EKONOMİ BÜYÜYOR TARIM KÜÇÜLÜYOR - DÜNYA - 21.04.2004

GENEL MERKEZ ( )
28.04.2004 (Son Güncelleme: 15.07.2008 11:43:47)

BÜYÜME ORANI SON 3 YILDA ORTALAMA YÜZDE 0.4'te kalan, 2003 yılında ise yüzde 2.5 oranında gerileyen tarım sektörünün 2004-2005 sezonunda da negatif büyüme seyri izlemesi bekleniyor. Olumsuz hava koşulları ve yükselen girdi maliyetleri nedeniyle iç piyasadaki fiyatının yükseleceği tahmin edilen tarım ürünlerinin Türkiye'NİN 2005'teki tek haneli enflasyon hedefini olumsuz etkileyeceği, döviz kurlarındaki düşüşün devam etmesi sonucunda tarımsal ürün ihracatında sıkıntı yaşanırken ithalatta artışa neden olacağı ve tarımın ekonominin büyüme hızını aşağıya çekeceği ifade ediliyor.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Başkanı Şemsi Bayraktar, tarım sektörünün geçen yılın dördüncü çeyreğinde yüzde 9.6 gibi büyük bir oranda gerilediğini belirterek, "Milli gelirin yüzde 5.9 büyüdüğü bir yılda tarımın küçülmesi, Türkiye'NİN KALKINMASINI YAVAŞLATAN TALİHSİZ BİR GELİŞMEDİR. TARIMDAKİ GERİLEMENİN TEMELİNDE HİÇ ŞÜPHESİZ TARIM ÜRÜNLERİ ÜRETİMİNDEKİ GERİLEME VAR. TARIMSAL ÜRÜN EKİM ALANLARI DARALIRKEN, VERİMLER GİDEREK DÜŞÜYOR. ÜRETİMDEKİ AZALMA, TÜRKİYE'nin tarımsal dış ticaretinde açık vermesine yol açtı" diye konuştu. Tarımsal ithalatın azaltılmasını, kaçak ürünlere karşı önlem alınmasını, Doğrudan Gelir Desteği ve prim ödemelerinin zamanında yapılmasını, pazarlama sıkıntısı çekilen ürünlerde ihracat desteği verilmesini isteyen Bayraktar, aksi takdirde tarımın küçülmeye devam edeceğini ileri sürdü.

Politika üretme zamanı

İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Yemişçi, Dünya Bankası'NIN SON 3 YILDIR TÜRK TARIMINA YÖNELİK UYGULAMAYA KOYDUĞU PROJELERİN 2005'te sona ermesi ile tarımda yeni bir döneme geçileceğini söyledi. Yeni dönemde hükümetin tarımda büyümeyi teşvik edecek politikalar üretmesi gerektiğine değinen Yemişçi, "Büyüme hızındaki düşüşün nedenleri doğal felaketlerde ya da üretim fazlalığında aranmamalıdır. Sorun politika eksikliğindedir. Geçici tedbirlerle devam edilirse büyüme hızı negatife dönebilir. Aralık'TA YAPILACAK TARIM ŞURASI, HÜKÜMETİN TARIMA BAKIŞTA ZİHNİYET DEĞİŞİKLİĞİNİ ORTAYA KOYABİLİR" DEDİ.

İHRACATTA REKABET SIKINTISI

TÜRKİYE İHRACATÇILAR MECLİSİ (TİM) BAŞKAN VEKİLİ ELİ ALHARAL, DÖVİZ KURUNDAKİ DÜŞÜŞ VE MALİYET ARTIŞI NEDENİYLE TARIMSAL ÜRÜNLERDE REKABET EDEMEZ HALE GELDİKLERİNİ AÇIKLADI. TARIM ÜRÜNLERİ VE TARIMA DAYALI SANAYİ ÜRÜNLERİNDE CİDDİ SIKINTI YAŞADIKLARINI ANLATAN ALHARAL, KURLARDAKİ DÜŞÜŞ NEDENİYLE İTHALATIN CAZİP HALE GELDİĞİNİ DİLE GETİRDİ. ALHARAL, "TARIMDA 2004 İYİ BİR YIL OLMAYACAK. ANCAK ORTA VADEDE TARIMDA POTANSİYELİMİZ ÇOK YÜKSEK. BUNUN İÇİN GEÇİCİ ÇÖZÜMLER YERİNE TARIMDA MİLLİ POLİTİKA OLUŞTURULMALIDIR" DEDİ.

