HABERTÜRK TV YAYINI - TARIMSAL ÜRÜNLERDE İLAÇ KALINTISI
ODA Başkanımız Habertürk TV`de yayınlanan Gün Ortası programına katıldı.
ODA Başkanımız Özden GÜNGÖR, 28 Eylül 2015 Pazartesi günü Habertürk TV‘de Ece ÜNER‘in sunduğu ve canlı olarak yayınlanan "Gün Ortası" programına katılarak, Türkiye‘den ihraç edilen meyve ve sebzelerin ilaç kalıntısı nedeniyle geri gönderilmesi ve bu ürünlerin iç piyasaya verildiği iddiasıyla ilgili soruları yanıtladı.
Özden GÜNGÖR, özetle şu bilgileri verdi:
Tüm kimyasal maddeler zehirlidir. Tavsiyesine uygun kullanılmadığı takdirde insan için risk teşkil eder. Yalnız tarım ilaçları değil, tuz, şeker hatta tıbbi ilaçlar aşırı miktarda kullanıldığı takdirde insan hayatı için risk oluşturur ve ölüme bile neden olabilirler.
Bugün için ortalama 3,5-4 milyon ton yaş meyve, sebze ihraç ediyoruz. Bu rakam toplam üretimimizin ancak % 8-10`unu oluşturmaktadır. Üretimin % 90-92`si iç piyasada tüketilmektedir. Bize göre kalıntı ile ilgili en büyük sorun iç piyasadadır. Yurt dışına ihraç ettiğimiz ürünlerde ağırlıklı olarak zararlılardan dolayı geri dönüş olmaktadır. 2015 yılında yaklaşık 70 parti malda sorun çıkmıştır. Bunun yaklaşık 20 kadarı kalıntı nedeniyle geri dönmüştür. İade edilen ürünler ağırlıklı olarak kabak, biber, hıyar, domates ve üzümdür.
Türkiye farklı agro-ekolojik bölgelere sahip bir ülke olup 70`in üzerinde ekonomik öneme haiz kültür bitkisi yetiştirilmektedir. Ancak uygulanan yanlış politikalar sonucu doğal denge büyük ölçüde bozulmuştur. Bu nedenle üretici zararlılara karşı mücadele etmek zorunda kalmaktadır. Ülkemizde kültür bitkilerinde ekonomik düzeyde zarar yapan 500 civarında hastalık, zararlı ve yabancı ot türü vardır. Bunların 270`ye yakını zararlı, 90`ı hastalık etmeni ve 80`den fazlası da yabancı ot türüdür. Tarım ilaçları kullanılmadığı takdirde verim kayıpları %40-50`yi bulmaktadır.
Kimyasal savaşım, bünyesinde bazı sorunları barındırır; Bunlar çevre kirliliği, kalıntı sorunu dolayısıyla insan sağlığına olan tehditler, dayanıklılık sorunu ve artan uygulama sayısına bağlı olarak maliyet artışıdır. Tarım ilacı, etkinliği kısa zaman içerisinde ortaya çıkması nedeniyle tercih edilmektedir.
Şunu söylemem gerekir ki, Türkiye`de ilaç ruhsatlandırma işi çok ciddi bir şekilde yapılmaktadır. Her bir pestisit için tarım ürünlerindeki maksimum kalıntı limitleri tespit edilmiştir. Kalıntı limitlerini geçen miktarlarda pestisit içeren gıdaların devamlı bir şekilde tüketilmesi durumunda pestisitlere bağlı olarak bir risk söz konusu olabilir. Burada en büyük problem ilacın kullanılması değil ilacın yanlış kullanımıdır. Bunun için dikkat edilmesi gereken kurallar vardır. Bunlar şöyle sıralanabilir:
Doğru teşhis yapılmalı
Doğru İlaç önerilmeli
İlaç doğru zaman, doğru doz, doğru kalibrasyon ve doğru bir aletle atılmalı
İlaç atım zamanı ile hasat aralığı konusunda etikette yazılan süreye dikkat edilmeli
İlaç başka bir kimyasalla karıştırılırken mutlaka uzmanına sorulmalı
Atılacak üründe ilacın tavsiyesi olmasına dikkat edilmelidir.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ise, bayi ve köy ziyaretlerine daha sık gitmeli, bayi ve üreticilere çok sık eğitimler vermelidir. Bunun aksini yapanlara mutlaka ceza uygulaması, kalıntı analiz laboratuvarlarının hal yerleri başta olmak üzere birçok yerde açılması ve ürünlerde barkod sisteminin geliştirilmesi gerekmektedir. Ayrıca analiz laboratuvarları eleman, ekipman bakımından güçlendirilmeli ve laboratuvarlar arası koordinasyon sağlanmalı, iyi laboratuvar uygulamaları (GLP) tanınma gerçekleştirilmelidir.
