BİTKİ KORUMA ÜRÜNLERİNİN REÇETELİ SATIŞI YÖNETMELİĞİNE KARŞI AÇTIĞIMIZ DAVADA, TARIM BAKANLIĞI'NIN II. CEVABI

GENEL MERKEZ ( )
22.02.2010 (Son Güncelleme: 06.07.2010 14:25:20)

T.C.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI
Hukuk Müşavirliği

SAYI : B.12.0.HKM.0.01-641.02-İD.2009-705

KONU: TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası

DANIŞTAY ONUNCU DAİRE BAŞKANLIĞINA

Dosya Esas No:2009/10368

CEVAP VEREN (DAVALI) : Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ANKARA

KARŞI TARAF (DAVACI) : TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası

VEKİLİ : Av.Zühal Sirkecioğlu Dönmez
Bestekar Sok.No:49/5 Kavaklıdere/ ANKARA

TEBLİĞ TARİHİ : 11.12.2009

KONU : Davacı tarafın cevaba karşı cevaplarını içeren 01.12.2009 tarihli dilekçesine karşı cevaplarımızın sunulmasıdır.

CEVAPLARIMIZ

Davacı tarafından, Bakanlığımız aleyhine açılmış olan işbu dava hukuki dayanaktan yoksundur. Davacı tarafın cevaba cevap dilekçesine karşı, savunmalarımızı içeren dilekçemizde yer alan beyanlarımızı tekrarlamakla birlikte aşağıdaki hususları vurgulamak istiyoruz.

Türkiye‘de zirai mücadelede kullanılan Bitki Koruma Ürünleri, 6968 sayılı "Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanunu" ve 11142 sayılı "Zirai Mücadele İlaç ve Aletleri Hakkında Nizamname" ile bu Kanun ve Nizamnameye istinaden çıkarılmış olan "Bitki Koruma Ürünlerinin Ruhsatlandırılması Hakkında Yönetmelik" esaslarına göre ruhsatlandırılmakta ve piyasaya arz edilmektedir. Dünyanın birçok ülkesinde Bitki Koruma Ürünlerine kısıtlı kullanım veya kısmi reçeteli satış uygulanmaktadır. Ülkemizde de bazı bitki koruma ürünleri bu ülkelerde olduğu gibi reçeteli olarak satılmakta iken bitki koruma ürünlerinin daha güvenli kullanımı, izlenebilirliğinin sağlanması amacıyla yeni bir uygulama başlatılmış ve 12 Şubat 2009 tarih ve 27139 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren "Bitki Koruma Ürünlerinin Reçeteli Satış Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik" ile Bakanlığımızdan ruhsat alan tüm bitki koruma ürünlerinin satışına reçete zorunluluğu getirilmiştir.

Bakanlığımızca yıllardır tartışılan ve gündemde olan reçeteli satışa geçilmeden 1 yıl öncesinden İl Müdürlükleri ve Üniversitelerin ilgili bölümleri ile toplantılar yapılmış, bu konuda paydaşlar bilgilendirilmiştir. Ayrıca hazırlanan taslak yönetmelik için Gaziosmanpaşa Üniversitesi, TİSİT, ZİMİD, Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği, Akdeniz Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Gıda Güvenliği Derneği, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Selçuk Üniversitesi, Mustafa Kemal Üniversitesi, Ziraat Mühendisleri Odası, Tarımsal potansiyeli yüksek olan İl Tarım Müdürlükleri ve Bakanlığımızın ilgili birimlerinden alınan görüşler değerlendirilmiş ve özellikle Davacı odanın görüşlerinden uygulanabilir olanlar dikkate alınmıştır. (Ek-I)

Uygulamada sıkıntı yaşanmaması amacıyla gerekli alt yapı çalışmaları da yapılmıştır. Davacı oda ile beraber (Ek-2) bu çerçevede Üniversite öğretim elamanları destekli İl ve İ!çe Tarım Müdürlüklerinde görevli 206 Ziraat Mühendisine eğiticilerin eğitimi şeklinde eğitim yapılmış ve bu kişilerinde illerindeki ziraat mühendislerine eğitim vermesi sağlanmıştır.

