KURAKLIK TEHDİDİ-AKDENİZ MANŞET
Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Vahap Tuncer, Türkiye‘de yağış azlığı nedeniyle görülen kuraklık tehlikesine dikkati çekti
Üretimi de kaliteyi de etkiliyor
Tuncer, Türkiye‘nin bir tarım ülkesi olması nedeniyle çok sayıda ülkeden daha fazla suya ihtiyacı olduğunu, ülke genelinde kullanılan suyun yüzde 72‘sinin tarımsal sulama amaçlı olduğunu hatırlattı. Türkiye‘nin 8.5 milyon hektar sulanabilir araziye sahip olduğu halde bu alanın 2.8 milyon hektarlık bölümünün sulanamadığını vurgulayan Tuncer, sulama altyapısının geliştirilerek ve modern sulama sistemiyle sulanabilir alanların 12.5 milyon hektara kadar çıkarılması gerektiğini bildirdi. Türkiye‘de sulanabilir nitelikteki araziler sulamaya açılmadığı için ciddi anlamda bitkisel ürün kaybı olduğunu vurgulayan Tuncer, özellikle ithalatı yapılan bitkilerin üretiminin yetersiz kaldığına dikkati çekti. Desteklemelerle bir ürüne öncelik verilirken başka bir üründe açık oluştuğunu aktaran Tuncer, bu durumun dış ticaret açığına da yol açtığını anımsattı.
Su için yasal düzenleme şart
Tuncer, gelecekte su ve petrolün stratejik öneminin artacağını, su kullanımını belirleyecek yasal düzenlemeler yapılması gerektiğini belirtirken, bu konudaki Su Kanunu Tasarısı Taslağı‘nı eleştirdi. Hükümet tarafından son yıllarda suyun tasarruflu kullanımı amacıyla yasa hazırlanmasına yönelik çalışmalar yapıldığını ve bu çalışmaların zaman zaman kamuoyunun görüşüne sunulduğunu aktaran Tuncer, tasarının içeriği nedeniyle tepki çektiğini belirtti. Tuncer, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tasarı ile nehir suları havza bazında özel kişilere 49 yıllığına devredilecek ve şirketler aracılığıyla vatandaşa para karşılığında satılmasına olanak sağlanacak. Suyun ticarileşmesini doğru bulmuyoruz. Su kamunun ortak malıdır. Havza bazında suyun verimli kullanımını sağlamak devletin sorumluluğunda olacaktır ve devlet bu işi kendisi yaparak, üreticiye maliyet üzerinde su kullanımını sağlamalıdır."
Çiftçiye ayrıcalık getirilmeli
Sulama birlikleri tarafından sadece suyun dağıtımı için kullanılan elektrik parasını ödemekte zorlanan çiftçinin, suyu para karşılığında kullanmasıyla zor durumda kalacağını söyleyen Vahap Tuncer, tasarının yasalaşması halinde ortaya çıkabilecek olumsuzlukları şöyle özetledi: "Giderek yoksullaşan ve üretmekte zorlanan çiftçinin suyu parayla kullanma lüksü yoktur. Su parayla çiftçiye satılmaya başlanınca, öncelikle küçük üreticiler üretimden vazgeçecek. Bu alanların büyük şirketler tarafından doldurulması ve yabancı şirketlerin bu bölgelerde üretim yapmasından endişe ediyoruz. Türk tarım çiftçisinin arazisini ciddi anlamda el değiştirmesi söz konusu olacaktır. Gıda fiyatları da 2-3 kat artacaktır." Vahap Tuncer, söz konusu tasarı ile köy meydanlarında çeşmeden akan suların, bahçelerde sondajlarla temin edilen yeraltı sularının da ücretli hale geleceğini ekledi.