AYÇİÇEĞİ RAPORU- 2018

GENEL MERKEZ ( )
03.12.2018 (Son Güncelleme: 09.04.2020 10:23:00)

"Yağlı tohumlarda tamamen dışa bağımlı konumda olan Türkiye, üretimini artırmak zorundadır. Üretim, tüketim, ithalat ve ihracat verileri üzerine oturan bir üretim planlaması yapılmalı, üreticiye verilen destekler artırılmalı, yağ bitkilerinde müdahale alım fiyatı belirlenmeli; üretimi artıracak, dışa bağımlılığı azaltacak politikalar uygulanmalıdır."

 

Ayçiçeği ülkemizde en fazla ekim alanı ve üretime sahip yağlı tohumlu bitkidir. Adaptasyon kabiliyetinin yüksek olması, kuru ve sulu koşullarda yetiştirilebilmesi, ekiminden hasadına kadar mekanizasyona uygun olması ayçiçeği tarımının üstün özellikleridir. Ayrıca tohumunda bulunan yüksek orandaki yağ (%40-55) birim alandan elde edilen yağ miktarının yüksek olmasına, yağ maliyetinin ise düşük olmasına neden olmaktadır. Ayçiçek yağının yemeklik kalitesinin de yüksek olması, tüketimin fazla olmasını sağlamaktadır. Bitkisel yağ üretimimizin %69’u, toplam sıvı yağ tüketimimizin yaklaşık %84’ü, toplam yağ kullanımının ise %32’si ayçiçeğinden karşılanmaktadır. Ayçiçeği üretimimizin %67’si kuru, %23’ü ise sulu koşullarda gerçekleştirilmektedir. Sulu tarım alanlarında ayçiçeği tarımının yaygınlaştırılamaması ayçiçek yağı üretimize dolayısıyla da bitkisel yağ üretimimize olumsuz olarak yansımaktadır.  

Ayçiçeğinden % 40-45 oranında elde edilen küspe % 30-40 oranında protein içermekte olup, değerli bir yem olarak hayvan beslenmesinde de kullanılmaktadır. Ayrıca ayçiçeği yağı sabun ve boya sanayinde değerlendirilmekte, sapları da yakacak olarak kullanılmaktadır. Dünyada ve ülkemizde ayçiçeği çerezlik olarak da yetiştirilmekte ve tüketilmekte olup, dünya ayçiçeği üretiminin % 2,6’sı çerezlik olarak tüketilmektedir. Türkiye’de 2017 yılı ayçiçeği üretiminin % 8,37’si çerezlik olarak üretilmiştir.

Çizelge-1. Türkiye Yağlık ve Çerezlik Ayçiçeği Ekim Alanı (da)-Üretim (ton)-Verim (kg/da)

Kaynak: TÜİK

Türkiye’de yıllara göre değişmekle beraber ayçiçeği üretiminin %10’unu çerezlik ayçiçeği oluşturmaktadır.

Türkіye’de уıllara göre değişmekle berаber yaklaşık 530-650 bin hektar alanda yağlık ayçiçeği ekimi yapılmaktadır.