Reçete yazmaya yetkili kişilerin reçete yazarken sorunlarla karşılaşmaması amacıyla gerekli teknik desteğin verilmesi için Bakanlığımız teknik talimatları güncellenmiş, Bakanlıkça ruhsatlandırılan Bitki Koruma Ürünlerinin Bitkilere göre, zararlı ve hastalıklara göre tavsiyelerini içeren Vademecum şeklinde kitap hazırlanmış ve 10.000 adet bastırılarak reçete yazma yetkisine sahip kişilere ücretsiz olarak Nisan 2009 ayının sonuna kadar dağıtılması sağlanmıştır.(Ek-3).

Daha sonra yapılan çalışmalar ve ilgili birimlerin önerileri doğrultusunda revize edilerek yeniden hazırlanan yönetmelik 12 Haziran 2009 tarih ve 27256 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve eski yönetmelik (12 Şubat 2009 tarih ve 27139 sayılı) yürüdükten kaldırılmıştır.Yeni yönetmelik ile birlikte, 22 Aralık 2009 tarihi itibariyle İl Tarım Müdürlükleri aracılığı İle 9.682 kişiye Bitki Koruma Ürünü Reçete Yazma Yetkisi verilmiştir.

Yönetmelikte 4 ay sonra bazı değişikliklerin yapıldığı doğrudur. Ancak bu değişiklikler yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden sonra uygulamada görülen bazı zorlukların giderilmesi, 81 ilde üreticilerimize hiçbir güçlük çıkarmadan ve üretimde sıkıntı yaşanmadan Ülkenin Zirai Mücadele Faaliyetlerinin yönetilebilmesi için geçiş sürecinde öngörülen düzenlemelerin değiştirilmesinden ibarettir.

Bakanlığımızca yıllardır tartışılan ve gündemde olan reçeteli satışa geçilmeden 1 yıl öncesinden İl Müdürlükleri ve Üniversitelerin ilgili bölümleri ile toplantılar yapılmış, bu konuda paydaşlar bilgilendirilmiştir. Ayrıca hazırlanan taslak yönetmelik için Gaziosmanpaşa Üniversitesi, TİSİT, ZİMİD, Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği, Akdeniz Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Gıda Güvenliği Derneği, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Selçuk Üniversitesi, Mustafa Kemal Üniversitesi, Ziraat Mühendisleri Odası, Tarımsal potansiyeli yüksek olan İl Tarım Müdürlükleri ve Bakanlığımızın ilgili birimlerinden alınan görüşler değerlendirilmiş ve özellikle Davacı odanın görüşlerinden uygulanabilir olanlar dikkate alınmıştır.(EK-1) .

Savunma dilekçemizde de ifade edildiği gibi, davacı Odanın Uygulamanın başlangıçta sınırlı pilot alanlarda uygulanması önerisi; böyle bir uygulamanın sahada gerçekleştirilmesi denetimi ve sonuçlarının alınarak geçiş sürecinde yararlanılması aşağıdaki nedenlerden dolayı mümkün değildir.

1 -Bunun için Pilot bölgedeki üreticilerin ihtiyaç duydukları bitki koruma ürünlerini ayni bölgedeki zirai ilaç bayilerinden reçeteli olarak temin etmeleri zorunluluğu getirilmesi gerekir. Bu alanda herhangi bir mevzuatın bulunmaması ve kurallara uymadaki bazı zorunluluklar çiftçinin bu alanda gönüllülük esası içeren pilot uygulamalara asla rağbet etmeyeceğini göstermektedir.

