SOSYAL KURAKLIK - YENİ MERAM GAZETESİ - 23.05.2016

KONYA ŞUBE ( )
24.05.2016 (Son Güncelleme: 31.05.2016 13:36:36)

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Celil ÇALIŞ, Konya’nın şuan sosyal kuraklığın etkisini yaşadığını belirterek, “Konu ile ilgili kurum, kuruluş ve yetkili kişiler, sosyal kuraklığa körükle gitmemeli çözüm noktasında yapılabilecekleri tartışmalıdır” dedi

 

Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Celil Çalış, yağışsız bir dönem geçiren Konya ve çevresindeki ürün durumu ve neler yapılması gerektiğiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Konya`da 2.2 milyon hektar tarım alanında fiili tarım uygulaması yapıldığını belirten Çalış, "Bu alanlardan yaklaşık 600 bin hektarında yeraltı ve yerüstü suları ile sulu tarım yapılmaktadır. Nadas alanları ile birlikte 1.6 milyon hektar tarım alanında iklime ve yağışa bağlı bir tarımsal üretim yapma zorunluluğu bulunmaktadır. Sulu tarım alanlarında şekerpancarı, ayçiçeği, mısır, patates, kuru fasulye, havuç ekilişleri gerçekleştirilmekte, hububat da sulama sadece sulama imkanı olan alanlarda münavebede hububat ekilişi yapıldığında sulanmaktadır. Konya çiftçisi yaklaşık 1.6 milyon hektar alanda iklime ve yağış rejimine bağlı tarım yapmaya zorunlu olduğundan yıllık yaklaşık 700 bin hektar gibi bir alanı nadasa bırakmaktadır. Konya ülkemizin buğday üretiminin yüzde 12`sini, arpa üretiminin yüzde 14`ünü, şekerpancarı üretiminin yüzde 35`ini, kuru fasulye üretiminin yüzde 30`unu, havuç üretiminin yüzde 70`ini gerçekleştirmektedir. Tarla bitkileri tohumluk üretiminin yüzde 50`sini gerçekleştirmektedir" dedi.

 

Jeolojik kuraklığın yeraltı sularında metrelerle ifade edilen çekilmelerle kendini zaten gösterdiğini kaydeden Çalış, "Bizim için önemli olan tarımsal kuraklık bu yıl sayısal olmasa da net bir şekilde yaşanmıştır. Hububatın ihtiyacı olan dönemlerde yağış olmadığı, etkili yağış olarak değerlendirilmemektedir. Güneydoğu Anadolu, Akdeniz Bölgesinde olduğu gibi bölgemiz de, yağışın yetersiz ve dağılımından son derece olumsuz etkilenmiştir. Bölgemiz Türkiye de görülen ve endişe ile bakılan yağış yetersizliği ve dağılımı konusunda en hassas bölge konumundadır. Zira sulu tarım alanları kısıtlı, bunun yanında ülkemizin en az yağış alan bölgesi konumundadır. Konya`da yağışların azlığından ziyade en önemli sorunlardan birisi vejatasyon süresinde yağışların dengeli dağılmamasıdır" diye konuştu.

 

ÇÖZÜM YOLLARI ÜRETİLMELİ
"Şu an sosyal kuraklığın etkisini yaşamaktayız" diyen Çalış, "Konu ile ilgili kurum, kuruluş ve yetkili kişiler sosyal kuraklığa körükle gitmemeli, çözüm noktasında yapılabilecekleri tartışmalıdır. Su varlığı kıtsa, yağışlar yeterli değilse Konya sulu tarımı azaltsın veya çıksın demeye kimsenin hakkı yoktur.
Sosyal devlet özelliği ile insanların doğduğu yerde doyurulması adına gerekli yatırımlar yeterince yapılmalıdır. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, son yıllarda dillendirdiği ancak bir türlü adım atamadığı havza bazlı ürün destekleme modelini biran önce hayata geçirmelidir. Burada ürünün desteklenmesinden ziyade farklı havzalarda aynı ürünlere farklı fiyatların uygulanmasıdır. Bölgemizin ana ürünü olan hububat, kuru fasulye, şekerpancarı, patates gibi ürünlerin havza bazında teşvik ve desteklenmesiyle ürünlerin birim alandan daha fazla verim alınması konusunda çalışmalara Konya yönlenecektir. Tarım ülkesi olduğumuzu kabul ederek ekonomik kalkınma hamlemizi tarımdan başlatmalıyız. Bu kapsamda çiftçiliğin meslek haline getirilmesi konusunda üretici birliklerinin oluşturulması için yol gösterici ve destekleyici yönetmelik ve kanunları hayata geçirmeliyiz. Günümüzde yağış azlığında düşen yağışları, mevcut kullanılabilir su kaynaklarını daha rantabıl kullanabilme adına, hem tarım teknolojisini hem de tarımsal altyapıyı yeniden rehabilite etmemiz gerekmektedir" şeklinde konuştu.

 

OVA`YA SU GETİRİLMELİ
Sulanabilir tarım alanlarının sulanabilmesi için ekonomik olarak getirilebilir diğer havzalardaki fazla su varlığının özellikle GAP bölgesinden KOP bölgesine aktarılması gerektiğini kaydeden Çalış, "En kısa zamanda 5403 sayılı Toprak ve arazi kullanım kanununa göre zorunlu toplulaştırma yapılmalı, Toplulaştırmada bölgenin yağış rejimi ve bitki deseni de göz önüne alınarak bloklar arası mutlaka ağaçlandırılmalıdır. Ağaçlandırmanın yağış etkisi, erozyon kontrolü yanında esen rüzgarlarla nem azalmasını önlemesi ve bölgemizde nisan sonu-mayıs başlarında esen hububatın döllenme döneminde olumsuz etkisi görülen esintinin önüne geçilecektir. Bu yıl geçtiğimiz yılı mumla arayacağımız, uzun yıllar ortalamasının da altında bir verim olacağı beklenmektedir. Bu verim azalmasının ne kadar olacağı konusunda spekülasyonlara ve şehir efsanelerine fırsat vermeme adına GTH Bakanlığı`nın veya TMO`nun toplumu rahatlatıcı bir açıklama yapması gerekli ve zaruridir. Çünkü şu an Güneydoğu Anadolu ve Çukurova`da hasat başlamış durumdadır" dedi.

Okunma Sayısı: 58
Fotoğraf Galerisi