GÜNAYDIN'dan uyarı

Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Gökhan Günaydın ise IMF ve Dünya Bankası politikalarının tarımsal üretimi felç ettiğini söyledi. Günaydın, "Tarım gelir getirici özelliğini yitiriyor. Tarımdaki özelleştirme süreci yıkıcı hale geldi. Tarımsal büyüme negatife döndü. 2004-2005 döneminde büyüme oranı eksi 1 seviyelerine gelecek. Türkiye, 2003'TE NET TARIMSAL ÜRÜN İTHALATÇISI OLDU. TARIMSAL ÜRÜN İTHALATI ARTMAYA DEVAM EDECEK" DİYE KONUŞTU.

FINDIKTA FİYAT ARTIŞI ÜRETİCİYE YANSIMAYACAK

FİSKOBİRLİK YÖNETİM KURULU BAŞKANI SALİH ERDEM, 8 AYLIK DÖNEMDE TÜRKİYE'nin fındık ihracatının geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık 142 milyon dolar artarak 615 milyon dolara ulaştığını belirterek, sezon sonuna kadar 850 milyon dolarlık ihracat rakamını yakalayacaklarını açıkladı. Yeni sezonda üretimde yüzde 30 düşüş beklediklerini belirten Erdem, fazla üretim sorunu yaşanmayacağını söyledi. Fiskobirlik olarak yeni sezona daha iyi mali kaynaklarla gireceklerini açıklayan Erdem, devletin manevi desteğinin bile ürüne Avrupa pazarlarında güven kazandıracağını vurguladı. Fındığın kiloğramının 3 dolar 74 sente yükseldiğini belirten Erdem, fiyatta istikrar sağlanması halinde tüketimin ve ihracatın daha hızlı artacağını söyledi. Giresun Ziraat Odası Başkanı Özer Akbaşlı, Türkiye'NİN YILLIK KABUKLU FINDIK ÜRETİMİNİN 600-650 BİN TON OLDUĞUNU BELİRTEREK, DOĞU KARADENİZ'de yaşanan olumsuz hava koşullarının üretimde büyük kayıplara yol açacağını söyledi. Üretim düşüşünden dolayı firmaların ürün alımı için yarışacaklarını anlatan Akbaşlı, "İç piyasa ve ihracat fiyatları artacak. Ancak üretimin az olmasından dolayı fiyat artışı üreticiye yansımayacak" dedi.

Maliyetler pamukta üretimi düşürecek

Tariş Pamuk Birliği Başkanı Cavit Ancın, "Bu yıl istediğimiz gibi başladı, ama istediğimiz gibi gitmedi. Pamuk alım fiyatını açıkladığımızda dolar 1 milyon 465 bin lira idi. Bugün 1 milyon 300 bin liraya düştü. 2003 primi hala açıklanmadı. Üretim planlaması yapılması gerekiyor. Toplulaştırma yapılamadı. Stratejik ürünlerle ilgili plan ve program yok" şeklinde konuştu. 2004 yılında ekim alanlarında yüzde 8.5 - 10 oranında azalma görüleceğini kaydeden Ancın, "Sulama maliyetlerinin yüksekliği pamuk üreticilerinin başka ürünlere yönelmesine neden oluyor. Fiyat politikası ve üretim planlaması yapılmadığı takdirde pamuk üretimi azalmaya devam edecek. Pamuk üretimini geçtiğimiz yıl 616 bin ton tahmin etmiştik. Ancak üretim 450 bin tonda kaldı. Bu yıl miktarın daha da azalmasını bekliyoruz" bilgisini verdi.

