TARIM KANUNU TASARISI ÜZERİNE ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI'NIN GÖRÜŞLERİ

GENEL MERKEZ ( )
09.02.2005 (Son Güncelleme: 18.06.2004 16:06:13)

Tarım Kanunu Tasarısı, 23 asıl 4 geçici olmak üzere toplam 27 maddeden oluşan, birinci maddesinde amacı "tarım sektörünün ve kırsal alanın kalkınma hedef ve stratejileri doğrultusunda geliştirilmesi ve desteklenmesi için gerekli politikaları tespit etmek ve düzenlemeleri yapmak" olarak belirtilen bir Tasarı niteliğindedir

1 - Tasarının Yapısı

Tasarının "Yetki" başlıklı 7. maddesinde, "Tarım sektörü ile ilgili politikaların tespit edilmesi, planlanması, koordinasyonu ve uygulanmasında" Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yetkili kılınmaktadır. Bunun yanında, Tarım Bakanı başkanlığında, Tarım - Maliye –Sanayii ve Ticaret- Çevre ve Orman Bakanlıkları ile DPT – Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlıklarından ve Bakan onayı ile belirlenecek Bakanlık Genel Müdüründen oluşan, 8 kişilik bir "Tarımsal Destekleme ve Yönlendirme Kurulu" oluşturmaktadır (madde 15). Kurula, "destekleme programlarının esasını belirlemek, bunların bütçe ödenek ihtiyaçlarını tespit ve teklif etmek, bütçe ödeneklerinin dağılımını yapmak" gibi, desteklemeler için önemli görevler verilmiştir (madde 16 ). Gerektiğinde teknik komiteler kurabilecek olan Kurul kararlarını, üye sayısının salt çoğunluğu ile alacaktır (madde 15).

"Tarım politikalarının ilkeleri" başlıklı beşinci maddede; 'ÖZEL SEKTÖRÜN ROLÜNÜN ARTIRILMASI, KATILIMCILIK, YERELLEŞME, BÖLGESEL FARKLILIKLARIN DİKKATE ALINMASI, EKONOMİK VE SOSYAL HEDEFLERİN AYRIŞTIRILMASI' hükümleri dikkat çekmektedir.

"Tarım Politikalarının Öncelikleri" başlıklı 6. madde, yeterli ve güvenilir gıda arzından altyapının geliştirilmesi, teknoloji kullanımı, tarım - sanayi entegrasyonu, kredi temini, destekleme, örgütlenme, risk yönetimi, kırsal kalkınma gibi tüm sektörle ilgili önemli tüm hususları kapsamına almaktadır.

“Desteklemelerin amacı ve ilkeleri” başlıklı dördüncü bölümde, destekleme programlarının ilke ve stratejileri olarak tarım politikaları - uluslararası taahhütler - piyasa koşulları - üreticiye ulaşma - sözleşmeli üretim - alt sektörlere dengeli dağılım konularına atıf yapmaktadır (madde 17). Tasarının getirdiği temel düzenleme ise, destekleme programlarına ilişkindir. Destekleme Programlarının toplam destekleme ödeneklerinden alacakları pay, aşağıdaki gibidir;

Destek Programları
  %
Doğrudan Gelir Desteği (DGD) 45
Fark Ödeme (FÖ) 13
Telafi Edici Ödeme (TEÖ) 5
Hayvancılık Destekleri (HD) 12
TarımSigortası Ödemeleri (TSÖ) 5
Kırsal Kalkınma Destekleri (KKD) 10
Çevre Amaçlı Tarım Arazileri Koruma 5
Diğer Destekler (DD) 5

DGD : Buna göre, işlenen arazi üzerinden DGD ödenecek, ödemelere esas olacak ürünler Kurulca belirlenecek, ödeme miktarları farklı düzeylerde belirlenebilecek, hayvancılık ve su ürünlerine de DGD ödemesi yapılacak, ödemeler cari yıl içinde tamamlanacaktır.

FÖ : Arz açığı olan ürünlere yönelik, verim ve üretim alanı çarpolmak suretiyle bulunan prim ödemesi yapılacaktır.

