1/100.000 ÖLÇEKLİ İSTANBUL ÇEVRE DÜZENİ PLANI DEĞİŞİKLİĞİNE KARŞI DAVA AÇTIK

GENEL MERKEZ ( )
24.01.2011 (Son Güncelleme: 24.01.2011 17:43:56)

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEPLİDİR

  İSTANBUL NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİNE

 

DAVACI                                 : TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası

                                                Karanfil Sk.No:28/12  Kızılay/ANKARA 

VEKİLİ                                  : Av.Zühal DÖNMEZ - 41998670172

DAVALI                                 : İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı

ZIMNİ RED TARİHİ              : 29. 11. 2010

KONU                                   : Plana İtirazın zımnen reddi işlemi ile itiraza konu 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı değişikliğinin yürütülmesinin durdurulması ve İptali talepleridir.

AÇIKLAMALAR  

Bilindiği gibi, 1/100 000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi‘nin 13.02.2009 tarihli toplantısında oy çokluğu ile kabul edilmiş; 15.06.2009 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından da onaylanarak 17.07.2009 tarihinde askıya çıkarılmış ve kesinleşmişti.

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi‘nin 16.06.2010 tarihli toplantısında ise, 1/100.000 ölçekli planın Plan Uygulama Hükümleri üzerinde değişiklik yapılmış; oy çokluğu ile meclisin onayından geçen bu değişiklikle, Plan Uygulama Hükümleri‘nin "Plan‘da ölçek sebebiyle gösterilmeyen ulaşım sistemi projeleri, plan‘ın bütünlüğüne ve ilkelerine uygun olarak alt ölçekli plan çalışmalarında değerlendirilecektir." biçimindeki 8.4.9.1. maddesinde yer alan "ölçek sebebiyle" ibaresi iptal edilerek, madde, "8.4.9.1. Plan‘da gösterilmeyen ulaşım sistemi projeleri, plan‘ın bütünlüğüne ve ilkelerine uygun olarak alt ölçekli plan çalışmalarında değerlendirilecektir."  biçimine getirilmiş; yeni bir madde olarak da, "8.2.17. İlave Boğaz Geçiş ve güzergahları alt ölçekli planlarda değerlendirilecektir." hükmü ilave edilmiştir. Plan değişikliği 01.09.2010 tarihinde askıya çıkarılmış, 30.09.2010 tarihli dilekçe ile değişikliğe karşı müvekkil ODA tarafından itiraz edilmiş (Ek-1), ancak itiraza cevap verilmeyerek reddedilmiştir.

Meclis karar metninde (Ek-2) yer alan Şehir Planlama Müdürlüğü‘nün 12.04.2010 tarih ve 2010-S/TN:2863390 sayılı yazısından anlaşıldığına göre, Şehir Planlama Müdürlüğü,  söz konusu yeni plan uygulama hükmü ilavesi talebi  ile ilgili olarak şu değerlendirmeyi yapmıştır:

" ....İlave Boğaz Geçiş ve güzergahları bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmesi gereken bir konudur. Nitekim konuyla ilgili olarak 1/100 000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı‘nın Uygulama Hükümlerinin 8.4.9.1. maddesinde;‘ Planda gösterilen stratejik düzeydeki uzun dönemli büyük ulaştırma projeleri ve kentin ana ulaşım sistemi, Plan‘ın vizyon, amaç, hedef ve stratejileri ile sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde güzergah olarak belirlenmiştir. Plan‘da ölçek sebebiyle gösterilmeyen ulaşım sistemi projeleri, Plan‘ın bütünlüğüne ve ilkelerine uygun olarak alt ölçekli plan çalışmalarında değerlendirilebilecektir.

Görüldüğü gibi, Şehir Planlama Müdürlüğü, planlama ilkelerine, imar mevzuatına ve 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı‘nın ulaşımla ilgili kararlarına ve yaklaşımlarına temelden aykırı olan yeni plan uygulama hükmü önerisini  olumsuz gören bir yaklaşım   göstermiş; bu çerçevede, 8.4.9.1. no.lu "Plan Uygulama Hükmü"ne de atıf yapmıştır.

İmar ve Bayındırlık Komisyonu ise, bu görüşü dikkate almamış; ancak, atıf yapılan 8.4.9.1. no.lu Plan Uygulama Hükmü‘nü ilave Plan Uygulama Hükmü ile uyumlu hale getirebilmek amacıyla, 8.4.9.1. maddenin ikinci cümlesindeki "ölçek sebebiyle" ibaresinin de kaldırılmasını oy çokluğu ile uygun görmüştür.   İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi de Komisyonun önerisini oy çokluğu ile kabul etmiştir.

