GİRESUN BULANCAK`DA 54,3 HEKTARLIK ALANIN TARIM DIŞINA ÇIKARTILMASINA KARŞI İPTAL VE YÜRÜTMENİN DURDURULMASI İSTEMİYLE YARGI YOLUNA BAŞVURDUK

GENEL MERKEZ ( )
10.02.2011 (Son Güncelleme: 10.02.2011 17:19:23)

Yürütmenin  Durdurulması Taleplidir.

 

  

ORDU İDARE MAHKEMESİNE

 

DAVACI                    : TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası

VEKİLİ                      : Av.Zühal DÖNMEZ-41998670172

DAVALI                    : T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı-ANKARA

KONU                        : Giresun İli Bulancak İlçesi, Pazarsuyu Mevkiinde bulunan 54,3663 hektarlık alanın Tarım Dışı Amaçla Kullanılmasının Uygun Bulunmasına ilişkin 05/01/2011 tarih 1096 sayılı işlemin öncelik ve ivedilikle Yürütülmesinin Durdurulmasına ve İptaline karar verilmesi talebidir.

OLAYLAR                : Giresun İli Bulancak İlçesi, Pazarsuyu Mevkiinde yapılması planlanan Organize Sanayi Bölgesi için 54,3663 hektar yüzölçüme sahip alanın tarım dışı amaçla kullanım talebi, Davalı İdare tarafından kabul edilmiştir.

Aslında bu konu yeni değildir. 2007 yılında gene Organize Sanayi Bölgesi yapımı için aynı araziler tarım dışına çıkarılmış, arazi sahiplerinden bir kısmının başvurusu üzerine Ordu İdare Mahkemesinin 22/10/2009 tarihli kararı ile, tarım dışı kullanım kararı iptal edilmiştir.

Daha sonra Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca 23/11/2010 tarih 09235 sayılı Kamu Yararı Kararı alınmış ve hemen ardından 30/12/2010 tarihli Etüt Raporu hazırlanmıştır. Aynı gün Giresun Valiliği, davalı İdareye ilgili belgeleri de göndererek Tarım Dışı Kullanım Kararı için Olur verilmesini talep etmiştir.

İPTAL NEDENLERİ           : 1) Müvekkil Oda, kaynağını Anayasadan alan kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olup, üyelerinin tüm toplumsal, ekonomik ve mesleki sorunları ile doğrudan ilgilenmekle yükümlüdür. Ayrıca ülkemizin tarımsal kaynaklarının, topraklarının korunması için gereken her türlü girişimde bulunmakla yükümlüdür.

7472 Sayılı Ziraat Yüksek Mühendisliği Hakkında Kanun, Ziraat Yüksek Mühendislerinin toprak muhafazasına ilişkin hizmet ve faaliyetlerde bulunmaya yetkili olduklarını düzenlemiştir. Ziraat Mühendislerinin Görev Ve Yetkilerine İlişkin Tüzükte, toprak ve su muhafazasının toprak bilimi alanında öğrenim görmüş ziraat mühendisleri tarafından yapılacağı, hükmü yer almaktadır. 06.04.2005 Tarih, 25778 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ziraat Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliğinin 6.maddesine göre de; Ülke tarımı ve tarımsal üretim kaynaklarının korunması, geliştirilmesi, işletilmesi ve verimli kılınması, kırsal nüfusun toplumsal ve ekonomik kalkınmasının sağlanması, kırsal ve tarımsal gelişime yönelik strateji, politika, program ve proje oluşturulması çalışmalarına katkıda bulunmak amacıyla her türlü girişim ve etkinlikte bulunmak, Odanın amaç ve görevleri arasında  sayılmıştır. Bu bağlamda müvekkil ODA tarım topraklarının kaybına neden olacak her türlü düzenlemenin karşısındadır.