Ayçiçek ekim alanında daralma

Trakya Birlik Genel Müdürü Cemalettin Uslu, ayçiçek ekim alanının geçen yıla göre yüzde 10 oranında azaldığını belirterek, "Bu sezon 400 bin hektar alanda ayçiçeği ekileceğini tahmin ediyoruz" dedi. Geçen yıl 600 bin ton ayçiçek üretiminin gerçekleştiğini anlatan Uslu, ancak Türkiye'NİN YAĞLI TOHUM İHTİYACININ 1.5 MİLYON TON SEVİYESİNDE OLDUĞUNU İFADE ETTİ. DEVLETİN BUĞDAYI DESTEKLEMESİNİN ÜRETİCİNİN AYÇİÇEĞİNDEN KAÇMASINA YOL AÇTIĞINI BELİRTEN USLU, ŞÖYLE KONUŞTU: "AYÇİÇEĞİ ÜRETİCİSİNİN KAZANCI BUĞDAYA GÖRE AZ OLDUĞU ZAMAN, ÜRETİCİ AYÇİÇEĞİ ÜRETİMİNDEN VAZGEÇİYOR. BUĞDAYA VERİLEN DESTEKLER AYÇİÇEĞİNE DE VERİLMELİDİR. 2002'de ayçiçeğine 85 bin lira prim ödendi. 2003 yılına ait prim hala açıklanmadı. Ayçiçeği yeterince desteklenmediği için 80'Lİ YILLARDA 1 MİLYON TONU AŞAN AYÇİÇEĞİ ÜRETİMİ NEREDEYSE YARI YARIYA DÜŞTÜ. DÜŞMEYE DE DEVAM EDECEK. AYRICA İTHALATIN DA DİSİPLİN ALTINA ALINMASI GEREKİR. HASAT ZAMANINDA İTHALAT YASAKLANMALIDIR".

BUĞDAYDA ZAMANSIZ İTHALAT SIKINTISI

POLATLI ZİRAAT ODASI BAŞKANI MUZAFFER TÜRKOĞLU, KİLOGRAM MALİYETİ 420 BİN LİRA OLAN BUĞDAYIN ŞU AN 400-450 BİN LİRAYA SATILDIĞINI SÖYLEYEREK, BUĞDAY ÜRETİM ALANLARININ KÜÇÜLMEYE DEVAM ETTİĞİNE DİKKATİ ÇEKTİ.. TÜRKİYE'nin yıllık buğday üretiminin 15-16 milyon ton olduğunu dile getiren Türkoğlu, hasat zamanı yapılan ithalatların üreticiyi sıkıntıya soktuğunu belirtti. Türkoğlu, "İthalata sınırlandırma getirilmesi lazım. Geçen yıl hasat zamanı 200-300 bin ton buğday ithal ettiler. Buğday para kazandırmadığı için zahireci buğday depolamaktan vazgeçti" diye konuştu. Geçen yıl 2 milyar dolar civarında tarımsal destek yapıldığını anımsatan Türkoğlu, ancak bu desteğin çoğunun üreticiye gitmediğini söyledi. Türkoğlu, fiyatların maliyet artı kar hesabına göre belirlenmesini, desteklemenin de ürüne yönelik yapılmasını istedi.

Üretici patatesten vazgeçecek

Niğde Ziraat Odası Başkanı Bayram Ali Özdemir, 2003'TE 5 MİLYON 500 BİN TON CİVARINDA PATATES ÜRETİMİ YAPILDIĞINI, ÜRETİM FAZLASI BİNLERCE TON PATATESİN DEPOLARDA BEKLEDİĞİNİ DİLE GETİRDİ. ÖZDEMİR, "190 BİN LİRAYA MALOLAN PATATESİ 70- 80 BİN LİRAYA SATIŞA ÇIKARIYORUZ. AMA ALICI YOK. NEVŞEHİR, AFYON, ÖDEMİŞ, ADAPAZARI VE İNEGÖL'deki üretici de aynı durumda. İhracat da yeterli düzeyde değil. Patateste fazla üretim sorununu çözmek amacıyla Patates Birliği kurulmalı, ekim alanları sınırlandırılmalı, üretici yerli tohuma yönlendirilmelidir" dedi. Özdemir, bu yıl patates üretiminin büyük oranda düşeceğini tahmin ettiklerini belirtti.

