“YERLİ VE MİLLİ” ŞEKER ÜRETİMİNE SON DARBE VURULMAK İSTENİYOR

ADANA ŞUBE ( )
07.03.2018 (Son Güncelleme: 07.03.2018 10:51:14)

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Semih Karademir, özelleştirme kapsamına alınan 14 şeker fabrikası ile yıllardır uygulanan kotalar sonucu azaltılan “yerli ve milli” şeker üretimine son darbenin vurulmak istendiğini söyledi.

Şeker fabrikalarının satılması durumunda fabrikaların kapanacağını, arazilerinin yağmalanacağını, çiftçi ve işçilerin mağdur olacağını ifade eden Karademir, “14 şeker fabrikasının özelleştirilmesinden sonra 1 milyon 250 bin dekarlık bir alanda pancar üretimi yapılamayacak.  Bunun sonunda 1 milyon ton şeker pancar menşeli şeker yerini nişasta bazlı tatlandırıcıya bırakacak. Beraberinde bitki beslemede kullanılan 325 bin ton melas üretilemeyecek. Topraklarımız daha çok kimyasallara maruz kalacak. Hayvancılığı yakından ilgilendiren 2 milyon 750 bin ton yaş küspe üretilemeyecek.”

ÜLKEMİZİN ELİNDE KALAN SON TARIMA DAYALI İŞLETMELER

Ülkemizde 1990’lı yıllarda başlayan kamu varlıklarının satılığa çıkarılması sürecinin tarım sektörü ile başladığına dikkat çeken Karademir, “Et ve Balık Kurumu, Süt Endüstrisi Kurumu ve Yem Sanayi işletmeleri 1990’larda özelleştirilmeye başlanmıştı. Bu politikalar sonucunda canlı hayvan ve et ithal eden, süt gibi temel bir besin maddesinde bile sürekli kriz yaşayan, GDO’lu yem ithal etmek zorunda kalan bir ülke haline geldik. 2000’li yıllarda aynı politikalar uygulanmaya devam ediyor. TEKEL’in satılması ile tütün üretimi bitirildi, tütün çiftçisi perişan. Ülkemizin elinde kalan son tarıma dayalı işletmeleri de satışa çıkarmaya kararlı olan siyası iktidar, Çaykur ve şeker fabrikalarını da özelleştireceğini açıkladı. Bundan 2 ay öncede,  2017 Aralık ayında, yayınladığı bir KHK ile Türkiye Şeker Kurumu’nu kapattığını açıklamıştı.”

FABRİKALARIN BULUNDUĞU BÖLGELERDEN GÖÇLER ARTACAK

Pancar bazlı şeker üretiminin bitirilmek istendiğine vurgu yapan Karademir, nişasta ve mısır bazlı üretimin önünün açılmak istendiğini belirtti. Karademir şöyle konuştu:

“Ülkemizin şeker ihtiyacı pancar şekeri yerine, çok uluslu şirketlerin ürettiği nişasta bazlı şekerle karşılanacaktır. Oysaki ülkemizdeki şeker fabrikaları Avrupa’nın yaklaşık 10 katı üretim kapasitesine sahiptir. Kota uygulaması ile bu kapasitenin kullanımı engellenmiş, Danıştay’ın bu uygulamayı durdurma kararı bile tanınmamıştır.

Siyasi iktidarın ülkemiz tarımını getirdiği bu son dönemeçte, şeker fabrikalarının satış kararı 25 fabrikanın 14’ünü kapsamaktadır. İhaleler “pazarlık usulü” ile yapılacak ve “açık artırma” ile devam edecektir. Satışa çıkarılan 14 fabrikada 4900 kişi çalışmaktadır. Fabrikalarda yaklaşık 950 bin ton şeker üretilmektedir. Satıştan sonra işçilerin durumunun ne olacağı belli değil. Oluşacak şeker açığı nasıl kapanacak bilinmiyor. Bilinenler ise şunlardır; halkımız ithal ve sağlıksız şekere mahkum edilecek, pek çok kentimizin ekonomisi olumsuz etkilenecek, fabrikaların bulunduğu bölgelerden göçler artacaktır.

Bizler bu ülkenin Ziraat Mühendisleri olarak diyoruz ki; siyasi iktidar bu yanlış karardan bir an önce dönmelidir. Bu karar ülkemizin tarımsal üretimin altına dinamit koymak, halkımızın sağlığı ile oynamak anlamına gelmektedir.”

 

 

Okunma Sayısı: 83
Fotoğraf Galerisi