CARGILL' E NE VAAT ETTİ? - EVRENSEL - 09.02.2004
Cargill’e ne vaat edildi?
Başbakan Erdoğan, ABD gezisinde Cargill yetkilileriyle görüştü. Ziraat Mühendisleri Odası Gökhan Günaydın, Erdoğan’ın Cargill’e ne söz verdiğini sorarak, “Cargill’in istediği, glikozun kota dışına çıkartılması, fruktoz’un serbest bırakılması ve bir milyon ton kapasite ile üretim yapmaktır. Bu, pancar üreticilerinin sonu olur” dedi.
Cargill’e ne vaat etti?
Başbakan Erdoğan, ABD’de Cargill yetkilileriyle görüştü. ZMO Başkanı Günaydın, Cargill’e neler vaat edildiğini sordu.
AKP hükümeti 27 şeker fabrikasının özelleştirilmesini hızlandırırken, başta Cargill olmak üzere yapay tatlandırıcı tekelleri ABD eliyle hükümete baskılarını sürdürüyor. Yapay tatlandırıcı sektöründe en büyük tekellerden biri olan Cargill’in Türkiye’deki ortağı ise Ülker. Bu ortaklık Cola Turka’yı üretiyor ve içeceğin dağıtımı Başbakan Tayyip Erdoğan’ın oğlu tarafından yapılıyor. Cargill’in ürettiği yapay tatlandırıcının hammaddesi olan mısırı ise Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın oğlu, yüzde 180 değil yüzde 35’lik bir gümrük vergisi ile ithal ediyor.
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, hükümet üyeleri ile arasında bu kadar yakın ilişkiler bulunan Cargill’e Başbakan Erdoğan’ın ABD’de ziyaretinde ne vaadlerde bulunduğunu sordu. Günaydın, Cargill ve AKP Hükümeti’nin ilişkilerini gazetemize anlattı.
Cargill ne istiyor?
2002 rakamlarına göre 2 milyon 340 bin ton şeker şeker kotası var. Eğer şeker pancarından üretiliyorsa şeker, buna sakkaroz, mısır nişastasından üretiliyorsa fruktoz adı veriliyor. Fruktoz ve glikoz yapay tatlandırıcı, sakkaroz şeker pancarından üretilen şeker. Meseleye böyle bakarsak 2 milyon 340 bin ton şeker pancarı kotasının, Şeker Yasası yüzde 10’unu yapay tatlandırıcılara tanımış durumda. Bu ne anlama geliyor, şeker kotasının 234 bin tonu zaten yapay tatlandırıcılara tahsis edilmiş durumda. Bakanlar Kurulu yüzde 50 artırma eksiltme yetkisinde ve bu yetkisini her zaman artırma şeklinde kullanıyor. Dolayısıyla 234 bin tonu yüzde 50 daha artırırsanız, yaklaşık 350 bin ton yapay tatlandırıcılara kota tanınmış olacak. Cargill diyor ki, “biz bu ülkede 80-90 milyon dolarlık yatırım yaptık. Bu yatırımla nişasta bazlı şeker ve glikoz üretiyoruz. Bu kota bizi mahvediyor. Çünkü bizim 1 milyon ton kurulu kapasitemiz var. Bu kapasitemizin ancak yüzde 30-35’ini kullanabiliyoruz.” Cargill’in söylediğinde şu var, “Glikoz’u tamamen kota dışına çıkartın. Fruktoz’u da serbest bırakın. Böylece ben bir milyon ton kapasitemi tümüyle kullanayım”...
Cargill için ABD Başkanı Bush da devreye girdi.....
ABD nasıl Cola Cola’yı, Mc. Donald’s’ı dünyanın her tarafına sokmak, kendi rejimi için bir araç olarak kullanmak istiyorsa, Cargill de bu firmalardan birisi. Cargill’in yıllık 60 milyar dolarlık cirosu var. Bu çok büyük bir rakam. Cargill, ABD Başkanı’nın ağzından destekleniyor. Bush diyor ki, “Cargill’in önündeki engelleri kaldırın.” İstenen ne: Cargill fabrikası Orhan Gazi Ovası’nda birinci sınıf tarım arazisi üzerinde kurulu. Tarım alanlarının amacı dışında kullanılmasını yasaklayan yönetmelik hükümlerine göre orada o fabrikanın yapılmaması lazım. Zaten o fabrikanın yasadışı olduğunu ilan eden yargı kararları da var. Cargill, YPK kararları ile idari yargı kararlarını aşmaya çalışıyor. Ancak bu ilelebet yapılacak bir şey değil. Cargill, “bu davalara son verin, beni orgazine sanayi bölgesi olarak ilan edin” diyor. Bu ilanı yaptığınız zaman sadece Cargill’e yönelik bir ayrıcalıktır ama sırada olan 70 tane firma vardır onlar da yararlanacaktır ve Orhan Gazi arazisinin tümüyle elden çıkması demektir. Cargill “glikozu kota dışına çıkar, fruktoza koyduğun kotayı da kaldır, 1 milyon ton kapasitemi kullanayım” diyor.
Başbakan’ın ve Unakıtan’ın oğullarının işlevi nedir?
Ülker bağlantısına dikkat etmek lazım. Pendik’te, Pendik Nişasta var. Eskiden Cerestar adında İngiliz firması ile Ülker’in ortaklığındaydı. Cargill, Cerestar’ı satın aldı. Dolayısıyla Ülker ile Cargill otomatikman ortak oldular. Ülker Cola Turka’yı üretiyor. Cola Turka daha doğrusu meşrubatların tümü yapay tatlandırıcıların en önemli müşterisi. Cola Turka, “bana yapay tatlandırıcı ver” diyor, veriyorlar. Peki Cola Turka’yı kim dağıtıyor? Başbakan Erdoğan’ın oğlu. Peki mısırı yurtdışından düşük gümrük vergisi ile kim getiriyor? Kemal Unakıtan’ın oğlu.
Yani sistem şöyle; Yüzde 180 gümrük vergisi uygulama hakkın varken, yüzde 35’lerle Türkiye’ye mısır ithal ediyorsun, bundan çok büyük paralar kazanıyorsun ve bunu Kemal Unakıtan’ın oğlu olarak yapıyorsun. Bundan üretilen yapay tatlandırıcılara Bakanlar Kurulu olarak kotayı artırıyorsun ve bu yapay tatlandırıcıyı kullanarak üretim yapan Cola Turka’yı da Başbakan’ın oğlu olarak dağıtıyorsun. Bu siyasetin ekonomik rantı nasıl hesapsızca kullandığına bir örnek. Ve son derece açık bir süreç. herkesin gözleri önünde yapılıyor.
Başbakan ABD’de Cargill’e ne vaadlerde bulundu, Bush ne sözler aldı bilmiyoruz. Ama bu karaktere uygun olarak dönerse zaten çok sıkıntıda olan köylüyü çok daha kötü yaşam koşulları bekliyor. Çünkü Türkiye kırsalının en çok para getiren ürünlerinden biri pancar. Pancarı ortadan kaldırırsanız. Bugünkü yoksulluğu bir kat, iki kat daha katlayacak bir yapı ortaya çıkar