BALIKESİR'DE 1. SINIF TARIM ARAZİSİNİ YAPILAŞMAYA AÇAN BAKANLIK İŞLEMİ İPTAL EDİLDİ

GENEL MERKEZ ( )
25.01.2010 (Son Güncelleme: 18.02.2010 17:50:24)

T.C.
BALIKESİR
İDARE MAHKEMESİ  

ESAS NO: 2009/53
KARAR NO: 2009/1635

 

DAVACI: TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI

VEKİLİ: AV. ZUHAL DÖNMEZ
Bestekar Sokak No: 49/5 Kavaklıdere Çankaya / ANKARA

DAVALI: TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANILĞI - ANKARA

MÜDAHİL (DAVALI YANINDA): ADALET BAKANLIĞI
Ceza ve Tevfik Evleri Genel Müdürlüğü  Merkez/ANKARA

DAVANIN ÖZETİ: Balıkesir ili, Burhaniye İlçesi, Börezli Köyü, Ayıtarası Mevkii, 224 ada, 3 parselde kayıtlı 11,8256 hektarlık alanın, Burhaniye Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın talebi üzerine T tipi Ceza ve İnfaz Kurumu yapılmak üzere tarım dışı amaçla kullanılmasının uygun bulunmasına ilişkin 3.12.2008 tarihli işlemin; Anayasa‘nın 44, 45, 56 ve 166. maddelerine aykırı olduğu, 1. sınıf tarım arazisi olan dava konusu taşınmazların imara açılarak tarım arazisi olmaktan çıkarılmasının 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu‘na aykırı olduğu, anılan Yasa‘nın 13/d maddesi uyarınca yatırımı yapacak ilgili bakanlık tarafından alınmış bir kamu yararı kararı bulunmadığı, kaymakamın bu hususta kamu yararı kararı alma yetkisi bulunmadığından alınan kamu yararı kararının yetki yönünden sakat olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ: 5403 SAYILI Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu‘nun 13. maddesinde belirtilen durumlarda yine maddedeki şartların oluşması halinde tarım arazilerinin tarım dışı amaçlarla kullanımına izin verilebileceği, söz konusu faaliyetin özel yatırım niteliğinde olmayıp bir kamu yatırımı olduğu, kamu yararına olmayan bir projenin yatırım programına alınıp kamu bütçesinden harcama yapılmasının söz konusu olmadığı, kamu yararı kararı alınmamış olsa bile yapılacak yatırımın kamu yararına yönelik bir yatırım olduğu, alınan kamu yararı kararının ise bakanlığın ilçedeki temsilcisi olan kaymakam tarafından alındığı, Anayasada yer alan hükümlerin mutlak bir hüküm olmayıp kamulaştırma başlıklı 46. maddesinde kamu yararının gerektirdiği hallerde tarım arazilerinin de tarım dışı amaçlarla kullanılabilmesine Anayasanın da cevaz verdiği, mülkiyet hakkının kamu yararına aykırı kullanılmasının söz konusu olmadığı, Anayasada ifade edildiği şekliyle kamulaştırmanın toplum yararına verilmiş bir izin olduğu, Burhaniye, Edremit, Ayvalık, Havran ve Gömeç ilçelerine hizmet verecek olan yüksek güvenlikli bir cezaevine acilen ihtiyaç duyulduğu ve tesisin yapılabileceği başka bir alternatifin de bulunmadığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

MÜDAHİL SAVUNMASININ ÖZETİ: Bakanlık tarafından 2009-2014 yılları arasını kapsayacak şekilde hazırlanan yatırım planlaması uyarınca bölgenin suç türleri ve ihtiyaçları ile mevcut kapasiteleri göz önüne alınarak yeni ceza infaz kurumları yapımı planlandığı ve bu planlamanın yıllara göre dağıtıldığı, bu planlama kapsamında Burhaniye Ağır Ceza merkezinde mevcut 1954 yılı yapımı ve 174 kişi kapasiteli C Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun çağdaş infaz rejimine uygun olmaması, mevcudunun kapasitesinin çok üzerinde

olması sonucu yeni bir ceza infaz kurumu yapımına ihtiyaç duyulduğu, yapılan çalışma ve değerlendirmeler sonucu ihtiyaca binaen 1000 kişi kapasiteli ceza infaz kurumu yapımına karar verildiği, 2009 yılından itibaren Devlet Planlama Teşkilatı nezdinde girişimde bulunularak yatırım programına alındığı, ülke genelinde çağdaş infaz sistemine geçilmesine yönelik olarak ceza kurumları kurmak ve var olan sistemi iyileştirme yönelik yapılan faaliyetlerin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olduğu belirtilerek, davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Balıkesir İdare Mahkemesi‘nce dava dosyası incelenerek, işin gereği görüşüldü:

Dava, Balıkesir İli, Burhaniye İlçesi, Börezli Köyü, Ayıt arası Mevkii, 224 ada, 3 parselde kayıtlı 11,8256 hektarlık alanın, Burhaniye Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın talebi üzerine T tipi Ceza ve İnfaz Kurumu yapılmak üzere tarım dışı amaçla kullanılmasının uygun bulunmasına ilişkin 3.12.2008 tarihli işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

