“BİTKİ KORUMA ÜRÜNLERİNİN REÇETELİ SATIŞI, UYGULANMASI VE KAYIT İŞLEMLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK TASLAĞI”NA İLİŞKİN TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI’NIN GÖRÜŞÜ

GENEL MERKEZ ( )
13.01.2014 (Son Güncelleme: 13.01.2014 10:54:56)

"BİTKİ KORUMA ÜRÜNLERİNİN REÇETELİ SATIŞI, UYGULANMASI VE KAYIT İŞLEMLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK TASLAĞI"NA İLİŞKİN TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI`NIN GÖRÜŞÜ

 

Yönetmelik taslağının son şekli mesleki haklarımız açısından bir önceki taslakla aynı hükümleri taşımaktadır. Sadece yetkili bayi olmak için 5 yıllık bayilik yapma koşulu 4 yıla idare yaptırımsızlık süresi de 5 yıldan 3 yıla indirilmiştir. Daha önce detaylı olarak ifade ettiğimiz gibi sorun yetkili bayi olunması noktasında değil, sorun yetkili bayilik sisteminin sektöre uygun olup olmaması bağlamında düğümlenmektedir. Bakanlığın ihracatçının, üreticinin, reçete yazanın sorumluluklarının tamamının yetkili bayilerde toplanmasına dönük böyle bir yapı oluşumuna gitmesi Türkiye`deki küçük sermayeli zirai ilaç bayilerinin kapanması ile sonuçlanacaktır. Küçük sermayeli bayilerin önemli bir bölümünün ziraat mühendisi olması bu olumsuzluktan en çok etkilenecek kesimin meslektaşlarımız olacağını ortaya net olarak koymaktadır.

Yetkili bayilik koşulları, zirai ilaç bayilerine alt yapı yatırımları hariç aylık asgari 4 bin TL`lik ek bir yük getirecektir. Tahsilat sıkıntısı nedeni ile ayakta durması zorlanan meslektaşlarımızın bu yükü kaldırması mümkün değildir.

Unutulmamalıdır ki zirai ilaç bayi meslektaşlarımız üreticilere girdi temin ederken aynı zamanda mühendislik hizmeti de vermektedirler. Zirai ilaç bayilerini sadece ticari işletme olarak görüp batan batsın kalan sağlar bizimdir anlayışı ile tekelci bir yapının oluşturulması meslektaşlarımızın işsiz kalmasının yanı sıra üreticilere götürülecek bilginin ticarileştirilmesinin önünü açacaktır.

Üreticiye en yakın kesim olan zirai ilaç bayilerine bitki koruma ürünleri ile ilgili her aşamada sorumlu kalınması ve bakanlığın bütün sorumluluğu bayilere yüklemesi kabul edilemez. Kalıcı ve doğru çözüm daha önce defalarca ifade ettiğimiz gibi reçete yönetmeliğinin uygulanabilir hale getirilmesinden geçmektedir.

Her yerde uygulanan önce satış sonra reçete formülüyle işleyen bu yapının yetkilendirilmiş bayilerin devreye girmesiyle değişmesi mümkün değildir, Gerçek anlamda uygulanabilir reçeteli satış sistemi öncelik insan ve çevre sağlığı açısından risk oluşturan pestisitlerin reçete ile satışının sağlanması ve diğer alanlardaki reçeteli satışın kaldırılması ile mümkündür. Bu yapılabildiği takdirde danışman danışmanlığını, zirai ilaç bayileri de bayilik görevini yapabilecektir.

Son yıllarda yapboz tahtasına dönen yönetmelik değişiklikleri ile ihracatta sorun olan ilaç kalıntıları sorunu çözülemez.

Yapılması gereken basit kolay bir izlenebilirlik programını devreye sokmaktır. Bunun içinde bayilerimizde kullanılan barkod programlarında küçük bir değişiklik yeterli olacaktır.

Zirai ilaç kalıntı sorunu reçetesiz satıştan çok kullanılan ilaçlarda ortaya çıkan direnç sorunu ve bazı ürünlerde önerilebilecek ruhsatlı ilaçların bulunmamasından kaynaklanmaktadır.

Bakanlığın, bu şekilde direnç kazanmış ve pratikte resmi dozunun 2-3 katı dozda kullanılan ilaçların etkinlik denemelerini yaparak, ruhsatlarını gözden geçirmesi sorunu büyük ölçüde çözecektir. Yine üreticiler, odamız ihracatçılar tarafından sık sık gündeme getirilen ve tavsiye dışı ilaç kullanılan alanlarda, ruhsatlı ilaç kullanılması sorunun çözümüne ciddi şekilde fayda sağlayacaktır.

Bakanlığın bu yapı içerisinde yetki ve sorumluluklarını bayilere devretmek yerine bu saydığımız konularda çalışmaya ve soruna ilişkin gerçekçi çözümler üretmeye davet ediyoruz.

Diğer taraftan, meslektaşların özlük haklarının savunucusu konumunda olan Ziraat Mühendisleri Odası yönetmelik taslağında yok sayılmıştır. ODA`nın yasal yetkileri yine görmezden gelinmiş, mesleğimiz diğer meslek gruplarının saldırısına açık hale getirilmiştir.

Yönetmelik taslağının yasal dayanağı kısmında 7472 sayılı Ziraat Yüksek Mühendisliği Hakkında Kanun‘un bulunmaması, tanımlar arasında Odamıza yer verilmemesi, reçete yazma yetkisine sahip olacak serbest ziraat mühendisleri ile profesyonel uygulayıcı ziraat mühendislerinin Odaya kayıtlı olma zorunluluğu bulunduğunun görmezden gelinmesi, Bakanlığın serbest ziraat mühendislerine eğitim verme görev ve yetkisi bulunmadığı hususunun göz ardı edilmesi manidardır.

Görüşlerin net bir biçimde ortaya konulması için, yönetmelik taslaklarının kamu dışından uzman kuruluşların da katılımına açık demokratik bir ortamda görüşülerek olgunlaştırılmasının gerekli olduğunu birçok ortamda paylaşmış olmamıza karşın bakanlığın bunu bir formalite olarak algıladığını sanıyoruz. Yasal yetkilerimiz göz önüne alınmadığı gibi, teknik anlamdaki değerlendirmelerimizin dahi dikkate alınmamış olması bu algımızda yanılgıya düşmediğimizin en büyük kanıtıdır.

Unutulmamalı ki güçlü bir meslek grubu, güçlü bir meslek örgütlenmesinden geçer. Bakanlığın, ODA`yı yok sayarak bir yere varamayacağını, bundan en çok mesleğimizin zarar göreceğini bir kez daha yinelemekte yarar görüyoruz.

 

Okunma Sayısı: 2318