ZMO TARIM KÖŞESİ -TARIM, ENDÜSTRİ BİTKİLERİ VE ŞEKER PANCARI-ANADOLU MANŞET

KONYA ŞUBE ( )
18.10.2012 (Son Güncelleme: 19.10.2012 11:22:38)

Şeker pancarı ve şeker üretiminde, Konya’nın ülkemizde ki yeri bir numaradır.

Tarım sektörü bütün dünyada üzerinde en çok durulan sektörlerden biri olarak gündemde yerini kuvvetle korumaktır. Bu yerini alış yaklaşık 10 yıl öncesinden başlamıştır. Çevre olayları, küresel ısınma, iç savaşlar ve buna bağlı olarak açlık problemlerinin gündemde olması; tarım sektörüne duyulan ilgiyi yeniden artırmış bulunmaktadır. Tarım sektöründe bu yükseliş, her dönemin en popüler konusu olan enerji sektörünün de önüne geçecek gibi görülmektedir. Zira, tarım sadece gıda güvenliğinin teminatı değil, aynı zamanda da enerji (biyoyakıtlar ile) ve çevre konularının da güvenliğini üstlenmiş durumdadır.

Böyle bir durumda tarım sektörünü kendi içinde iyi incelemek, iyi anlatmak ve de doğru netice alabilmek için de iyi uygulamak gerekmektedir. Bunun için de sektörün kendi alt başlıklarını, bölgesel ve ülkesel politikalarla iyi çizilmelidir. Bu bakımdan Endüstri bitkileri alt konusu da tarım sektörü analizde önemli bir yer tutar. Öyle ki kendi içinde başlı başına birimsel bir analiz yapıldığında bile ana konuları oluşturabilir. Bir pamuk, bir ayçiçeği, bir patates, şeker pancarı, ülkesel gündemleri oluşturmada öncü bitkiler olarak bilinmektedir. Öyle ülkeler var ki buğday veya pirinç ne ise onlar için de patates bitkisi aynı olup patates olmadığı zaman aç kalacaklarını zannederler. Yine şeker pancarı üretiminde ve şeker de üretim azalmaları olan ülkelerin durumu belirlendiğinde, dünyada şeker fiyatlarında da bir oynama (yükselme) söz konusudur. Yine insanlığın üç temel gıdalarından (yağlar, karbonhidratlar ve proteinlerin) ikisinin kaynağı endüstri bitkileridir.

Konuyu bölgesel analizlere endeksleyecek olursak, ülkemiz için ve hatta bölgemiz için endüstri bitkilerinin durumu yabana atılamayacak kadar önem arz etmektedir. Yağ bitkileri ve nişasta şeker bitkileri, ülkemiz ve bölgemizde son yıllarda büyük atılımlar yapmaktadır. Özellikle Orta Anadolu ve Konya da şeker pancarına duyulan ihtiyaç, yine son yıllarda yağ bitkilerinde gelişme önemli seviyeler ulaşmış durumdadır. Yıllardır bir buğday ambarı olarak bilinen Konya ve civarının artık bir yağ ve yem bitkileri üretim merkezi olmasına çok zaman kalmadı diyebiliriz. Yine son 3-5 yıl içinde yağ bitkilerinden ayçiçeği yanında kolza ve aspir bitkilerinin aldığı payı iyi bilmek gerekir. Buna bağlı olarak yağ sektörü (alım, depolama, kırma, rafineri gibi alt yapısında önemli yatırımlar ile) ciddi atılımları gerçekleştirmiş durumdadır. Zaten şeker pancarı ve şeker üretiminde ülkemizde ki yeri bir numaradır.

Endüstri bitkileri iklim değerleri bakımından Orta Anadolu da genelde yazlık yetiştirilen ürünlerdir. Bunlardan yağ bitkilerinden kolza ve son zamanlarda da aspir kışlık olarak ekilse de, bir şeker pancar ve patates yazlık olarak ekilmek ve yetiştirilmek durumundadır. Hal böyle olunca, bu bitkilerin hasatı yaz sonu veya sonbahar mevsimine kalmaktadır. Bu zaman özellikle şeker pancar hasat dönemi olarak bilinir.