TEÖ : Arz fazlası olan ürünlerden alternatif ürün lere geçen üreticilere, gelir kayıplarını önlemek için, alternatif ürüne ayrılan arazi miktarı ile birim ödeme miktarı çarpılmak suretiyle hesaplanan TEÖ yapılacaktır.

HD : hayvancılığın ve su ürünlerinin geliştirilmesi için, bölge ve iller bazında farklı uygulanabilecek HD kullanılacaktır.

TSÖ : Üretricilerin Tarım Sigortaları Yasası kapsamında, ürünlerini sigorta ettirmelerini teşvik etmek üzere, sigorta prim edellerinin bir kısmının devlet tarafından karşılanması esasına dayanır.

KKD : Kırsal gelirin artırılması ve kırsal altyapının geliştirilmesi .. amaçlarıyla yürütülecek yatırım proje maliyetlerinin bir kısmının Devlet tarafından karşılanması esasına dayanmaktadır.

ÇATAK : Erozyon ve olumsuz çevresel etkilere maruz kalan tarım arazilerinin, işlemeli tarım yerine doğal bitki örtüsü - organik tarım ve ağaçlandırmaya tahsisini teşvik etmek üzere sağlanan destektir. Üreticilerle yapılacak sözleşme gereği, tahsis edilen alan miktarı ile birim ödeme miktarının çarpımı esasına dayanır.

DD : Ar-ge, ihracat teşvikleri, gerektiğinde bazı girdi destekleri için kullanılacaktır.

"Tarımsal Desteklemelerin Uygulama Esasları" başlıklı 19 . maddede, üreticilere yapılacak her türlü ödemede Çiftçi Kayıt Sistemi'NİN ESAS" ALINACAĞI, DESTEKLEMELERİN ÇEŞİTLİ ÖLÇÜTLERE GÖRE FARKLILAŞTIRILABİLECEĞİ, ÇİFTÇİ BAŞINA TOPLAM DESTEKLEMENİN SINIRLANDIRILABİLECEĞİ, DESTEKLEMELERİN ÜRETİCİ ÖRGÜTLERİ ARACILIĞIYLA VERİLEBİLECEĞİ, TARIMSAL DESTEK PROGRAMLARI ARASINDA, +,- % 25 KAYDIRMA YAPMAYA BAKANLAR KURULU'nun yetkili olduğu belirtilmektedir.

Bakanlık tarımsal araştırma - eğitim ve yayım faaliyetlerini güçlendireceğini, çiftçi eğitim ve yayım faaliyetlerine özel sektör kuruluşları ve serbest yayım uzmanlarının dahil edileceği (madde 8 ), biyolojik çeşitlerin ve gen kaynaklarının korunup geliştirileceği, biyoteknolojik yollarla elde edilen ürünlerin fikri mülkiyet haklarının korunması ve biyogüvenlik ile ilgili görevleri yürüteceğini (madde 10), tarımsal amaçlı kooperatifler ve birlikler ile işbirliği ve koordinasyonun sağlanacağı (madde 11 ), sözleşmeli üretimin esaslarını belirleyeceğini ve sözleşme hükümlerine uymayan tarafların beş yıl süreyle destekleme ödemelerinden ve teşviklerden yararlanamayacağı (madde 12), tarımsal faaliyetlerin uygun alanlarda yoğunlaşması ve entegre bir şekilde yürütülmesi için tüzel kişiliğe haiz organize tarım bölgeleri ve havzaları kurulacağı (madde 13), kırsal kalkınmayı destekleyeceği ve kamu kuruluşları arasında koordinasyon sağlayacağı, katılımcılık - tabandan yukarı yaklaşım - yerel kapasitenin geliştirilmesi ve kurumsallaşmanın temel ilkeler olacağını (madde 14 ) belirtmektedir.

