"ZMO TARIM KÖŞESİ - TARIMDA YENİ UYGULAMA; AZALTILMIŞ TOPRAK İŞLEME VE DOĞRUDAN EKİM"- ANADOLU MANŞET

KONYA ŞUBE ( )
20.09.2012 (Son Güncelleme: 26.09.2012 12:19:49)

Tarımsal üretimde toprak işleme giderleri, üretim maliyetlerini etkileyen en büyük etkenler arasında yer almaktadır.

TARIMDA YENİ UYGULAMA; AZALTILMIŞ TOPRAK İŞLEME ve DOĞRUDAN EKİM

Tarımsal üretimde toprak işleme giderleri, üretim maliyetlerini etkileyen en büyük etkenler arasında yer almaktadır. Bu nedenle toprak işleme masraflarını azaltmak ve sürdürülebilir tarımın yapılabilmesi için en az toprak işlemeyle veya hiç toprak işleme yapılmadan (doğrudan ekim) tarım yapılması gerekmektedir.

Geleneksel tarım; ürün artıklarının yakılması, yabancı ot kontrolü için derin toprak işleme gibi uygulamaları içerdiğinden, genel olarak çevre için zararlıdır. Bu teknikler toprakta sıkışıklığı arttırarak deformasyona ve erozyona neden olurken, aşırı gübre ve ilaç kullanımı sonucunda oluşan kalıntılar ile yeraltı sularının kirletilmesine de yol açarlar. Ayrıca geleneksel toprak işleme teknikleri, CO2‘in atmosfere emisyonunu arttırarak küresel ısınmaya neden olur. Tarımın sürdürülebilirliğini çevreye verdiği olumsuz etkiler nedeniyle azaltır. Sürdürülebilir tarımsal uygulamalarla ile topraktaki organik madde düzeyi artırılır, tarla trafiğinin azaltılması sonucu toprak daha az sıkıştırılır, yüzeyde geleneksel toprak işlemeye oranla daha çok bitki artığı kalacağı için su ve rüzgâr erozyonu azaltılır.

Dünyada kullanılan toprak işleme sistemleri iki ana grupta toplamak mümkündür; Geleneksel toprak işleme ve koruyucu toprak işleme. Geleneksel toprak işleme sisteminde, tohum yatağı hazırlanırken birincil toprak işleme aleti olarak pulluk kullanılır ve toprak 25-30 cm derinlikte alt üst edilerek işlenir. Daha sonra ihtiyaç duyulan ikincil toprak işleme makineleri kullanılmaya başlanır. Geleneksel toprak işlemenin yer aldığı üretim sisteminde çoğunlukla Kulaklı pullukla sürüm+ Diskli pullukla ufalama (1 veya 2 kez) veya Kulaklı pullukla sürüm+ Tırmık veya kültivatörle işleme (1 veya 2 kez) uygulamalarına yer verilir.

Bu toprak işleme sisteminde çiftçiler, toprağı traktör-pulluk ile ne kadar çok sürerlerse o kadar çok verim alacaklarına inanmaktadırlar. Hâlbuki toprağın sürekli işlenmesi daha çok erozyona ve toprağın yapısının bozulmasına-sıkışmasına neden olmaktadır. Geleneksel toprak işlemede, toprağı, suyu ve enerjiyi korumaya yönelik olarak hiçbir çalışma yapılmamaktadır. Hasat sonrasında toprak üzerinde kalan anız ve bitki artıkları yakılmakta, topraktan uzaklaştırılmakta veya toprağa karıştırılmaktadır. Yani arazi bir sonraki ekim dönemine kadar çıplak kalmaktadır.

Korumalı toprak işleme; su ve rüzgâr erozyonunu azaltmak maksadıyla, ekim işleminden sonra, toprak yüzeyinin en az % 30‘nun ön bitkiye ait artıklar􀃕n kaplanmasının sağlandığı uygulamalardır. Koruyucu toprak işleme sisteminde pulluk kullanılmaz. Toprak sıkışıklığının sorun olduğu yerlerde toprağı belli bir derinlikte yırtarak işleyen çizel vb. aletler kullanılır. Bu sistemde ön bitki veya ürün artıkları tarla yüzeyinde bırakılır. Koruyucu toprak işlemenin erozyon kontrolünde olumlu etkileri ortaya konulmuştur. Yüzeyde çok az miktarda bitki örtüsü bulunmasının bile erozyonu büyük ölçüde önlediği yapılan araştırmalar ile saptanmıştır. Koruyucu toprak işleme; işçilik, enerji tüketimi ve zamanlılık açısından önemli ölçüde tasarruf sağlar. Bu yöntemin geleneksel toprak işlemeye oranla birçok üstünlüğü vardır. Koruyucu toprak işleme sisteminde, kullanılan makine ve ekipmanların toplam güç gereksinimleri, yakıt tüketimleri, çalışma saatleri ve yatırım maliyetleri önemli ölçüde azalmaktadır. Bu sistemin uygulandığı topraklarda organik madde içeriği daha yüksektir. Dolayısıyla, erozyon tehlikesi daha azdır.

Orta Anadolu bölgesinde yapılan bir çalışmada buğday üretimi için farklı toprak isleme sistemlerinin karsılaştırmasının yapıldığı çalışmalar sonucunda; yakıt tüketimi değerleri incelendiğinde gelenekselde 5.15 l/da, azaltılmış toprak işleme yönteminde 1.69 l/da, doğrudan ekimde ise 0.91 l/da değerleri elde edilmiştir.

Yöntemlerin verime etkileri incelendiğinde geleneksel yöntem ile ekilen parsellerden 255.86 kg/da, azaltılmış toprak isleme parsellerinden 256 kg/da ve doğrudan ekim parsellerinden ise 230.41 kg/da dane verimi elde edilmiştir.

Sonuç olarak; Koruyucu toprak işleme uygulamasının yaygınlaştırılması; çevre, erozyon, zaman tasarrufu ve ürün maliyeti açısından önemli avantajlar sağlayacaktır. Dünyada sürdürülebilir tarımın en önemli uygulamalarından olan doğrudan ekim tekniğinin ülkemiz çiftçilerine benimsetebilmenin en güzel yolu, Bakanlık - Üniversite - Sanayinin el ele vererek sahada demonstrasyon çalışmalarına ağırlık vermesi ile sağlanacaktır.

                                                                                               Doç. Dr. Tamer MARAKOĞLU

                                                                                              Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi

                                                                                           Tarım Makinaları Bölümü

Okunma Sayısı: 996
Fotoğraf Galerisi