"KONYA TİCARET BORSASI" DERGİSİ-TMMOB ZMO KONYA ŞUBESİ

KONYA ŞUBE ( )
17.05.2011 (Son Güncelleme: 17.05.2011 15:16:53)

Konya Ticaret Borsası Dergisi, "ZMO Konya Şubesi, üyelerinin mesleki haklarını korumanın yanı sıra ülkesine hizmet etme inancı ile Tarımın ve Tarımcının her zaman yanında olmayı sürdürecektir"

Konya Ticaret Borsası‘nın 3 ayda bir çıkardığı "Tarım ve Hayvancılık Sektörü" içerikli 39 sayılı bu dönem dergisinde; TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, ODA‘mızın amaç ve görevleri, Ziraat Mühendislerinin çalışma alanları,13-14 Aralık 2009 7.Olağan Genel Kurulu‘ndan Nisan 2011‘e kadar ZMO Konya Şubesi çalışmaları, Başkanımız Özkan TAŞPINAR‘ın Et ve Süt Krizine neden olan Ülkemiz Hayvancılık Politikalarına dair değerlendirmeleri yayınlandı .

TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI KONYA ŞUBESİ

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO), 1954 yılında kurulan kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşudur. Anayasal dayanağı, 1982 Anayasası‘ nın 135. maddesinden almaktadır. Anayasal anlamda Kamu Kurumu TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) yasal dayanakları; 3458 sayılı Mühendis ve Mimarlık Hakkında Kanun, 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu ve 7472 sayılı Ziraat Yüksek Mühendisliği Hakkında Kanun‘ dur. Yasa Tüzük ve Yönetmelikler, mesleklerimizin ve örgütümüzün hukuki temelini oluşturmaktadır.

Genel Merkezi Ankara‘da olan Ziraat Mühendisleri Odası‘nın şu anda tüm ülke genelinde 26 Şubesi, 54 İI Temsilciliği vardır. Ziraat Mühendisleri Odası‘ na Ziraat Mühendisleri, Su Ürünleri Mühendisleri, Tütün Teknolojisi Mühendisleri ve Balıkçılık Teknolojisi Mühendisleri üye olabilmektedir.

ZMO‘ nun amaç ve görevleri, "TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Tüzüğü‘nde aşağıdaki gibi sayılmıştır;

  1. Ülkemizin tarımsal varlığı ve kaynaklarının korunması, geliştirilmesi ve işletilmesi, verimlerinin artırılması, kırsal nüfusun toplumsal ve ekonomik kalkınmasının sağlanması amacıyla her türlü girişim ve etkinlikte bulunmak,

  2. Meslekle ilgili her türlü yasal düzenlemeyi, normları, fenni şartnameleri hazırlamak, incelemek, bunlarla ilgili görüş ve önerilerini resmi ve özel kuruluşlara bildirmek,

  3. Üyelerinin hak ve yetkilerini savunmak ve bu yetkilerin kullanılabilmesini sağlamak üzere resmi ve özel kuruluşlarda girişimlerde bulunmak,

  4. Mesleğin geliştirilmesi ve tanıtılması amacıyla teknik ve bilimsel araştırmalar yapmak, toplantı ve sergiler düzenlemek, diğer kuruluşların bu çalışmalarına katılmak,

  5. Tarımsal girdileri sağlayan kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak, girdi ve ürün fiyatlarıyla hizmet ücretleri hakkında önerilerde bulunmak, tarımsal girdileri üretecek tesislerin kurulmasını teşvik etmek,

  6. Meslekle ilgili proje ve taahhüt işlerinde üyelere gerekli belgeleri vermek, onaylamak, bu konuda gereken yasal düzenlemelerin yapılmasını sağlamak, bu amaçla gereken resmi girişimleri yapmak,

  7. Üyelerin iş güvenliği ve sosyal güvenliğinin sağlanması, demokratik hak ve özgürlüklerinin korunması için girişimlerde bulunmak, üyeler arasında dayanışma sağlamak ve üyelerin meslek onuru ve saygınlığının korunması için gereken önlemleri almak, aykırı davranışları izleyerek gerekli disiplin uygulamalarını yapmak,

