BARTIN'DA 60 HEKTAR ARAZİNİN TARIM DIŞINA ÇIKARTILMASINA KARŞI YARGI YOLUNA BAŞVURDUK

GENEL MERKEZ ( )
19.01.2010 (Son Güncelleme: 19.01.2010 11:57:38)

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEPLİDİR.

 

ZONGULDAK  İDARE MAHKEMESİNE

Gönderilmek Üzere

ANKARA İDARE MAHKEMESİNE

 

  

DAVACI                    : TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası

                                     Karanfil Sk.28/12 Kızılay/ANKARA

VEKİLİ                      : Av.Zühal DÖNMEZ

DAVALI                    : T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı-ANKARA                                                                                    Eskişehir Yolu 9.Km.Lodumlu/ANKARA

KONU                        : Bartın İli Merkez İlçe Kutlubeyyazıcılar ve Esenyurt Köyü sınırları içinde toplam 60,1223 hektar alandaki arazilerin tarım dışı amaçla kullanılmasının Uygun Bulunmasına ilişkin 13/11/2009 tarih 86405 sayılı davalı idare işleminin öncelik ve ivedilikle Yürütülmesinin Durdurulmasına ve İptaline karar verilmesi talebidir.

OLAYLAR                : Bartın İli Merkez İlçe Kutlubeyyazıcılar ve Esenyurt Köyü sınırları içinde, Bartın Üniversitesi kampus alanı için Uygulama İmar Planı yapılmak üzere toplam 60,1223 hektar arazinin  tarım dışı kullanılması konusundaki talep Toprak Koruma Kurulunda görüşülmüş ve kabul edilmiştir. Dava konusu karar ile de Bakanlık tarafından uygun bulunmuştur. Bu karar hukuka ve kamu yararına aykırı olup iptali gerekir.

İPTAL NEDENLERİ           :

1) İptale konu işlemler ile söz konusu arazinin tarım dışı kullanıma açılması Anayasaya aykırıdır.

Anayasal hükümler : T.C. Anayasası Devlete, 44. maddesi ile "toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek...", 45. maddesi ile de "tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek..." görevlerini yüklemiştir. Anayasamızın 45. maddesinin gerekçesinde; "Madde, Devlete tarım arazilerinin ve çayırlarla meraların amaç dışı kullanılmasını önleme görevi vermektedir. Bu ifade ile amaçlanan tarım arazilerinin endüstri ve şehirleşme sebebiyle yok edilmesinin önlenmesidir. Devlet, bu amaçla yasal düzenlemeler yapmalıdır" ifadesi yer almaktadır.

Anayasamızın 166. maddesi, "Ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı, özellikle sanayiin ve tarımın yurt düzeyinde dengeli ve uyumlu biçimde hızla gelişmesini, ülke kaynaklarının döküm ve değerlendirilmesini yaparak verimli şeklide kullanılmasını planlamak, bu amaçla gerekli teşkilatı kurmak Devletin görevidir" hükmünü amirdir.

            Yine Anayasamızın 56.maddesine göre; "Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir".

            İptalini talep ettiğimiz, dava konusu taşınmazların tarım arazisi olmaktan çıkarılmasına ilişkin işlemlerin Anayasaya aykırı olduğu açıktır.

            2) Mera ve tarım arazisi olan dava konusu taşınmazların tarım arazisi olmaktan çıkarılması 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununa ve 4342 Sayılı Mera Kanununun aykırıdır.

a-Toprağın doğal veya yapay yollarla kaybını ve niteliklerini yitirmesini engelleyerek korunmasını, geliştirilmesini amaçlayan Kanunun 3.maddesinin (d) fıkrasında, Tarım arazisinin tanımı yapılmıştır. Buna göre;  Toprak, topografya ve iklimsel özellikleri tarımsal üretim için uygun olup, hâlihazırda tarımsal üretim yapılan veya yapılmaya uygun olan veya imar, ihya, ıslah edilerek tarımsal üretim yapılmaya uygun hale dönüştürülebilen araziler tarım arazisidir.

Kanunun 4.maddesinde de, Devletin hüküm ve tasarrufu altında ve Hazinenin özel mülkiyetinde olan araziler ile kamu kurumlarına, gerçek ve tüzel kişilere ait olan arazilerin mülkiyet hakkı kullanılırken toprağın; bitkisel üretim fonksiyonu, endüstriyel, sosyo-ekonomik ve ekolojik işlevlerinin tamamen, kısmen veya geçici olarak engellenmemesi amacıyla araziyi kullananlar, bu Kanunun öngördüğü tedbirleri almakla yükümlüdür, denilmektedir.