Türkiye‘nin bir çok bölgesinde gündeme gelen tarım dışı kullanım kararlarının iptali talebi ile tarafımızca birçok dava açılmış ve tarım toprakları kurtarılmıştır.

            2) a. İptale konu işlemler ile söz konusu arazinin tarım dışı kullanıma açılması Anayasaya aykırıdır.

Anayasal hükümler : T.C. Anayasası Devlete, 44. maddesi ile "toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek...", 45. maddesi ile de "tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek..." görevlerini yüklemiştir. Anayasamızın 45. maddesinin gerekçesinde; "Madde, Devlete tarım arazilerinin ve çayırlarla meraların amaç dışı kullanılmasını önleme görevi vermektedir. Bu ifade ile amaçlanan tarım arazilerinin endüstri ve şehirleşme sebebiyle yok edilmesinin önlenmesidir. Devlet, bu amaçla yasal düzenlemeler yapmalıdır" ifadesi yer almaktadır.

Anayasamızın 166. maddesi, "Ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı, özellikle sanayiin ve tarımın yurt düzeyinde dengeli ve uyumlu biçimde hızla gelişmesini, ülke kaynaklarının döküm ve değerlendirilmesini yaparak verimli şeklide kullanılmasını planlamak, bu amaçla gerekli teşkilatı kurmak Devletin görevidir" hükmünü amirdir.

Yine Anayasamızın 56. maddesine göre; "Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir".

Tüm bu maddelerle birlikte Anayasanın mülkiyet hakkının kullanımını düzenleyen 35. maddesi, herkesin mülkiyet ve miras haklarına sahip olduğunu belirttikten sonra, "mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz" demektedir. Bu sınırlama, her türlü mülkiyet için, dolayısıyla toprak mülkiyeti için de geçerlidir.

            İptalini talep ettiğimiz, dava konusu taşınmazların tarım arazisi olmaktan çıkarılması, yapılaşmaya açılmasına ilişkin işlemlerin Anayasaya aykırı olduğu açıktır.

            b. 1.Sınıf Tarım Toprağı olan dava konusu taşınmazların imara açılması, tarım arazisi olmaktan çıkarılması 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununa aykırıdır. Toprağın doğal veya yapay yollarla kaybını ve niteliklerini yitirmesini engelleyerek korunmasını, geliştirilmesini amaçlayan Kanunun 3.maddesinin (d) fıkrasında, Tarım arazisinin tanımı yapılmıştır. Buna göre;  Toprak, topografya ve iklimsel özellikleri tarımsal üretim için uygun olup, hâlihazırda tarımsal üretim yapılan veya yapılmaya uygun olan veya imar, ihya, ıslah edilerek tarımsal üretim yapılmaya uygun hale dönüştürülebilen araziler tarım arazisidir.

Kanunun 4.maddesinde de, Devletin hüküm ve tasarrufu altında ve Hazinenin özel mülkiyetinde olan araziler ile kamu kurumlarına, gerçek ve tüzel kişilere ait olan arazilerin mülkiyet hakkı kullanılırken toprağın; bitkisel üretim fonksiyonu, endüstriyel, sosyo-ekonomik ve ekolojik işlevlerinin tamamen, kısmen veya geçici olarak engellenmemesi amacıyla araziyi kullananlar, bu Kanunun öngördüğü tedbirleri almakla yükümlüdür, denilmektedir. Görüldüğü gibi davalı idare, Mutlak tarım arazisini OSB genişleme alanı yaparak Kanunun kendisine yüklediği görevleri yerine getirmemiştir.

Tarım arazilerinin amaç dışı kullanımını düzenleyen 5403 Sayılı Kanunun 13.maddesinde, mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazilerinin tarımsal üretim amacı dışında kullanılamayacağı belirtilmiştir. Ancak, alternatif alan bulunmaması ve Kurulun uygun görmesi şartıyla; savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar, doğal afet sonrası ortaya çıkan geçici yerleşim yeri ihtiyacı, petrol ve doğal gaz arama ve işletme faaliyetleri, ilgili bakanlık tarafından kamu yararı kararı alınmış madencilik faaliyetleri, bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış plân ve yatırımlar için bu arazilerin amaç dışı kullanım taleplerine, toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile Bakanlık tarafından izin verilebilir.