  8. Her türlü bilimsel ve mesleki yayınlar yapmak,

  9. Üyelerin mesleki ve üyelik özgeçmişleri ile ilgili bilgileri toplayıp korumak,

  10. Bilirkişilik hizmeti yapacak üyeleri belirleyerek ilgili resmi ve özel kuruluşlara bildirmek,

  11. Üyelerin meslek çalışmalarında uymak zorunda oldukları kuralları saptamak, mesleki denetimi sağlamak üzere gerekirse yönetmelikler çıkarmak,

  12. Mesleki ve ulusal sorunlarla ilgili olarak Mühendis ve Mimar Odaları ve diğer meslek kuruluşları ile işbirliği yapmak, ortak mesleki çalışmalar yapmak, kararlar almak,

  13. Meslek alanındaki gelişme ve yenilikleri izlemek ve yaymak, bu amaçla yurt içi ve dışındaki meslek kuruluşları ile ilişki kurmak, ortak çalışmalar yapmak, yurt içinde ve dışında mesleği temsil etmek,

  14. Ziraat mühendisliği öğrenimi yapan kuruluşlarla işbirliği yaparak meslek elemanlarının eğitimleri konusunda öneri ve yardımlarda bulunmak,

  15. Tarımsal çalışmalarla ilgili büro ve firmaların tanımı, tescili ve hizmet esaslarının belirlenmesi konularında izleme, denetim ve onaylama yapmak,

  16. 7472 sayılı Yasa uyarınca çıkarılmış olan Ziraat Mühendisliği Yetki Tüzüğü hükümlerinin uygulanması amacıyla mevzuat çalışmaları yapmak, resmi ve özel kuruluşlarda gerekli girişimleri yapmak

Görüldüğü gibi ZMO‘ nun amaç ve görevleri, tarım sektörünün sosyo-ekonomik ve politik bütününe ilişkindir. Tarımın ekonomik bir sektör olarak geliştirilmesi yanında, sektörün insan unsurunu oluşturan Çiftçilerin ve Ziraat Mühendislerinin yaşama ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi, temel öncelikler arasındadır.

Ziraat Mühendislerinin bitkisel ve hayvansal üretimin başından tüketiciye ulaşıncaya kadar her aşamasında çalışmaları bir ülkenin ekonomisini, sosyal ve kültürel gelişimini ve en önemlisi dünya ülkeleri içerisinde söz sahibi olmasını belirlemesi mesleğin ne kadar önemli olduğunun göstergesidir..

13-14 ARALIK 2009 7.OLAĞAN GENEL KURULU‘N DAN NİSAN 2011‘E KADAR ZMO KONYA ŞUBESİ ÇALIŞMALARI

ZMO Konya Şubesinin Yönetim Kurulu Üyeleri 13-14 Aralık 2009 tarihlerinde gerçekleşen 7.Olağan Genel Kurulu ile beraber Ziraat Mühendisliği mesleğini daha ilerilere taşıyabilmek amacıyla hemen çalışmalara başladılar. Başkan Özkan TAŞPINAR, II.Başkan Celil ÇALIŞ, Sayman Üye Sevim YÖNET, Yazman Üye Ekrem HUĞLU, Üye Doç.Dr. Nuh BOYRAZ, Üye Hakan KUŞCU ve Üye Mustafa ÇAĞLAYAN olarak görev dağılımının yapılan ancak  bugün Mustafa ÇAĞLAYAN‘ ın milletvekili aday adayı olması sebebiyle istifa etmesi sonucu oy çoğunluğu ile yerini Üye Tamer DEĞER‘ in aldığı ZMO Konya Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri, Konya Valiliğini, Konya Belediye Başkanlıklarını ziyaret ederek, zirai ilaç kalıntılarının tespiti noktasında hal‘e giren meyve ve sebzelerin kontrol edilmesi açısından analiz laboratuarları kurulmasının insan sağlığı açısından büyük önem taşıdığını ifade ettiler.

