ÇİFTÇİNİN KORKUSU TARIM İLAÇLARI - CUMHURİYET

GENEL MERKEZ ( )
04.07.2010 (Son Güncelleme: 04.07.2010 10:26:03)

Çiftçiler deri ve sinir sistemi hastalıklarından kansere varabilen ciddi sağlık sorunları ile karşı karşıya...

SİBEL BAHÇETEPE

Türkiye‘de tarımsal ilaçlama bilinçsiz yapılıyor. Uzmanlar, tarım alanında çalışan yaklaşık 20 milyon nüfusun kansere varabilen ciddi sağlık sorunları ile karşı karşıya kaldığını söylüyorlar. Adli tıp uzmanları, yapılan analizlerde çiftçilerin yağ dokularında yüksek oranda pestisitlerin (böcek ilacı) biriktiğini ve bunun da DNA kırılmalarına neden olarak çok sayıda hastalığa yol açtığını belirtirken ziraat mühendisleri de Tarım Bakanlığı‘nın bu konuda acilen gereken önlemleri alması gerektiğini, devletin tarım politikasının olması gerektiğini bildirdiler.

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı‘ndan Prof. Dr. Mete Korkut Gülmen ile Dr. Nebile Dağlıoğlu yaptığı ortak açıklamada, "Çalışmalar, bu pestisitlerin endokrin bozucu ve non-Hodgkin‘s lenfoma, lösemi, akciğer kanseri, uterus kanseri, yumuşak-doku sarkoma, Hodgkin‘s hastalığı ve düşük sperm konsantrasyonu gibi birçok hastalık için potansiyel risk faktörü olduğunu göstermiştir" dediler.

Tarımın yoğun yapıldığı Adana‘da yaklaşık 540 bin hektar tarım alanında, 2008 yılında mücadele sezonu boyunca bin ton pestisit kullanıldığı belirtilen açıklamada, şöyle denildi:

"İlaçlama yaparken elbise, eldiven, maske, bot gibi koruyucu önlemler alınmıyor. Epidemiyolojik çalışmalarda, kanser vakalarında ki artışın nedeni olarak pestisitlerin neden olduğu DNA kırılmaları sorumlu tutulmaktadır. Ülkemizde tüketilen tarım ilaçlarının yüzde 32‘si Çukurova bölgesinde kullanılıyor. Adana‘da yaşayan, yeni doğum yapmış annelerin sütünde organoklorlu pestisit düzeyinin araştırılması için 2006 Temmuz- Eylül‘de yaptığımız bir çalışmada 59 anneden aldığımız anne sütünün yüzde 62.72‘sinde bu kimyasallara rastlanmıştır. 2008-2009‘de ise Adana Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Daire Başkanlığı‘nda otopsisi yapılan 82 cilt altı yağ dokusunda da organoklorlu pestisit kalıntıları bulunmuştur. Toplum sağlığını korumak için, pestisitler doğru kullanılmalı, korunma yöntemleri konusunda eğitim verilmeli, tarım ilaçlarının kullanımı denetlenmeli, gıda ürünleri satışa sunulmadan önce uygun biçimde denetlenmelidir."

Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık ise zaman zaman Tarım İl Müdürlükleri Proje İstatistik Şube Müdürlükleri‘nin köylerde bilgilendirme toplantıları yaptıklarını, Tarım Bakanlığı‘nın da Tarım Gönüllüsü uygulaması ile Tarım Danışmanlığı hizmeti verdiğini ancak bunların yetersiz olduğunu söyledi. Atalık, "Tarım Bakanlığı, danışmanlığı desteklemeli, ziraat mühendisleri ile köylülerin bağını oluşturacak bir hareket içine girmeli, Tarım Gönüllülüğü kapsamında her köye bir mühendis ya da veteriner uygulamasını ülke çapında köylere yaygınlaştırılmalıdır. Avrupa‘daki çiftçi ürünlerini kooperatifler üzerinden satar ve denetimler daha sıkıdır" açıklamasını yaptı.

Bursa Ziraat Mühendisleri Odası İkinci Başkanı Orhan Sarıbal da çiftçilerin yılda ortalama 15-20 kez ilaçlama yaptıklarını ancak koruma önlemi almadıkları için hayatlarını hiçe saydığını söyledi. İlaçlama sırasında kimyasal maddeden korunmada kullanılan etkili bir maskenin ortalama fiyatının 500 TL olduğunu anımsatan Sarıbal, "Çiftçilerin koruma önlemi alması ekonomileriyle paraleldir. Üretici üç kuruş cebine girsin diye sağlığını ne yazık ki hiçe sayabiliyor. Bu ilaçlara maruz kalanların ellerinde egzamalar, alerjiler, deri döküntüleri, yüzde, gözde şişlik, mide bulantısı, kanser vakalarına rastlanıyor. Devletin kısa, orta ve uzun vadede tarım politikası olmalıdır" diye konuştu.

Okunma Sayısı: 413