YALOVA TİGEM ARAZİSİNİN YALOVA ÜNİVERSİTESİ`NE TAHSİS EDİLMESİNE KARŞI DAVA AÇTIK

GENEL MERKEZ ( )
24.01.2011 (Son Güncelleme: 24.01.2011 17:35:00)

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEPLİDİR 

BURSA İDARE MAHKEMESİNE

 

DAVACI                                : TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası

                                               Karanfil Sk.No:28/12 Kızılay/ANKARA 

VEKİLİ                                 : Av.Zühal DÖNMEZ - 41998670172

DAVALI                                : T.C.Başbakanlık-Bakanlıklar/ANKARA

KONUSU                              : Başbakanlık Yüksek Planlama Kurulunun 06.12.2010 tarih 2010/T-39 Sayılı kararının yürütülmesinin durdurulması ve iptali talebidir.

ÖĞRENME T.                        : 04/01/2011

AÇIKLAMALAR                   :   Yalova Üniversitesi Senatosu, 5 Ekim 2010 tarihli kararı ile, TİGEM mülkiyetinde bulunan 940.000 m2 büyüklüğündeki arazinin bedelsiz tahsisini istemiş, TİGEM de 12 Ekim 2010 tarihli yazı ile DPT‘ye durumu bildirmiştir. Yüksek Planlama Kurulu da 06/12/2010 tarih 2010/T-39 sayılı karar ile söz konusu Yalova TİGEM arazisinin Kampüs alanı olarak kullanılmak üzere tahsisine karar vermiştir. Kararın 540 sayılı KHK‘nin 5/c maddesine göre verildiği belirtilmektedir.

İPTAL NEDENLERİ              : 1) Yalova TİGEM, Mustafa Kemal ATATÜRK‘ün Yalova‘da arazi satın alarak kurduğu ve 1937 yılına kadar bizzat kendisi işlettikten sonra "tarım yapılması ve hilesiz meyve yetiştirilmesi" için halka bağışladığı çiftliktir ve bu çiftlik öyle güzeldir ki herkesin gözü vardır. 14/03/2005 tarihinde YPK tarafından tasfiye kararı alınmıştı. Özellikle rant çevreleri tarafından uzun süredir ele geçirilmek istenen işletme arazilerinin, turistik tesise dönüştürülmesi için Dubai İslam Bankası‘na tahsis edileceği ileri sürülmüştü. YPK‘nun bu kararı, Bursa 2.İdare Mahkemesi, 26.12.2006 tarih ve E.2005/1080, K.2006/2562 sayılı kararıyla iptal edilmiş, iptal kararı Danıştay 10.Dairesinin 31.10.2007 tarih ve 2007/2287 Esas sayılı kararıyla Onanmıştı. Toprağı korumanın bir ulusun onuru olduğu vurgulanan mahkeme kararında, İdarenin tasfiye yerine, Anayasa hükümleri uyarınca "toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek" için gerekli önlemleri alması gerektiği belirtilmişti.

Ancak ne yazık ki bu ders yetmemiş, Özelleştirme Yüksek Kurulu‘nun 12.8.2008 tarihli Kararı ile, işletme TİGEM‘de kalacak şekilde, arazilerinin bir yıl içinde özelleştirilmesi kararı alınmıştır. Bu işlemin iptali talebiyle de dava açılmış ve Danıştay 13.Dairesinin 28/05/2010 tarih, E.2008/11670 K.2010/4439 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

            Bu da yetmemiş şimdi de  iş bu dava konusu karar alınmıştır. Bu karar da hukuka ve kamu yararına aykırı olup iptali gerekir.

            2) Araziler TİGEM‘in doğrudan faaliyet alanı içinde olup, YPK Kararı ile başka bir kuruma devri 3646 Sayı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü Adına Tescil Edilecek Taşınmaz Mallar Hakkında Kanuna aykırıdır. Ayrıca 540 Sayılı Devlet Planlama Teşkilatı Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. maddesinin (c) bendinde, "Kalkınma planı ve yıllık programlar çerçevesinde kamu iktisadi teşebbüsleri ile ilgili her türlü kararları almak," Yüksek Planlama Kurulunun görevleri arasında yer almıştır. Buna rağmen YPK Kararında, Kalkınma Planı ve Yıllık Programın ne olduğu açıklanmamakta, hiçbir veriye dayanılmadan  yalnızca tahsise  karar verilmektedir.