2-Çiftçilere zirai Mücadele ilacının temininde hiç bir zorlama ve kısıtlamanın yapılamaması

3-Üretici ve bayi kontrolünün yapılmasının mümkün olmaması,

4-Bakanlığımızca ruhsatlandırılan bitki koruma ürünlerinin kullanımının ülke genelini kapsaması,

2

 

Makinaları Zootekni; Su ürünleri; Peyzaj; Gıda mezunu olanları uzman kabul ederek diğer bölümlerden mezun olanları bu alanda iştigalini tüzükle önlemiş; Ancak yine birer uzmanlık alanı olan Bitki Koruma Tarla ve Bahçe bölümünden mezun olanların yapması gereken işleri diğerlerinin yapmasına izin vermiştir. (Bu üç Bölümle İlgili Üniversitelerimizden görüş alınmasının yararlı olacağı düşünülmektedir.) Bu uygulama 06.04.2005 tarihli 25778 sayılı Resmi gazetede yayınlanan üyelerin hak ve yetkilerini savunmak anlamında üyeleri arasında ayrım yaptığının ve tüzükle çelişkisinin bir belgesidir. Buna rağmen söz konusu ZM Kanunu ve Tüzüğüyle çelişki yaratmamak için bu düzenlemede Reçete yazma yetkisi tüm Ziraat Mühendislerine verilmiş ancak Bitki Koruma Bölümü mezunları dışında kalanlara yeterlik sınavı getirilmiştir. Dolayısıyla yine uygun olan tüm ziraat mühendislerin bu işi yapabileceği ve herhangi bir yasaklamanın bu yönetmelikle getirilmediği görülecektir.

Yönetmelik oluşturulurken reçete yazma yetkisine sahip olacak kişilerin sadece ziraat mühendisi, ziraat teknikeri ve ziraat teknisyeni olmaları dikkate alınmıştır. Reçete yazacak kişilerinin sorumluluklarında ve yetkilerinde ise yapılacak işin aynı olması nedeniyle kamu çalışanı ve özel sektör çalışanı ayrımı yapılmamıştır.

12 Haziran 2009 tarih ve 27256 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren "Bitki Koruma Ürünlerinin Reçeteli Satış Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik", ülkemizde zirai mücadele ve zirai karantina ile ilgili konularda Bakanlığımıza yetki veren 6968 sayılı Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanununun 38 ve 40. maddelerine dayanarak hazırlanmıştır. (Ek-6)

"Bitki Koruma Ürünlerinin Reçeteli Satış Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte davacı oda tarafından iddia edildiği gibi Ziraat Mühendislerinin görev ve yetkileri ile çalışma alanlarına herhangi bir kısıtlama getirilmediği gibi herhangi bir çelişkili durumda söz konusu değildir. Ziraat Mühendisleri odasına üye tüm mühendisler gerekli şartları taşımak şartıyla bu görevi yapabileceklerdir. Herhangi bir hakkın kaybı veya gaspı söz konusu değildir.

Davacı tarafça 7472 Sayılı Ziraat Yüksek Mühendisliği Hakkında Kanun, ile ilgili tüzük ve yönetmeliklerin yer almamasının iptal nedeni olarak değerlendirilmesi hukuka uygun değildir. Bu düzenlemelerle ilgili yetkiyi 6968 sayılı yasa zaten Bakanlığımıza vermiştir. Odanın yetkisi yönetmeliklerinde de belirtildiği gibi kendi üyelerinin hak ve yetkilerinin korunmasını sağlamaktır. Bu anlamda da Bakanlığımız tarafından alınmış bir hak ve yetki söz konusu olmadığına göre ve bu düzenlemelerle bir çelişkinin bulunmaması nedenleriyle iddia hukuki yönden tutarsızdır. Davacı Odanın yer almasını istediği Kanun hükümlerine göre zirai mücadele uygulamalarında bitki koruma ürünü tavsiyesinin yapılabilmesi için (reçete yazılması) mütehassıslığı öngörmektedir.(Ek-) Bu durum dikkate alındığında yürürlükte olan yönetmelik ile reçete yazma işini uzmanların yapması amaçlanmıştır.

