BASIN AÇIKLAMASI: ET FİYATLARINDAKİ ARTIŞ, DIŞA BAĞIMLI TARIM POLİTİKALARININ KAÇINILMAZ SONUCUDUR

SAMSUN ŞUBE ( )
09.03.2010 (Son Güncelleme: 09.03.2010 16:07:28)

ET   FİYATLARINDAKİ   ARTIŞ,

DIŞA  BAĞIMLI  TARIM  POLİTİKALARININ  KAÇINILMAZ  SONUCUDUR.

  

            1980  li  yıllarda  ülkemizde  uygulanmaya  başlanan   neoliberal  politikaların  yıkıcı  etkisi , tarım  kesiminde artık  açık   bir  şekilde  ortaya  çıkmıştır.

            Devleti  küçültmek  adına , tarıma  hizmet  veren  bir  çok  kamu  kurumu reorganizasyon  adı  altında  işlevsizleştirilirken  bir  çoğu da  kapatılmıştır.   

            Türkiye  Cumhuriyeti‘nin  en  köklü  kurumlarından  Veteriner  İşleri Genel  Müdürlüğü  kaldırılmıştır.

            Ülke  hayvancılığına  damgasını  vurmuş haralar, inekhaneler ve hayvancılık  araştırma  kurumları  kapatılmıştır.

            Mazileri  Cumhuriyet‘in  ilk  yıllarına  dayanan  ve  kuruluş  amaçları, bölgesel   hayvancılığı  geliştirmek , bölge  insanına  yetiştiricilikte örnek  teşkil  etmek  ve  ülke  koşullarına  uygun  ırkları  elde  etmek  olan  Tarım  İşletmeleri  özelleştirilerek amaçlarından  uzaklaştırılmıştır.

            Özelleştirme  adı  altında  Süt  Endüstrisi  Kurumu (SEK)  ,   Et ve  Balık  Kurumu (EBK) , Yem  Fabrikaları (YEM-SAN)  haraç -mezat  satılmıştır.

            Et  ve  Balık  Kurumu (EBK)  1952  yılında  Kamu  İktisadi Teşebbüsü  olarak  kurulmuş , ülkemiz  besiciliğinin  gelişmesinde  önemli rol  oynamıştır.Çiftçiye  ,üreticiye, garanti  pazar  olan , piyasayı  regüle  eden ve  yerinde  istihdam  sağlayan  EBK  1992  yılında  özelleştirme  kapsamına  alınmış ,13  yıl  özelleştirme  kapsamında  kalmış,   Ziraat  Mühendisleri  Odası  da  dahil  olmak  üzere  bir çok  kuruluş  tarafından  yapılan  itirazlara  rağmen    yurt  genelindeki  35  tesisten 28 i  satılmıştır.  

            2005  yılında ,EBK nun  özelleştirilmesinin    yanlış olduğu  görülmüş  ve  EBK  özelleştirmeden  çıkartılarak  özerk  bir  yapıya  sokulmuştur.Ancak  bugün  piyasadaki  rolü  % 1  kadar  olup , arz-talep  dengesini  düzenleyecek  durumda  değildir.EBK  nun  özelleştirilmesinin  verdiği  zararın  etkisi  bugün  yüksek  et  fiyatı  nedeniyle  toplumun  yeterince  beslenememesi  ile  yaşanmaktadır.

            Et, bitkisel  gıdalarda  bulunmayan  ve  insanların  mutlaka  besinlerle  alması  gereken  esansiyel  amino  asitlerce  zengin  bir  gıda  olup  dengeli  ve  sağlıklı  beslenme  yanında  zeka  gelişiminde  çok  önemli   işleve  sahip bir  gıdadır.Ülkemizde  1980  li  yıllarda  kişi  başına  tüketilen  kırmızı  et  miktarı 12-13  kg  civarında iken , ülkemizde   uygulanan  dışa  bağımlı  tarım  politikaları sonucu  bugün  10 kg mın  altına  inmiştir.

                                                  (ton)            (ton)

            Kırmızı  Et  üretimi        1990            2005          değişim %

       --------------------------       --------         ----------      --------------

            Sığır                        60 704          321 681           -10,8

            Koyun                    304 000         272 000         -10,5

              Keçi                       66 000           45 000         -31,8

              Manda                    11 445          1 577            -86,2

             Toplam                   742 149        640 258         -13,7

      ----------------------------------------------------------------------------

            Kaynak :FAO                          

              Toplam  kırmızı  et  üretimi  1990  yılında  742 149  ton  iken  2005  yılında  % 13,7  azalarak  640 258  ton  olmuştur.Aynı  dönemde  nüfus ise % 21  oranında  artmıştır.