Dava konusu arazilerin Dikili Tarım Arazisi olduğu konusunda bir tartışma yoktur. Ne yazık ki 30/12/2010 tarihli Etüt Raporunda arazilerin tarım dışı kullanımı halinde tarımsal bütünlüğün bozulmayacağı ve alternatif alan bulunmadığı belirtilmiştir. Oysa çok değil 3 yıl önce hazırlanan 07/02/2007 tarihli Etüt Raporunda, arazilerin tarım dışı amaçla kullanılması halinde, çevre arazilerle bütünlüğü bozulacaktır denilmekte ve alternatif sahanın da bulunduğu belirtilmektedir. Görüldüğü gibi Bakanlığın verdiği tarım dışı kullanım kararının  dayanağını oluşturan Etüt Raporu gerçeği yansıtmamaktadır. Öyle anlaşılıyor ki Kamu Yararı Kararında gösterilen gerekçeler esas alınmıştır.

Ziraat Fakültesi Dekanlığı tarafından toprak ve bahçe bitkileri bölümünden bilim insanları tarafından hazırlanan Etüt Raporunda arazi tüm yönleriyle incelenmiş, toprağın üretken, mutlak ve dikili tarım arazisi olduğu, tarla ve sebze tarımı için de uygun olduğu ve dere yatağında olması, özellikle sulama ve içme suyu potansiyelinin yüksek oluşu nedeniyle su kullanım stratejisi bakımından da ayrı bir önem arz ettiği tesbit edilmiştir. Durum böyle iken, fındıkta arz fazlası bulunduğu, arazinin alternatif ürüne uygun olmadığı gibi bilim dışı tesbitlerle Kamu Yararı Kararı verilmiş olması inandırıcı olmamaktadır.

            3) İptale konu karar ile birlikte söz konusu tarım arazilerinin tarım dışı kullanıma açılması sonucu telafisi imkansız zararların ortaya çıkacağı muhakkaktır, bu nedenle acilen Yürütmenin Durdurulmasına karar verilmesini talep etmekteyiz.

HUKUKİ NEDENLER          : Anayasa, İYUK, 7472 Sayılı Kanun, 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu, 3194 sayılı İmar Kanunu, Ziraat Mühendislerinin Görev   ve Yetkilerine İlişkin Tüzük, Yönetmelikler, İlgili tüm  mevzuat.

DELİLLER                             : Ekler

SONUÇ VE SİSTEM             :Yukarıda açıklanan nedenlerle; Giresun İli Bulancak İlçesi, Pazarsuyu Mevkiinde bulunan 54,3663 hektarlık alanın Tarım Dışı Amaçla Kullanılmasının Uygun Bulunmasına ilişkin 05/01/2011 tarih 1096 sayılı davalı Bakanlık işleminin öncelik ve ivedilikle Yürütülmesinin Durdurulmasına ve İptaline; yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine  karar verilmesini saygı ile arz ve talep ederim.

 

Av.Zühal DÖNMEZ

Davacı Vekili

  

  

EKİ: Vekaletname

1-05.01.2011 t.li tarım dışı kullanım kararı

2-23.11.2010 t.li Kamu Yararı Kararı

3-30/12/2010 tarihli Etüt Raporu 4-18.12.2006 t.li yazı

5-07/02/2007 tarihli Etüt Raporu

6-04/09/2007 t.li Ziraat Fakültesi Etüt Raporu

7- Ordu İdare Mahkemesinin 22/10/2009 t. E.2008/724 s.kararı

8- Örnek Mahkeme Kararları

 

Okunma Sayısı: 1360