Tarım arazilerinin amaç dışı kullanımını düzenleyen 5403 Sayılı Kanunun 13.maddesinde, mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazilerinin tarımsal üretim amacı dışında kullanılamayacağı belirtilmiştir. Ancak, alternatif alan bulunmaması ve Kurulun uygun görmesi şartıyla; savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar, doğal afet sonrası ortaya çıkan geçici yerleşim yeri ihtiyacı, petrol ve doğal gaz arama ve işletme faaliyetleri, ilgili bakanlık tarafından kamu yararı kararı alınmış madencilik faaliyetleri, bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış plân ve yatırımlar için bu arazilerin amaç dışı kullanım taleplerine, toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile Bakanlık tarafından izin verilebilir.

Ziraat Odası Başkanlığı tarafından talep edilen bilgiye Bartın Valiliği İl Tarım Müdürlüğünün verdiği 14/12/2009 tarihli cevabi yazıda Bartın Valiliği İl İdare Kurulu tarafından Kamu Yararı Kararı verildiği belirtilmekte ise de karar örneği gönderilmemiştir. 5403 sayılı Kanunun 13.maddesinde Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri dışında kalan tarım arazileri; toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile valilikler tarafından tarım dışı kullanımlara tahsis edilebilir, denilmektedir. Dayanağını 5403 sayılı Kanunun oluşturduğu 24 Temmuzda yayınlanarak yürürlüğe giren Tarım Arazilerinin Korunması, Kullanılması Ve Arazi Toplulaştırmasına İlişkin Tüzük‘ün 9.maddesine göre de Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri dışında kalan tarım arazileri için toprak koruma projesine uyulması, çevre arazilerdeki tarımsal kullanım bütünlüğünü bozmaması kaydıyla valilikler tarafından tarım dışı amaçla kullanım izni verilebilir.

            Dava konusu kararda, arazinin yerinde incelenmesi ile hazırlanan raporların ve eklerin değerlendirilmesi sonucu uygun görüş verildiği belirtilmektedir ancak raporların neler olduğu, arazinin hangi sınıf arazi olduğu, alternatif alan olup olmadığı konusunda bir bilgi bulunmamaktadır. Müvekkil ODA tarafından görevlendirilen Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim üyeleri tarafından verilen raporda alternatif alanın olduğu tesbit edilmiş ve Şahne Köyü yolu üzerindeki şehir merkezi yanındaki Bartın İli manzaralı VI ve VII sınıf arazilerden oluşan arazilerin üniversite yerleşke alanı için uygun olduğu belirtilmiştir.

Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri tarımsal üretim amacı dışında kullanılamaz. Ancak, alternatif alan bulunmaması ve Kurulun uygun görmesi şartıyla; Bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış olması gerekir. Eğer toprağın sınıfı bunlar dışında ise toprak koruma projesine uyulması, çevre arazilerdeki tarımsal kullanım bütünlüğünü bozmaması gerekmektedir.

            b-Arazinin bir bölümü Köy Tüzel Kişiliğine ait meradır. 4342 Sayılı Mera Kanununun 14.maddesinde, tahsis amacı değiştirilmedikçe mera, yaylak ve kışlaktan bu Kanunda gösterilenden başka şekilde yararlanılamayacağı,  belirtilerek, tahsis amacının hangi durumlarda değiştirilebileceği gösterilmiştir. Maddede sayılan durumların varlığı halinde  ilgili müdürlüğün talebi, komisyonun ve defterdarlığın uygun görüşü üzerine, valilikçe tahsis amacı değiştirilebilir. Bu kurala uygun işlem yapılmış mıdır, bilinmemektedir.

14.maddenin 4.fıkrasında Durumu ve sınıfı çok iyi veya iyi olan mera, yaylak ve kışlaklarda birinci fıkranın (a), (f), (g), (ğ) ve (h) bentleri hariç, tahsis amacı değişikliği yapılamaz, denilmiştir. Hariç tutulan durumlar içinde Üniversiteye tahsis işinin girebileceği (d) bendi bulanmamaktadır. Dolayısıyla dava konusu karar kapsamındaki meraların durumu ve sınıfını gösterir bir tespit yapılmış mıdır?

Müvekkil ODA tarafından görevlendirilen bilim adamlarınca düzenlenen raporda, bu tür arazilerin tarım dışına çıkarılmasının arazi bozulmalarına neden olacağı, ekosistemi olumsuz etkileyeceği, meraların kullanım dışına çıkarılmasının doğal kaynaklar üzerine yapacağı olumsuz etkilerin göz önünde bulundurulması gerektiği, oysa alan seçiminde ve alınan kararlarda herhangi bir bilimsel planlama çalışması yapılmadığı belirtilmiştir.