Türkiye’nin ayçiçeği ihtiyacını önemli ölçüde karşılayan Marmara Bölgesi’nde ayçiçeği  kuru koşullarda buğday ile ekim nöbetine girmektedir. Çizelge 2’ nin incelenmesinde anlaşılacağı gibi yıllara göre ayçiçeği ekim alanlarında ve üretiminde önemli dalgalanmalar meydana gelmiştir. Bu durumun oluşmasında; uygulanan fiyat politikaları ve  verilen destekler etkili olmaktadır. Trakya ve Marmara Bölgesi’nde üreticiler ayçiçeği fiyatlarından ve yapılan desteklemelerden hoşnut olmadığında ekim nöbetinde 1 yıl buğday 1 yıl ayçiçeği ekim nöbeti yerine 2 yıl buğday, 1 yıl ayçiçeği ekerek ayçiçeği ekiliş ve üretim değerlerinde önemli sapmalara neden olabilmektedirler. Bunun önüne geçebilmek için buğday, yağlı tohum (ayçiçeği) destekleme paritesinin yağlı tohumlu bitkiler lehine en az 1’e 2,5 ve3,0 gibi değerlere ulaşması gerekmektedir.  Ege Bölgesi’nde ise  buğday-arpa hasadını takiben ayçiçeği tarımının daha geniş olarak yer alması, ayrıca yine pamuk öncesi kolza üretimi ile şeker pancarı ve tütün üretim alanlarındaki muhtemel daralma ile ortaya çıkacak alanlarda ayçiçeği ve kolza üretimine önem verilmesi, 800-900 bin tonu aşan bitkisel yağ açığımızın kapatılmasına önemli katkılar sağlayacaktır.

Çizelge-2. Türkiye Yağlık ve Çerezlik Ayçiçeği Ekim Alanı (da)-Üretim (ton)-Verim (kg/da)

 

 Kaynak: FAOstat

Grafik-1 Ayçiçeği Ekim Alanlarımız ve Üretim 

İç Anadolu Bölgesi, Marmara Bölgesi’nden sonra ayçiçeği ekimi bakımından ikinci sırada yer almaktadır. Bu bölgede kuru koşullarda ayçiçeği üretimi yapılmakta ise de, özellikle şeker pancarı üretim alanlarında ekim nöbetine girerek sulu koşullarda da üretimi yapılmaktadır. Son yıllarda ayçiçeği ekimi Akdeniz Bölgesi’nde de yaygınlaşmıştır.  Bölgede özellikle taban olmayan eğimli arazilerde şubat-mart aylarında ayçiçeği ekimi yapılmakta ve temmuz ayında hasat edilmektedir. Hasadın erken yapılması bu dönemde atıl durumda bulunan yağ fabrikalarının gereksinimini karşılamak bakımından oldukça önem arz etmektedir. Ayrıca üretim sezonunun ilk ayçiçeği (turfanda) ürünü olduğu için alım fiyatları da yüksek olmaktadır. Bu durum hem bölge çiftçisinin, hem de yağ sanayiinin lehine bir durum oluşturmaktadır. Bu özelliğiyle ayçiçeğinin, başta Marmara ve İç Anadolu bölgesi olmak üzere Akdeniz, Güneydoğu Anadolu ve Ege bölgelerinde ekim alanının genişletilmesi ve üretiminin artırılması gerekmektedir.

Çizelge-3. İllere Göre Ayçiçeği Üretim Miktarı(ton)

Kaynak: TÜİK

 Grafik-2 İllere Göre Ayçiçeği Üretim Miktarı(ton)

 

Çizelge-4. Ayçiçeği Tohumluk Üretim ve Dış Ticareti

Kaynak: Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü

Ayçiçeği tohumluklarının tamamı denecek kısmı özel sektör tarafından üretilmektedir. 

Ayçiçeği Destekleme Politikaları:

İlçe bazlı “havza” desteklemeleri kapsamında 944 ilçeden 272’sinde destekleme kapsamındadır. Çiftçi Kayıt Sistemi`ne (ÇKS) dâhil olan çiftçilere 2018 yıllı Fark Ödemesi Desteği Birim Miktarı 40 kr/kg, Mazot desteği 19 TL/da ve Gübre desteği 4 TL/da olmak üzere toplamda 23 TL/da ödenmektedir.

Dünya Ayçiçeği Üretimi

Ayçiçeği tarımı dünyada en fazla Ukrayna, Rusya ve Arjantin’de yapılmakdır. Bu ülkeler 2016 yılında dünya üretiminin % 58,38’i gerçekleştirmişlerdir. Türkiye’nin ise dünya ayçiçeği üretiminde ki payı 2016 yılında %3,53’dür.