Tasarının geçici maddeleri, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte uygulanmakta olan DGD ödemelerine ilişkin esasları ortaya koymaktadır. Bu bağlamda Tasarıda, cari sistem açıklanmakta; ÇKS'NE DAHİL OLMAYAN VE ARAZİ İŞLEMEYEN ÜRETİCİLERİN DGD'den yararlanamayacakları, ödemelere ait oldukları yılın Mayıs ayına kadar ilk taksit ve Kasım ayına kadar ikinci taksit, iki taksitte bitirileceği, hayvancılık ve su ürünleri ile ilgili desteklemelerde, mevcut kayıtların ÇKS'NE ENTEGRASYONU SAĞLANANA KADAR (İKİ YIL) ÇKS'ne kayıt şartının aranmayacağı ifade edilmektedir.

2 - Tasarı Üzerine Değerlendirmeler

Tasarı, öngördüğü işlevsel düzenlemeler temelinde aşağıda değerlendirilmektedir;

a)Tarım Politikalarının Oluşturulmasında Yetki ve Tarımsal Kamu Yönetimi
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, son yirmi yıllık süreçte sürekli etkinlik ve güç yitiren bir nitelik göstermektedir. 1984 reorganizasyonu ile köylüyle mühendisi buluşturan kurmay birimleri (Toprak su, Zirai Mücadele, Gıda İşleri vb) kapatılan Bakanlığın görev ve yetki alanı, diğer kurum ve kuruluşlara dağıtılmış, 1990'LI YILLARDA TARIM PİYASALARININ DÜZENLENMESİNDE ETKİLİ OLAN EBK, SEK, YEMSAN, TZDK ÖZELLEŞTİRMELERİ İLE ALANDAN NEREDEYSE TÜMÜYLE ÇEKİLMİŞTİR. 2000'li yıllarda kurulan Şeker - Tütün - TSKB Kurulları ile by pass edilen kamu yönetimi yapısı içerisinde, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'NIN KONTROL EDEBİLDİĞİ ÜRÜN SAYISI BİLE SINIRLIDIR.

TARIM POLİTİKALARININ OLUŞTURULMASINDA TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI'nın yetki sahibi olması, yetki ve görev alanının Bakanlıkta toplanması, ODA'MIZIN YILLARDIR DİLE GETİRDİĞİ GEREKLİLİKLERDİR. ANCAK BU TOPLANMANIN, TARIM KANUNU'na konulacak bir hüküm ile yapılamayacağının bilinmesi gerekir.

Günümüzde Bakanlık, faiz ödemelerine odaklı kamu bütçesinden payına düşen küçük miktarlarla tarımı yönetmeye çalışan, 1989 yılından bu yana mühendis alımı yapmaması nedeniyle kadrolarının % 35'İ BOŞ OLAN, YILLARDIR SÜREGİDEN PARTİZAN ATAMALAR NEDENİYLE NİTELİKLİ KADROLARI DIŞLANMIŞ, ÜRETİCİ İLE BAĞI KESİLMİŞ, TEŞKİLATIN ÖZELLİKLE TİGEM VE TAGEM BOYUTUNDA İÇİ BOŞALTILMIŞ BİR YAPI SERGİLEMEKTEDİR.

KAMU YÖNETİMİ TEMEL KANUNU İLE TAŞRA TEŞKİLATI DA ORTADAN KALDIRILACAK OLAN TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI'nın, yakın dönemde, sektörü yönetme gücünün daha da azalacağı beklenmektedir.

Bu yapının yeniden tarım sektörüne ve politikalara egemen bir biçime dönüştürülebilmesi, güçlü bir teşkilat yapısının kurulması ile olanaklıdır. Bu konuda, Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası (common agricultural policy) ortak piyasa düzenlerinin (common market order) gerektirdiği müdahale kuruluşu ve ödeme kuruluşu yapılarının oluşturulması gereklidir. Avrupa Birliği'NDE, ET - SÜT - HUBUBAT - ÇELTİK - MEYVE/SEBZE - ŞARAP VB. ALANLARINDA ÇALIŞAN 23 ORTAK PİYASA DÜZENİ VE BUNLARIN FAALİYETLERİNİ YÜRÜTEN MÜDAHALE KURULUŞLARI BULUNMAKTADIR. AB MÜKTESEBATINA UYUM YÜKÜMLÜLÜĞÜ, ÖZELLEŞTİRİLMİŞ EBK, SEK, YEMSAN BENZERİ YAPILARIN KURULMASI GEREKLİLİĞİNİ ORTAYA KOYMAKTADIR. AB'nin, reforme edilmiş OTP çerçevedinde müdahale politikalarından kırsal kalkınma ve çevre politikalarına yönelimi, başat çizgiler bakımından, hala bir argümandan ibarettir. Bu bakımdan, Türkiye'DE BİR KISIM ÇEVRELERCE İLERİ SÜRÜLEN "GELECEKTEKİ REFORME EDİLMİŞ AB YAPISINA ŞİMDİDEN UYMA" TEZİ, ÜLKE TARIMININ ÇÖKERTİLMESİ SENARYOSUNUN BİR PARÇASIDIR.