6235 Sayılı TMMOB Kanunun 33. maddesine göre odaya kayıt zorunluluğu getirilmektedir. Uygulamada olan Yönetmelikte bu zorunluluk getirilmemiştir. Çünkü Odanın tüm illerde yetkili organ ve denetim birimleri bulunmakta ve meslekleriyle ilgili faaliyette bulunan üyelerini kontrol ve yasa hükümlerine uymayanlarla ilgili yaptırım imkanı bulunmaktadır. Burada bu kontrolü Bakanlığımız aracılığıyla yapma isteklerinden dolayı bu odaya kayıt zorunluluğunun reçete yönetmeliğine de konulması istenmektedir ki bu hukuki açıdan dayanaksız ve tutarsızdır.Bakanlığımız, Odaya kanunlarla verilmiş kayıt ve bunun devam ettirilmesi zorunluluğunun takibiyle görevli değildir. Görevleri 441 sayılı kanun ve diğer mevzuatla da belirlenmiş olup kendi yetki alanında diğer kanun ve mevzuatlarla çelişki yaratmadan işlevlerini yerine getirmeye çalışmaktadır.

Davacı tarafından hazırlanan yönetmelikte Oda görüşlerinin dikkate alınmadığı iddia edilmekte ise de, 12 Haziran 2009 tarihli Yönetmelikte il sınırlamasının kaldırılması, uygulanabilir önerilerin Bakanlığımızca dikkate alındığının bir kanıtıdır.

Ülkemizde zirai mücadele ve zirai karantina ile ilgili konularda Bakanlığımıza yetki veren 6968 sayılı Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanununun 38. maddesi dikkate alındığında, bitki koruma ürünlerinin piyasaya arzının ve satışının Bakanlığın kontrolü ve koyacağı şartlara tabi olması gerekliliği göz önüne alınarak izlenebilirlik ve kontrol için Bakanlığımızca Reçete Yazma Yetki Belgesi verilerek reçete yazacak kişilerin kayıt altına alınmasında davacının iddiaları hukuki mesnetten yoksun kalmaktadır.Ayrıca yukarıda da belirtildiği üzere, ülkemizde Ziraat Fakülteleri; Bitki Koruma, Tarla Bitkileri, Bahçe Bitkileri, Tarım Alet ve Makineleri, Su Ürünleri, Tarım Ekonomisi, Tarımsal Yapılar ve Sulama, Zootekni ve Toprak bölümlerinden mezun vermektedir. Dolayısıyla tüm bölümlerde farklı dersler okutulmaktadır. Ziraat mühendislerinin görev ve yetkilerine ilişkin Tüzüğün 3. Bölümü altında yer alan kısmında Ziraat fakültelerinin 6 bölümünden (Tarımsal Yapılar ve Sulama; Toprak, Tarım alet ve Makinaları, Zootekni; Su ürünleri; Peyzaj; Gıda) mezun olanları uzman kabul ederek diğer bölümlerden mezun olanları bu alanlarda iştigalini tüzükle önlemiş; Ancak yine birer uzmanlık alanı olan Bitki Koruma, Tarla ve Bahçe bölümünden mezun olanların yapması gereken işleri diğerlerinin yapmasına izin vermiştir. (Bu üç Bölümle İlgili Üniversitelerimizden görüş alınmasının yararlı olacağı düşünülmektedir.) Bu uygulama 06.04.2005 tarihli 25778 sayılı Resmi gazetede yayınlanan üyelerin hak ve yetkilerini savunmak anlamında üyeleri arasında ayrım yapıldığının ve tüzükle çelişkisinin bir belgesidir. Buna rağmen söz konusu ZM Kanunu ve Tüzüğüyle çelişki yaratmamak için bu düzenlemede reçete yazma yetkisi tüm Ziraat Mühendislerine verilmiş ancak Bitki Koruma Bölümü mezunları dışında kalanlara yeterlilik sınavı getirilmiştir. Dolayısıyla yine uygun olan tüm ziraat mühendislerin bu işi yapabileceği ve herhangi bir yasaklamanın bu yönetmelikle getirilmediği aşikar olarak görülmektedir. Burada 72 milyon vatandaşımızın zarar görmesini engellemek için uzmanlardan oluşmuş ve kendilerine Bakanlığımız tarafından yetki verilmiş uzmanların reçete yazması sağlanarak kamu yararı gözetilmiş, insan ve çevrede doğabilecek zararların önlenmesine çalışılmıştır.