Ülkemizde yetiştirilen ayçiçeği çeşitleri linoleik asit oranının yüksek olduğu linoleik tip hibrit ayçiçeği çeşitleridir. Ancak dünуa bitkisel yağ pazarına hâkim ve tüketici bilincinin yüksek olduğu ülkelerde oleik tip bitkisel yağlara olan talep giderek artmaktadır. Oleik tip bitkisel yağların hem sağlığa, hem de endüstriyel kullanıma uygun özellikte olmaları son yıllarda dünya üretimlerinde paylarının artmasına neden olmuştur. ABD de tüketici talebi sonucunda ortaya çıkan oleik asidi yüksek ayçiçeği yağında, daha çok orta yüksek oleik yağ asidine sahip (%60-65)  ayçiçeği tarımı daha çok önem kazanmıştır. Üretimi, son 5 yılda yaklaşık olarak 10 kat artmıştır. Ancak son yıllarda orta yüksek ayçiçeğinin yanında, yüksеk-olеikli ayçiçeği yağına olan talep bu tür çeşitlerinin ekim alanının da artmasını sağlamıştır. Bu türde olеik asіt oranı % 85 ve üzeri yüksek oleik olarak adlandırılırken, linoleik aѕit oranı sadece % 5-10 seviyesindedir. ABD’nin aksine, Avrupa da іse hem üretim hеm de tüketimde yüksek oleik içerikliler daha ön planda olup, ileriki yıllarda daha büyük artış göstereceği tahmin edilmektedir. Dünyada en fazla sırasıyla Fransa (% 75), İsрanya (% 30-40), Arjаntin (% 10), Macaristan (% 10), İtalya (% 5) ve Almanya’da (% 30) üretilmektedir.

Ülkemizde de oleik tip ayçiçeği üretimi desteklenmeli ve üretimi yaygınlaştırılmalıdır.

Çizelge-5. Ülkelerin Ayçiçeği Üretimi (Ton)

Kaynak: FAOstat

Türkiye’nin ayçiçeği dış ticaret verilerine göre 2017 yılında 595.501 ton ayçiçeği ihracatı yapılır iken 2.266.261 ton ayçiçeği ithalat edilmiştir. 2002-2018 yıllarında ithalat %499 oranında artmış ve bu ithalat karşılığında 15.646.602.900 dolar yabancı ülke çiftçilerinin refahı için ödenmiştir.

Çizelge-6. Türkiye’nin Ayçiçeği Dış Ticareti

Kaynak: TÜİK

Ayçiçeği ile ilgili dış ticaret değerleri çizelgede yer almakla birlikte, bu değerlerin daha iyi anlaşılabilmesi için detay bilgilere ihtiyaç bulunmaktadır. Ayçiçeği ticaretinde üç farklı formu karşımıza çıkmaktadır. Bunlar ayçiçeği tohumu, yağı ve küspesidir.

Çizelge-7. Ayçiçeğinin Değişik Formlarının Dış Ticaret Miktarı (Ton)

Kaynak: TUİK (*Ocak-Ekim)

Türkiye 2017 yılında 595 bin tonluk ihracata karşılık, 2.3 milyon tona yakın ithalat yapmıştır. Bu genel rakamların ayrıntısına bakıldığında, özellikle ayçiçeği küspe ve katı atıklarının yaklaşık 1 milyon ton olduğu görülmektedir. Küspe ve katı atık ithalatı, 2018 yılının ilk 10 ayında 700 bin tonu geçmişti.

Miktar bazındaki bu verilerin değer olarak karşılığını baktığımızda 2017 yılında 687 nin $’lık ihracata karşılık, 1.2 milyon $’lık ithalat yapılmıştır. İthalat için ödenen bedelin yaklaşık yarısı, yağ ithalatına gitmiştir. Ancak burada dikkat çekici bir nokta, kimi yıllar ithal edilen yağa yakın değerde ayçiçeği yağı ihracatı gerçekleşmiş olmasıdır. 

