ECEVİT'İN VASİYETİ - MİLLİYET - 27.07.2004
Ecevit'İN VASİYETİ
TÜRKÜLER, HALAYLAR, POPSTAR YARIŞMASINDAN MÜLHEM VEDA ŞARKILARIYLA BİRAZ MAGAZİNLEŞTİRİLMİŞ DSP KURULTAYINDA ECEVİT'in kısık tondan, irticalen yaptığı uzun konuşma, delegelerin uğultusunda eridi gitti. Oysa bu konuşmada Cumhuriyet'İN ASIRLIK BİR ZAAFININ İTİRAFI VARDI.
ÖYLE BİR ZAAF Kİ, DEĞİŞTİRMEYE, ORDULAR YENMİŞ ATATÜRK'ün de gücü yetmemişti; tek parti döneminin "Milli Şef"i İnönü'NÜN DE...
ECEVİT, O GÜN DSP'lilere şöyle dedi:
"Benim de ömrüm yetmedi. Dilerim siz bu kaderi değiştirebilirsiniz".
"Bu kader" dediği, "köylünün kaderi"ydi.
Geçen yüzyılda Atatürk dahil hiçbir lider onu değiştirememiş, toprak ağalarının bileğini bükememişti.
Kurultayın en "can alıcı" bölümü, bu itirafı, "Toprak işleyenin, su kullananın" sloganıyla iktidar olmuş bir liderin ağzından duymak ve onun çaresizliğine tanık olmaktı.
Geçenlerde Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, "Osmanlı'DAN GÜNÜMÜZE TÜRKİYE TARIMI" BAŞLIKLI SLAYT GÖSTERİSİNİ İZLETMİŞTİ.
ECEVİT'in itirafı, bu bilançoda çok daha net görülebiliyordu:
Osmanlı'NIN SON TARIM SAYIMINA GÖRE, TÜM AİLELERİN YÜZDE 5'i, tüm toprakların yüzde 65'İNE SAHİPTİ.
CUMHURİYET'te de bu tablo değişmedi. "Ulusal burjuvazi" yaratma amacıyla büyük çiftçi desteklendi. Savaş yıllarının yarası tarım sayesinde sarıldı. Ancak tarımsal üretimle birlikte toprak dağılımındaki adaletsizlik de katlanarak büyüdü. O kadar ki 1930 kriziyle hepten çöküşe geçen köylü kitleleri akın akın muhalif Serbest Fırka'YA AKTI.
ATATÜRK, ÖLMEDEN ÖNCEKİ SON MECLİS KONUŞMASINDA (1 KASIM 1937) ŞÖYLE DİYORDU:
"MEMLEKETTE TOPRAKSIZ ÇİFTÇİ BIRAKILMAMALIDIR. BÜYÜK ÇİFTÇİLERİN İŞLETEBİLECEKLERİ ARAZİ GENİŞLİĞİNİ SINIRLAMAK LAZIMDIR".
SIRA İNÖNÜ'deydi.
Başbakan İnönü 1936'DA "BİR TOPRAK, ANCAK İŞLEYENİN MALI OLURSA EN ÇOK MAHSULÜNÜ VERİR" DEDİ.
İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'nın ardından "Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu" hazırlattı. Ancak bu reform hazırlığı, CHP iktidarının sonu oldu. Meclis'TEKİ BÜYÜK TOPRAK SAHİBİ MİLLETVEKİLLERİ (EMİN SAZAK, ADNAN MENDERES VD.) AYAĞA KALKTI. KANUNUN "FAŞİST" OLDUĞUNU SÖYLEYEN MENDERES, ARKADAŞLARIYLA CHP'den ayrılıp DP'Yİ KURDU.
VE - GÜZEL YURDUM BENİM - DP, TOPRAKSIZ KÖYLÜLERİN OYLARIYLA İKTİDAR OLDU.
DP'yi deviren askerler, 1961 Anayasası'NA "DEVLET, TOPRAKSIZ ÇİFTÇİYE TOPRAK SAĞLAR" MADDESİ KOYDURDU VE BİR TOPRAK REFORMU TASARISI HAZIRLATTI. ANCAK YASA MECLİS'ten çıkarılamadı.
70'LERDE ECEVİT ISRARLA TOPRAK REFORMUNU SAVUNDU. AMA ÇIKARILAN REFORM KANUNU AP'nin itirazıyla Anayasa Mahkemesi'NCE İPTAL EDİLDİ.
ECEVİT BU KEZ "KÖY - KENT PROJESİ"YLE ÇIKTI ORTAYA... SON İKTİDARINDA ÖRNEK BİR KÖY - KENT KURDU DA...
AMA SON SEÇİMDE - GÜZEL YURDUM BENİM - KURDUĞU KÖY - KENTTEN BİR TEK OY DAHİ ALAMADI.
DEVRİLDİKTEN SONRA ZİYARETİNE GELEN BAŞBAKAN TAYYİP ERDOĞAN'a, hasta yatağında "Köy - Kent'LERİ SÜRDÜRÜN" DEDİ. AMA BU DA UNUTULMUŞ BİR VASİYETTEN ÖTEYE GİDEMEDİ.
BUGÜN YAKINIP DURDUĞUMUZ KÖYLEŞMİŞ KENTLERDEN, GECEKONDULAŞMAYA, HACIAĞA SERMAYEDARLARDAN, ARABESK KÜLTÜRE KADAR PEK ÇOK SORUNUN KÖKENİNDE O YÜZ YILLIK ZAAF YATIYOR.
BİR BAŞBAKANI DAHA KENDİSİYLE BAŞ EDEMEDEN TARİHE GÖMEN, O ARSIZ ZAAF...