KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI, DALAMAN TİGEM ARAZİSİNİN TURİZM BÖLGESİ İLAN EDİLMESİNE İLİŞKİN İŞLEMİ İPTAL EDEN DANIŞTAY'IN KARARINA KARŞI TEMYİZ BAŞVURUSUNDA BULUNDU

GENEL MERKEZ ( )
24.01.2009 (Son Güncelleme: 24.01.2009 12:15:30)

T.C.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI
Hukuk Müşavirliği

Sayı :B.16.0.HKM.0.023.641.02-11575-218773

02.12.2008

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULUNA
Sunulmak Üzere
DANIŞTAY 6. DAİRE BAŞKANLIĞINA

Dosya No : 2005/999
Karar No: 2008/6166

Temyiz Eden (Davalı) : Kültür ve Turizm Bakanlığı / ANKARA

Karşı Taraf (Davacı) : Tarım-İş Sendikası Genel Başkanlığı

Vekili : Av. Ahmet Vefa GÜNTÜRKÜN

T. Konusu : Yukarıda esası ve karar nosu yazılı dosyada görülmekte olan davada verilen 08/10/2008 tarihli iptal kararının 2577 sayılı Kanun‘un 49 maddesi gereğince temyizi incelenerek bozulmasına karar verilmesi talebidir.

T. Tarihi : 14/11/2008

Temyiz Nedenlerimiz : Davacı Tarım-İş Sendikası tarafından Bakanlığımız aleyhine "06/01/2005 günlü 25692 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan 2004/8328 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının" Muğla-Dalaman Kültür ve Koruma ve Gelişim Bölgesi sınırlarının genişletilmesine ilişkin kısmının iptali talebiyle açılan davada temyiz konusu iptal kararı kendi içinde çelişkiler içeren bilirkişi raporu esas alınarak verildiğinden bozulması istemiyle temyizde bulunma zorunluluğumuz doğmuştur.

Şöyle ki;

Muğla-Dalaman Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi olarak belirlenen bölgenin, tarihi ve kültürel değerlerin yoğun olarak bulunduğu bir yer olduğu, turizm potansiyelinin bölge genelinde yüksek olduğu, koruma ve mutlak koruma alanlarının önem kazandığı, sektörler arasında, koruma kararlarına öncelik veren dengelerin kurulması açısından anlamlı bir bölge olduğu saptanmakla birlikte bu bölgenin mutlak korunması gereken doğal değerlerinin olduğu ifade edilmektedir.

Ayrıca bölge içerisinde yer alan kültürel değerler, orman alanları, jeotermal kaynaklar gibi koruma-kullanma dengesi çerçevesinde geliştirilebilecek bölgesel değerler söz konusu raporda yer almakta iken daha sonra bölgede koruma statüleri nedeniyle gelişme açısından değerlendirilmesi kesinlikle olanaklı olmayan alanların önemli bir ağırlık oluşturduğu, bu yönüyle dava konusu Bakanlar Kurulu kararı ile bir sonraki aşamada gerçekleştirilmesi beklenen planlama çalışmalarının doğru yönlendirilememesi sorununun ortaya çıkmasının olası gözüktüğü belirtilmektedir.

Daha açık bir ifade ile bölgedeki koruma alanlarının çokluğu nedeniyle dava konusu "koruma ve gelişim bölgesi sınırının" daha sonraki aşamalarda koruma-gelişme dengesinin sağlıklı bir biçimde oluşturulabileceği anlamlı bir bölgeyi tanımlamadığı saptanmakta olup, raporda ifade edilen bölgenin doğal ve kültürel değerlerinin, korumaya ilişkin yürürlükteki mevzuat çerçevesinde turizm‘ amaçlı değerlendirilmesi ile oluşacak bölgesel ve ülke ölçeğindeki kamu yaran göz ardı edilmekte, sürdürülebilirlik kavramından söz edilirken, sürdürülebilirlik kavramının temelinin oluşturan koruma ve kullanma eylemlerinin sadece "koruma" boyutu çerçevesinde değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmektedir.

Dalaman ve çevresi, deniz ve kıyı yapısı, doğal ve kültürel değerleri, mevcut havaalanı ile çevresinde yer alan Göcek ve Marmaris yerleşmelerinin turizm potansiyeli ile birlikte önem kazanan ve turizm amaçlı özel sektör yatırımlarının KTKGB ilanından önce farklı yerel idarelerin yetki sınırları içerisinde gerçekleştiği bir bölgedir.

Dava konusu bölge ilanı ile bölgede başlayan kontrolsüz turizm yatırımı gelişimin bütüncül bir bakış açısı ile kontrollü bir biçimde gerçekleştirilmesine olarak sağlanması hususu göz ardı edilmekte, sadece "koruma" bakış açısı ile değerlendirme yapılırken KTKGB ilanının iptali halinde bölgedeki turizm gelişiminin yerel idarelerin farklı uygulamalarına açık olacağı, birbiri ile ilişkilendirilmemiş gelişme alanlarının ortaya çıkacağı, sağlıksız yerleşmeler arasındaki ulaşım bağlantılarının sağlanamayacağı ve küçük ölçekli yatırımlar ile birlikte tesis kalitesinin düşük olduğu niteliksiz bir turizm gelişiminin yaşanacağına ilişkin hususlar göz ardı edilmiştir.