Yapılan bu değişikliklerle, planlama ilkelerine ve imar mevzuatına aykırı biçimde, arazi kullanım kararları ile ulaşım kararlarının bütünselliği bozulmuş; Plan Hükümleri‘nin 8.4.9.1. maddesinden "ölçek sebebiyle" ibaresinin çıkarılmasıyla, 1/100.000 ölçekli planda yer almayan ve hatta planın reddettiği ulaşım kararlarının, planlama ilkelerini ve imar mevzuatını çiğneyerek,  üstten inmeci biçimde, uygulamaya geçirilebilmesinin yolu açılmış;  ilave edilen  "8.2.17. İlave Boğaz Geçiş ve güzergahları alt ölçekli planlarda değerlendirilecektir."  hükmü ile de, mevcut  Boğaz köprülerinin yarattığı geri dönülmez tahribatlar  açıkça göz ardı edilerek, üst ölçekli planda yer almamasına karşın, alt ölçekli planlarla, sadece gündemde olan 3. Boğaz köprüsünün ve karayolu tüp geçişinin değil,  istendiği anda 4, 5, 6 ve benzeri  Boğaz geçişleri ve çevreyollarının da  hayata geçirilmesinin yolu açılmıştır.   

İPTAL NEDENLERİ

•1)      Plan Değişikliği, Dayandığı Hukuk Kurallarına Aykırıdır

a-3194 Sayılı İmar Kanunu

"Tanımlar

Madde 5 - Bu Kanunda geçen terimlerden bazıları aşağıda tanımlanmıştır.

Çevre düzeni planı; Ülke ve bölge plan kararlarına uygun olarak konut, sanayi, tarım, turizm, ulaşım gibi yerleşme ve arazi kullanılması kararlarını belirleyen plandır."

 

b) Çevre Düzeni Planlarına Dair Yönetmelik

"Tanımlar

MADDE 4 - (1) Bu Yönetmelikte geçen;

c) Çevre düzeni planı: Ülke ve bölge plan kararlarına uygun olarak konut, sanayi, tarım, turizm, ulaşım gibi yerleşme ve arazi kullanılması kararlarını belirleyen planı,.....ifade eder."

c) Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik

"Tanımlar

Madde 3- Bu Yönetmelikte adı geçen terimler aşağıda tanımlanmıştır:  

10) Çevre Düzeni Planı:Konut, sanayi, tarım, turizm, ulaşım gibi sektörler ile kentsel-kırsal yapı ve gelişme ile doğal ve kültürel değerler arasında koruma-kullanma dengesini sağlayan ve arazi kullanılması kararlarını belirleyen, yönetsel mekansal ve işlevsel bütünlük gösteren sınırlar içinde, varsa bölge planı kararlarına uygun olarak yapılan, idareler arası koordinasyon esaslarını belirleyen, 1/25.000, 1/ 50.000, 1/100.000, veya 1/200.000 ölçekte hazırlanan plan notları ve raporuyla bir bütün olan plandır."

Yukarıda aktardığımız yasa hükümlerinin, çevre düzeni planları, çevrenin korunması esas alınarak, temel arazi kullanım kararları ile ulaşım kararlarını birlikte içerecek şekilde,  karar ve hükümleriyle alt ölçekli planları yönlendirecek nitelikte hazırlanması gerektiğini öngördüğü açıktır. 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı‘nın Uygulama Hükümlerinin 8.4.9.1. maddesinde de, "Planda gösterilen stratejik düzeydeki uzun dönemli büyük ulaştırma projeleri ve kentin ana ulaşım sistemi, Plan‘ın vizyon, amaç, hedef ve stratejileri ile sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde güzergah olarak belirlenmiştir. Plan‘da ölçek sebebiyle gösterilmeyen ulaşım sistemi projeleri, Plan‘ın bütünlüğüne ve ilkelerine uygun olarak alt ölçekli plan çalışmalarında değerlendirilebilecektir.‘" denilerek, planın arazi kullanma kararları ve temel ulaşım kararlarının birlikte alındığı; kentin ana ulaşım sisteminin planda gösterilmiş olduğu;  ancak "ölçek sebebiyle gösterilmeyen" ulaşım sistemi projelerinin alt ölçekli planlarda gösterilebileceği vurgulanmışken; yargılama konusu değişiklik ile bu plan uygulama hükmünde geçen "ölçek sebebiyle" ibaresi kaldırılarak, 1/100.000 ölçekli planda yer almayan her türlü temel ulaşım kararının, İmar Kanununun; ilgili yönetmelikler ile üst ölçekli plan kararlarına aykırı olarak gündeme getirilip uygulanabilmesinin yolu açılmaya çalışılmıştır.

