"KÜRESEL KRİZ VE TÜRK TARIMI" KONFERANSI

DENİZLİ ŞUBE ( )
19.01.2009 (Son Güncelleme: 19.01.2009 18:03:04)

Prof.Dr.Mustafa KAYMAKÇI tarafından 17 Ocak 2009 tarihinde, "Küresel Kriz ve Türk Tarımı" konferansı verildi.

Şubemizce düzenlenen etkinlik kapsamında, Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI tarafından 17 Ocak 2009 tarihinde "Küresel Kriz ve Türk Tarımı" konferansı verildi.

Yoğun katılımın olduğu ve ilgi ile izlenen konferansta, sayın KAYMAKÇI, 80‘lerden bu yana izlenen tarım politikalarının yanında Türk tarımının bugünkü yapısı, küresel krizin Türk tarımına olası yansımaları, Gümrük Birliği anlaşması, krize karşı mutlak yapılması gerekenler konusunda bilgi aktardı. Ayrıca üretici gazetesi imtiyaz sahibi Tuncer BEYBAĞA da katılımcılara görüşlerini aktardı.

Denizli Tarım İl Müdürü Yusuf GÜLSEVER, Denizli Ziraat Odası Başkanı Hamdi GEMİCİ, Denizli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Başkanı, İlçe Ziraat Odaları başkanları, siyasi parti il başkan ve temsilcilerinin de katıldığı konferansta sayın KAYMAKÇI özetle şu görüşleri dile getirdi:

KRİZİN TARIMA OLASI ETKİLERİ

Geçen yıl kuraklığa bağlı gıda krizi daha atlatılmadan şimdi de daha yıkıcı bir küresel kriz ile karşı karşıyayız.           

-    Doların artmasına bağlı olarak dışarıdan ithal edilen girdi fiyatları artacak (mazot, gübre, ilaç, yem hammaddesi). Gelecekte tarıma verilen destek azalacak.

-    Desteklerin azalması, girdi fiyatların yükselmesine bağlı olarak bazı temel ürünlerde üretim azalacak. Gıda dış alımı daha da artacak.

-      Kentlere göç hızlanacak

-     Boş bırakılan arazi miktarı daha da artacak. Küçük üretici topraklarını satmak zorunda kalacak.

-     Tüketiciler çok daha yüksek fiyattan gıda tüketmek zorunda kalacaklar.

-      Her geçen gün gıdada açık Pazar haline gelinecek.

-      Tarıma tarım dışı kesimden sermaye girişi sonucu, Tarımda şirketleşme artacak

-      Yeterli gelire sahip olmayan geniş halk kesimleri yeterli gıdaya ulaşamayacaklardır.

-      Kentlere göç işsizlik, altyapı ve güvenlik sorunlarını doğuracaktır.

-     Toprakların yabancılara satışı ve tüm tarımsal KİT‘ler özelleştirilmesiyle birlikte tarımsal sanayi kuruluşları da yabancılaşmaya başlayacaktır.

-       Üreticilerimizin bankalara borçlanmaları daha da artacaktır.

-    Siyasi iktidar kriz bahanesi ile varolan destekleri daha da kesecek, dolaylı vergileri daha da arttıracak, daha fazla zam yapacaktır.

-      Üretim girdilerine destek ortadan kalkacak.

-      Halkımızın tükettiği temel ürünlerde ciddi üretim düşüşleri yaşanacak. Açıkta yurtdışından ithal edilecek.

-       Dış pazarda talep daralmasına bağlı olarak, tarım ürünleri ihracatımızda ciddi düşüşler görülebilecek.

-       Yoksul halkın temel gıda ürünlerine ulaşımında çok zorluklar yaşanacak. 

-       Sanayide tıkanma işsizliği arttıracak.

-       Krizin faturası dar gelirliye yıkılacak.

-       Küçük çiftçinin tasfiye olması kaçınılmaz olacak.

 

KRİZE KARŞI NELER YAPILMALI

-Tarımsal girdilerden alınan KDV hızla düşürülmeli.

-Tarım topraklarının yabancılarca ya da yabancı ortak denetimli bankalar tarafından alınmasını engelleyici yasalar derhal çıkartılmalı.

-Çiftçi tarımsal amaçlı kooperatiflerde hızla örgütlenmeli.

-Örgütlenmeler, köy temelli yerine ilçe düzeyinde olmalı. Ürünler bunlar tarafından işlenmeli ve pazarlanmalı. Çiftçiler küçük bireysel çıkarlar için ürünleri aracılara satmamalı.

-Girdiler de kooperatifler aracılığıyla sağlanmalı.

-Çiftçi borçlanmasına dikkat etmeli. Aldığı borçları üretim için kullanmalı.

-AKP hükümetinin dışa bağımlı yeni-liberal politikalarına çiftçiler karşı çıkmalı; yerel ve genel seçimlerde uygulanan seçim ekonomisine kanmamalı.

-Yerli malı kullanımı özendirilmeli.

-Gümrük Birliği anlaşması derhal feshedilmeli.

-İthalata dayalı ekonomiden vazgeçilmeli.

-Tarıma ayrılacak kaynaklar, en azından Tarım Kanunu‘nda belirtildiği gibi, GSMH‘nın %1‘inden aşağı olmamalı.

-Ulusal çıkarlar adına üretim ve istihdama yönelik ulusal politikalar acilen oluşturulmalı.

-İç talebe yönelik olarak emek yoğun sektörler tekrar geri kazanılmalı.

-İthalata bağımlılık azaltılmalı.

-Tasarruflar ulusal yatırımlara yönlendirilmeli.

-Sıcak paranın giriş ve çıkışları kontrol altına alınmalı.

-Geleneksel ihracatçı yapılar devreye sokulmalı.

-Tasarrufların finansal spekülatif hareketlerde kullanılması caydırılmalı.

-Hayvancılığa verilen destekler arttırılmalı.

-Karlı ve kazançlı kurumların haraç-mezat satılarak özelleştirilmerinden derhal vazgeçilmeli.

-Başta fındık olmak üzere temel ürünlerimiz için Türkiye borsası oluşturulmalı.

-Üreticilerimizin ürettiklerini doğrudan tüketiciye sunumu sağlanmalı.

-Merkez Bankası ulusal çıkarlar adına ekonomiye müdahale etmeli.

-AB ile görüşmeler gözden geçirilmeli.

-IMF dayatmalarına mutlaka hayır denmeli.

Okunma Sayısı: 852
Fotoğraf Galerisi