KANAL B İLE RÖPORTAJ - ET İTHALATI

GENEL MERKEZ ( )
06.08.2015 (Son Güncelleme: 07.08.2015 13:46:47)

ODA Başkanımız Özden GÜNGÖR, et ithalatı konusunda değerlendirmelerde bulundu.

 

ODA Başkanımız Özden GÜNGÖR, 6 Ağustos 2015 Perşembe günü Kanal B muhabiri ile bir röportaj yaparak, et fiyatlarının yükselmesi ve ithalat konusundaki görüşlerimizi dile getirdi.

Özden GÜNGÖR özetle şunları söyledi:

ET FİYATLARI NEDEN YÜKSEK? / NİYE ET İTHALATI YAPIYORUZ?  

Türkiye`deki hayvan sayısı yurtiçi talebi karşılamıyor. İthalat da iç piyasayı tatmin etmiyor. Bu yüzden de et fiyatları son 6 ayda %30`a yakın arttı. Zamanında ciddi tedbirler almayan GTHB, Kurban Bayramı öncesi Et ve Süt Kurumuna Bakanlar Kurulu Kararı ile karkas et ithalat yetkisi veriyor. Bakan Mehdi Eker daha birkaç gün önce kurbanlık sıkıntısının olmadığını, hayvan ithalatının olması halinde üreticinin zarar göreceğini belirtmişti. Peki şimdi ne değişti de canlı hayvan ve karkas et ithalat izni verildi. Cevap: Et sektörü temsilcileri devreye girdi. 

Türkiye son beş yıllık dönemde yaklaşık 2,8 milyar dolarlık canlı hayvan, yaklaşık 900 bin dolarlık et ve et ürünleri olmak üzere toplam 3,7 milyar dolarlık ithalat yapmıştır. Yapılan her ithalat ülke hayvancılığını sıkıntıya sokmuş, sorunlar yaratmış ve dışa bağımlı hale getirmiştir. Hükümetin tek düşüncesi ithalat yapmayı fiyat düşürmenin bir aracı olarak görmesidir. 

Türkiye`de şu anda yaklaşık 2.400.000 adet dana, 30 milyon kadar da küçükbaş hayvan mevcuttur. Türkiye`de yıllık kırmızı et tüketimi 1 milyon tonun üzerindedir. Bunun yaklaşık % 85`i dana,% 15`i küçükbaştan karşılanmaktadır. Yani tüketicimizin küçükbaşa talebi çok düşüktür. Türkiye`nin her ay yaklaşık 40-50 bin besilik hayvana ihtiyacı vardır. Bunu yıl olarak düşündüğümüzde 500-600 bin hayvan demektir. Yani hayvan varlığında çok büyük sıkıntı söz konusudur. Son 10 yılda kurban bayramlarında ortalama 800 bin hayvan kesilmektedir. Yani hayvan ihtiyacımız büyük. Bu duruma yanlış uygulanan politikalarla geldik. Türkiye`de üreticiyi Üretimden soğuttuk. Üretim azalınca tarım ürünü ve dolayısıyla hammaddede fiyatları arttı. Hayvancılığa verilen destekler azaldı. Hayvan başı destek ödemesi sistemine geçildi. Çiğ süt fiyatı yarı yarıya düştü. Yem fiyatları fırladı. Üretim sürdürülemez hale gelince 1 milyondan fazla süt ineği kesildi. Sütteki bu sorun çözülemediği için kırmızı ete yansıdı. Kırmızı et fiyatı yükselince hükümet önlem olarak ithalatı gündeme getirdi Önce kasaplık canlı hayvan, sonra besilik hayvan ve en sonunda da karkas et ithalatı başladı. Türkiye kırmızı et ve canlı hayvan ithalatına yaklaşık 5 milyar dolar ödedi. Bu kaynağın yarısı besicilik yapanlara yatırım amaçlı verilseydi bugün Türkiye ithalatçı bir ülke olmazdı. Dolayısıyla fiyatlar da yükselmezdi. 

Hayvancılıkta sorunların çözümü için  öncelikle şirket tarımını öne çıkaran politikalar terk edilerek, mevcut üreticileri daha iyi duruma taşıyacak uygulamalara geçilmeli ve var olan imkânlar ithalat için değil ülkemiz üreticileri için kullanılmalıdır. 

Rasyonel ve ekonomik hayvancılığın tek yolu mühendislik tekniklerinin temel alındığı üretim, yani zooteknist mühendislerin dikkate alındığı, öneri ve uygulamalarına saygı gösterildiği üretim ve üretim politikasıdır. Aksi takdirde bu fasit daireden çıkmak mümkün olmayacak, devletin kaynakları ve çiftçinin emeği heder edilmeye devam edilecektir.

Okunma Sayısı: 788
Fotoğraf Galerisi