12.02.2009 TARİH 27139 SAYILI RG’DE YAYINLANAN “BİTKİ KORUMA ÜRÜNLERİNİN REÇETELİ SATIŞ USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK”İN BAZI MADDELERİNİN YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASI VE İPTALİ İÇİN DAVA AÇTIK

GENEL MERKEZ ( )
25.02.2009 (Son Güncelleme: 09.04.2009 13:07:13)

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEPLİDİR

DANIŞTAY  BAŞKANLIĞINA

DOSYA NO:E.2009/1782

DAVACI                                           : TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası

VEKİLİ                                             : Av.Zühal DÖNMEZ; Av.Gökçen EMRE

                                                         TMMOB ZMO Karanfil Sk.No:28/12 Kızılay/ANKARA

DAVALI                                            : T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı

                                                         Eskişehir Yolu 9.Km.Lodumlu/ANKARA

KONU                                                : 12.02.2009 tarih 27139 Sayılı RG‘de yayınlanan "Bitki Koruma Ürünlerinin Reçeteli Satış Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik"in 3.maddesinin 2.cümlesinin, 4.maddesinin, 9.maddesinin 4.fıkrasının 2.cümlesinin, 11.maddesinin 1.fıkrasının (g) ve (ğ) bendinin, 12.maddesinin 1., 4. ve 6.fıkrasının, 13.maddesinin 1. ve 2.fıkrasının tümüyle, 14.maddesinin 1.fıkrasının (a) ve (ç) bentleri ile 2. fıkrasının, 15.maddesinin 1.3.ve 4.fıkralarının, 16.maddesinin ve 18. maddesinin 2. fıkrasının Yürütülmesinin Durdurulması ve İptali talepleridir.

AÇIKLAMALAR    : 1) Müvekkil Oda, kaynağını Anayasadan alan kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olup, ziraat mühendislerinin yanında tütün teknoloji mühendislerinden de oluşan üyelerinin tüm toplumsal, ekonomik ve mesleki sorunları ile doğrudan ilgilenmekle yükümlüdür.

7472 Sayılı Ziraat Yüksek Mühendisliği Hakkında Kanun, Ziraat Yüksek Mühendislerinin   mesleki iştigal veya ihtısas sahaları dahilinde olmak üzere araştırma, ıslah, yetiştirme, toprak muhafaza, zirai mücadele, ziraat alet ve makinaları, bahçe mimarisi, toprak tasnifi, toprak, su, gıda, yem, kimyevi gübre, nebat tahlilleri, teknoloji, zootekni, zirai ekonomi gibi bilumum zirai hizmet ve faaliyetlerde bulunmaya, lisans aldıkları veya ihtısas yaptıkları sahalara ait keşif, plan ve projeleri hazırlamaya ve tatbik etmeye, bütün bu sahalarda gerekli kontrol, muayane, ekspertiz, ehlivukuf işlerini görmeye, raporlar tanzim etmeye, zirai danışma büroları ve laboratuvarları açmaya, hususi müessese ve işletmeler kurmaya ve idare etmeye veya bunların mesul müdürlüğünü ifaya salahiyetli olduklarını düzenlemiştir.

Ziraat Mühendislerinin Görev Ve Yetkilerine İlişkin Tüzükte, Ziraat Mühendislerinin Genel Çalışma Alanları, Görev ve Yetkileri gösterilmiş olup,  Zirai Mücadele, Zirai Karantina ve Tarım İlaçları başlıklı 5.maddesine göre Tarım ürünlerinin yetiştirilmesi, hasadı, işlenmesi, depolanması, ambalajlanması ve pazarlanması aşamalarında; her türlü hastalık ve zararlılar konusunda teşhis, ilaç ve metod önerisi, mücadele, planlama ve uygulamaların denetlenmesi, gazlama (fümigasyon) gibi faaliyetler ziraat mühendisleri tarafından yürütülür.

Her türlü zirai mücadele ilacıyla parazit ve predatörleri üreten, ithal ve ihraç eden, depolayan, pazarlayan veya dağıtan işletmeler bu faaliyetleri için teknik eleman veya danışman olarak ziraat mühendisi çalıştırırlar.

Tarım ürünlerinin yetiştirilmesi, hasadı, işlenmesi, paketlenmesi, depolanması, satışı, ithal ve ihracı, taşınması işlemleri sırasında uygulanacak her türlü iç ve dış karantina esaslarının saptanması ve uygulanması  ziraat mühendislerince yürütülür.

Tarımda kullanılan büyüme düzenleyici ilaç, vitamin, hormon, bakteri gibi kimyasal ve biyolojik preparatların üretimi, ithali, pazarlama ve dağıtımı alanlarında çalışan işletmeler teknik eleman veya danışman olarak  ziraat mühendisi çalıştırırlar.

Ziraat Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliğinin 6.maddesine göre de; Üyelerin hak ve yetkilerini savunmak, ortak gereksinimlerini karşılamak, mesleki uygulamaları kolaylaştırmak, mesleğin genel yararlara uygun olarak gelişmesini sağlamak ve bu yetkilerin kullanılabilmesini gerçekleştirmek üzere resmi ve özel kuruluşlarda girişimlerde bulunmak, müvekkil ODA‘nın amaç ve görevleri arasında sayılmıştır.