BU ÇERÇEVEDE, SALT ÇOĞUNLUKLA KARAR VERECEK 5 KİŞİLİK "TARIMSAL DESTEKLEME KOORDİNASYON KURULU"NUN TARIM BAKANI VE MÜSTEŞARI DIŞINDA ÜÇÜ, MALİYE - HAZİNE VE DPT BÜROKRASİSİNDEN GELMEKTEDİR. BU DURUMDA, TARIMSAL DESTEKLEMELER KONUSUNDA BAKANLIĞIN ETKİSİNİN BELİRLEYİCİ OLMADIĞI, KANUN TASARISI İLE DE ORTAYA KONULMAKTADIR.

OLUŞTURULAN TARIMSAL DESTEKLEME GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'nün, bu temel yapı içerisindeki işlevinin yetersiz kalacağını öngörmek, hiç te zor değildir.

b)Tarımsal Destekleme Politikaları

Türkiye'DE UZUN YILLARDIR GİRDİ VE ÇIKTIYA DAYALI BİR DESTEKLEME SİSTEMİ YÜRÜTÜLMÜŞ, GÜBRE - TOHUM - TARIMSAL SAVAŞIM İLACI - TARIMSAL MEKANİZASYON - KREDİ DESTEĞİ ÜRETİCİYE SUNULMUŞ, KİT'ler ve TSKB'LERİ ARACILIĞIYLA DA ÜRÜN PAZARLAMASINA KAMUSAL DESTEK VERİLMİŞTİR. BUNUN YANINDA, TARIMSAKL / KIRSAL ALTYAPI - ARAŞTIRMA VE YAYIM DESTEKLERİ DE SAĞLANMIŞTIR.

TÜRKİYE'de tarımsal destekleme sistem, 1999 sonrası uygulanan IMF ve Dünya Bankası güdümlü politikalar nedeniyle radikal olarak değiştirilmiştir. Dönemin tarım politikaları üzerindeki etkisi, aşağıdaki tablodan izlenebilir.

Destek kalemleri (milyon dolar)
  1999 2002
Kredi desteği 956 0
Gübre desteği 183 0
KİT'LERE BÜTÇEDEN AKTARILAN 261 138
KİT AÇIKLARINI KARŞILAMA 2213 355
PAMUK VE YAĞLI TOHUMLAR PRİMLERİ 205 58
TSKB'ye destek 450 0
DGD Ödemeleri 0 628
TOPLAM 4268 1179

Görüldüğü gibi, 1999 yılında 4.2 milyar dolarlar düzeyinde olan kamusal tarım desteği, 2002 yılında 1.2 milyar dolar düzeyine gerilemiş, sözkonusu miktar 2003 yılında 2 ve 2004 yılında 2.7 milyar dolar düzeylerinde oluşmuştur.

Destek miktarındaki azalma kadar önemli olan bir diğer husus, destekleme kompozisyonunun değiştirilmesidir. Diğer tüm desteklerin elemine edilmesi sonrasında, DGD ödemeleri, toplam tarımsal desteğin % 75'LERİNE ULAŞMIŞTIR.

TÜRKİYE DGD SİSTEMİ, TÜMÜYLE YANLIŞ KURGULANMIŞTIR. ÜRETİMDEN BAĞIMSIZ (DE-COUPLED), UYGULAMASI TOPRAK İŞLEYENE DEĞİL ARAZİ SAHİBİNE DEKAR BAŞINA PARA ÖDEMESİ ŞEKLİNDE OLUŞAN VE TARIMA GERİ DÖNÜŞ ORANI DÜŞÜK, ÜRETİM PLANLAMASI ARACI OLARAK KULLANILAMAYAN DGD, BİR TARIM DESTEĞİ NİTELİĞİNDE DEĞİLDİR.