Ziraat fakültelerinin bitki koruma bölümlerinde görevli öğretim elemanları, bitki koruma bölümü mezunu olmayan ancak zirai mücadele araştırma enstitülerinde veya diğer araştırma enstitülerinin bitki koruma ile ilgili araştırma bölümlerinde en az üç yıl süre ile görev yapan konu uzmanı ziraat mühendisleri ile İl müdürlüklerinde bitki koruma şubelerinde ve ilçe müdürlüklerinde bitki koruma hizmetlerinde en az beş yıl süre ile görev yapan bitki koruma bölümü mezunu olmayan ziraat mühendislerine, bitki koruma ürünleri ile ilgili tavsiye işini (reçete yazma) uzmanlık seviyeleri ve mesleki deneyimleri dikkate alınarak; davacı Ziraat Mühendisleri Odasının iddiasının aksine sınav şartı aranmaksızın Yönetmeliğin 8.,9. ve 12. maddeleri gereği doğrudan reçete yazma yetkisi verilmektedir.(Ek-8)

Ayrıca reçete yazma yetkisine sahip olacak kişiler için yönetmelik gereği yapılacak sınavla ilgili 6968 sayılı kanunda bir düzenleme olmadığı bu nedenle böyle bir düzenlemenin yapılamayacağı iddiası da hukuk normlarıyla bağdaşmamaktadır. 6968 sayılı Kanunun 38. maddesi çerçevesinde insan sağlığı ve kamu yararı da dikkate alınarak tamamen ülke koşulları ve mevcut düzenlemelerle uyumlu bir şekilde söz konusu yönetmelik hazırlanarak yürürlüğe konulmuştur. Sınav zorunluluğunun getirilmesinde de kamu yararı bulunmakta olup, ihtisas sahibi olmayan ve yanlış yaparak insanlarda telafısi imkansız zararların oluşmasına yol açacak konu uzmanlarının dışındakilerin bu işi yapmaları önlenmiştir. Bunda çok açık kamu yararı bulunmakta olup Odanın kendi tüzüğünde bitki koruma mezunlarının uzmanlık alanına yer vererek yaptığı bölümler arası ayrıma son vermesi gerekir.

12 Haziran 2009 tarih ve 27256 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren "Bitki Koruma Ürünlerinin Reçeteli Satış Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik" in 9. maddesinin (g) bendi gereği, Ziraat Teknikeri ve Ziraat Teknisyenlerine kamu da çalışma şartı olmaksızın aynı yönetmeliğin 12. maddesi gereği yapılacak sınavda 70 ve üzeri puan alınması şartıyla reçete yazma yetkisi verilebilmektedir.(Ek-9)Ziraat Teknikeri ve Ziraat Teknisyenlerinin okudukları dersler ve gördükleri uygulamalı eğitim dikkate alındığında; bitki koruma mezunları dışındaki mühendisler kadar bilgi ve deneyim sahibi olan ve bunu da ziraat mühendisleriyle beraber girdikleri sınavda belgeleyen tekniker ve teknisyenlerin bu ülkeye hizmet etmelerinin önüne geçilmesi onların emeklerinin inkarı ve cezalandırılması anlamına gelecektir. Bu görevin ifasında Ziraat Mühendislerimizin mevzuatla belirlenmiş kurallar çerçevesinde emek ve alın terinin inkar edilmemesi yanında liyakat sahibi ve bu işi yönetebilme konusunda en az bir ziraat mühendisi kadar bilgi birikimine sahip olduğunu gösteren tekniker ve teknisyenlerin de yer alması hizmetin en üst düzeyde verilebilmesi için ülkenin ve kamunun yararına olduğunu göstermektedir. Bu yeterlilik de Milli Eğitim Bakanlığınca veya Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığınca yapılacak ve Yönetmeliğin Ek-3‘ünde yer alan konuları içeren merkezi sınav! başarmaları halinde belirlenerek; reçete yazma yetkisi verilmektedir. (Ek- 10)

Davacı taraf, Anayasa Mahkemesinin E.2007/66 K.2008/157 sayılı 6.11.2008 tarihli kararını savlarına gerekçe oluşturmaya çalışmaktadır. Bu kararın davacının iddiasıyla ilgisi bulunmamaktadır. Söz konusu karar Odanın kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olduğunu ve bu kuruluşlara meslek mensuplarının kayıtlarının zorunlu olduğunu vurgulamaktadır. Söz konusu yönetmelikte bu kararlarla çelişkili bir durum bulunmamaktadır. Mühendislerin odaya kaydı, denetimi ve kayıt olmayanlarla ilgili yaptırımları odanın yetki ve sorumluluğunda olan konular olup söz konusu oda yaygın teşkilatlarıyla bunları tek başına başarabilecek alt yapıya sahiptir. Bakanlığımızla bir ilişkisi olmayan bir konunun; iptal nedeni olarak gösterilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.