Bu bağlamda müvekkil ODA, dava konusu Yönetmeliğin belirtilen maddelerinin iptalini istemektedir.

2) Yönetmelik Taslağı üzerine müvekkil ODA tarafından hazırlanan çalışma davalı İdareye gönderilmiş ve özetle; reçeteli satış sisteminin tüm Türkiye çapında uygulanmasının ciddi karmaşalara yol açabileceği, halen sürmekte olan reçeteye aktif madde-ticari formülasyon yazılması, reçete düzenleme yetkisine sahip kişiler, düzenlenecek reçete karşılığında alınacak ücretler vb. tartışmalar yanında, uygulamanın başlangıcında yaşanacak sorunlar nedeniyle kaçak ve seyyar ilaç satışlarının artacağı, bu çerçevede, uygulamanın başlangıçta tüm tarım bölgelerini temsil edecek sınırlı sayıda ilde pilot olarak uygulanması ve öztüketime yönelik üretim gerçekleştiren hane halklarının Yönetmelik uygulamasından istisna tutulmasında yarar görüldüğü, bu alanda, iller ve kullanım alanları bakımından da bir geçiş sürecinin planlanabileceği, seralar başta olmak üzere, tarım ilacının yoğun kullanıldığı ve insan sağlığına etkilerinin öne çıktığı alanlarda, tüm tarım ilaçlarının bir geçiş sürecine bağlı olmaksızın reçeteye bağlanması gerektiği, diğer taraftan, Türkiye‘nin tüm illerinde tüm bitki koruma ürünlerinin reçeteye bağlanmasının, günümüz koşullarında uygulanabilir ve doğru bir seçenek olarak görülmediği, örneğin beşeri ilaçlar alanında, reçeteye bağlanmamış, etki derecesi düşük ve yaygın kullanılan ilaçlar bulunduğu, aynı şekilde, çevre-insan-hayvan sağlığına yönelik riskleri düşük kükürt-göztaşı vb.ilaçlar saptanarak, reçeteli satış zorunluluğunun dışında tutulması gerektiği, yönetmelik ile zirai mücadele alanında çalışan tüm kamu çalışanı ziraat mühendislerini reçete yazma yetkisi ile donattığı, bitki koruma ürünlerinin reçeteli satış usul ve esaslarını düzenleyen bir Yönetmeliğin, yukarıda temel özellikleri belirtilen tüm bu yapı ile uyumlu olan ve işleyebilecek bir sistem kurgulaması gerektiği, aksi takdirde, pilot uygulama olmaksızın, doğrudan tüm yurtta uygulanma iddiası taşıyan Yönetmeliğin varolan görev ve yetki karmaşasına yenilerini ekleyeceği, sistem tıkayarak, ülkemizin bu alandaki hedefini daha da geriye atacağı dile getirilmiştir. 

Bu çerçevede Yönetmeliğin, Türkiye‘nin farklı bölgelerinde farklı işleyen tarım sistemini göz önüne alıp değerlendirebilen bir esnekliğe sahip olması, üretici-zirai mücadele bayii-tarım danışmanı ilişkilerini sağlam bir temele oturtması, meslek mensupları arasında öğrenimleri ve yasal düzenlemelerden doğan görev ve yetki farklılıklarını gözetmesi, kamu çalışanı ve özel sektör çalışanı ziraat mühendislerinin görev ve yetki alanlarının sınırlarını net olarak belirtmesi, çağdaş denetim sistemlerine açık bir düzenleme kurması gerekmektedir.  Ayrıca Yönetmeliğin, hukuki düzenlemeler hiyerarşisinde kendisinden üstte bulunan Kanun ve Tüzüklere aykırı bir içeriğe sahip olmaması, alanı düzenleyen diğer Yönetmeliklerle çelişik hükümlerinin de giderilmesi gerekmektedir, görüşlerine yer verilmiştir. Ne yazık ki davalı İdare, her zaman olduğu gibi görüşleri dikkate almamış ve Kanun ve ilgili Tüzüğe aykırı ve diğer ilgili Yönetmeliklerle çelişen işbu Yönetmeliği yürürlüğe sokmuştur.

İPTAL NEDENLERİ: 1) Yönetmeliğin 3.Maddesinin 2.Cümlesi İptal Edilmelidir. 3.madde  "Dayanak" maddesi olup 2.cümlesinde bu Yönetmeliğin 969 sayılı Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Merkez ve Taşra Kuruluşlarına Döner Sermaye Verilmesi Hakkında Kanunun 3.maddesine dayanılarak hazırlandığı belirtilmektedir. Oysa bu Kanunun dava konusu yönetmelik konusu ile hiçbir ilişkisi bulunmamaktadır. Davalı Bakanlık, yasal olarak yetkisi bulunmadığı Danıştay Kararı ile de belirlenmiş olan Eğitim verme ve reçete yazan kamu personellerinin reçete yazım ücretlerinin tahsili işinden döner sermayeye para aktarmaya çalışmaktadır. Kaldı ki, 6968 sayılı Kanun‘un yanında dayanak olması gereken Kanun ve Tüzükler, 7472 sayılı Ziraat Yüksek Mühendisliği Hakkında Kanun ile Ziraat Mühendislerinin Görev ve Yetkilerine İlişkin Tüzüktür. Bu nedenle kanunlara aykırı olan bu düzenlemenin iptali gerekmektedir.