TİGEM Ana statüsünün 5. maddesinde faaliyet konuları gösterilmiş olup,

a)    Ülkenin bitkisel ve hayvansal üretimini artırmak, çeşitlendirmek ve ürün kalitesini iyileştirmek amacıyla yetiştirdiği tohumluk, fidan, fide ve benzeri mallar ile ürettiği damızlık hayvan ve spermaları yetiştiricilere intikal ettirir.

b)    İşletmelerde elde edilecek hayvansal ve bitkisel ürünlerle birlikte, çiftçilerden alacağı ürünleri kıymetlendirmek için tesisler kurar, kurdurur, kurulanlara iştirak eder.

c)    Bitkisel ve hayvansal üretim, yetiştirme, ıslah konularında araştırmalar yapar, yaptırır ve gerektiğinde diğer ıslah ve araştırma kuruluşları ile işbirliği yapar.

d)    Ürettiği her türlü ürün ve hizmet konuları ile ilgili olarak çevre çiftçisi ve çiftçi örgütleri ile üretim ve tanıtım amaçlı işbirliğine girer.

e)    Amaç ve faaliyetlerini gerçekleştirmek için ihtiyaç duyduğu her türlü mal ve hizmeti yurt içi ve yurt dışından temin eder.

f)     Yurt içi ve yurt dışındaki kişi ve kuruluşlarla işbirliği yaparak her türlü mal ve hizmeti temin eder, bunları pazara hazırlayarak iç ve dış pazarlarda değerlendirir.

g)    Üretim ve işletme faaliyetlerinde bulunmak ve tesislerini kurmak üzere özel ve tüzel kişilerden yer kiralar, kiraya verir.

h)    İşletme ünitelerinde zaman içinde fonksiyonunu yitirmiş kümes, ahır, depo, sundurma ve benzeri binaların yıpranmaya terk edilmemesi ve ekonomiye kazandırılması için, işletme bütünlüğüne zarar vermemek kaydıyla özel veya tüzel kişilere kiraya verir.

i)     Faaliyet konuları ile ilgili üretim ve işletme tesisleri kurmak üzere yurt içi ve yurt dışı özel ve tüzel kişi ve firmalarla işbirliği yapar, ortaklık kurar ve faaliyete geçmesini sağlar.

j)     Yurt içi ve yurt dışı firmalarla patent, lisans, teknik beceri ve benzeri anlaşmaları yapar, bilgi ve teknolojiyi mer‘i mevzuata göre satar ve satın alır.

k)    İşletme yönetimi, proje, araştırma, fizibilite ve benzeri mühendislik hizmetleri yapar ve yaptırır.

l)     Çalışma konuları ile ilgili beceri kazandırma seminerleri ve kurslar düzenler veya düzenletir.

şeklinde sayılmıştır. maddenin son fıkrasında, TİGEM‘in amaç ve faaliyet konularının Yüksek Planlama Kurulu kararıyla değiştirilebileceği belirtilmiştir.

Bu hükümlerin değerlendirilmesinden, Yüksek Planlama Kurulu‘na kamu iktisadi teşebbüsleri ile ilgili her türlü kararları almak, dolayısıyla İktisadi Devlet Teşekkülü olan TİGEM‘e ait işletmelerle ilgili aynı kapsamda karar almak yetkisi verilmişse de TİGEM‘in mülkiyetindeki arazilerin başka bir kuruma devri gibi amaç ve faaliyet değişikliğinden çok farklı bir sonuç doğuracak şekilde karar almak yetkisi bulunmamaktadır.

3) Anayasanın 44. maddesinde, "Devlet, toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek, erozyonla kaybedilmesini önlemek ve topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alır. Kanun, bu amaçla, değişik tarım bölgeleri ve çeşitlerine göre toprağın genişliğini tespit edebilir. Topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçiye toprak sağlanması, üretimin düşürülmesi, ormanların küçülmesi ve diğer toprak ve yer altı servetlerinin azalması sonucunu doğuramaz...", 45. maddesinde, "Devlet, tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek, tarımsal üretim planlaması ilkelerine uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi artırmak maksadıyla, tarım ve hayvancılıkla uğraşanların işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerin sağlanmasını kolaylaştırır..." ve 166. maddesinde ise "Ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı, özellikle sanayinin ve tarımın yurt düzeyinde dengeli ve uyumlu biçimde hızla gelişmesini, ülke kaynaklarının döküm ve değerlendirilmesini yaparak verimli şekilde kullanılmasını planlamak, bu amaçla gerekli teşkilatı kurmak Devletin görevidir..." hükümleri yer almaktadır.