Öyle anlaşılıyor ki, ne yazık ki doğru dürüst bir tespit yapılmadan, rapor düzenlenmeden karar alınmıştır. Zaten tarım toprakları çoğunlukla bu şekilde tarım dışına çıkarılmaktadır. Türkiye‘nin pek çok yerinde tarım dışına çıkarılan topraklar benzer davalarda mahkemelerin verdiği iptal kararlarıyla kurtarılabilmiştir.  Örnek kararları ekte sunuyoruz. (Adana 2.İdare Mahkemesi, Sakarya 2.İdare Mahkemesi, Çanakkale İdare Mahkemesi karar örnekleri)

            3) Müvekkil Oda, kaynağını Anayasa‘dan alan kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olup, üyelerinin tüm toplumsal, ekonomik ve mesleki sorunları ile doğrudan ilgilenmekle yükümlüdür. Ayrıca ülkemizin tarımsal kaynaklarının, topraklarının korunması için gereken her türlü girişimde bulunmakla yükümlüdür.

            7472 Sayılı Ziraat Yüksek Mühendisliği Hakkında Kanun, Ziraat Yüksek Mühendislerinin toprak muhafazasına ilişkin hizmet ve faaliyetlerde bulunmaya yetkili olduklarını düzenlemiştir. Ziraat Mühendislerinin Görev Ve Yetkilerine İlişkin Tüzükte, toprak ve su muhafazasının toprak bilimi alanında öğrenim görmüş ziraat mühendisleri tarafından yapılacağı, hükmü yer almaktadır. 06.04.2005 Tarih, 25778 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ziraat Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliğinin 6.maddesine göre de; Ülke tarımı ve tarımsal üretim kaynaklarının korunması, geliştirilmesi, işletilmesi ve verimli kılınması, kırsal nüfusun toplumsal ve ekonomik kalkınmasının sağlanması, kırsal ve tarımsal gelişime yönelik strateji, politika, program ve proje oluşturulması çalışmalarına katkıda bulunmak amacıyla her türlü girişim ve etkinlikte bulunmak, Odanın amaç ve görevleri arasında  sayılmıştır. Bu bağlamda müvekkil ODA tarım topraklarının kaybına neden olacak her türlü düzenlemenin karşısındadır.

              4) İptale konu karar ile birlikte söz konusu mutlak tarım arazilerinin tarım dışı kullanıma açılması sonucu telafisi imkansız zararların ortaya çıkacağı muhakkaktır. Toprakları tarım dışına çıkarılan çiftçiler, köylüler, geçimlerini tarım ve hayvancılıktan sağlamaktadırlar. Üniversiteye verilecek arazinin toprak niteliğinin hiçbir önemi yoktur çünkü zaten toprak tarım amaçlı kullanılmayacaktır, bu nedenle de başka alternatiflerin araştırılması gerekir, tarım ve mera dışı kalan uygun araziler vardır. Buna rağmen bu topraklar üzerinde ısrar edilmesi Yürütmenin Durdurulmasını gerekli kılmaktadır.

Günümüzde toprak ve su kaynaklarının önemi, korunması gerekliliği, kaybının küresel ısınmaya etkileri konusunda dünya devlerinin dahi bir araya gelip toplantılar düzenlediği bir konuda ülkemiz topraklarının göz göre göre kaybı üzücüdür. Bu nedenle acilen Yürütmenin Durdurulmasına karar verilmesini talep etmekteyiz.

  

HUKUKİ NEDENLER        : Anayasa, İYUK, 6469 Sayılı Kanun, 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu, Mera Kanunu, Tüzük, Yönetmelikler, İlgili tüm  mevzuat.

DELİLLER                           : 13/11/2009 tarihli Bakanlık Kararı, 14/12/2009 tarihli yazı, ODA Yönetim KK, AÜ.Ziraat Fakültesi öğretim üyelerinin hazırladığı Rapor, vs.tüm yasal delil.

SONUÇ VE SİSTEM                       :Yukarıda açıklanan nedenlerle; tarım arazilerin tarım dışı amaçla kullanılmasının  Uygun Bulunmasına ilişkin  13/11/2009  tarih  86405 sayılı

davalı idare işleminin öncelik ve ivedilikle Yürütülmesinin Durdurulmasına ve İptaline; yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine  karar verilmesini saygı ile arz ve talep ederim.

Av.Zühal DÖNMEZ

Davacı Vekili

EKİ: Vekaletname

1-13/11/2009 t.li karar

2-Bilim Kurulu Raporu

3-14/12/2009 t. yazı

1-Sakarya 2.İd.Mh.E.2008/699 s.kararı

2-Adana 2.İd.Mh.E.2007/719 K.2008/1144 s.kararı

3-Çanakkale İd.Mh.E.2009/165 K.2009/723

Okunma Sayısı: 1537