2) Yönetmeliğin 4.Maddesi İptal Edilmelidir. Bu madde Yönetmelikte geçen ve Yönetmelik konusu işi oluşturan unsurları tanımlamaktadır. Ancak kanuna aykırı bir şekilde müvekkil ODA‘ya  tanımlar arasında yer verilmemiştir. Oysa reçete yazma yetkisine sahip olacak serbest ziraat mühendislerinin ODA‘ya kayıtlı olma zorunluluğu vardır. 6235 Sayılı TMMOB Kanununun 33.maddesine göre "Türkiye‘de mühendislik ve mimarlık meslekleri mensupları mesleklerinin icrasını iktiza ettiren işlerle meşgul olabilmeleri ve mesleki tedrisat yapabilmeleri için ihdisasına uygun bir odaya kaydolmak ve azalık vasfını muhafaza etmek mecburiyetindedirler". Bu nedenle Yönetmeliğin uygulanmasında yetersiz kalacak olan Tanımlar maddesi iptal edilmelidir.

3) Yönetmeliğin 9.Maddesi 4.Fıkrasının 2.Cümlesi. İptal Edilmelidir. Reçetedeki bitki koruma ürünlerinin yalnızca o ildeki bayilerden temin edilebileceğine ilişkin olan bu düzenlemenin amacı anlaşılamamıştır. Reçeteye yazılan aktif maddeyi içeren ticari markanın o il dışında, örneğin yakın-komşu bir ildeki zirai mücadele bayiinden alınmasının hiçbir sakıncası yoktur. Kaldı ki buna yönelik bir yasaklama, üreticinin bayii seçme hakkının yasaklanması anlamına gelir ki, bu da rekabet ilkelerine de aykırılık oluşturmaktadır. Bunların da yanında, sözü edilen düzenleme, gene davalı idarenin çıkardığı Bitki Koruma Ürünlerinin Toptan Ve Perakende Satılması İle Depolanması Hakkında Yönetmeliğe de aykırıdır. Reçetedeki ürünü bulunduğu ilde temin edemeyen ya da başka bir ilde daha uygun fiyatla temin edebilecek durumda iken yasaklama nedeniyle bunu yapamayan üretici, özellikle acil durumlarda zarara uğrayacaktır.

4) Yönetmeliğin 11.Maddesinin 1.Fıkrasının (g) Bendinin "Bakanlıktan sertifika almış" Cümlesi İptal Edilmelidir. Bu hükme göre, danışman ziraat mühendisleri ile serbest ziraat mühendislerinin reçete düzenleme yetkisine sahip olabilmeleri için Bakanlıktan sertifika almış olmaları gerekmektedir. Oysa Bakanlığın sertifika verme yetki ve görevi bulunmamaktadır. 08/09/2006 tarihinde RG‘de yayınlanan Tarımsal Yayım ve Danışmanlık Hizmetlerinin Düzenlenmesine Dair Yönetmeliğin 16 ve 19 uncu madde hükümlerine göre, bitki koruma bölümü mezunu ziraat mühendisi veya bu alanda 5 yıl süreyle çalıştığını belgeleyen ziraat mühendisleri bitki sağlığı alanında danışmanlık yapmaya ve dolayısıyla reçete yazmak ta dahil olmak üzere konu ile ilgili her türlü faaliyetlerde bulunmaya yetkili kılınmışlardır. Bu yönetmeliğin 22.maddesine göre de, yetkilendirilen tarım danışmanları kendi meslek gruplarına ait yürürlükteki hukuki düzenlemeler çerçevesinde hizmet verir.Dilekçemizin önceki bölümlerinde ifade edildiği üzere, gerek 7472 sayılı Ziraat Yüksek Mühendisliği Hakkında Kanun ve gerekse Ziraat Mühendislerinin Görev ve Yetkilerine İlişkin Tüzük, zirai mücadele / bitki koruma hizmetlerinde ziraat mühendislerini görevli ve yetkili kılmıştır. Buna rağmen dava konusu Yönetmelik ile 7472 Sayılı Kanun ve Ziraat Mühendislerinin Görev Ve Yetkilerine İlişkin Tüzük hükümleri yok sayılarak bakanlıktan sertifika alma zorunluluğu getirilmiştir.