Pirinçte üretim ve verim artışı

Trakya Çeltik Üreticileri Derneği Başkanı Dr.Gürsel Şimşek, geçen sezon pirinçte son 20 yılın en iyi sezonunu yaşadıklarını söyledi. Şimşek, "Ekim alanları arttı. Su sıkıntısı çekilmedi. Verim yüksek oldu. Türkiye'NİN TOPLAM PİRİNÇ TÜKETİMİ 500 BİN TON CİVARINDA. ÜRETİM İSE 325 BİN TON. ARADAKİ 150 - 180 BİN TONLUK AÇIK İTHALATLA KAPATILIYOR. ÜLKE GENELİNDE 750 BİN DÖNÜMDE EKİM YAPILIYOR. BUNU 1 MİLYON DEKARA ÇIKARABİLİRSEK PİRİNÇ İHTİYACIMIZI TAMAMEN YERLİ ÜRETİMLE KARŞILAYABİLİRİZ" ŞEKLİNDE KONUŞTU.

MALİYETİ DÜŞÜK OLDUĞU İÇİN FİYATI UCUZ OLAN İTHAL PİRİNCE KARŞI YERLİ ÜRETİCİNİN REKABET EDEMEDİĞİNİ DİLE GETİREN ŞİMŞEK, "2003'te 342 bin ton pirinç ithal edildi. Üretim de fazlaydı. Fiyatlar 500 bine kadar düştü. Halen 130 bin ton pirinç Toprak Mahsulleri Ofisi'NİN ELİNDE. 100 BİN TON MERSİN LİMANI'nda, 75 bin ton da üreticinin elinde pirinç var. TMO stokları ve üreticinin elindeki ürün Temmuz ayına kadar idare eder. Limanda bekleyen ithal ürünün girişine izin verilmemeli. İthalat dengesi kurulmadığı takdirde yükselme eğilimi gösteren çeltik üretiminde azalma görülecektir" bilgisini verdi.

Dövizdeki düşüş tütünü etkiliyor

Yaklaşık 100 bin ton olan 2003 yılı ürününün 63-64 bin tonunu ihracatçının aldığını belirten Ege Tütün ve Tütün Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mahmut Özgener, özel sektör olarak 84 bin tonluk sözleşme yapmalarına rağmen, hava koşulları nedeniyle üretim miktarının yüzde 25 oranında düştüğünü söyledi. Miktarın az olmasına rağmen ürünün kaliteli olduğunu belirten Özgener, "Üretim miktardındaki düşüş siparişler açısından sorun yaratmayacak. Çünkü yurtdışından aldığımız siparişler istikrarlı hale geldi. Ancak üretimdeki düşüş uzun vadede Türk tütüncülüğü için olumsuz sonuçlar doğurabilecek. Aynı zamanda Türk Lirası'NIN AŞIRI DEĞERLENMESİ NEDENİYLE TÜRK TÜTÜNÜ PAHALILAŞTI. DÖVİZDEKİ DÜŞÜŞÜN DEVAM ETMESİ TÜRK TÜTÜNÜN GELECEĞİ İÇİN BÜYÜK HANDİKAP OLACAKTIR" DİYE KONUŞTU.

KAYISIDA FİYAT YÜKSELMESİ

KAYISIBİRLİK GENEL MÜDÜRÜ SERHAN BAYHAN, OLUMSUZ HAVA KOŞULLARI NEDENİYLE ÜRETİMDE YÜZDE 80 ORANINDA KAYIP BEKLEDİKLERİNİ BELİRTEREK, 200 MİLYON DOLARLIK GELİRDEN MAHRUM KALACAKLARINI BİLDİRDİ. İHRACATTAKİ OLUMLU TABLONUN YENİ SEZONDA DA DEVAM EDECEĞİNİ DİLE GETİREN BAYHAN, AĞUSTOS-EYLÜL AYLARINDA AÇILACAK SEZONDA ÜRÜNÜN TONUNUN 4 BİN DOLARA KADAR ÇIKACAĞINI İFADE ETTİ. BAYHAN, KATMA DEĞERİ YÜKSEK ÜRÜNLERE YÖNELMELERİ HALİNDE YILLIK 100 MİLYON DOLARLIK İHRACATIN 500 MİLYON DOLARA KADAR YÜKSELEBİLECEĞİNİ SÖYLEDİ. BAYHAN, "KORKUMUZ YÜKSEK FİYATLARIN OLUŞUMU İLE PAZAR KAYBETMEK" DEDİ. YENİ SEZONA 25 BİN TON STOK DEVREDECEĞİNİ, ÜRETİMİN 35 BİN TONDA KALACAĞINI İFADE EDEN BAYHAN, KAYISIBİRLİK OLARAK 6 BİN TON ÜRÜN ALMAYI PLANLADIKLARINI AÇIKLADI.