ŞEKER PANCARI HASATI (SÖKÜM) ve TESELLÜM

Hasat bütün bitkilerde olduğu gibi, şeker pancarında da üreticinin alın terinin karşılığını alacağı dönemdir. Aynı zamanda da hasat dönemi şeker pancarı üreticiliğinin en zor, en zahmetli ve en uzun süreli bölümü olarak bilinir. Bu bakımdan hasatı şeker pancarı ve cebimiz için EN UYGUN ZAMANDA, EN UYGUN TEKNİKLE, YAPMAK; EN UYGUN YERDE SİLOYA ALMAK VE EN UYGUN ZAMAN ve ARAÇLARLA DA TAŞIMAK GEREKİR. Bunun diğer bir anlamı da şeker pancarı hasatı bazı yörelerde neredeyse 3 ay kadar (çiftçi bazında) sürebilir. Yukarıda belirlenen uygulamaların doğru yapılması ise ŞEKER FABRİKASININ VERİMLİLİĞİNE ve KARLILIĞINA yansır. O halde hasatta nelere dikkat etmek gerekir bunları kısa olarak ele almaya çalışalım.

Şeker pancarı köklerinin topraktan çıkarılması, temizlenmesi ve baş kısmının kesilmesi işlemine hasat denir. Söküm olarak da ifade edilir. Pancarda, fizyolojik, teknolojik ve biyolojik olmak üzere üç ayrı olgunluk dönemi vardır. Fizyolojik olgunluk birinci yılda gelişmenin tamamlandığı, şeker varlığının en yüksek olduğu devredir. Teknolojik olgunluk pancardan en ekonomik yoldan en yüksek oranda şekerin üretilebileceği dönemdir. Bu olgunluk dönemi hasat ve kampanyanın başlatılmasına esas olan dönem olmalıdır. İdeal bir hasat zamanında pancarın teknolojik olgunluğu, fizyolojik olgunluğa mümkün olduğu kadar yakın olduğu dönemdir.

Şeker pancarında vejetasyon süresinin uzatılması verim ve kaliteyi olumlu yönde etkilese de, hasat verim artışı için rastgele uzatılmamalıdır. Hasat mevsiminin başlatılmasında, pancarın fizyolojik olgunluğu yanında, mevsim sonundaki kötü hava şartlarının ve sonraki ürünün ekilmesi de dikkate alınması gerekmektedir. Yağışlı ve soğuk havalarda iş randımanının düşeceği, hasat işçiliğinin artacağı ve pancarda donma tehlikesinin olacağı düşünülmelidir.

Hasat Şekilleri

Şeker pancarında hasat el ile veya makine ile yapılmaktadır. Ülkemizde çoğunlukla el ile hasat yapılır. El ile hasatta her ülkede değişik aletler geliştirilmiştir. Ülkemizde aile işletmeciliğine dayanan pancar tarımında; el ile hasat pancarın daha az zedelenmesi, daha az zayiat vermesi ve bunun için yatırım gerektirmemesi bakımından tercih edilmektedir.

El ile hasatta başarılı olabilmek için alınması gereken tedbirler şunlardır:

1. Sökümde kırılmayı önlemek ve sökümü kolaylaştırmak için hasattan 10-15 gün önce tarla sulanmalıdır. Sulama hasat aralığında toprak yapısı ve hava sıcaklığı dikkate alınmalı; söküm zamanına kadar toprağın tava gelmesi sağlanmalıdır. Çok kuru sökümlerde kırılma-zedelenme, çok ıslak sökümlerde çamur firesi artacaktır.

2. Sökülen pancarlar tarlada dağınık halde bırakılmadan en kısa zamanda yığınlar halinde toplanmalıdır.

3. Yığınlar halinde toplanan pancarların başları vakit geçirilmeden kesilmesi, pancar üzerindeki toprak ve çamurlar yüzeye zarar vermeden temizlenmelidir. Pancarlar en az yüzey bırakacak şekilde büyük yığınlar halinde bir araya getirilmelidir.