Çizelge- 8. Ayçiçeğinin Değişik Formlarının Dış Ticaret Değeri (Bin $)

Kaynak: TÜİK (*Ocak-Ekim)

Ayçiçeği ihracatımıza ilişkin verilerin de daha iyi anlaşılabilmesi için hangi formdaki ürünlerin hangi ülkelere ihraç edildiğine bakılması gerekir.

Çizelge-9. Ayçiçeği Tohumu İhracat Miktarı (Ton)

Kaynak: TUİK (*Ocak-Ekim)

Ayçiçeği tohumu ihracatımız 2017 yılında 57 bin ton iken, ithalatımız 640 bin ton olmuştur. İhracattan 138 milyon $ elde edilirken, ithalat için 356 milyon $ ödenmiştir.  Rusya, Moldova ve Bulgaristan yapılan ithalatta %85’lik bir paya sahip olmuştur.

Çizelge-10. Ayçiçeği Tohumu İthalat Miktarı (Ton)

<

Kaynak: TUİK (*Ocak-Ekim)

2017 yılında 537 bin tonluk Ayçiçeği yağı ihracatına karşılık, 661 bin tonluk ithalat gerçekleştirilmiştir.

Çizelge-11. Ayçiçeği Yağı İhracat Miktarı (Ton)

Kaynak: TUİK (*Ocak-Ekim)

2017 yılında 549 milyon $ ayçiçeği ihracatına karşılık, 661 milyon $ ayçiçeği yağı ithalatı gerçekleşmiştir.

Çizelge-12. Ayçiçeği Yağı İthalat Miktarı (Ton)

Kaynak: TUİK (*Ocak-Ekim)

Ayçiçeği formları içinde en fazla miktarda ithalat yapılanı ayçiçeği küspe ve katı atıklarıdır. 2017 yılında 681 ton ayçiçeği küspe ve katı atıkları ihracatına karşılık 965 bin ton ithalat yapılmıştır.

Çizelge-13. Ayçiçeği Küspe ve Katık Atık İhracat Miktarı (Ton)

Kaynak: TUİK (*Ocak-Ekim)

2017 yılında ayçiçeği küspe ve katı atıklarının ihracat geliri 206 bin $ iken, ithalat için 186 milyon $ ödenmiştir. Yapılan ithalatın %46’sı Hollanda’dan, %40’ı KKTC’den gerçekleşmiştir.

Çizelge- 14. Ayçiçeği Küspe ve Katık Atık İthalat Miktarı (Ton)

Kaynak: TUİK (*Ocak-Ekim)

Dünya ayçiçeği ithalatı ve ihracı rakamlarına göre: Türkiye ayçiçeği ithalatçısı bir ülkedir. Türkiye ortalama olarak  %0,79 oranında ihracat yaparken, ortalama olarak % 12,19 oranında ithalat yapmaktadır.

 Çizelge-15. Dünya Ayçiçeği İhracatı (ton)

Kaynak: FAOstat

Çizelge-16. Dünya Ayçiçeği İthalatı (ton)

Kaynak: FAOstat

 

Ayçiçeği Tarımında Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Ürün planlaması ve yağlı tohum üretimine yönelik etkin bir politikanın oluşturulmaması nedeniyle ülkemiz yağlı tohum üretimi yeterli değildir. Bu nedenle ithalata bağımlı bitkisel yağ sektörü, dünya pazarında ki dalgalanmalardan etkilenmektedir.

Türkiye’de bitkisel sıvı yağ tüketiminin önemli bir kısmını yağlık ayçiçeğinden elde edilen ayçiçek yağı oluşturmaktadır. Yurtiçinde tüketilen 900 bin ton civarındaki ayçiçek yağının sadece 500-550 bin tonu ülkemiz üretiminden karşılanmaktadır. Aradaki yağ açığı yağlık ayçiçeği tohumu ya da ham ayçiçek yağı ithalatı yoluyla kapatılmaya çalışılmaktadır.