ŞEKERPANCARININ GELECEĞİ

PANKOBİRLİK GENEL MÜDÜR YARDIMCISI FAHRETTİN TAN, 1 MİLYON 700 BİN ÜRETİCİNİN FAALİYET GÖSTERDİĞİ ŞEKERPANCARININ GELECEĞİNİN ŞEKER FABRİKALARININ ÖZELLEŞTİRME SÜRECİNE BAĞLI OLDUĞUNU İFADE ETTİ. TÜRKİYE'nin ABD ve Avrupa Birliği ile rekabet edebilecek tek ürününün şekerpancarı olduğunu belirten Tan, "Bu avantajı yanlış özelleştirme ile yitirmemeliyiz. Özelleştirme içinde pancarın ekim garantisi de yer almalıdır" dedi. Geçen sezon, şekerpancarı ekim alanlarının yüzde 27 oranında daraltıldığını, bu sezon ekim alanlarının aynen korunduğunu dile getiren Tan, pancar üretim kotasının 10 milyon 200 bin ton olduğunu söyledi. Tan, alımların başlayacağı Eylül ayında pancara kilogramda 98 bin lira fiyat verileceğini de sözlerine ekledi.

Çayda düşük stok

Rize Ziraat Odası Başkanı Nevzat Paliç, çayda üretimin yetmeyeceğini, ithalatın da kaçınılmaz olduğunu söyledi. Paliç, şu bilgileri verdi: "2003'TE ÇAYKUR 517 BİN TON ÇAY ALDI. ÖZEL SEKTÖRLE BİRLİKTE TOPLAM 840 BİN TON ÇAY ALIMI GERÇEKLEŞTİ. ANCAK ÇAYKUR VE ÖZEL SEKTÖRÜN ELİNDEKİ KURUÇAY STOKLARI ERİYOR. ÇAYKUR YENİ SEZONA 30-35 BİN TON KURUÇAY STOĞU İLE GİRECEK. HAVA ŞARTLARI VE ÇAY KESME PROGRAMI UYGULAMASI YAŞ ÇAY REKOLTESİNİ 1 MİLYON 300 BİN TONLARDAN 840 BİN TONA DÜŞÜRDÜ. EĞER KOTALAR DÜZENLENMEZSE İTHALATIN YOLU AÇILACAK". YAŞ ÇAY YAPRAĞINA KİLO BAŞINA 620 BİN LİRA FİYAT VERİLMESİNİ İSTEYEN PALİÇ, "KALİTE PRİMİ UYGULAMASININ DEVAM ETMESİ GEREKİR. ÇAY ARTIK STOKLARINDAN KORKULAN BİR ÜRÜN OLMAKTAN ÇIKTI. REKOLTENİN DÜŞMESİNE YOL AÇAN DÜZENSİZ KESİMLERE İZİN VERİLMEMELİDİR" DEDİ.

ZEYTİNYAĞINDA REKOLTE

TARİŞ ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI BİRLİĞİ BAŞKANI CAHİT ÇETİN, VAR YILI OLAN YENİ SEZONDA ZEYTİNYAĞI REKOLTESİNİN 180-200 BİN TON OLACAĞINI TAHMİN ETTİKLERİNİ SÖYLEDİ. FİYAT HAKKINDA KONUŞMAK İÇİN ERKEN OLDUĞUNU BELİRTEN ÇETİN, "FİYATI İÇ VE DIŞ TALEP İLE DIŞ TİCARET REJİMİNİN DOĞRU KONULMASI BELİRLEYECEK. ZEYTİNYAĞI STRATEJİK BİR ÜRÜNDÜR. UCUZLARSA ÜRETİCİ, PAHALI OLURSA TÜKETİCİ MAĞDUR OLUR. BUNU PRİM SİSTEMİ İLE DENGELEMEK GEREKİR. AVRUPA ÜLKELELERDEN 1 DOLAR 40 SENT OLAN DESTEKLEME PRİMİ BİZDE 10 SENT OLARAK UYGULANIYOR. BU PRİMİN DE YÜZDE 50'si hala ödenmedi. Kayıtdışı ekonomiyi kayda almanın yolu da primden geçer" diye konuştu.