5) Yönetmeliğin 11.maddesinin 1.fıkrasının (ğ) bendi İptal Edilmelidir.  Bu hükme göre, İl müdürlükleri bitki koruma şube müdürlükleri ile ilçe müdürlükleri bitki koruma hizmetlerinde görevli ziraat teknisyeni ve teknikerleri de reçete yazabileceklerdir. Bir ara eleman gücü olarak ziraat teknisyenliği/teknikerliği eğitimi planlanması ve buna göre bir görev - yetki - çalışma alanı uygulaması yapılması gerekirken, tekniker - teknisyen - ziraat mühendisi arasında ayrım gözetmeyen ve bir sayan anlayış, ziraat fakültelerinde verilen ve alınan eğitim için harcanan emekleri de görmezden gelmeye çalışmaktadır.

Yıllardır, reçeteli tarım ilacı satışı savunulurken, beşeri ilaçlar alanından örnekler verilir. Bu çerçevede, yardımcı sağlık hizmeti elemanlarının (hemşire, ebe, sağlık memuru, sağlık teknisyeni vb) beşeri ilaç reçetesi yazdığı görülmüş müdür? Sağlık Bakanlığı‘nın bu alanda gösterdiği doğru tutumu örnek alıp geliştirmek, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının da sorumlulukları arasındadır. Hatta Tarım ve Köyişleri Bakanlığı‘nın sorumlu olduğu bir alan olarak, veteriner sağlık ilaçlarında veteriner hekimler dışındaki veteriner sağlık teknisyeni ve teknikerlerine reçete yazma yetkisi verilmekte midir? Halk sağlığını doğrudan ilgilendiren bu alanda, sistemin baştan sağlıklı, ciddi ve işler kılınması, mühendis çalışması ile teknisyen/tekniker çalışması arasında, öğrenim farklılığından ileri gelen, YÖK sistemi ve meslek mevzuatı ile saptanmış bir çalışma düzleminin bu alanda da kurulması gerekirken Bakanlığın ısrarla farklı bir tutumla teknisyen ve teknikerlere de reçete yazma yetkisi vermesi hukuka aykırıdır. Gıda konusunda da aynı tutumu takınan ve ustalara sorumlu yöneticilik yapma yetkisi veren bakanlığın düzenlemeleri Danıştay 8.Dairesinin E.2008/4616 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. 7472 Sayılı Kanun ve Ziraat Mühendislerinin Görev Ve Yetkilerine İlişkin Tüzük gereği ziraat mühendisleri bu alanda münhasır yetkilidir.

6) Yönetmeliğin 12.Maddesinin 1.Fıkrası İptal Edilmelidir. Hükümde, "Bakanlıktan Reçete Yazma Yetki Belgesi almayan kişiler Reçete yazamaz" denilmektedir. 08/11/2005 tarih ve 25987 sayılı RG‘de yayımlanarak yürürlüğe giren TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Meslek İçi Eğitim, Uzmanlık Ve Belgelendirme Yönetmeliğine göre Yetki Belgesi Uzmanlık gerektiren hizmetlerde çalışan ve Oda tarafından belgelendirilen ve çalışmalarını meslek etiği kurallarından ayrılmadan sürdüren üyeye verilen belgeyi ifade etmektedir. Gene,  Tarımsal Yayım ve Danışmanlık Hizmetlerinin Düzenlenmesine Dair Yönetmeliğine göre, bitki koruma bölümü mezunu ziraat mühendisleri veya bu alanda 5 yıl süreyle çalıştığını belgeleyen ziraat mühendisleri bitki sağlığı alanında danışmanlık yapmaya ve reçete yazmaya yetkili kılınmışlardır. Bu yönetmeliğin 22.maddesine göre de yetkilendirilen tarım danışmanları kendi meslek gruplarına ait yürürlükteki hukuki düzenlemeler çerçevesinde hizmet verir. Buna rağmen dava konusu Yönetmelik ile 7472 Sayılı Kanun ve Ziraat Mühendislerinin Görev Ve Yetkilerine İlişkin Tüzük hükümleri yok sayılarak bakanlıktan sertifika alma zorunluluğu getirilmiştir. Oysa gene davalı Bakanlığın Toprak Koruma Eğitimi verilmesi ve yapılacak sınavda başarılı olanlara yetki belgesi verilmesi konusundaki uygulaması, Danıştay 8.Dairesinin E.2006/4114 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. İptal gerekçesinde Bakanlığa bağlı personel olarak görev yapmayan ziraat mühendislerine Bakanlığın eğitim verebileceğine ve herhangi bir alanda yetkilendirebileceğine ilişkin görevleri de bulunmamaktadır, denilmektedir. Görüldüğü gibi dava konusu Yönetmelik baştan sona Kanuna aykırı hükümler içermektedir ve uygulanabilme imkanı bulunmamaktadır.