OYSA AB, ÜRETİLEN ÜRÜNE - VERİME VE BÖLGEYE GÖRE DEĞİŞEN, ÜRETİMLE BAĞLANTILI BİR DGD TASARIMI İÇİNDEDİR. DTÖ BASKILARI ÇERÇEVESİNDE GEÇTİĞİ TEK ÖDEME PLANI (SİNGLE PAYMENT SCHEME) İÇİNDE BİLE, ÜRETİMLE BAĞLANTILILIK GENİŞ ORANDA SÜRMEKTEDİR.

TÜRKİYE DGD UYGULAMASININ BİR BAŞKA ÖNEMLİ OLUMSUZLUĞU İSE, KÜÇÜK ÜRETİCİYE ULAŞAMAMASIDIR. DGD ÖDEMELERİ, ÇİFTÇİ KAYIT SİSTEMİ ÜZERİNDEN YÜRÜTÜLMEKTEDİR. TÜRKİYE'de 4.1 milyon tarım işletmesi bulunmasına karşılık, 2.7 milyon kişi sisteme kaydını yaptırmıştır. Alacağı DGD miktarı düşük olan ve kayıt için gerekli harcamaları daha yüksek olan küçük üretici, sisteme girmemektedir. Buna karşılık sistem, Güneydoğu Anadolu'DAKİ FEODAL SİSTEM DE DAHİL OLMAK ÜZERE, BÜYÜK TOPRAK SAHİPLERİNİ, 500 DEKARLIK TAVANIN DEĞİŞİK ŞEKİLLERDE AŞILMASI ÇERÇEVESİNDE, GENİŞ ORANDA DESTEKLEMEKTEDİR.

SON OLARAK TA, 2003 YILI DGD ÖDEMELERİNİN BİRİNCİ TAKSİT HARİÇ HENÜZ TAMAMLANMADIĞINI, İKİNCİ TAKSİT İÇİN BAKANLIĞIN 2004 HAZİRAN AYINI GÖSTERDİĞİNİ NOT EDELİM.

BÜTÜN BU YAPI İÇERİSİNDE, DGD SİSTEMİNE HAYVANCILIK VE SU ÜRÜNLERİNİN DAHİL EDİLMESİNİ, FARK ÖDEME VE TELAFİ EDİCİ ÖDEME UYGULAMASININ SİSTEME EKLENMESİNİN DOĞRU BİR YAKLAŞIM OLDUĞUNU BELİRTMELİYİZ.

BUNUNLA BİRLİKTE, TASARIDA YER ALAN "DGD ÖDEMELERİNİN CARİ YIL İÇİNDE TAMAMLANACAĞI" İFADESİNİN BİR ANLAM KAZANABİLMESİ İÇİN, YAPILMAMASI HALİNDE, DEVLETİN ÜRETİCİYE NE ORANDA FAİZ ÖDEMESİNDE BULUNACAĞINI DA BELİRTMESİ, BAŞKA BİR DEYİŞLE, TAAHHÜDÜN BİR YAPTIRIMININ OLMASI GEREKİR. AKSİ HALDE, BİR İYİNİYET BEYANI OLMAKTAN ÖTEYE GEÇEMEZ.

DGD'nin, mevcut yapısıyla sürdürülüyor olması, Tasarı'NIN ÖNEMLİ BİR YANLIŞLIĞI OLARAK BELİRTİLMELİDİR.

DESTEKLEME PROGRAMLARININ DAĞILIMINDA, DGD ÖDEMELERİNİN PAYININ DÜŞÜRÜLMESİ DOĞRU BİR YAKLAŞIMDIR. AYNI ŞEKİLDE, ARZ AÇIĞI VE FAZLASI OLAN ÜRÜNLER İÇİN, SIRASIYLA FARK ÖDEME VE TELAFİ EDİCİ ÖDEME SİSTEMİN GETİRİLMESİ DE DOĞRU OLMUŞTUR.