Yönetmelik oluşturulurken reçete yazma yetkisine sahip olacak kişilerin sadece ziraat mühendisi, ziraat teknikeri ve ziraat teknisyeni olmaları dikkate alınmıştır. Reçete yazacak kişilerinin sorumluluklarında ve yetkilerinde ise yapılacak işin aynı olması nedeniyle kamu çalışanı ve özel sektör çalışanı ayrımı yapılmamıştır.

Ziraat Mühendislerinin Görev ve Yetkilerine İlişkin Tüzüğe göre bitki koruma ürünü reçete yazma işinin bölüm farkı gözetilmeden tüm ziraat mühendisleri tarafından yapılması, kendi yasalarında uzmanlık öngören yasal düzenlemeyle (7472 Sayılı Ziraat Yüksek Mühendisliği Hakkında Kanun) çelişmektedir. Zirai mücadelede bitki koruma ürünü uygulamaları için yapılacak tavsiyelerde zararlı ve hastalığın yoğunluğu, mücadele eşiği, ekonomik zarar eşiği, ilaç bilgisi, ilaç çevre interaksiyonu, ekosistem analizi, yaralılar, yararlı ve zararlıların biyolojisi, mücadelenin yönetimi, Teknik talimatlar, Mücadele Yöntemleri vb. uzmanlık ve bilgi birikimiyle ve deneyime sahip olunması öngörülmüştür. Bu alanda Ziraat Fakültelerinin Bitki Koruma Bölümü mezunları yetkili olmalıdır. (Ziraat fakültelerinin ortak görüşüdür.) Ancak ZMO‘nun Yetki ve Görev tüzüğündeki tüm mühendislerin bu işi yapabileceği hükmüyle çelişki yaratmamak için diğer bölüm mezunlarından yeterli bilgi birikimine sahip olanlarında bu alanda yetkilendirilmesine gidilmiştir.

12 Haziran 2009 tarih ve 27256 sayılı "Bitki Koruma Ürünlerinin Reçeteli Satış Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik" ile Bakanlıkça veya ülkemizde sınav yapmaya yetkili Milli Eğitim Bakanlığınca veya Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığınca yapılacak merkezi sınav şartı getirilmiştir.(Ek-12)

Uygulama başlamadan önce bayiler tarafından özellikle ticari kaygılar ön planda tutularak çiftçilerin daha fazla ilaç kullanması ve yanlış yönlendirilmesi sonucu ilaç tüketiminin teşvik edilmesi yanında ne satanın ne alanın ne de tavsiye edenin sorumluluk ve denetimi anlamında hiçbir düzenleme bulunmamaktaydı. Bu nedenle de alabildiğine ilaç kullandırılarak insan, doğal denge su ve diğer kaynaklar ile çevre sağlığı tam anlamıyla tehdit altındaydı. Bundan tüm paydaşlar şikayetçiydi. Bu düzenlemeyle eczacı ve doktorluk benzeri bir yapı oluşturulmuş kar ve ilaç satış kaygısı olmayan uzmanlarca ilaçların reçeteli tavsiyesi getirilmiş bayilere de bu. reçete çerçevesinde ilaç satışı zorunlu hale getirilmiştir. Odanın, bu uygulamaların yerinde olduğu ve reçeteli sisteme geçiş konusunda Bakanlığımıza gönderdiği görüşleriyle çelişki içinde olduğu görülmektedir. (Ek-I)

