TARIMSAL ÖĞRENİMİN 168. YILI KUTLANDI
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Mersin Şubesi Tarımsal Öğretimin 168. yıldönümü nedeniyle Cumhuriyet Meydanında anma günü düzenlendi.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Mersin Şubesi Tarımsal Öğretimin Başlamasının 168. Yıldönümü nedeniyle Cumhuriyet Meydanı‘nda tören düzenledi. Atatürk anıtına çelenk konulduktan sonra Şube Başkanı O.Tuğrul KUZU günün anlamı üzerine bir konuşma yaptı.
Kuzu şunları söyledi:
"Tarımsal Öğretimin başlamasının 168. yıldönümü nedeniyle düzenlemiş olduğumuz törene hoş geldiniz. Hepinizi Ziraat Mühendisleri Odası Mersin Şubesi adına saygıyla selamlıyorum.
Ülkemizde Tarımsal Öğrenim 10 Ocak 1846 tarihinde İstanbul‘da bugünkü adı ile Yeşilköy semtinde bulunan Ayamama Çiftliğinde kurulan Mekteb-i Zirai şahane ile başlamıştır. Bu nedenle 10 Ocak gününü kapsayan hafta ülkemizde Tarım Haftası olarak kutlanmaktadır.
Daha sonraları bugünkü anlamıyla yüksek öğretim sayılabilecek düzeyde öğretim yaptıran iki okuldan birisi Bursa‘da 1891‘de; diğeri 1893‘de İstanbul - Halkalı‘da açılmıştır. Büyük Önder ATATÜRK‘ün emriyle Ankara‘da 1930 yılında "Ankara Yüksek Ziraat Mektebi" açılmış, böylece çağdaş anlamda Tarımsal Yüksek Öğretimin temeli atılmıştır.
1948 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi‘ne dönüşerek 1955 yılına kadar tek Ziraat Fakültesi olarak eğitim veren bu fakülte daha sonra kurulan diğer Ziraat Fakültelerinin temelini oluşturmuştur.
Günümüzde ise gereksinimin ve Ülke talebinin dışında gerçekleşen, Tarımsal Eğitim - Öğretim planlaması, gereğinden fazla Fakülte, bölüm açılmasına yol açmakta ve sonuçta kontenjan dolmayan, alt yapısı yetersiz, öğrencisi- hocası mutsuz bir üniversite yapısını ortaya koymaktadır. 2013 yılında 30 Ziraat Fakültesinde 173 bölüm için 4970 öğrenci yerleşmiştir. İşsizlik sorunun çözümü için arz talep dengesinde, sürdürülebilir Tarım ve istihdam politikalarında uygun öğrenci yerleştirilmesi gerekmektedir.
Bizlerin mühendisliğini yaptığımız tarım sektöründe görülen sorunlar, bölgesel olarak değişmekle beraber en büyük sorun üretim planlamasının yapılmaması, pahalı girdi, üretici birliklerin aktif hale getirilmemesi ve ciddi bir pazarlama ağının oluşturulmamasından kaynaklanmaktadır. Son 10 yılda yapılan tarımsal ithalat sektörü oldukça etkilemiştir. Örmeğin 5,5 milyon ton mısır üretimimiz olduğu halde (ki yıllık ihtiyaç 4,5 milyon tondur) yine mısır ithal edilmektedir. Aynı şekilde ayçiçeğinde rekor üretim artışı varken, ithal edilmektedir. Önceki yıllarda önemli ihraç ürünlerimiz olan mercimek, fasulye, pirinç, buğday, susam, ceviz, pamuk ithal edilmektedir. Dolayısıyla tarım ürünleri dış ticareti son 12 yılın 9‘unda açık vermiştir. İstatiski bilgilere göre 12 yılda işlenen tarım arazileri 26,5 milyon hektardan, 23,5 milyon hektara gerilemiş, aynı dönemlerde 2.2 milyon kişi kırdan kente göç etmiştir.
Yine son 10 yılda tarımın temel girdileri olan mazot, tohum, gübre, ilaç, yem fiyatları 3-4 kat oranda artmıştır. Ülkemiz uygulanan yanlış tarım politikaları nedeniyle, kendine yeten ülke olmaktan çıkmakta, tarım ithalatçısı olan ülke konumuna hızla gelmektedir.
Kısaca Türk Tarımı 30-35 yıldır uluslararası sermayenin çıkarları doğrultusunda şekillenmektedir. ZMO olarak ülkemizin tarım ve gıda egemenliğine sahip çıkacağımızı, görev ve sorumluklarımızı yerine getireceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz."