         5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 1. maddesinde, "Bu kanunun amacı; toprağın doğal veya yapay yollarla kaybını ve niteliklerini yitirmesini engelleyerek, korunmasını, geliştirilmesini ve çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak, planlı arazi kullanımını sağlayacak usul ve esasları belirlemek" vurgulanarak, 9. maddesinde, "Arazi kullanımını gerektiren her türlü girişim ve yatırım sürecinde toprakların korunması, doğal ve yapay olaylar sonucu meydana gelen toprak kayıplarının önlenmesi; arazi kullanım planları, tarımsal amaçlı arazi kullanım plan ve projeleri ile toprak koruma projelerinin uygulamaya konulması ile sağlanır", 13. maddesinde, "Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri tarımsal üretim amacı dışında kullanılamayacağı" vurgulanmış, 18. maddesinde de, "Toprağın korunması, üretim gücünün geliştirilerek sürdürülmesi, arazinin iyileştirilmesine yönelik toprak ıslahı ve tarla içi geliştirme etkinlikleri, yeteneğe uygun arazi kullanımı konularında projeye dayalı yatırım yapan, toprak işleme, sulama ve yetiştirme tekniklerini uygulayan üreticilere, tarımsal desteklemelerde öncelik verilir, yatırımları Bakanlık imkanlarıyla desteklenir" denilmek suretiyle özendirilecekleri hükme bağlanmıştır.

         441 sayılı Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2. maddesinde Tarım ve Köyişleri Bakanlığının görevleri sayılmış olup, son fıkrasında, "Tarım alanlarının gayesine uygun bir şekilde kullanılmasını sağlamak, denetlemek ve ilgili kuruluşlarla işbirliği yapmak" hükmü yer almaktadır.

4) Müvekkil Oda, kaynağını Anayasadan alan kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olup, üyelerinin tüm toplumsal, ekonomik ve mesleki sorunları ile doğrudan ilgilenmekle yükümlüdür. Ayrıca ülkemizin tarımsal kaynaklarının, topraklarının korunması için gereken her türlü girişimde bulunmakla yükümlüdür.

7472 Sayılı Ziraat Yüksek Mühendisliği Hakkında Kanun, Ziraat Yüksek Mühendislerinin toprak muhafazasına ilişkin hizmet ve faaliyetlerde bulunmaya yetkili olduklarını düzenlemiştir. Ziraat Mühendislerinin Görev Ve Yetkilerine İlişkin Tüzükte, toprak ve su muhafazasının toprak bilimi alanında öğrenim görmüş ziraat mühendisleri tarafından yapılacağı, hükmü yer almaktadır. 06.04.2005 Tarih, 25778 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ziraat Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliğinin 6.maddesine göre de; Ülke tarımı ve tarımsal üretim kaynaklarının korunması, geliştirilmesi, işletilmesi ve verimli kılınması, kırsal nüfusun toplumsal ve ekonomik kalkınmasının sağlanması, kırsal ve tarımsal gelişime yönelik strateji, politika, program ve proje oluşturulması çalışmalarına katkıda bulunmak amacıyla her türlü girişim ve etkinlikte bulunmak, Odanın amaç ve görevleri arasında sayılmıştır. Bu bağlamda müvekkil ODA tarım topraklarının kaybına neden olacak her türlü düzenlemenin karşısındadır. Nitekim Türkiye‘nin bir çok bölgesinde tarım topraklarının korunması için, örneğin tarım dışı kullanım kararlarının iptali talebi ile birçok dava açmıştır.

HUKUKİ NEDENLER          :   Anayasa, 5403 s.Kanun, 540 s.KHK,  İYUK, tüm mevzuat.

DELİLLER                             : YPK  Kararı, İdarelerden istenecek ilgili tüm belge ve bilgiler,

                                                 gerekirse mahallinde bilirkişi incelemesi.

SONUÇ                                 : Yukarıda sunulan Yüksek Mahkemece re‘sen dikkate alınacak nedenlerle, Başbakanlık Yüksek Planlama Kurulunun 06.12.2010 tarih 2010/T-39 Sayılı kararının yürütülmesinin durdurulması ve iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini saygı ile arz ve talep ederim.

Av.Zühal DÖNMEZ

Davacı Vekili

 

EKİ: 1) Vekaletname

         2) YDK Kararı              

Okunma Sayısı: 2058