Bitki koruma ürünlerinin reçeteli satışı ile birlikte, bazı bitki ve bitkisel ürünlerde teknik talimatı olmayan veya teknik talimatı bulunsa bile tavsiye edilecek bitki koruma ürünü bulunmayan zararlı organizmalarla ilgili olarak üreticilerin problemini çözmek ve ürün kaybını önlemek amacıyla 12.06.2009 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren "Bitki Koruma Ürünlerinin Reçeteli Satış Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik"in 5.maddesinin 2 inci bendi gereği, bitkisel üretimi tehdit eden ve kimyasal mücadele dışında diğer mücadele yöntemleri ile kontrol edilemeyen zararlı organizmaların bir bitki veya bitkisel üründe salgın ve epidemi yapması durumunda, bölge sorumlusu Araştırma Enstitüsü uzmanlarınca İvedi olarak yerinde yapılacak inceleme sonucunda zararlı organizmanın teşhisi ile ekonomik zararı dikkate alınarak ilaçlamaya gerek olup olmadığına karar verilmesi halinde ülkemizde başka bir bitki veya bitkisel üründe ruhsatlı olması ve öncelikli olarak AB ülkelerinde veya G8 ülkelerinde bu üründeki zararlı organizmaya karşı ruhsatlı olması kriteri dikkate alınarak bitki koruma ürünü aktif maddesi dozu kullanım şekli ve adedi mücadele zamanı uygulanacak bitki ve bitkisel ürün, son ilaçlama ile hasat arasında bırakılması gereken süre ve varsa MRL‘i belirlenerek geçici olarak en fazla 2 yıl süreyle tavsiye edilmektedir.

Bu 2 yıllık geçici süre içerisinde firmalarınca ve Bakanlıkça ruhsata esas biyolojik etkinlik denemelerinin yapılması ve bu denemelerin uygun bulunması halinde geçici olan tavsiyeler ilaç etiketlerine ilave edilecektir. Bu süre içerisinde deneme yapılmaması halinde 2 yıl sonunda geçici tavsiye uygulamadan kaldırılacaktır. Konu ile ilgili olarak firmalar ve İl Müdürlükleri bilgilendirilmiştir.(Ek-13,14) Geçici olarak en fazla 2 yıl olarak belirlenen süre içerisinde ne şekilde bir çalışma yapılacağının ve bu süre bitiminde nasıl hareket edileceğinin Yönetmelikte yazılmaması, fazla ayrıntının yönetmelikte yazılmaması yönünde Yönetmelik hazırlama usul ve esasları dikkate alınmasından kaynaklanmaktadır.

Savunma dilekçemizde ve yukarıda izah edildiği üzere kamu yararı esas alınarak, insanların beslenmesinde ilaç kalıntısı bulunmayan güvenilir ürünlerin elde edilmesi ve çocuklar dahi! hassas gruplarında yer aldığı 72 milyon vatandaşımızın sağlıklı ürünlere kavuşturulması adına yapılan bir düzenlemenin iptalini talep eden davacı tarafın iddiaları hukuki dayanaktan yoksun bulunmaktadır. Bu yönetmelik, şartları taşıyan hiçbir ziraat mühendisine yasaklama getirmemiştir. Üniversitelerimizin ve öğretim üyelerimizin görüşleri doğrultusunda uzmanlık alanları ön plana çıkarılmıştır. Ülkemizin gerçeklerinden hareket edilmiştir. Sahada yapılan yanlışları en aza indirmek hedeflenmiştir. Zirai mücadelede görev alan kesimlere bugüne kadar konmamış sorumluluklar verilmiş, hata yapanlara insan sağlığını riske edenlere çevre ve doğal kaynaklarımızı kirletenlere yaptırımlar getirilmiş, ciddi bir denetim sistemini öngörülmüştür. Halkımızın sağlıklı ve güvenilir ürüne ulaşma hakkı adına kamu yararı ön plana çıkarılmıştır.

SONUÇ VE iSTEM : Arz olunan, davaya cevap dilekçesinde belirtilen ve re‘ sen dikkate alınacak diğer nedenlerle davanın reddine ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep ederim.

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI ADINA

Deniz EREN
Hukuk Müşavirliği

Okunma Sayısı: 932