ULUSAL KANAL İLE RÖPORTAJ - DOLARIN YÜKSELİŞİ VE GİRDİ FİYATLARI

GENEL MERKEZ ( )
20.08.2015 (Son Güncelleme: 20.08.2015 16:48:05)

ODA Başkanımız Özden GÜNGÖR, yükselen döviz kurlarının girdi fiyatları ve üreticiye etkisiyle ilgili açıklamalar yaptı.

 

ODA Başkanımız Özden GÜNGÖR, 20 Ağustos 2015 Perşembe günü Ulusal Kanal muhabirinin soruları üzerine, yükselen döviz kurlarının girdi fiyatları ve üreticiyi nasıl etkileyeceğiyle ilgili açıklamalar yaptı.

GÜNGÖR, özetle şu görüşleri dile getirdi:

Soru: Dolar 3 TL.yi buldu. Bu durum çiftçiyi etkiler mi? 

Kesinlikle etkiler. Dövizdeki fiyat artışları ile Türkiye‘de çiftçi en az %24 daha da yoksullaşmış ve çiftçi başına Milli Gelir yıllık 2800 Doların da altına inmiştir.

Yıllardır tarım ile ilgili en önemli argümanı DESTEKLER olan politikalar da çiftçiyi tatmin etmemektedir. Avrupa 1. yiz, Dünya`da 7.yiz söylemleri geçerliliğini yitirmiştir. Maliyeti artmayan tek girdi ise maalesef işçi ücretleri olup, bunda da kazan-kazan değil kaybet-kaybet sonucu ortaya çıkmaktadır. Bugün tarım ilaçları sektörü dışa bağımlıdır. İlaçları (Aktif maddeleri) dışarıdan getirmekteyiz. Ve bunu dolar olarak ödemekteyiz. Dolayısıyla dışarıdan gelen ilaçlara ödenen fiyatlar üreticiye yansıyacaktır. Gübre, Tohum, Akaryakıt gibi önemli girdiler fiyat açısından otomatiğe bağlıdır. Dolar yükselirse bunların fiyatları otomatik olarak artar. Şu anda ilaçta % 10-12, Gübrede % 10, Tohumda % 10-12, Yemde %8-10 arasında artmıştır. Mazot ise bugün değilse bile birkaç güne kadar fiyat artışı olacağını söyleyebilirim. Bu fiyat artışları yıl sonunda veya önümüzdeki yılın başında % 20-25 bandına dek yükselebilir. Bugün ithalat yapan firmaların yaklaşık %80 i dolar üzerinden anlaşma yapmaktadır. 

Üretici zaten girdi maliyetleri nedeniyle zor durumdaydı. Şimdi durumu daha da kötüleşecektir. İhracat yaptığımız ülkelerle iyi ilişkiler bozulduğu için birçok ülke ürünlerimizi almıyor veya zorluk çıkartıyor. Hükümetin kurulmaması, iç savaş ve belirsizlikler nedeniyle doların daha da yükseleceğini söyleyebilirim. Birçok turist Türkiye`ye yaptığı rezervasyonu iptal etmiştir. Çok sayıda üretici ekmeyi bırakıp, tarlasını satışa çıkartmıştır. İşin kötüsü alıcı da yoktur. Türkiye`de bir ürünü üretmenin maliyeti çok yüksektir. Bu nedenle ilgili Bakanlığın desteklemelerini ürüne vermesi gerekir. Çiftçinin para kazanması gerekir. Aksi takdirde üretici üretmekten vazgeçer. 

Türkiye`de bir ekim planlaması yoktur. Üreticiyi destekleyen bir politika yoktur. Dış ülkelerle iyi ilişkiler içinde olduğumuz söylenemez. Türkiye içinde toprağımızı, suyumuzu, meralarımızı, havamızı yeteri kadar koruyamıyoruz. Bununla ilgili daha birçok sorun söyleyebiliriz. Peki bu durumda tarımımız için iyi bir tablo çıkarmamız mümkün mü? Hayır. 

Zaten bu nedenledir ki Buğday, Pamuk, Soya, Et, Nohut, Mercimek v.b. ürünlerde Türkiye artık ithalatçı olmuştur. Türkiye şu anda 77 milyon nüfusa sahip 2025`de 100 milyon kişi olacağız. Eğer biz üretmez isek bu nüfusa yarın ne yedireceğiz?

Okunma Sayısı: 560
Fotoğraf Galerisi