ZMO Konya Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri, Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanlığına, tüm tarım kurum ve kuruluşlarına gerçekleştirdikleri ziyaretlerde Konya‘nın tarım sorunları ve bu sorunları çözümlemek için neler yapılabileceği konularında karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldular. Konya Ticaret Borsasında Ziraat Mühendislerine ve çiftçilere yönelik "İyi Tarım Uygulamaları Eğitim" semineri ve Konya merkez başta olmak üzere İlçelerde Çiftçi ve Ziraat Mühendislerine yönelik "Hububatta Gübreleme ve Hastalıklarla Mücadele" konulu eğitim seminerleri düzenlendiler. İki kurs dönemi olmak üzere Tarımsal Yayım ve Danışmanlık eğitimi düzenlenerek 46 Ziraat Mühendisi sertifikalandırıldı.

S.Ü. Ziraat Fakültesi 3. ve 4. sınıf öğrencilerine her bölümü kendi içinde ele alınarak konusunda uzman olan, başarılı Ziraat Mühendislerinin katılımını sağlayarak seminerler düzenlediler. Bu seminerlerde Genç Ziraat Mühendisi adayları okulu bitirdikten sonra iş hayatında karşılaşacakları problemler ve bu konuda şimdiden ne tür hazırlıklar yapmaları gerektiği ile ilgili bilgilendirildi. Tarım Fuarlarına gruplar halinde katılım organizasyonu yaparak Tarım ve hayvancılık sektörünü Genç Ziraat Mühendisi adaylarının yerinde gözlemlemeleri sağlandı. 2010 yılı Balıkesir Marmara 2010 Tarım ve Hayvancılık Fuarına ve 2010 İzmir Ekoloji Fuarına düzenlediğimiz teknik geziler bu faaliyetlerdendir. Sosyal ve kültürel etkinliklerde, Konya Şubesi Öğrenci Kolunun ve Ziraat Fakültesi öğrencilerinin katılımı sağlayarak onları geleceğin Ziraat Mühendisleri olarak kendilerini ifade edebilmelerine yardımcı olundu. ZMO Konya Şubesi‘ nin ZMO GENÇ‘ ler beraber hazırladığı "Akademik Tarım Dergisi"nin 6. sayısı 2011 Konya Tarım Fuarında ZMO Konya Şubesi olarak açtığımız stantta okuyucuların beğenisine sunuldu.

Zirai Öğrenimin 164. ve 165. yıldönümü kutlamaları çerçevesinde ZMO Konya Şubesinin düzenlediği "Geleneksel Başak Gecesi" ne çok sayıda Ziraat Mühendislerinin katılımı sağlanarak, Ziraat Mühendisliği mesleğinde 45 nci ve 35 nci yıllarını dolduran ve ZMO Konya Şubesinin düzenlediği eğitim çalışmalarına katkıda bulunan S.Ü. Ziraat Fakültesi Öğretim Üyelerine birer teşekkür plaketi takdim edildi.

Konya‘daki 2 büyük oteli ile gerçekleştirilen anlaşmalarla, ODA‘ ya üye olan Ziraat Mühendislerinin kendileri ve misafirleri için indirimler sağlandı. Bunların yanında belli başlı restoranlardan, benzin istasyonlarından, dershanelerden, yararlanabilmeleri için anlaşmalar yapıldı ve indirimler sağlandı.

13-14 Aralık 2003 tarihleri arasında gerçekleşen 4. Olağan Genel Kurulu ile seçilen Yönetim Kurulu Üyeleri daha önceki dönemlerde hizmet yeri olmayan ZMO Konya Şubesi için ofis kiralayarak çalışmalarına başlamışlardı. Kiralanan ofis de faaliyetlerine devam ederken 2004 yılında 600 üyesi olduğu dönemde merkezi ve güzel bir yerde olan "Babalık Mahallesi Vatan Caddesi Ergün İşhanı 7. Kat 704 no‘lu adres de bulunan şu anki hizmet binası alınmıştı. Ancak 2010 yılı itibari ile üye sayının bin 500‘ e kadar yükselmesi nedeniyle Özkan TAŞPINAR‘ın Başkanlığında ZMO Konya Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri,  daha iyi hizmet verebilmek amacıyla içinde eğitim salonu, lokali, sekretaryasını da bulunan Alavardı Mahallesi. Yaka Caddesi. 76/1 Meram / KONYA adresindeki yeni hizmet ve sosyal tesis binasını kazandırmışlardır. ZMO Konya Şubesinin, yeni hizmet ve sosyal tesis binasının açılış töreni Konya da ilk defa gerçekleşecek olan Ziraat Mühendisleri Odası‘ nın 42.Dönem 3.Danışma Kurulu‘nun ilk günü olan 6 Mayıs 2011 tarihinde yapılacaktır.