            Bugün  hayvancılık  sektöründe yaşanan sorunların kaynağında, çiftçinin  hayvancılıktan  para  kazanamaması  yatmaktadır.     Hayvan  besisinde  üretim  maliyetlerinin  yaklaşık  % 70 ini yem  giderleri  oluşturmaktadır.Yıllar  itibariyle  artan  yem  fiyatları      çiftçinin  gelirini  olumsuz  etkilemiştir.

            1999  yılında  1  kg  et  ile  24,8 kg  yem  alabilen  besici ,  2004  yılına  gelindiğinde 1 kg et  satarak ancak  18,2 kg  yem  alabilmiştir.

            Aynı  şekilde  süt/yem  paritesinin  daha  keskin  oluşu , uzun  süre  süt  fiyatlarının  1  bardak  çay  fiyatının altında kalması      çiftçinin  süt  hayvanlarını  kesimhaneye  götürmesine  neden  olmuştur. 

            Süt  sığırcılığında  süt/yem  paritesinin  1,5 in  altına  düşmemesi  2 civarında  seyretmesi  istenirken ,ülkemizde  1 kg  süt  satmasına  rağmen çiftçi  1 kg  yem  alamamıştır.

            Sonuç  olarak; nüfus  artarken   hayvan  sayısının  azalmasına  bağlı  olarak  et  açığı  ortaya  çıkmıştır.   

Bugün  yaşanan et  fiyatlarındaki  artışların  alternatifi  olarak, ABD-AB  ülkelerinden  et  ithalatı   gündeme  getirilmektedir.1980  sonrası  uygulanan  dışa  bağımlı  politikalar , Türkiye‘yi çok  uluslu  şirketlerin  pazarı  haline  getirme amaçlıdır.   Et  ithalatının  gündeme  gelmesi  de  bunun  bariz  bir  göstergesidir.

            Et  ithalatı  bu  ülkede  hayvancılığı  en  az  20  yıl  daha  geriye  götürecektir.

            Bir  tarım  ülkesi  olduğu  kabul  edilen  ülkemizde  bitkisel  ve  hayvansal  üretimde dışa  bağımlı  olmayan  tarım  politikalarının  bir  an  önce  hayata  geçirilmesi  kaçınılmaz  olmuştur.

Bunun  için ;

  • Hayvancılık  politikaları  gözden  geçirilmeli  insanların  günlük  et  ve

protein  ihtiyacı dikkate  alınarak  ona  uygun  ihtiyaç  planlaması

yapılmalıdır.

  • Kaçak ve  kayıt  dışı hayvan  sayısının yüksek  olması  hayvancılık

sektörünü   zarara  uğratarak  hayvancılıkta  istikrarsızlığa  neden

olmaktadır. Kaçak  hayvan,et , işlenmiş  et  ürünleri girişi

engellenmelidir.

•·         Mevcut  sığır  sayısının  % 36 sı , koyun  sayısının ise  % 97 si  düşük  verimli

ırklardan  oluşmaktadır.Bu  nedenle  ıslah  çalışmalarına  hız  verilmelidir.

•·         Yem  fiyatları  ile  et  fiyatları  paritesinin  dengede  tutulabilmesi  mutlaka

sağlanmalıdır. Özellikle  mısır  ve  soya  gibi  yem  hammaddelerinin büyük oranda  dışarıdan  gelmesi yem  fiyatlarındaki  yükselişi  kontrol  edilemez  hale  getirmektedir.Yem  hammaddeleri  üretimi   desteklenmelidir.

•·         Hastalıklarla  mücadelenin  etkin  bir  şekilde  yapılması  gerekmektedir.

•·         Süt  fiyatları  düşerse süt  ineklerinin  kasaba  gideceği  unutulmamalıdır. Et

fiyatlarının  kontrolü  bir  anlamda  süt  fiyatları ile  bağıntılıdır.Bu  nedenle  süt  hayvancılığı  desteklenmelidir.

•·         Et  ve  Balık  Kurumu (EBK) yeniden  etkinleştirilmelidir.

•·         Hayvancılık  desteklemelerinin , tarım  desteklemeleri içerisindeki  payı  % 20

civarındadır.Hayvancılık  desteklemelerinin  hem oransal olarak % 50 lere , hem de  miktar  olarak  artırılması  gerekir.

•·         Tüm  ekili  alanlarının   ancak  % 5 inde   yem  bitkileri  ekilidir.Kaba  yem  açığının

giderilmesi  için  ekim alanları  genişletilmelidir.

•·         Mer‘a  ıslahı  hızlandırılmalı   ,  mevcut  çayır  ve  mer‘a alanlarının  korunması ve

genişletilmesi  konusunda  yasal  düzenlemeler  yapılmalıdır.                                                                                                                                                                                                   

                                                                                                                                                                                              

                                                                                                 Murat  Akar

                                                                                                Şube Başkanı

Okunma Sayısı: 1721
Fotoğraf Galerisi