 

Söz konusu 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı‘nın (Ek-3) Plan Uygulama  Hükümleri‘ne yapılan yeni ilavede yer alan "Boğaz geçiş ve güzergahları" ise,  İstanbul‘un tüm ulaşım ağını ve dolayısıyla da arazi kullanım kararlarını değiştirecek bir konudur. Dolayısıyla, ilave Boğaz geçiş ve güzergahları gibi bir konuda plan kararlarının alt ölçekli planlara bırakılması çevre düzeni planını işlevsiz kılmaktadır.

Çevre düzeni planında yer almamasına, ötesi açıkça sakıncalı bulunarak reddedilmesine karşın yargılama konusu plan notu tadilatı ve ilavesi ile  ilave Boğaz geçiş ve güzergahlarının değerlendirilmesinin alt ölçekli planlara bırakılması, alt ölçekli planlarda Çevre Düzeni Planı‘na aykırı kararların alınmasının önünü açma nitelindedir. Şöyle ki, yargılama konusu Meclis kararından bir gün sonra, 17.06.2010 tarih ve 1473 sayılı İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi Kararı ile, Kuzey Marmara Otoyolu (İstanbul 3.Çevreyolu ve Bağlantı Yolları dahil) Projesi‘nin İstanbul İli sınırları içerisinde kalan kısmını içeren 1/25.000 ölçekli plan teklifinin onaylandığı görülmektedir. Oysa bu plan, üst ve uyulması zorunlu olan 1/100 000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı‘na aykırıdır.

•2)      Yargılama Konusu İdari işlem İstanbul 1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre

Düzeni Planına, Planlama Tekniğine, Şehircilik İlkelerine ve Hukuka Açıkça Aykırıdır

 

Plan Uygulama Hükümleri‘nin " 8.2. GENEL HÜKÜMLER"  başlığı altında, 8.2.1 maddesinde, "Bu plan, plan paftaları, plan hükümleri ve plan raporu ile bir bütündür." hükmü yer almaktadır. Bu hüküm, planlamanın temel ilkelerinden birini açık biçimde vurgulamaktadır. Bu çerçevede,  1/100 000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı‘nın Plan Uygulama Hükümleri‘nde yapılan söz konusu değişiklik ve ilavenin plana ve plan raporuna açıkça aykırı olmasının bu bütünlüğü, planı geçersiz kılacak biçimde, parçaladığı ve yok ettiği açıktır.  1/100.000 ölçekli planda üçüncü bir karayolu Boğaz geçişine ve otoyoluna kesinlikle yer verilmemekte; Plan Raporu‘nda, karayolu ulaşımının ve karayolu Boğaz geçişlerinin İstanbul üzerinde yarattığı tahribat açık biçimde vurgulanmakta, yeni bir karayolu Boğaz geçişi kesinlikle reddedilmektedir.  

 

15.06.2009 tasdik tarihli 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu‘nda  (Ek-4) yer alan ulaşımla ve karayolu boğaz geçişleri ile ilgili şu değerlendirmeler bu durumu açık biçimde ortaya koymaktadır:

  

•·        "Bölüm 4. Swot  Analizi " başlığı altında,  "Ulaşım Swot Analizi"  tablosunun (sf. 362) "Tehditler" bölümünde, "Tepeden inme merkezi projeler (3. Köprü önerisi)" vurgulaması   yer  almaktadır. 

 

  •  "Bölüm 6. Planlama Yaklaşımı

6.2. İstanbul il çevre düzeni planı yaklaşımı   

            6.2.4. Hedefler ve stratejiler

Hedef 3. İstanbul‘un mekansal gelişimini, çevresel, ekonomik ve  toplumsal sürdürülebilirlik doğrultusunda kentsel işlevsel  bütünleşmeyi sağlamak

Ana Strateji 7. Ulaşım Kararlarını Plan Kararları ile Uyumlu Olarak Geliştirmek (sf.535-536)

-  Öncelikle araçların değil insanların ekonomik ve hızlı ulaşımının sağlanması

 

-  İstanbul genelinde demiryolu ve denizyolu ağırlıklı, yüksek kapasiteli, kaliteli ve ulaşım türlerinin entegre edildiği toplu taşıma ağırlıklı bir ulaşım sisteminin kurulması

-  Kuzeye gelişimi tetikleyecek, kentin doğal-tarihi yapısını bozacak ve uzun dönemde ilave ulaşım sorunları oluşturacak ulaşım ve yerleşim kararlarından kaçınılması