5403 sayılı Kanunu Tarım Arazilerinin Amaç Dışı Kullanımı başlıklı 13. maddesinde, mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazilerinin, tarımsal üretim amacı dışında kullanılamayacağı, ancak, alternatif alan bulunmaması ve Kurulun uygun görmesi şartıyla; savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar, doğal afet sonrası ortaya çıkan geçici yerleşim yeri ihtiyacı, petrol ve doğal gaz arama ve işletme faaliyetleri, ilgili bakanlık tarafından kamu yararı kararı alınmış madencilik faaliyetleri, bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış plân ve yatırımlar, kamu yararı gözetilerek yol altyapı ve üstyapısı faaliyetlerinde bulunacak yatırımlar için bu arazilerin amaç dışı kullanım taleplerine, toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile Bakanlık tarafından izin verilebileceği hükmüne yer verilmiştir.

Tarım Arazilerinin Korunması ve Kullanılmasına Dair Yönetmeliğin Tarım dışı amaçlarla kullanılabilecek kuru tarım arazileri başlıklı 10/f maddesinde Ceza infaz kurumları ve tutukevleri yapı ve tesisleri için marjinal tarım arazilerinden başlamak kaydıyla, daha uygun alternatif araziler bulunmadığı takdirde, gerçek ihtiyaca cevap verecek miktarlardaki diğer kuru tarım yapılan araziler ile ekonomik verim alınamayan dikili tarım arazileri, kamu yararının gözetilmesi ve tarımsal faaliyetlere zarar vermeyecek tedbirlerin alınması kaydıyla, tarım dışı faaliyetlere tahsis edilebileceği hükmüne yer verilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden, Bakanlıkça 2009-2014 yılları arasında yatırımı programı kapsamına alınarak Balıkesir İli, Burhaniye İlçesi, Börezli Köyü, Ayıtarası Mevkii, 124 ada, 3 sayılı parselde kayıtlı 118256 m2‘lik 1. sınıf tarım arazisi üzerinde T Tipi İnfaz Kurumu yapılmasının planlandığı ve kaymakamlık tarafından söz konusu tarım arazisinin kullanımı amacıyla İl tarım Müdürlüğünden görüş sorulduğu, İl Tarım Müdürlüğünce hazırlatılan etüt raporu sonucunda arazinin tarım dışı kullanımının uygun olmadığı yönünde görüş verildiği, bunun üzerine kaymakamlıkça yatırıma ilişkin olarak kamu yararı kararı alındığı, aynı şekilde İlçe İdare Kurulunca da söz konusu tesisin yapımına ilişkin kamu yararı kararı alındığı ve akabinde Valilik Toprak Koruma Kurulu‘ndan görüş istendiği, Toprak Koruma Kurulunca verilen görüşte Ceza İnfaz Kurumunun yapılabilmesi için mevzii imar planı yapılmasının kabul edildiği ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı‘ndan görüş sorulduğu, bunun üzerine anılan bakanlıkça söz konusu arazinin tarım dışı amaçla kullanılmasının mümkün görüldüğüne ilişkin görüş verildiği, bu işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Olayda, söz konusu arazinin 1. sınıf tarım arazisi olduğu hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamakla birlikte, Bakanlıkça 2009-2014 yılları arasında yatırımı programına alınan söz konusu tarım arazisinin kullanımına ilişkin olarak anılan yönetmeliğin 10/f maddesi uyarınca Tarım ve Köyişleri Bakanlığı‘ndan tarım arazisinin tahsisine yönelik herhangi bir iznin alınmadığı, ayrıca anılan Kanun‘un 13/d maddesinde belirtildiği şekilde 1. sınıf tarım arazisinin tarım dışı kullanımına bağlı olarak yapılacak yatırım için Bakanlıkça alınmış bir Kamu Yararı Kararının da bulunmadığı, söz konusu kamu yararı kararlarının kaymakamlıkça, ilçe idare kurulunca ve başsavcının talebi doğrultusunda dava tarihinden sonraki bir tarihte İl İdare Kurulunca alındığı, dolayısıyla Adalet Bakanlığı‘nca yapılması düşünülen söz konusu yatırım için usulüne uygun bir şekilde alınmış bir kamu yararı kararı bulunmadığı, dosyadaki mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesinden anlaşılmaktadır.

Bu durumda yukarıda anılan mevzuat hükümleri uyarınca yatırımı gerçekleştirecek ilgili Bakanlık tarafından usulüne uygun şekilde alınmış bir kamu yararı kararı bulunmadığı hususu dikkate alındığında, Valilik İl Tarım Müdürlüğünün talebi üzerine 1 .sınıf tarım arazisin tarım dışı amaçla kullanılabileceğine ilişkin tesis edilen dava konusu işlemde mevzuat hükümlerine uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan 140,75 TL yargılama giderinin ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 500,00 TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak, davacıya verilmesine, Müdahil tarafından yapılan giderlerin müdahil üzerine bırakılmasına, artan posta ücretinin isteği halinde davacıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren otuz (30) gün içerisinde Danıştay Başkanlığı‘na temyiz yolu açık olmak üzere 24.12.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan Merih DİNÇER

Üye Metin SARIKURT

Üye Kemaleddin ÖZDEMİR

Okunma Sayısı: 1165