NORM HABER: ET VE SÜTTE VATANDAŞIN İŞTAHI VAR, PARASI YOK! - 09 OCAK 2023

BURSA ŞUBE ( )
10.01.2023 (Son Güncelleme: 10.01.2023 17:08:04)

Et ve sütte vatandaşın iştahı var, parası yok!

Süt ve süt ürünleri TÜİK listelerine uğramıyor herhalde, diye düşünmeye başladım son günlerde. Eğer bu ürünler de listede olsaydı, enflasyon rakamlarının böylesine komik seviyelerde açıklanması mümkün olmazdı.

Daha geçen hafta çiğ sütün kilosunu 20 liradan almış biri olarak söylüyorum ki, bu gidişle vatandaşın iki yakasını bir araya getirmesi mümkün değil.

Basın mensupları ile Ankara’da bir araya gelen ve soruları yanıtlayan Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi’nin açıklamalarının da içime su serptiğini söyleyemeyeceğim doğrusu. Bakan Kirişçi, artan fiyatlarla ilgili süt üreticilerini ve süt ürünleri kullanan sanayicileri suçlamayı tercih etmiş.

Diyor ki; “Herhangi bir şekilde sütü satmayıp bunu elinde tutup, bir stokçuluk yapıp, bir fırsatçılığa dönüştüren bir süt üreticisi olabilir mi? Burada sanayicilerimize biraz iş düşüyor. Bu fiyatları kendileri belirlemeye çalıştıklarını gördük ve zamanında da uyardık. ‘Bu yaptığınız doğru değil, Ulusal Süt Konseyinin açıkladığı fiyatı dikkate alın’ dedik. Onlar adeta yarışa girdi. Bu yarış doğal olarak sütün fiyatını yukarı çekti. Şimdi de kendi aralarında anlaşıp bir fiyat indirimine gidemedikleri için bize diyorlar ki; ‘Siz Ulusal Süt Konseyi olarak sütün fiyatını artırın.’ Biz niye artıralım? Biz bunu zamanında yaptık, o zaman gereken ilgiyi göstermediler.”

Konu ilginç ve bir o kadar da uzman bilgilendirmesine muhtaç olunca Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Fevzi Çakmak’ı aramak farz oldu. Çok da ilginç bir detay aktardı bana değerli başkan;

“Şu anda 8,5 TL, Ekim ayında açıklanan fiyat geçerlidir Ulusal Süt Konseyine göre. Ulusal Süt Konseyinin sitesinde kendi açıkladıkları maliyetler fiyatların üzerinde! Sitede şu an sütün maliyeti 8,75 TL olarak görünüyor. Bu çiftçiye sen sütü zararına sat demektir!”

Kim o kadar çalışıp, didinip elde ettiği ürünü zararına satar ki?

Hiç kimse satmaz elbette. Çiftçiler geçen yılın mayıs ayından itibaren süt ineklerini kesime göndererek besiciliği sürdürmeye çalışıyorlardı, hatta bu sayede etin fiyatı uzun süre sabit kaldığından peynirin kilo fiyatı etin fiyatını geçmişti.

Şimdi tam tersi olacağı görüşünde Fevzi Çakmak. Konuyu şöyle açıklıyor;

“Süt ineklerinin kesime gitmesiyle birlikte süt miktarı azalınca sanayiciler süt almak için birbiriyle rekabet etmeye başladılar ve çiğ süt fiyatları 10 TL civarına yükseldi. Piyasa kendi fiyatını belirledi bu noktada. Amaç hükümete karşı bir tepki geliştirmek değildi, amaç fiyatlar artmadığı sürece hayvanlarını kesime yollamak zorunda kalacak süt üreticisini üretimde tutmaktı.

Şimdi süt fiyatları bir raya oturduğundan, daha fazla süt ineği satılmayacağı için ve piyasadaki 120 lira civarı karkas et fiyatı et maliyetini ancak kurtardığından, bu kez et fiyatlarında bir yükseliş olacaktır!”

Bakan Kirişçi’nin et fiyatlarının yükselmesinin önüne geçmek için sihirli bir formülü de yok değil.  Ülkemizde daha önce defalarca denenmiş ve her defasında sihirli gücünü göstererek besicinin et üretiminden çıkmasına neden olmuş muhteşem bir formül.

Et ithal etmek!

Şu anda dünyada en ucuz et kilosu 100 lira ile Uruguay’da. Etin yolculukla birlikte bize maliyeti 120 lira!

Bizde fiyat ne kadar?

120 lira…

“Uruguay’dan et gelse, Türkiye’deki et fiyatlarını düşürme şansınız yok. Et fiyatını düşürürseniz, üretici etten çıkmayı tercih edecek, çünkü zarar edecek.

Girdi maliyetlerini düşürecek yöntemler yerine, dışarıdan ucuz alırım mantığı tamamen yanlıştır. Girdi maliyetlerini düşürmenin yolu ise yem maliyetlerini düşürmek ve enerji fiyatlarının aşağı çekilmesidir” diyor Bursa Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Fevzi Çakmak.

İşin daha da garip tarafı, üreticinizi tamamen bitirmek pahasına yurt dışından et getirmeye niyet ettiniz diyelim; üç yıldır dünyada yaşanan olağanüstü durumlar nedeniyle ülkeler önce kendi ihtiyaçlarını bir kenara koyup fazlasını dışarıya satmaya başladılar.

Kısacası ‘paramız var ki alıyoruz!’ devri son buldu. Paranız olsa da alamayacağınız bir devirdeyiz şimdi.

Madalyonun diğer yüzünde ise dövizdeki kurun aşırı yükselişi ile birlikte, iç piyasa ile dış piyasa arasındaki fark da giderek kapanıyor.

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi ise tüm bu tablo gözünün önünde durmuyormuş gibi, önümüzdeki süreçte et ile ilgili bir normalleşme dönemi beklediklerini belirtiyor düzenlediği toplantıda.

Aslında bir normalleşme yaşanacağı kesin, ancak bu normalleşme fiyatların sabit kalması ya da düşmesi biçiminde değil de çoktan olması gerektiği gibi artması biçiminde seyredecek bence.

Sayın Bakanın; “Ramazan ayıyla ete olan ilgi artar, ama büyük bir iştahın olmadığını tespit ettik” demesi ise hayli manidar.

Sayın Bakan belki farkında değilsiniz, ama vatandaşın iştahı var, parası yok!

KÖŞE YAZISI: NORM HABER / YASEMİN GÜLER

Haber kaynağına ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ. 

Okunma Sayısı: 44