ZMO Konya Şube Başkanı Özkan TAŞPINAR, göreve başladığı tarihten itibaren Yönetim Kurulu Üyeleri ile beraber gerek yazılı basında, gerekse ulusal televizyon programlarına katılarak yaptıkları açıklamalarda Dünya, Türkiye ve Konya gündemine dair tarım ve hayvancılığı içine alan yaşanan ve yaşanabilecek olan sorunları ve çözüm önerilerini kamuoyu ile paylaştılar. ZMO Konya Şubesi görevlendirildiği veya davet edildiği tüm Tarım Platformları ve sosyal etkinlere katılarak, üstüne düşenleri eksiksiz yapmaya çalışmaktadır.

Özetlemek gerekirse; Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şubesi üyelerini mesleki alandaki hak ve yetkilerini meslek etiğine uygun olarak kullanmalarını sağlamak amacıyla bilgilendirmekte, meslek içi eğitim kursları düzenlemekte; ülke genelinde özellikle de Konya Bölgesi, tarım ve tarımsal üretim kaynaklarının korunması, geliştirilmesi ve verimli kılınması çalışmalarına katkıda bulunmak amacıyla her türlü girişim ve etkinlikte bulunarak resmi ve özel kurumlarla işbirliği yapmakta, Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi ile işbirliği içinde Ziraat Fakültesinde okuyan öğrencilere mesleki alanda kendilerini geliştirebilmeleri için her türlü maddi ve manevi desteği vermektedir.

ZMO Konya Şubesi, üyelerinin mesleki haklarını korumanın yanı sıra ülkesine hizmet etme inancı ile Tarımın ve Tarımcının her zaman yanında olmayı sürdürecektir.

ZMO KONYA ŞUBESİ BAŞKANI ÖZKAN TAŞPINAR‘IN ÖZGEÇMİŞİ

4. Olağan Genel Kurulu‘ndan 7.Olağan Genel Kurulu‘na kadar Yönetim Kurulu II. Başkanlığı ve 13-14 Aralık 2009 tarihi 7.Olağan Genel Kurulu ile ZMO Konya Şubesi Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yapmakta olan Özkan TAŞPINAR, 10 Mayıs 1968‘de Konya Cihanbeyli Taşpınar‘da doğdu. İlkokulu 3.sınıfa kadar Altınekin‘e bağlı Oğuzeli ve Yenikuyu köyünde okuyan Özkan TAŞPINAR, ailesinin Konya ya taşınmasının ardından 4. ve 5. sınıfı Mümtaz Koru İlkokulun da tamamlayarak, eğitimine Mevlana Ortaokulu ve Konya Gazi lisesi ile devam etti. Mezun olduktan sonra gönlünde hukuk fakültesi ve eczacılık yatmasına rağmen baba mesleği çiftçilik olması nedeniyle ve aynı zamanda tarım ve toprakla ilgilenmeyi de çok sevmesinden dolayı; üniversitede meslek tercihini Ziraat Mühendisliği yönünde yaptı. Erzurum Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümünü kazanan Özkan TAŞPINAR,1990 yılında Ziraat Mühendisi unvanı ile mezun oldu. Askerlik hizmetini Sinop Ayancık Hava Radar Mevzi Komutanlığı‘nda, Asteğmen rütbesiyle bölük komutanlığı görevini yaparak tamamladı. Askerlik sonrası Konya ya dönen Özkan TAŞPINAR baba mesleği olan çiftçilikle ilgilenirken, 1993 yılında Zirai Mücadele İlaçları satışı yapmak üzere, perakende bayii açtı. Çiftçilik yaparken Ziraat Mühendisi olarak sahip olduğu donanımları, özellikle yeni uygulamaları kendi tarlasında deneyerek diğer çiftçilerin yenilikleri kabullenmesine öncülük etti. 1994 yılında siyasete de giren Özkan TAŞPINAR bir siyasi partide; İlçe Başkanlığı, İl Başkan Yardımcılığı görevlerin de bulunarak 22 Temmuz 2007 de yapılan genel seçimlerde Konya milletvekili adaylığı yaptı. Bugün zirai ilaç tohum ve bitki besin elementleri üretimi yapan çeşitli firmaların, iç Anadolu Bölgesinde distribütörlüğünü yapan Taşpınar Tarım San. ve Tic. Ltd. Şti nin sahibi olan Özkan TAŞPINAR evli ve 3 çocuk babasıdır.