4.  Yığınların üzeri en kısa zamanda pancar yaprağı veya toprakla örtülmeli, böylece şeker ve ağırlık kaybı en aza indirilmelidir.

Hasattan sonra tarlada üzeri örtülmeden bırakılan pancarlarda ve erken yapılan hasat zamanında (sıcak günlerde) büyük kayıplar olmaktadır..

Ele ve makineli hasadın avantaj ve dezavantajları vardır. Bunlar;

a)    Makine ile kısa sürede geniş alanlar işlenir, ancak ilk tesis masrafları yüksektir.

b)  Hasat makineleri ağır toprakta çalışma zorluğuna sahiptir ve hasat daha kirli olur. Elle hasat her türlü toprakta yapılabilir.

c)   Elle hasat yavaş, ancak daha temiz ve kayıp daha az olmaktadır. Makineli hasatta kayıplar kuyruk kırılması, toprakta bırakma ve derin baş kesiminden dolayı %20‘lere kadar yükselmektedir. Bunda toprak yapısı ve tavı, pancarın sıklığı, toprak üstü yükseklik tecanüslüğü, makinenin teknik durumu ve sürücü tecrübesi etkildir.

d)  Makineli hasatta toprak ve baş firesi yüksek olmaktadır.

Makineli hasat işçinin az bulunduğu, geniş arazilerde tavsiye edilebilir.

Hasatta dikkat edilmesi gereken diğer hususlar şunlardır.

Hasat, makine veya el ile (çatal bel veya çengelli kullanılarak) yapılır. Çatal bel ile çıkarılan pancar, topraktan bıçakla temizlenip başı kesilerek, tarlada küçük yığınlar halinde bırakılır. Ülkemizde bu hasat şekli hafif topraklarda arazilerde yapılır.

Makineli hasatta, kendi yürür veya traktörden güç alan makineler kullanılmaktadır. Ülkemizde her iki tipte de makineler vardır. Makineli hasadın en önemli kısmı, makinenin hasadı tavlı toprakta yapmasıdır. Aksi durumda ürün kaybı artacaktır.   

Hasatta dikkat edilmesi geren hususlar şunlardır.

1-   Hasat mutlaka toprak tavında iken (kırılmayı önlemek için) yapılmalıdır.

2-   Özellikle elle hasatta başlar düzgün kesilmeli, pancar toprak ve çamurdan iyi temizlenmeli ve hasat anında yaralanmamalıdır.

3-   Hasat zamanında çürük, hastalıklı pancarlar tarladan uzaklaştırılmalıdır. Çürük ve hastalıklı olarak fabrikaya sevk edilmemelidir.

4-   Hasat edilmiş ve temizlenmiş pancarlar tarladan en kısa zamanda sevk edilmeli veya tarlada yığınlar halinde (ön silolama) üzeri yapraklarla örtülmelidir.

5-   Hasat sonrası kesilen pancar başları ve küçük pancarlar tarlada (ot pancar: erkek pancar) meydana gelme ihtimali sebebiyle) bırakılmamalıdır.

Şeker pancarı, hasat edildikten sonrada canlılığını muhafaza eder ve hasat edildiği anda kökte şeker oranı en yüksektir. Bundan sonra bekletilen her günde, pancarın durumuna, silolama ve iklim şartlarına göre şeker kaybı söz konusudur. Bu bakımdan hasat edilen pancar en kısa zamanda fabrikaya ulaştırılmalı veya üzeri kapatılarak kısa süreli tarlalarda 2-3 gün beklemeye alınmalı. İşleme uzayacaksa teknik şartları iyi olan yer veya silolarda şeker kaybın en aza indirecek tekniklerle silolara alınmalıdır. Bunun için de fabrika işletme kapasitelerini göre sevk edilecek şekilde planlama yapılmalıdır.

                                                                                                     Prof. Dr. Fikret AKINERDEM

                                                                                                          S.Ü. Ziraat Fakültesi,

                                                                                                          Tarla Bitkileri Bölümü

 

Okunma Sayısı: 1776
Fotoğraf Galerisi