Geçtiðimiz yýl kolera salgýný iddialarýyla ýslah edilmesi yeniden gündeme gelmiþ olan Ankara Çayý’nýn son günlerdeki görüntüsü bir arpa boyu yol alýnmadýðýný gösteriyor.

TOLGA YENÝGÜN

Ankara Çayý’nýn yýllardýr arýtýlmamasý ve ýslah edilmemesi yüzünden yarattýðý tehlike sürüyor. Pis kokusuyla aktýðý bölgelerdeki çevre sakinlerini rahatsýz eden Ankara Çayý’nýn son günlerdeki görünümü de, ikaz sinyali veriyor.

Ankara Çayý’nýn tarýmsal sulamada kullanýlmasý tehlikenin artmasýna sebep oluyor. Uzmanlar tarafýndan geçen yýl yaz aylarýnda meydana gelen kolera salgýnlarýnýn ve ishal vakalarýnýn sebebi olarak gösterilen çay, bu sene de salgýnýn habercisi olmaya devam ediyor. Herhangi bir önlem alýnmamasý halinde çayýn tekrar bir salgýn yaratma riski görülüyor. Konuyla ilgili olarak Milliyet Ankara’ya konuþan Türkiye Ziraat Mühendisleri Odasý Genel Baþkaný Gökhan Günaydýn, “Ankara Çayý Ankara’nýn temel bütün vadilerinden geçiyor. Ankara’nýn kent atýðýný, aðýr metalini taþýyor. Kirlilik ölçme teknikleri ile yapýlan ölçümlerde, çayýn kirli olduðu tespit edildi. Kirlilik hem toprak yapýsýný, hem sofralarýmýza gelen bitkileri son derece olumsuz etkiliyor. Ýnsan vücudu bazý kimyasal maddeleri ve bakýr, çinko gibi aðýr metalleri arýndýrmýyor. Bu maddeler baþta kanser olmak üzere birçok hastalýða sebep oluyor. Geçen yaz yaþadýðýmýz salgýnýn sebebi de bu çayýn tarým ürünü sulamasýnda kullanýlmýþ olmasýydý” dedi.

Günaydýn, çayýn ýslah edilmesi için öncelikle çay yataðýnýn kenarlarýnýn beton ve çelikle kapatýlmasý gerektiðini belirtti. Günaydýn, çayýn çevresinde kirlilik yaratan unsurlarýn önlenmesi gerektiðini ifade ederek, “Son zamanlarda çayýn üstünün kapatýlacaðýna dair bazý duyumlar aldým. Bu çok yanlýþ bir uygulama olur, akarsularýn üstü asla kapatýlmamalýdýr. Ayrýca çay bu haliyle erozyon kaynaðý, bu konuda da önlem alýnmasý gerekiyor” diye konuþtu.

Kanalizasyon baðlantýlarý var

Konuyla ilgili olarak görüþünü aldýðýmýz Çevre Mühendisleri Odasý Ankara Þube Baþkaný Atilla Hýþýr ise özellikle çaya bazý yerleþim yerlerinden kanalizasyon baðlantýlarý olduðuna dikkat çekerek, sanayi atýklarýnýn da çayýn kirlenmesinde önemli pay sahibi olduðunu belirtti. Hýþýr, Hasanoðlan ve Lalahan bölgelerinde bulunan sanayi tesislerinde, atýk su arýtma tesislerini kullananlarýn oranýnýn, sadece yüzde 10 olduðuna dikkat çekti. Hýþýr, alýnacak önlemler için ise, zaman kaybetmeden çayýn etrafýnda bulunan sanayi tesislerinin Ankara Su ve Kanalizasyon Ýdaresi (ASKÝ) ve Çevre Ýl Müdürlüðü tarafýndan denetlenmesi gerektiðinin üzerinde durdu. Hýþýr, ayrýca Ankara’daki Ayrýk Kanalizasyon Sistemine Yönelik Proje’nin saðlýklý bir þekilde hayata geçmesinin son derece önemli olduðunu sözlerine ekledi.