ÖZKAN TAŞPINAR‘IN DEĞERLENDİRMELERİ

"YANLIŞ HAYVANCILIK POLİTİKALARI VE SONUÇLARI: ET VE SÜT KRİZİ!"

"Haritaya baktığınız zaman; topraklarının yüzde 70‘i ekilir ve dikilir alana sahip Türkiye, aynı zamanda dört değişik mevsime, yedi coğrafi bölgeye sahip aşırı tropik bitkiler hariç çoğu bitki türlerinin yetişebildiği topraklara sahiptir. Hala dünyada tarım alanında Tarım sektöründe gelişimini sürdüren Türkiye, tarım ürünleri rekoltelerinin nüfusuna yetmemesi nedeniyle diğer ülkelerden ithal ürün almak zorunda kalıyor. Tarım sektörü hep hükümet ve bakan politikası olmuştur. Bu şekilde sektörün gelişmesi mümkün değil. Hükümetlerin değişmesiyle, yerine gelen başka bir hükümet, geçmiş hükümetin projesini devam ettirmeyerek yapılması düşünülen projeler hep değişmiş veya rafa kaldırmıştır. Bu da tarım sektörünün gelişmesine engel olmuştur. Tarım sektöründe kısa süreli uygulamaların önüne geçilerek, uzun vadeli devlet politikası oluşturulmalıdır.

Dünyadaki gelişmiş ülkelere bakınız, devletler kalkınmalarını tarımla başlamış ihtiyaçlarını gidermiş, belirli bir ekonomik seviyeyi yakalamış ve gerekli ağır sanayiye geçmişlerdir. Bu gelişmenin sağlanamamasının sebebi tarım politikalarının bir devlet politikası haline getirilememesidir. Son yıllarda kırmızı et fiyatlarında yaşanan sorunun sebebi budur. 2007 yılında süt fiyatlarının 350 bin liraya kadar düşmesi sonucu çoğu süt işletmesi sahipleri ellerinde bulunan süt sığırlarını et için kestirmişler ve bir bakıma kurtulmuşlardır. Daha sonra bilindiği gibi tüketici kurban bayramında kurban almakta sorun yaşamış devamında da et fiyatları yükselmiş ve devlet et ithalatına yönelmiştir.

Yaklaşık bir yıl önce başlayıp günümüze kadar devam eden hayvan ve et ithalatı ne hayvancılık sektörünü orta ve uzun vade de geliştirdi, ne de tüketicinin kaliteli ve sağlıklı ürüne erişmesini sağlayabildi. Tam tersine yerli üreticileri birer birer üretim dışına itmiş, piyasa et fiyatlarını ise ancak % 20 civarında düşürmüştür. Et fiyatını dengelemek adına yapılan ithalatın pek de başarıya ulaşmadığı görülmektedir. Canlı hayvan ve et ithalatının üzerine devletin verdiği sıfır faizli krediler de yaşadığımız krizi daha derinleştirdi. Krediyi alan girişimci iç piyasada hayvan kilo fiyatı yüksek olduğu için ve canlı hayvanda yüzde 135 olan gümrük vergisinin sıfırlanması nedeniyle; yurt dışından ortalama canlı kilosuna 8 lira vererek aldığı hayvanları 8-10 ay besledikten sonra piyasaya satmak için ithalatı tercih etmektedir.

