte görülen hastalık ve zararlıların bir kısmı da teknik talimatlarda bulunmamaktadır. Bu durum, sözü edilen hastalık ve zararlılara karşı reçete yazılamaması sonucunu doğurmaktadır ve doğuracaktır.  Bu çerçevede, madde içeriği, bu gibi durumlar da düşünülerek yeniden düzenlenmelidir. 

Bunun yanında, Bakanlıkça ruhsatlı bulunan bazı BKÜ‘nin ruhsat tavsiyesi bulunmamasına karşın alternatifsizlik ve ekonomik nedenlerle yaygın olarak kullanılması, tavsiye edilen dozların yetersiz kalması nedeniyle doz aşımı uygulanması gibi yapısal sorunlar varlığını sürdürmektedir. Doz aşımı ve tavsiye dışı fiili uygulamalar konusu, daha önce rapor halinde Bakanlığa sunulmuş olmasına karşın, bu alanda bir iyileştirme sağlanamamıştır.

 

Bu sorunların varlığı, reçeteli ilaç uygulamasından beklenen yararın elde edilememesine neden olacaktır.  Bu çerçevede Bakanlığın, bir taraftan yanlış reçete düzenleyenleri cezalandırmak uygulamasına giderken, diğer taraftan sözü edilen tarım ekonomisi sorunlarını çözmek için sistemli çabalar içinde olması gerekmektedir. 

 

Madde 14 - Reçete yazma yetkisine sahip kişi veya kuruluşlar Bakanlıkça yayınlanan Zirai Mücadele Teknik Talimatları doğrultusunda reçete yazar. Zirai Mücadele Teknik Talimatlarında geçen tavsiyeler dışında reçete yazanlar, bundan doğduğu kanıtlanan zararın tazminiyle yükümlüdürler. Ancak Zirai Mücadele Teknik Talimatlarında yer almayan durumlarla karşılaşıldığında, reçeteyi yazan üreticiyi yazılı olarak bilgilendirerek uygun reçete düzenlemesi yapabilir ve bu durumda üzerine bir sorumluluk doğmaz. 

Bitki koruma ürününü satan bayilerin sorumlulukları

Madde 15

  

Madde metninde, aktif madde ve ticari preperat ayrımına göre bir düzenleme yapılmalıdır.

Ayrıca, insan ve çevre sağlığını koruma açısından reçeteyi yazan mühendis ve danışman ile ilacı kullanan üretici sorumlu tutulup cezai hükümlere tabi tutulurken bayiler sorumluluk altına alınmamıştır. Reçete dışında ilaç öneren ve değişiklik yapan bayilerde sorumlu tutulmalıdır.

Madde 15 - Bayiler reçetede yazan bitki koruma ürünlerini vermek zorundadır. Reçetede doğrudan ticari preperat ismi yazması durumunda bayii, ticari preperatın deposunda bulunmadığını kanıtlama yükümlülüğünü kabul ederek ve reçeteyi yazan kişinin onayını alarak, aynı aktif maddeyi aynı oranda içeren muadilini üreticiye verebilir. Bu durumda bayii değişikliği reçete üzerine işler, kaşeler ve imzalar. İşletmesinde bulunduğu halde reçetede kayıtlı ilacı vermeyen, onay almadan reçetede değişiklik yapan ve reçetesiz ilaç satan b

ayiler uyarılır, tekrarı halinde işyerleri 1 yıl süre ile kapatılır. Suçun tekrarı halinde ise bayilik yetkileri 3 yıl süre ile iptal edilir.

 

Reçetenin Denetlenmesi

Madde 19

  

"Ziraat Mühendislerinin Hizmet Alanlarındaki Çalışmalarıyla İlgili Mesleki Denetim Uygulamaları ve Disiplin Hükümleri Hakkında Yönetmelik" 24.7.2002 gün, 24825 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Sözü edilen Yönetmeliğin 8 inci maddesi uyarınca her 2 yılda bir tüm illerde seçilen denetçiler, özel hizmet alanlarında çalışan ziraat mühendislerinin gerçekleştirdikleri iş ve işlemleri denetleme yetkisine sahiptirler.

Bakanlığın, çağdaş kamu yönetimi anlayışı içinde, denetleme yetkilerinin bir kısmını, kamu kurumu niteliğindeki bir meslek kuruluşu olan Ziraat Mühendisler Odası‘na devretmesi, kamu hizmetlerinde etkinliği ve verimliliği artıracaktır. 