Ayrıca bu alanın KTKGB ilan edilmesi ile birlikte bölgede ilgili Bakanlıkların denetimindeki ve sorumluluğundaki alanlar ile ilgili yetkilerin Bakanlığımıza devri söz konusu olmamakta, sadece her ölçekte plan yapma ve onama yetkisi Kültür ve Turizm Bakanlığına geçmekte olup, doğal ve kültürel nitelikli alanlar ile tarım alanlarının korunmasına ilişkin mevzuat geçerliliğini korumaktadır. Bakanlığımızın ise yürürlükteki mevzuat hükümlerine aykırı davranamayacağı bilindiği halde iptal kararına esas alınmasının hukuka uyarlılığı bulunmamaktadır.

Ancak dava konusu bölge ilanı ile kamu mülkiyetindeki arazilerin tahsisinin kolaylaşacağı, tahsislerle gelen yapılaşmanın ilk aşamada kamunun elindeki orman ve verimli toprakların amaç dışı kullanımıyla sonuçlanması ve daha sonra özel mülkiyete konu olan verimli toprakların amaç dışı kullanılmasına neden olmasının kaçınılmaz olacağı belirtilirken, tarım ve orman alanlarına ilişkin mevcut yasaların KTKGB ilanı ile yürürlükten kalkmadığı, aynı şekilde yürürlükte olduğu, Bakanlığımızca yürürlükteki mevzuat çerçevesinde ilgili kurum ve kuruluş görüşleri alınmaksızın ya da yasalara aykırı herhangi bir uygulama yapılamayacağı hususu dikkate alınmamaktadır.

Ayrıca yürürlükteki mevzuat uyarınca Bakanlığımızca sadece hazine mülkiyetindeki taşınmazlar tahsis edilebilmektedir. Anayasaya ve yürürlükteki yasalara aykırı herhangi bir uygulama yapılması, bu bağlamda tarım alanlarının ve orman alanlarının tahsisi mümkün olmadığı gibi bölge ilanı ile bu alanların koruma statülerini değiştirici ya da ilgili Bakanlıkların yetkilerini azaltıcı bir mevzuat değişikliği gerçekleşmemektedir.

Bölgenin ağırlıklı uğraşısı olarak "tarım sektörü" gösterilirken Muğla-Dalaman KTKGB‘nin sadece TİGEM Dalaman işletmesine ait arazilere has nitelikler çerçevesinde değerlendirildiği, yaklaşık 3700 ha. lık bu alanın dışında kalan yaklaşık 15000 ha. lık alanın özellikleri ile bu alanda halihazırda başlamış bulunan turizm amaçlı yatırımların ve mevcut doğal değerlerin korunması açısından kontrolsüz turizm gelişiminden daha büyük tehlike arz eden II. konut gelişiminin mevzii imar planları çerçevesinde parçacı yaklaşımlarla gerçekleşme potansiyelini dava konusu bölge ilanının iptali ile bölgenin kontrolsüz ve parçacı bir yaklaşımla yerel idarelerin farklı bakış açıları ile planlamasına açık hale getirildiği değerlendirilmeden verilen iptal kararı hukuka aykırıdır.

Bakanlığımızca yürürlükteki mevzuat çerçevesi dışında herhangi bir uygulama yapılması mümkün değilken kamunun zarara uğratılmasından bahisle temyiz konusu iptal kararında "kamu yararı" kavramı "koruma kavramı" ile özdeşleştirilmekte, mevcut değerlerin koruma-kullanma dengesi sağlanarak bütüncül bir bakış açısıyla geliştirilmesi ve bölgedeki turizm yatırımlarının tür ve nitelik açısından yönlendirilmesiyle Dalaman bölgesinin önemli bir turizm merkezi haline getirilmesiyle sağlanacak bölgesel ve ülkesel fayda ve dolayısıyla kamu yararı göz ardı edilerek Bakanlar Kurulu kararı doğrultusunda Dalaman KTKGB ilan edilmesi ile kamunun telafisi olanaksız zararlarına yol açılacağı gerekçesine itibar edilemez.

Bakanlığımız işlemi tamamen hukuka uygun olarak tesis edilmiş olup, bu konuda cevap layihamızda tafsilatlı olarak yapılan açıklamalarımız ile ekinde yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden de anlaşılacağı üzere; Dava konusu edilen işlem yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönleriyle hukuka uygun olup, bu itibarla Danıştay 6. Dairesi Başkanlığı‘nın 08/10/2008 tarih ve E:2008/6166 esas sayılı iptal kararının bozulması gerekmektedir.

Sonuç ve İstem : Yukarıda arz ettiğimiz durumlar muvacehesinde ve re‘sen dikkate alınacak diğer sebeplerle mezkür iptal kararının temyizen incelenerek bozulmasına karar verilmesini arz ve talep ederim.

Aydan KIZILARSLAN
Bakan a.
1. Hukuk Müşaviri

Okunma Sayısı: 938