7) Yönetmeliğin 12.maddesinin 4.ve 6.fıkrası İptal Edilmelidir. İptalini istediğimiz 4.fıkrada emekli olan ziraat mühendislerinin, Bakanlık tarafından verilen eğitim ve eğitim sonunda yapılan sınav sonucunda alınan yeterlilik belgesi ile reçete yazma yetkisine sahip olacakları düzenlenmiştir. Oysa emekli olan ziraat mühendisi artık serbest çalışandır, bu nedenle 4.ve 6.fıkranın iptal nedenleri aynıdır.

a) Bakanlığın serbest ziraat mühendislerine eğitim verme görev ve yetkisi bulunmamaktadır. Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esaslarını düzenleyen 3046 sayılı Kanunun 31. maddesinde, Eğitim Dairesi Başkanlığı‘nın görevleri, a) Bakanlık merkez, taşra ve yurt dışı teşkilatı ile bağlı ve ilgili kuruluşların eğitim planını hazırlamak, yayınlamak ve uygulanmasını takip etmek, b) Bakanlık personeli ile ilgili hizmet öncesi ve hizmet içi eğitim programlarını düzenlemek ve uygulamak olarak belirtilmiştir. Diğer yandan, 441 sayılı Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2. maddesi ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığının görevleri sayılmış, 9. maddesi ile de, Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü‘nün görevleri belirlenmiştir.

Bakanlığa bağlı personel olarak görev yapmayan ziraat mühendislerine Bakanlığın eğitim verebileceğine ve herhangi bir alanda yetkilendirebileceğine ilişkin görevleri de bulunmamaktadır. Danıştay 8.Dairesi de E. 2006/4114 K. 2007/6538 sayılı kararı da bu yöndedir.

Buna karşılık, Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği Ziraat Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliğinin 6. maddesinde,

h) Mesleğin geliştirilmesi ve tanıtılması amacıyla teknik ve bilimsel araştırmalar yapmak, kongre, seminer, panel, konferans gibi toplantılar ve sergiler düzenlemek, diğer kuruluşların bu gibi çalışmalarına katılmak,

ı) Meslekle ilgili proje, taahhüt, müşavirlik, sorumlu yöneticilik ve danışmanlık işlerinde üyelere gerekli belgeleri vermek, onaylamak, bu konuda gereken hukuki, idari düzenlemelerin yapılmasını sağlamak, bu amaçla gereken resmi girişimlerde bulunmak,

p) Ziraat Mühendisliği öğrenimi yapan kuruluşlarla işbirliği yaparak meslek elemanlarının eğitimleri konusunda öneri ve yardımlarda bulunmak, üyeler için hizmet içi eğitim programları hazırlamak ve uygulamak Odanın amaç ve görevleri arasında sayılmıştır.

Aynı Yönetmeliğin 32. maddesinin h bendinde, Bu Yönetmelik ve Odaca yürürlüğe konulan diğer Yönetmelikler çerçevesinde üyelere ve üyelerin bulunduğu büro, firma, işletme, işyeri ve benzeri kuruluşlara her türlü belge ve yetkileri vermek, gerekli denetlemeleri yapmak, aykırı durumların saptanması halinde kısıtlayıcı veya duruma göre kısa veya uzun süreli olarak veya süresiz engelleyici kararlar almak, gerektiğinde yetki ve belgeleri iptal etmek de Oda Yönetim Kurulunun Görev ve Yetkilerinin arasında sayılmıştır.

Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği Ziraat Mühendisleri Odası Meslek İçi Eğitim, Uzmanlık ve Belgelendirme Yönetmeliğinin 1.maddesinde, Bu Yönetmeliğin amacının, kamu yararı, meslek uygulama etiği ve meslek alanının geliştirilmesi doğrultusunda, mesleki disiplinler gözetilerek meslek alanları ile ilgili uygulama ve denetimin yapılabilmesi için; uzmanlık alanı ve tanımı, yetkili üyeliğin tanımlanması, yetkili üyelerin mesleki ve bilimsel çalışmaları, yaptıkları işler ile tamamlayıcı eğitimlerine dayanan uzmanlıklarının belirlenmesi, belgelendirilmesi ve gerektiğinde kamuoyuna önerilmesiyle ilgili usul ve esasların düzenlenmesi olduğu, 2. maddesinde, mesleki disiplinler kapsamında Oda üyelerinin meslek alanlarına yönelik, toplumun gereksinimlerini karşılamak doğrultusunda araştırma, inceleme, planlama, projelendirme, tasarım, raporlama, bilirkişilik, denetim, danışmanlık, eğitim, uygulama ve teknik sorumluluğu üstlenme işlevleri kapsamında olan ve uzmanlık gerektiren hizmetler için yetkili üyelerin saptanması, eğitimi ve belgelendirilmesi esaslarını kapsadığı, 6. maddesinde, Ziraat Mühendislerinin tek başına tasarlamaya, uygulamaya, kabule ve imzaya yetkili ve sorumlu olduğu uzmanlık alanlarının belirlendiği, bunlardan tarımsal yapılar, çevre koruma, tarım alet ve makineleri ile tarımsal enerji, peyzaj ve çevre düzenleme, gıda sanayi ve gıda kontrolü hizmetlerine ilişkin alt uzmanlık alanları, kapalı alan ilaçlama hizmetleri, sulama ve drenaj, laboratuvar kurma ve işletme uzmanlık alanlarında öğrenim gören ziraat mühendisleri ve ilgili diğer meslek disiplinlerine ait eğitim alan üyeler için Oda tarafından birlikte ve ayrı olarak eğitim ve yetki belgesi verilebileceği 7. maddesinde, Oda tarafından, belirlenen bu uzmanlık alanlarına göre lisans öğrenimi dikkate alınarak hazırlanan eğitim programları sonucunda gerçekleştirilecek sınavlarda başarılı olan üyelerle Oda Yönetim Kurulu tarafından mesleki birikim ve deneyime göre yeterliliği saptanan üyelere yetki belgesi verileceği, yetki belgesinin, ziraat mühendisliği uzmanlık alanlarında hizmet alacak kişi ve girişimciler için referans niteliğini taşıyacağı, 8. maddesinde, a) Oda tarafından belirlenen uzmanlık konularında belge alma koşullarını sağlayan üyelere ilgili uzmanlık konusunda belge verileceği, b) Belge alma koşullarının her uzmanlık konusu için ayrı olmak üzere Oda tarafından belirleneceği, 9. maddesinde ise, a) Uzmanlık konuları ile ilgili olarak verilecek meslek içi eğitimler ve sınavların, Meslek İçi Eğitim Merkezi tarafından gerçekleştirileceği, c) Her uzmanlık konusu için ayrı olmak üzere eğitim ve sınav programları ile takvimi gerektiğinde Şubelerin görüş ve önerileri alınarak Meslek İçi Eğitim Merkezi tarafından hazırlanacağı ve Oda Yönetim Kurulunun onayına sunulacağı hüküm altına alınmıştır.