 

 

 

Reçetenin Denetlenmesi

Madde 19  Bakanlık İl ve İlçe Müdürlüklerindeki Bitki Koruma birimi ve Ziraat Mühendisleri Odası denetçileri tarafından yapılan denetleme ve incelemelerde, bayiinin aldığı aktif madde miktarı, reçete ile yaptığı satış ve eldeki stok incelenir. Aksayan husus varsa ilgililer yazılı olarak uyarılır. Bayii reçetelerin denetlenmesi ile ilgili her türlü bilgi ve belgeyi denetleyici kişilere vermek zorundadır. 

 

 

Reçete Yazma

Yetkisinin İptali

Madde 20

  

  

 

Yetkisi iptal edilen kişilere 5 yıl süresince yetki verilmemesi çok ağır bir karardır. Bunun başlangıçta 1 yıl daha sonra ise 3 yıl olarak değiştirilmesi uygun olacaktır.

 

Denetleme yapılan ve aksaklıklardan dolayı uyarılan özel ve tüzel kişilerin aynı durumun tekrarında reçete yazma yetkisi 1 yıl süre ile askıya alınır, tekrarı durumunda yetkisi iptal edilir. Yetkisi iptal edilen kişilere 3 yıl süresince yetki belgesi verilmez.  

  

Reçete

Düzenleme

Ücreti  

Hüküm yok

  

 

Reçete uygulaması; üretim alanının kontrol edilmesi, ekonomik zarar eşiklerinin tespiti ve reçetenin teknik - ekonomik ölçütlere göre uygun bir biçimde yazılması aşamalarını kapsamakta olup, bu süreçlerin profesyonel bir  mühendislik hizmeti gerektirdiği açıktır. Bu işlerde görev alan bir serbest ziraat mühendisinin, verdiği hizmetler karşısında bir ücret alması zorunludur.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ziraat Mühendisleri Odası Mesleki Denetim ve Asgari Ücret Yönetmeliği, 23.5.2008 gün,    26884 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Serbest çalışan tüm ziraat mühendislerinin Odaya üyelikleri bir Anayasal ve yasal zorunluluk olduğundan, sözü edilen Asgari Ücret Yönetmeliği hükümleri uyarınca her yıl Aralık Ayı‘nda yayımlanacak olan Asgari Ücret Tarifesi, reçete yazma konusundaki ücret tespitinde kullanılacak ve her yıl yenilenecek bir yasal araç niteliğinde olacaktır.

Bu düzenlemenin, Taslak Yönetmelikte, Dördüncü Bölüm‘e son madde olarak, "Reçete Düzenleme Ücreti" başlığı altında girmesinde yarar bulunmaktadır.   

 

 

 

 

 

 

 

 

 

  

Reçete Düzenleme Ücreti

Madde 14 - İşbu Yönetmelik hükümleri uyarınca reçete düzenleyen ziraat mühendisleri, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ziraat Mühendisleri Odası Mesleki Denetim ve Asgari Ücret Yönetmeliği hükümleri uyarınca her yıl Aralık Ayı‘nda yayımlanan asgari ücret tarifesine göre reçete ücreti alırlar.

  

Bakanlığın

Sorumlulukları  

Hüküm yok

  

 

Yönetmelik taslağında, reçete yazan, tarım ilacı satan, kullanan vb. tüm kişi ve tarafların sorumlulukları düzenlenmişken, en çok sorumluluk taşıması gereken tarım ve Köyişleri Bakanlığı‘nın sorumluluklarından hiç söz edilmemiştir.

Yönetmeliğin, bu alanda ciddiyetle gözden geçirilerek, sürecin tüm aşamalarındaki Bakanlığın görev, yetki ve sorumluluklarının düzenlemeye bağlanmasında yarar bulunmaktadır.

Örneğin, Taslakta sıkça vurgu yapılan Teknik talimat yaklaşık 15 yıldır güncellenmemiş ve yeni baskısı yapılmamıştır. Son basımdan bu yana yeni talimatlar ve tavsiyeler olmasına karşın, bu konular kitap haline getirilmiş değildir.

Bu konunun, Bakanlık açısından bağlayıcı olacak bir şekilde Yönetmeliğe geçirilmesi doğru olacaktır. Bu talimatların güncellenerek basılması konusunda Oda‘mız görev ve sorumluluk üstlenmeye hazırdır.

  

Bakanlığın sorumlulukları

Madde ...  -  ..........  Reçete yazma yetkisine sahip kişi ve kuruluşlar Bakanlıkça her yıl güncellenen ve yayımlanan Zirai Mücadele Teknik talimatları doğrultusunda reçete yazar"

 

Okunma Sayısı: 9157