Bitkisel yağ sanayimizin en önemli temel sorunu, hammaddede dışa bağımlılıktır. Son yıllarda dünyada bitkisel yağlar gıda sektörü dışında biyodizel üretiminde kullanılmaları nedeniyle de enerji sektörünün de hammaddesi haline gelmiştir. Bu durum yağlı tohumlu bitkilere olan talebi ve stratejik önemi daha da arttırmıştır. Bitkisel yağ sanayinin ihtiyacı olan yağlı tohumun sağlanması ve ithalatın azaltılması için yağlı tohumlu bitkiler ekim alanlarımız ve üretimimiz artırılmalıdır.

Yağlı tohumlarda alım politikalarında lisanslı depoculuk sistemi devreye sokulmalıdır. Ürün değerinin bulması için borsalar etkin hale getirilmelidir.

Ülkemiz ayçiçeği tarımı için uygun ekolojik koşullara sahip olmasına rağmen ayçiçeği ekim alanlarımız arttırılamamaktadır. Üretimimizin artırılabilmesi için potansiyel ekim alanlarımız dikkate alınarak değerlendirilmeleri sağlanmalıdır. Bu nedenle Karadeniz Bölgesi’nin iç kesimlerinde ki iller ile İç Anadolu Bölgesi’nde bulunan Konya, Aksaray ve Karaman gibi illerin sulanabilen alanlarında ayçiçeği tarımı yaygınlaştırılmalıdır.

Kuru tarım arazilerinde yıllık yağış miktarının yetersiz olması verimde önemli ölçüde azalmalara neden olmaktadır. Bu sebeple sulu tarım arazilerinde ayçiçek tarımının artırılması için teşvikler artırılmalıdır. Yağ oranı yüksek ve bölgeye adapte olabilen çeşitler konusunda üreticiler bilgilendirilmelidir.

Ayçiçeğinde görülen hastalıklara (orobanş da yeni ırkların çıkmasından dolayı ve mildiyö gibi)  karşı çiftçiler dayanıklı çeşitlerin tanıtımı ve kültürel uygulamaların (gübreleme-sulama zamanı ve miktarları) anlatımı gerçekleştirilmelidir.  

Ekilen hibrit çeşitlerin yağ oranlarının yüksek olması birim alan yağ veriminin artmasında en büyük etkenlerden biridir. Bu nedenle yağ oranı yüksek ve yetiştirildiği bölgeye adapte olabilecek olan çeşitlerin seçimi son derece önemlidir. Bu konuya dikkat çekilerek ekilecek çeşit seçiminde üreticiler bilgilendirilmelidir.

Ayrıca Oleik tip ayçiçeği çeşitlerinin ekim alanları yaygınlaştırılmalı ve desteklenmelidir. Bu durum piyasaya kaliteli ayçiçeği sunmasının yanında, kızartmalık olarak fazla tüketimi de azaltarak döviz kaybını engelleyecektir. Ayrıca bu yeni tür ayçiçeği, biyodizel için de uygun olduğu için en önemli ithalat kalemi olan petrol ürünlerinin de azalmasına neden olacaktır. Oleik asidi yüksek ayçiçeği ürününden elde edilen ayçiçeği küspesi hayvancılık ve et ürünleri sektörü için kaliteli bir yem kaynağıdır.

 

KAYNAKLAR:

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı (FAOstad)

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü 2016 Yılı Ayçiçeği Raporu

Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK)

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası VIII. Teknik Kongresi Bildiriler Kitabı,2015

Yalçın Kaya ve ark.,2007,Oleik Tip Ayçiçeği Tarımı ve Gelecekteki Yönü

 

Not:

İlk yayın tarihi: 03 Aralık 2018

1.Revizyon (05 Aralık 2018)

 

Okunma Sayısı: 40893
Fotoğraf Galerisi