Görüldüğü gibi müvekkil ODA‘nın eğitim düzenleme ve yetki belgesi verme yetki ve görevleri yasal iken, davalı İdarenin Eğitim düzenleme ve yetkilendirme yetkisi bulunmamaktadır.

b)   Kamu Kurumları tarafından yapılan sınavların hepsi kamu görevlerine atanacaklar için düzenlenmiştir. Konu ile ilgili yönetmeliklerin dayanağı olan kanun 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunudur. Örneğin "Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik", 657 Sayılı Kanuna göre çıkarılmış olup kamuda çalıştırılacak kamu görevlileri için çıkarılmıştır. Yönetmeliğin 2.maddesinde hangi kadrolar için sınav yapılacağı gösterilmiştir. (Bundan başka Örneğin; Kamuda çalıştırılacak işçiler için  "Kamu Kurum Ve Kuruluşlarının Daimi Kadrolarına İlk Defa İşçi Olarak Alınacaklar Hakkında Uygulanacak Sınav Yönetmeliği", Özürlülerin Devlet Memurluğuna Alınma Şartları İle Yapılacak Yarışma Sınavları Hakkında Yönetmelik çıkarılmıştır.

Görüldüğü gibi iptalini talep ettiğimiz düzenlemede gösterilen kurumların, kamu kurum ya da kuruluşlarına bağlı olmadan serbest hizmet faaliyeti sürdüren ziraat mühendisleri için sınav düzenleme yetki ve görevleri bulunmamaktadır.

Yönetmeliğin dayanağı olan 6968 sayılı Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanununda da böyle bir düzenleme yoktur. Dayandığı kanunun uygulanmasını göstermesi gereken Yönetmelikle Kanunda olmayan bir düzenleme getirilemez.

Ziraat Mühendisleri Odası‘na üyeliği zorunlu olan özel sektör çalışanı ziraat mühendislerinin sınava tabi tutulmaları hukuken mümkün değildir. Özel sektör çalışanı olan ziraat mühendislerine eğitim düzenleme yetkisi dahi bulunmayan davalı bakanlığın bu kişilere sınav koşulu getirmesinin hukuki dayanağı yoktur.

8) Yönetmeliğin 13.Maddesinin 1. ve 2. Fıkraları tümüyle İptal Edilmelidir. Maddenin 1.fıkrasında, Yetki belgesi almak isteyen gerçek kişilerin İl Müdürlüğüne müracaat edecekleri belirtilmektedir. 2.fıkraya göre de yetki belgesi il müdürlüğünce verilir denilmektedir. Yukarıda serbest ziraat mühendislerine yetki belgesi vermeye bakanlığın yetkisinin bulunmadığını belitmiştik. Ayrıca hükümde ODA üyesi olma koşulu aranmamaktadır. Oysa TMMOB ve ODA mevzuatına göre gerçek kişilerin ODA üyelik belgesinin başvuru koşullarında aranması gerekir.

9) Yönetmeliğin 14.Maddesi 1.Fıkrasının (a) Bendi İptal Edilmelidir. Bu düzenlemede tüzel kişi ve kuruluşlara yönelik olarak ticaret sicil belgesi aranmaktadır. Oysa Ziraat Mühendisleri Odası‘na üye olan gerçek kişilerin kurduğu tüzel kişi ve kuruluşlar için SMM ve büro tescil belgesi yeterli olmalıdır. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Serbest Müşavirlik, Mühendislik Hizmetleri Ve Belgelendirme Yönetmeliği, serbest ziraat mühendisliği hizmetlerini yapan ziraat mühendisleri ile Ziraat Mühendisleri Odasına üye diğer meslek mensuplarının ve tüzel kişilerin yaptıkları serbest müşavirlik ve mühendislik hizmetlerinin, tescil, vize ve belgelendirilmesi ile mesleki etkinliklerinin denetimine ilişkin usul ve esasları düzenlemektedir. Bu Yönetmelik yürürlükte iken reçete düzenleme gibi çok önemli bir alanda SMM ve Büro Tescil Belgesinin aranmaması, bu alanda mesleki denetimin ortadan kalkmasına neden olacaktır ki bu durum hem hukuka aykırıdır hem de tehlikelidir.