Hububatta yeni alım hazırlıkları

2002 yılında 4 borsada pilot alımlar yapan, geçen yıl alım yapılan borsa sayısını 8'E ÇIKARAN TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ (TMO) BU YIL 16 BORSAYI DAHA DEVREYE SOKMAYA HAZIRLANIYOR. BU BORSALARDA TMO, BİR ALICI GİBİ HAREKET EDECEK VE ÜRÜN FİYATLARININ, MÜDAHALE DÜZEYİ OLARAK BELİRLENEN DÜZEYİN ALTINA İNMESİNİ ÖNLEYECEK, FİYATLARIN OLUŞMASINA KATKI SAĞLAYACAK. TMO, ALIM İÇİN GİRDİĞİ BORSALARIN ÇEVRESİNDEKİ İŞYERLERİNDE ALIM YAPMAYACAK. BÖYLECE, ÜRÜNÜN TİCARET BORSALARINA GELMESİ, ALIM-SATIMIN KAYDA GİRMESİ SAĞLANACAK. ÜRETİCİNİN ÜRÜNÜNÜ BORSAYA GETİRMESİNİ SAĞLAMAK AMACIYLA DA YENİ TEŞVİKLER ÜZERİNDE ÇALIŞILIYOR.

ÇİFTÇİNİN BANKA KREDİSİ KORKUSU

SON YILLARIN EN FAZLA ÇİFTÇİ KREDİSİNİN KULLANILDIĞI 2000 YILINDAN BU YANA, ÇİFTÇİNİN ZİRAAT BANKASI'ndan Türk Lirası bazında aldığı kredilerin, faizler düşmesine karşın yüzde 82 oranında azaldığı bildirildi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Konya'NIN MERAM İLÇESİ ZİRAAT ODASI BAŞKANI MUSTAFA HEPOKUR, ÇİFTÇİNİN BORÇ YÜZÜNDEN ÇOK SIKINTI ÇEKTİĞİNİ, BU NEDENLE ARTIK "YOĞURDU ÜFLEYEREK YEDİĞİNİ" SÖYLEDİ.

PİRİNÇ İTHALATINA KOLAYLIK GETİRİLDİ

PİRİNÇ İTHALATINA "ŞARTLI" KOLAYLIK GETİRİLDİ. BUNA GÖRE BELİRLENEN TARİFE KONTENJANI KADAR PİRİNÇ, 31 AĞUSTOS 2004 TARİHİNE KADAR, DÜŞÜK GÜMRÜK VERGİSİ İLE İTHAL EDİLEBİLECEK. BAKANLAR KURULU'nun, bazı çeltik ve pirinç türlerinin ithalatında tarife kontenjanı uygulanmasına dair kararına göre tarife kontenjanı miktarı, kontenjanın tamamının tohumluk olmayan "Kavuz içinde bulunan pirinç (çeltik)" olarak tahsis edilmesi durumunda 120 bin ton, kavuzu çıkarılmış (kahverengi) pirinç olarak tahsis edilmesi halinde 96 bin ton, yarı veya tam olarak değirmenden geçirilmiş pirinç (parlatılmış ve perdahlanmış olsun olmasın) olarak tahsis edilmesi durumunda ise 72 bin ton olarak belirlendi.

Belirlenen kontenjan çerçevesinde ithal edilebilecek söz konusu pirinçlerin gümrük vergisi oranları ise kavuz içinde bulununan çeltik için yüzde 32, kavuzu çıkarılmış (kahverengi) pirinç için yüzde 34, yarı veya tam olarak değirmenden geçirilmiş pirinç için de yüzde 43'E ÇEKİLDİ. SÖZ KONUSU ORANLAR, İTHALATIN BELİRLENEN TARİFE KONTENJANI DIŞINDA YAPILMASI DURUMUNDA İSE SIRASIYLA YÜZDE 34, YÜZDE 36 VE YÜZDE 45 OLARAK UYGULANIYOR.

Okunma Sayısı: 1128