BUNUNLA BİRLİKTE, DTÖ'nün yoksul üreticiler için girdi desteği uygulanmasına olanak tanıyan hükmüne rağmen, Tasarı'NIN DESTEK PROGRAMLARININ DAĞILIMINDA GİRDİ DESTEĞİNİ, DİĞER DESTEKLER İÇİNDE KAYBOLMUŞ BİR UNSUR OLARAK KOYMASININ, YAŞAMSAL BİR YANLIŞ OLDUĞU DEĞERLENDİRİLMEKTEDİR.

AYNI ŞEKİLDE, TARIM SİGORTALARI SİSTEMİ, TÜRKİYE TARIM YAPISININ İVEDİ GEREKSİNİMLERİNDENDİR. SEL - KURAKLIK VE DON GİBİ ÜÇ ÖNEMLİ RİSKİN SİGORTA KAPSAMINA ALINMASI, ANCAK DEVLETİN SİGORTA PRİMLERİNİN BİR KISMINI ÖDEMEYİ ÜSTLENMESİ İLE OLANAKLIDIR. GSMH'nın % 1'İ CİVARINDA OLAN TOPLAM TARIM DESTEĞİN % 5'inin, (100 milyon dolar civarında olduğu tahmin edilebilir) ürün sigortasına tahsisi, bu alanda hiçbir gelişme sağlanamayacağını ortaya koymaktadır.

Sonuç olarak;

Bütün bu açıklamalardan sonra,

  • Tarım Kanunu Tasarısı'NIN, DÜNYA BANKASI VE IMF İLE YÜRÜTÜLMEKTE OLAN "İSTİKRAR PROGRAMININ" BİTMESİNDEN SONRA DEVREYE GİRECEK ŞEKİLDE HAZIRLANMIŞ BİR METİN OLDUĞUNU, BUNA KARŞIN TEMEL OLARAK 1999 SONRASI İZLENEN "TARIM POLİTİKALARININ" AYNEN SÜRDÜRÜLECEĞİNİ; BAŞKA BİR DEYİŞLE DÜNYA BANKASI VE IMF OLMAKSIZIN KURGULANAN POLİTİKALARA DA BU İKİ KURUMUN GÖLGESİNİN DÜŞMÜŞ OLDUĞU, İZLENEN BU POLİTİKALAR SAYESİNDE TARIMIN DİBE VURDUĞUNU VE 2003 YILINI NEGATİF BÜYÜME RAKAMLARI İLE GEÇİRDİĞİ, DOLAYISIYLA BU POLİTİKALARIN TÜRKİYE'ye bir yarar sağlamayacağı,
  • Çözümün tarımsal ve kırsal kalkınmayı sanayii ile entegre gören bir anlayıştan geçtiğini,
  • Tarım Bakanlığı teşkilat yapısının bu gereğe uygun olarak güçlendirilmesi,
  • Dağıtılmış görev ve yetki alanlarının, Kurullar da dahil olmak üzere Bakanlıkta toplanması,
  • Taşra teşkilatının muhafaza edilerek yeni mühendis alımları ile etkinleştirilmesi,
  • Türkiye'NİN GÜBRE - TOHUM - KİMYASAL İLAÇTA DIŞA BAĞIMLILIĞININ KIRILMASININ ANA ÖNCELİKLER ARASINA YERLEŞTİRİLMESİ, TARIM ÜRÜNLERİ VE İŞLENMİŞ TARIM ÜRÜNLERİ TİCARETİNDE ARTI VEREN BİR ÜLKE KONUMUNUN YENİDEN KAZANILMASI, BU AMAÇLA ÜLKENİN AÇIĞI OLAN VE EKOLOJSİNİN ÜRETİMİNE İZİN VERDİĞİ ÜRÜNLERDEKİ AÇIĞIN İVEDİLİKLE KAPATILMASINA YÖNELİK PLANLARIN YAPILMASI

ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI'nın saptamaları ve politika önerileri olarak belirlenmiştir.
Saygılarımızla.

Gökhan GÜNAYDIN
Başkan
(Yönetim Kurulu adına)

Okunma Sayısı: 4538