10)Yönetmeliğin 14.Maddesinin 1.Fıkrasının (ç) Bendi ve 2. Fıkrası İptal Edilmelidir.  İptalini istediğimiz hükümler, Bakanlık veya Bakanlıkça uygun görülen kuruluşlar tarafından verilen eğitim ve yapılan sınav sonucunda alınan yeterlilik belgesi, şeklindedir.

Yukarıda (2) nolu cevabımızda ileri sürdüğümüz nedenlerle Bakanlığın eğitim verme ve sınav düzenleme yetkisi yok iken bu hükümlerde bir de bakanlığın uygun göreceği kuruluşlar tarafından verilen eğitim ve yapılan sınav ifadesi yer almaktadır ki tamamen hukuk dışıdır. "Bakanlıkça uygun görülen kuruluşlar" ifadesi muğlaktır. Nasıl ve neye göre uygun görecektir. Herhangi bir kuruluş da eğitim ve sınav düzenleyebilecek midir? Bakanlık dahi müvekkil ODA üyesi serbest ziraat mühendislerine eğitim ve sınav düzenleyemezken uygun görülen kuruluşa nasıl böyle bir yetki verilebilir.  Bir alanda eğitim ve sınav düzenlemenin hukuki dayanağının bulunması gerekir, yönetmelik ile böyle bir yetki verilemez. Davalı İdarenin başka bir kuruluşa eğitim ve sınav düzenleme yetkisi verme yetkisi yoktur.

Eğitim verme yetkisi olmayan Bakanlığın İl Müdürlüklerinin, "Bitki Koruma Ürünü Reçete Yazma Yetki Belgesi" düzenlemesi de hukuka aykırı olacağından, 14. maddenin 2. fıkrasının da iptali gerekmektedir.

11) Yönetmeliğin 15.Maddesinin 1., 3. ve 4.fıkraları  İptal Edilmelidir.  Yukarıda açıklanan gerekçeler ile davalı idarenin eğitim düzenleme yetkisi bulunmadığından bu düzenlemelerin iptali gerekir. Yönetmeliğin dayanağı olarak gösterilen Kanunlarda da böyle bir düzenleme bulunmamaktadır. Oysa Anayasaya göre, Bakanlar Kurulu kanunun uygulanmasını göstermek veya emrettiği işleri belirtmek üzere tüzükler çıkarabilir. Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler. Görüldüğü gibi Yönetmeliğin iptalini talep ettiğimiz düzenlemeleri Anayasaya aykırıdır. Ayrıca, Bakanlığın eğitim düzenleme yetkisinin bulunmadığına ilişkin Danıştay 8.Dairesinin E. 2006/4114 sayılı ve Danıştay 10.Dairesinin E.2006/6776 sayılı kararları ortada iken Davalı İdarenin ısrarla serbest ziraat mühendislerine eğitim düzenleme yetkisini Yönetmelik hükümleriyle elde etmeye çalışması dikkat çekicidir. Üstelik Bakanlık, Tarımsal Yayım ve Danışmanlık Hizmetlerinin Düzenlenmesine Dair Yönetmeliğin 13/1.maddesinde geçen "Bakanlık" kelimesinin Danıştay 10.Dairesince iptali üzerine müvekkil ODA‘ya 11/12/2007 tarih 91748 sayılı yazıyı göndermiş ve Yargı kararına uygun olarak yeniden düzenleme yapılacağını belirtmiştir. Ancak ne yazık ki sözünde durmadığı gibi benzer içerikli Yönetmelikler çıkarmaya devam ettiği görülmektedir. Bu da davalı İdarenin amacının hukuka ve kamu yararına uygun düzenlemeler getirmek olmadığının açık bir göstergesidir.

12) Yönetmeliğin 16.Maddesi İptal Edilmelidir. Sınavı düzenleyen bu madde yukarıda açıklanan nedenlerle hukuka aykırıdır. Gene Bakanlıkça belirlenecek kuruluşların eğitim ve sınav düzenleme yetki ve görevleri olamaz. Bakanlık bu şekilde bir kuruluşu görevlendiremez. Bunun yasal dayanağı bulunmamaktadır.