6.2.5. Makroform

6.2.5.2. Makroform Riskleri ve Temel Makroform Stratejileri

 

Jeolojik Açıdan Sakıncalı Alanlara Doğru Gelişim

Strateji Alternatif-2: Ulaşım sisteminin mevcut yapıda gelişmesinin devam etmesi ve Ana Yerleşim Kütlesi‘nin kuzeye doğru büyümesi halinde, çevresel sürdürülebilirlik tehlikeye girecek ve organizmanın büyük zarar görmesine yol açılacaktır."(sf. 549)

 

  •  "Bölüm 7.  Plan kararları ve gerekçeleri

7.8. İşlevsel bağlantılar

7.8.1. Ulaşım (sf. 666-667)

Diğer yandan, arazi kullanım planları ile ulaştırma arasındaki ilişkileri iyi anlayarak ve kentin gelecekteki arazi kullanım yapısını doğru planlayarak  gelecekteki ulaşım taleplerini azaltmak; diğer bir deyimle birçok ulaşım sorununun ortaya çıkmasını önlemek mümkündür.

 

Plan kararları geliştirilirken, arazi kullanım-ulaşım ilişkisini göz ardı etmeyen, ulaştırma altyapı yatırımlarının kentin gelecekte öngörülen arazi kullanımının biçimlendirilebilmesi için bir araç olarak kullanıldığı, sürdürülebilir kentsel gelişmeye olanak sağlayan sürdürülebilir ulaşım planlama yaklaşımı benimsenmiştir. Tüm bu değerlendirmeler doğrultusunda, aşağıdaki ana ilkeler  ve politikalar esas alınmıştır:

 

-  Kentin gelecekteki ulaşım sistemi, araçların değil insanların en ekonomik, hızlı ve

güvenli bir biçimde ulaşımına öncelik verilerek planlanmıştır. Bu amaçla, toplu taşıma   sistemlerinin geliştirilmesi ve kullanımının özendirilmesi ilkesi benimsenmiştir.

 

-  Kentin doğrusal, kademelendirilmiş, çok merkezli ve sıçramalı gelişimini destekleyecek

yüksek kapasiteli raylı ve denizyolu ağırlıklı toplu taşıma sistemi öngörülmüştür. Böylece kentin doğu-batı yönlü gelişme kurgusu çerçevesinde iki yakada önerilen yeni merkez  ve gelişme alanlarında hızlı ve yüksek kapasiteli raylı sisteme dayalı ve toplu taşıma öncelikli ulaşım sistemleriyle, nüfusun alana yerleşimi kontrol edilebilecektir.

 

7.8.1.1. Karayolu Ulaşım Sistemi (sf.668)

İstanbul‘un doğusu ile batısı arasında sürekliliği karayolu ile sağlanmış bir boğaz geçişinin İstanbul‘un kentsel gelişimi açısından olumsuz sonuçları, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü geçişi sonrasında ortaya çıkan kentsel gelişme deseni ile deneyimlenmiştir. TEM Otoyolu boyunca kentin doğusu ile batısı arasında uzanan, yağ lekesi şeklinde büyüyerek doğal yapıyı tahrip eden, niteliksiz bir yapı stoku ve Sultanbeyli ve Sarıgazi gibi yerleşmeleri oluşturan süreçlerin tekrarlanmasına neden olacak gelişmelerin önüne geçilmesi hazırlanan Plan‘da esas alınmıştır. Çünkü, İstanbul‘un doğal eşikleri benzer bir süreci yaşamayacak derecede hasar gördüğünden, su toplama havza alanlarının ve ormanların daha fazla yok olmasına neden olacak gelişmelerden kaçınılması gerekmektedir. "

           

Yargılama konusu 1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Plan Uygulama  Hükümleri‘nde yapılan değişiklikler 1/100.000 ölçekli  plana açıkça aykırıdır.  Bu durum, planlama ilkelerine ve imar mevzuatına aykırı biçimde, arazi kullanım kararları ile ulaşım kararları bütünselliğinin bozulmasına neden olmuştur. Açıktır ki, söz konusu Plan Uygulama Hükümleri değişikliği, öncelikle, gündemde olan, 3. Boğaz Köprüsü ve  çevre yolları ile karayolu tüp geçiş projelerinin  hayata geçirilmesi için kullanılan  yasadışı bir kılıftan başka bir şey değildir.  Planın kendisini işlevsiz kılacak, alt ölçekli planlarda aykırı kararlar alınmasının önünü açacak yargılama konusu Plan Uygulama Hükümleri değişikliği imar hukukuna,  planlama tekniğine ve şehircilik ilkelerine açıkça aykırıdır.