Dışarıdan ithal edilen hayvanlar yemi ve diğer girdileri sırtında getirmiyor. Doğal besi yöntemi ile ekstansif hayvancılık (mera hayvancılığı) yapan ABD, Almanya, Fransa gibi ülkelerde yem girdi maliyetleri yüzde 2 ile 8 arasında iken ülkemizde yem maliyetleri üretim yöntemine göre yüzde 50-80 arasında değişen paya sahiptir. Üstelik ette fiyat tartışmaları sürerken büyükbaş hayvan yemi fiyatı ortalama yüzde 30 oranında artmıştır. İthal karkas etin kilosu 10 liradan satılırken, girişimci en iyi tahminle 13-14 liraya mal edeceği karkas etini satmakta güçlük çekmektedir.

Bugün büyük işletme gruplarından bazıları kırmızı et üretiminden vazgeçtiler. Çünkü et ithalatında yüzde 225 olan gümrük vergileri de yüzde 30‘a düşürüldü. İşlenmiş et ve et mamulleri üreten bu gruplar buzağı alıp beslemek yerine doğrudan et ithal etmeyi seçmektedirler. Böylelikle bu işletmelerde çalışanlar ve bu işletmelere girdi sağlayan yüzlerce küçük aile işletmesi üretim dışı kalmaktadırlar. Hayvan besiciliği yapan işletmelerin üretimi durdurmaları kısa bir zaman sonra süt üretimini de ciddi anlamda tehlikeye sokmaktadır. Çünkü besi hayvanı işletmeleri süt hayvancılığı işletmelerinin üretimde kullanmadıkları hayvanları sattığı pazarlardır.

Türkiye‘de üreticiler sütlerini kendisi işleyenlerin dışında fiyat bakımından sanayiciye mahkûmdur. 2008 ‘ de sanayici ucuza bulduğu yağsız süt tozunu ithal etmeye başlayınca çiğ süt fiyatları 35 kuruşa düşmüş ve yem alacak para bulamayan üretici süt hayvanlarını kesime yollamış ve hayvan sayısında ciddi azalma meydana gelmişti. Hâlbuki 2007 de süt fiyatlarına müdahale edilmiş olsa bugün devlet et ithaline kalkışmayacaktı.  Yem gibi girdi maliyetleri sürekli artarken, süt fiyatlarında bir türlü istikrar sağlanamaması süt hayvancılığı yapan çiftçiyi çaresiz bırakıyor. Çiftçi artık sütün de, girdilerin de fiyatlarının dengede olmasını istiyor. Hayvancılık sektörü şu anda çiğ süt fiyatının düşüşünden dolayı endişeli bir bekleyiştedir. Et fiyatlarını düşürmek adına bütün bu yapılanların sonucu çıkan fatura ülke hayvancılığını bitirme noktasına getirmiştir. Kurulan Ulusal Süt Konseyi, piyasada çiğ süt fiyatlarını üretici lehine düzenleme olanağına sahip değildir.

Kısacası hayvancılıkta ithalat çıkar yol değildir. Bugünkü ithalat politikası devam ederse ülkede hayvancılık diye bir sektör kalmayacaktır. Acilen uzun vadeli hayvancılık politikaları oluşturulmalıdır. Et ve kasaplık hayvan ithalatına derhal son verilmeli, ülkemizdeki gerekli süt ve besi hayvanı sayısına ulaştığımız anda gebe düve ve besi hayvanı ithalatına da son verilmelidir. Yem bitkileri üretimi desteklenmeli, mevcut meralarımızın ıslahı yapılmalı, ette ve sütte yerli üretimi destekleyici önlemler alınmalı, et ve süt tüketiminin artırılmasına yönelik kampanyalar yapılmalı, yeteri miktarda hayvan saf kültür ırkı ve melez soyları olan ülkemizde; Tarım ve Köy işleri Bakanlığı, Üniversiteler, araştırma kuruluşları ve yetiştirici birliklerini içine alan hayvan ıslahı projeleri yapılmalı, Avrupa Birliği veya Amerika‘dakine benzer et ve süt fiyatlarında piyasaya müdahale edecek müdahale kuruluşları olmalı ya da mevcut kuruluşların yetkilerine işlevlik kazandırılmalıdır.

Yani yurtdışındaki çiftçileri ve hayvan sahiplerini desteklemekten acilen vazgeçilmeli, bize her zaman gerekli olan ve kahrımızı çeken çitçimizi, süt ve et üreticilerimizi destekleme yoluna gidilmelidir.

 

Okunma Sayısı: 946
Fotoğraf Galerisi