13) Yönetmeliğin 18. Maddesinin 2. Fıkrası İptal Edilmelidir. Ülkemizde ziraat mühendisi olan zirai mücadele bayileri, geniş oranda hastalık ve zararlı teşhisi ve atılacak ilacın belirlenmesi işinde de üreticilere yardımcı olmakta ve danışmanlık hizmeti vermektedirler. Ziraat mühendisi zirai mücadele ilacı bayileri, aynı zamanda 7472 sayılı Yasa‘nın 2. maddesi ve Ziraat Mühendislerinin Görev ve Yetkilerine İlişkin Tüzüğün 5. maddesi uyarınca, zirai mücadele ve tarım ilaçları konusunda yetki sahibidirler. Tüzüğün 5. maddesinin ilk fıkrasında; "her türlü hastalık ve zararlılar konusunda teşhis, ilaç ve metot önerisi .. gibi faaliyetler ziraat mühendisleri tarafından yürütülür" hükmüne rağmen; Tüzüğün verdiği bu yetkinin bitki koruma ürünleri satan ziraat mühendisleri için Yönetmelikle yasaklanması hukuki değildir, düzenlemenin bu nedenle iptali gerekmektedir.  

14) Yönetmeliğin düzenlediği alan halk sağlığını doğrudan ilgilendirmektedir. Açıkça hukuka aykırı olan ve yürütülmesinde telafisi imkansız zararlar doğacak olan Yönetmeliğin yürütmesinin acil olarak durdurulmasını, aşağıdaki gerekçelerle talep ediyoruz.

a) Yönetmelik Bakanlıkça ruhsatlandırılan tüm bitki koruma ürünlerinin zirai mücadele teknik talimatlarına uygun olarak düzenlenen reçete ile satılabileceğini hükme bağlamaktadır (9 uncu madde 1. fıkra). Buna karşılık, ülkemizde yaygın olarak yetiştirilen kanola bitkisinde kullanılacak bitki koruma ürünleri teknik talimatlarda yer almamaktadır. Aynı şekilde nar (beyaz sinek, harnup güvesi zararlıları ve alternaria hastalığı), yer fıstığı (thrips, yeşil kurt, prodenia, tel kurdu, bozkurt zararlıları) gibi ekonomik açıdan önemli ürünlerin hastalık ve zararlıların bir kısmında kullanılacak bitki koruma ürünleri de teknik talimatlarda yoktur. Bu nedenle, sayılan ürün hastalık ve zararlılarına karşı, fiili olarak, bitki koruma ürünü kullanımı imkansız hale gelmektedir.

b) Halen, yalnızca kamu görevlisi bazı ziraat mühendisi ve ziraat teknisyeni - teknikerine reçete yazma yetkisi verilmiştir. Özel sektörde çalışan hiçbir ziraat mühendisi, bu eğitim düzenlenmesi için yetki bulunmayan ortamda, reçete yazma yetkisine sahip değildir. Birçok üründe olduğu gibi hububat ürünlerinde de, herbisit, insektisit ve fungusitlerin çok kısa bir zaman diliminde kullanılması gerekmektedir. Bu dar zaman periyodunda, yetkili elemanların bütün alanları dolaşıp reçete yazabilmeleri için, bağımsız çalışıyor olmaları gerekmektedir. Bu çerçevede, az sayıda kamu görevlisinin masa başında reçete yazması, üreticinin de reçete yazılması için Tarım İl ve İlçe Müdürlüklerine gitmesi gerekmektedir ki, 35 bini aşkın köy, 86 binin üzerinde köyaltı yerleşmesi bulunan ülkemizde, bu durum, fiili imkansızlık anlamına gelmektedir.

c) Tarım sektöründe yaşanan gerileme nedeniyle, gelir olanakları giderek azalan üretici köylünün, reçete yazdırmak için ilave masraflara katlanması ve ayrıca reçete ücreti ödemek zorunda bırakılması, tarımsal üretimde yeni zorluklar yaratacak ve sahte - kaçak ilaç kullanımını teşvik ederek tüketici sağlığı üzerine yeni tehditler oluşturacaktır.     

Açıklanan nedenlerle, hukuka aykırı ve telafisi imkansız zararlar doğuracak Yönetmeliğin Yürütmesinin Durdurulması kararının acil olarak verilmesini talep ediyoruz.

HUKUKİ NEDENLER        : Anayasa, İYUK, 7472 Sayılı K.,  Ziraat   Mühendislerinin

 Görev ve Yetkilerine İlişkin Tüzük, Yönetmelikler, İlgili tüm    

 mevzuat.

SONUÇ ve İSTEM  : Açıklanan ve Yüksek mahkemenizce re‘sen dikkate alınacak nedenlerle, dava konusu Yönetmeliğin

3.maddesinin 2.cümlesinin, 4.maddesinin, 9.maddesinin 4.fıkrasının 2.cümlesinin, 11.maddesinin 1.fıkrasının (g) ve (ğ) bendinin, 12.maddesinin 1., 4. ve 6.fıkrasının, 13.maddesinin 1. ve 2.fıkrasının tümüyle, 14.maddesinin 1.fıkrasının (a) ve (ç) bentleri ile 2. fıkrasının, 15.maddesinin 1.3.ve 4.fıkralarının, 16.maddesinin ve 18. maddesinin 2. fıkrasının Yürütülmesinin Durdurulması ve İptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini  saygı ile arz ve talep ederiz.

Av.Zühal DÖNMEZ

Davacı Vekili

EKİ: Vekaletname

        Yönetmelik

        Danıştay Kararları

Okunma Sayısı: 1318