 

 

MENFAAT İLİŞKİSİ

  

Müvekkil Oda, kaynağını Anayasadan alan kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olup, üyelerinin tüm toplumsal, ekonomik ve mesleki sorunları ile doğrudan ilgilenmekle yükümlüdür. Ayrıca ülkemizin tarımsal kaynaklarının, topraklarının korunması için gereken her türlü girişimde bulunmakla yükümlüdür.

7472 Sayılı Ziraat Yüksek Mühendisliği Hakkında Kanun, Ziraat Yüksek Mühendislerinin toprak muhafazasına ilişkin hizmet ve faaliyetlerde bulunmaya yetkili olduklarını düzenlemiştir. Ziraat Mühendislerinin Görev Ve Yetkilerine İlişkin Tüzükte, toprak ve su muhafazasının toprak bilimi alanında öğrenim görmüş ziraat mühendisleri tarafından yapılacağı, hükmü yer almaktadır. 06.04.2005 Tarih, 25778 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ziraat Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliğinin 6.maddesine göre de; Ülke tarımı ve tarımsal üretim kaynaklarının korunması, geliştirilmesi, işletilmesi ve verimli kılınması, kırsal nüfusun toplumsal ve ekonomik kalkınmasının sağlanması, kırsal ve tarımsal gelişime yönelik strateji, politika, program ve proje oluşturulması çalışmalarına katkıda bulunmak amacıyla her türlü girişim ve etkinlikte bulunmak, Odanın amaç ve görevleri arasında sayılmıştır. Bu bağlamda müvekkil ODA tarım topraklarının kaybına neden olacak her türlü düzenlemenin karşısındadır.

ODA tarafından 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planına karşı da dava açılmış, İstanbul 4.İdare Mahkemesinin 27/10/2010 tarih E.2009/2080 K.2010/2066 sayılı kararı ile dava reddedilmiştir. Yeni tebliğ edilen karar temyiz edilecektir.

Orman Bakanlığı için hazırlanan resmî bir rapora göre 3.köprü projesi kapsamında İstanbul‘da kesilen ve kesilecek toplam ağaç sayısı 2,5 milyonun üzerindedir. Kesilmeyi bekleyen ağaç sayısı 1,6 milyon. Yok olacak toplam ormanlık alan 16 milyon metrekaredir. Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu  NTV Yakın Plan programında mümkün olduğunca az ağaç keseceklerini ifade etmekte ve İstanbul‘da yapılacak üçüncü köprü için 573 bin ağacın kesileceğini, toplam alanın yüzde 47‘sinin ormanlık alan olduğunu söylemektedir. Bakan bile bu miktarlardan söz ederek "Köprü, Belgrad Ormanına ve su havzalarına zarar vermeyecek, Belgrad ormanının kuzeyinden, su havzalarının ise güneyinden geçecek" diyorsa, doğaya verilecek zararın boyutunu tahmin etmek hiç de zor olmayacaktır. Tüm bu nedenlerle, müvekkil ODA‘nın, ağacın, toprağın ve su kaynaklarının yok olmasına neden olacak bu planın iptali için menfaati bulunmaktadır.

HUKUKİ NEDENLER          : Anayasa, İYUK, Çevre Kanunu, İmar Kanunu, Büyükşehir Belediyesi Kanunu, 7472 Sayılı K.,  Ziraat   Mühendislerinin  Görev ve Yetkilerine İlişkin Tüzük, Yönetmelikler, İlgili tüm  mevzuat.

DELİLLER                             : İtiraz dilekçesi, Belediye Meclis Kararı, Planlar, Raporlar, Bakanın açıklamaları, Bakanlık Raporu, Keşif, bilirkişi incelemesi vs.tüm yasal delil.

SONUÇ                                 : Plana İtirazın zımnen reddi işlemi ile itiraza konu itiraza konu 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı değişikliğinin yürütülmesinin durdurulması ve İptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini  saygı ile arz ve talep ederim. 

  

  

  

Av. Zühal DÖNMEZ

 

Davacı TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Vekili

  

  

  

  

  

EKİ:  Vekaletname

  

1- 30.09.2010  tarih ve 417 sayılı  itiraz dilekçesi

  

 2-16.06.2010 tarihli İstanbul Büyükşehir Belediye  Meclisi karar ı

 

 3- 1/100 000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı,

 

 4- 1/100 000  ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu‘nun   ilgili bölümleri

Okunma Sayısı: 3197